2068 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

JAPONYA’DAGÖKTÜRKLER VE UYGURLARLA İLGİLİ OLARAK JAPONCA YAYINLANAN ARAŞTIRMALARIN BİBLİYOGRAFYASI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1985, Cilt 33 · Sayfa: 211-254
Japonya'daki Türkoloji çalışmaları bugüne kadar oldukça yoğun bir gelişme göstermiştir. Fakat bu çalışmalar Türkolojinin anavatanı olan Türkiye'de yeterince bilinmemektedir. Bunun sebepleri arasında ilk sırayı yapılan çalışmaların Japonca oluşu almaktadır.

“TÜRKOLOJİDE ELEŞTİRİ SORUNLARI” ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1985, Cilt 33 · Sayfa: 137-189
Doğu Türkistan'ın Turfan ve havalisinde bulunup Almanya'ya getirilen Uygur, Brahmi, Mani ve Süryani harfli Türkçe metinler, 1929 yılından bu güne kadar bazan müstakil olarak, bazan da Uigurica, Manichaica, Türkische Turfantexte ve Berliner Turfantexte gibi başlıklar altında, seri olarak, yayımlanmıştır ve yayımlanmaktadır.

YENİLEŞME DEVRİ TÜRK EDEBİYATINDA MİLLÎ RHÉTORIQUE MESELESİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1985, Cilt 33 · Sayfa: 199-210
RHÉTORIQUE'nin milli olup olmayacağı ayrı bir araştırma konusudur. Yalnız şu kadarını söylemekte fayda vardır. Edebî eserlerin ilk ve en mühim malzemesi dildir. Dilin milliliği ise şüphe götürmez bir gerçektir.

SARI UYGURLARIN DİLİ VE SALARCA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1985, Cilt 33 · Sayfa: 191-197
1.Sarı Uygurlar, (kendilerine verdikleri ad: sarıg yugur), Çin Halk Cumhuriyeti'nin Kan-su bölgesinde, Kan-su'dan Su-hu'ya giden eski kral yolunun güneyinde otururlar.

MISCELLANEA CUMANICA (XVIII) NOTES DE CRITIQUWE TEXTUELLE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 1-10
Tous les chercheurs qui s'en sont occupés ont reconnu en ebik une forme médiévale de l'allemand moderne ewig et ont attribué ce sens aux trois mots comans. Or, ce n'est que "menu" (menü) qui a indiscutablement le sens d''éternel' (v.Gronbech, p. 164), les deux autres mots étant restés inexpliqués jusqu'à présent.

RUMELİ AĞIZLARININ SES BİLGİSİ ÜZERİNE BİR DENEME

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 87-147
Anadolu ağızlarının Avrupa topraklarındaki bir uzantısı durumunda olan Rumeli (Türk) ağızları, ne yazık ki, şimdiye kadar bir bütün olarak ele alınmamış, bu konuda yapılan çalışmalar ve derlenen malzemeler mahallî olmaktan öteye gidememiştir. Aynı durum Anadolu ağızları için de söz konusudur.

YUGOSLAVYA TÜRKLERİ’NİN BASIN DİLİ ÜZERİNE LENGÜİSTİK BİR ARAŞTIRMA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 167-213
Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti'nde eşit haklara sahip olan ulus ve halkların oluşturduğu topluluklar arasında, bugün daha ziyade Makedonya Cumhuriyeti ile Kosova Özerk Bölgesinde yaşayan Türkler, ülke nüfusunun %0,5 (101.328)'ini teşkil etmektedir.

AK ŞEMSEDDİN’İN DİNÎ-TASAVVUFÎ ŞİİRLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 11-85
XV. Yüzyılın ve Fâtih devrinin önde gelen ilim ve irfan sahiplerinden, mutasavvıf ve evliyasından Ak Şemseddin, kaynaklara göre 1390 yılında Şâm'da dünyaya gelmiştir. Asıl adı Mehmed veya Mehmed Şemseddin'dir. Babası Hz. Ebu Bekir soyundan Abbasîler devrinde yaşamış büyük sufî Şeyh Şihâbüddin-i Suhrevedî'nin ahfadından ve "Kurt boğan" lakabıyla anılan Şerefüddin Hamza'dır.

MATERIALIEN ZUM UIGURISCHEN ONOMASTICON III

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 267-283
I.de Rachewiltz hat mit seiner Studie "Turks in China under the Mongols: A Preliminary Investigation of Turco-Mongol Relations n the 13th and 14th Centuries" einen wesentlichen Beitrag zur weiteren Erforschung der in MzuO II. S. 81, genannten chinesischen historischen Werke als Quelle der namenskundlichen Erfassung geleistet…

EBİ VERDİ: İRANDA, BİR TÜRK DİYALEKTİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1984, Cilt 32 · Sayfa: 215-245
Son yıllarda, bilhassa Prof. Gerhard Doerfer ve öğrencilerinin gayretleri ile, İran'daki Türk lehçe ve ağızları üzerindeki çalışamalarda büyük gelişmeler olmuş ve bu konudaki bilgimiz Halaççanın gerçek karakterinin ortaya konulması ile önemli derecede zenginleşmiştir.