2076 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

ORTA ASYA ARAŞTIRMALARININ YENİ NETİCELERİ (NEUE ERGEBNISSE DER ZENTRALASIEN FORSCHUNG)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1983, Cilt 30 (1982-1983) · Sayfa: 239-246
Türkoloji terimi, dar mânâsı ile Türk dili, Türk edebiyatı, Türk tarihini inceleyen ilim dalının adıdır. Geniş mânâsı ile Türkoloji, Türk dili, Türk edebiyatı, Türk tarihi, Türk sanatı, Türk mimârisi, Türk mûsikîsi, Türk folkloru vs. olmak üzere Türk ve Türklük ile ilgili çalışmaların tamamını çevreler.

MAİTRİSİMİT NOM BİTİG II

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1983, Cilt 30 (1982-1983) · Sayfa: 272-274
Uygur Türklerinin dinî inançlarından birisi olan Budizm'deki "Cehennem" tasvirleri, 1934 yılında, W. Bang ve R. Rahmeti (Arat)'nin birlikte neşrettikleri "Türlü cehennemler üzerine Uygurca parçalar" (Türkiyat Mecmuası, IV, 1934.) adlı makaleden beri, Türkoloji aleminde bilinmekte idi.

KÖKTÜRKÇENİN SÖZVARLIĞI ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 17-21
Köktürkçe metinlerin açıklanması konusunda gönümüze değin birçok çalışma yapıldığı, birçok kitap ve yazının yayımlandığı bir gerçektir. Ancak bu metinlerin değişik açılardan, yeterince değerlendirilmiş olduğu bugün de söylenemez, kanısındayım. Daha önce de değindiğim gibi, Türkçenin bu en eski belgelerinin sözcükbilim, adbilim ve anlambilim açısından gerektiği ölçüde incelenmesi yalnızca, Yalnızca türk dilinin bir evresinin aydınlatılmasını sağlamayacak, bu dilin daha önceki döneminin, bir yazı diline dönüşme tarihinin, dolayısıyla Altay dilleri kuramına ışık tutacak kimi noktaların belirlenmesine de yardımcı olacaktır.

TEMEL SÖZCÜKLER VE ALTAY DİLLERİ SORUNU

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 1-16
Dilbilimde kültür sözcükeleri ile temel sözcükler arasında ayrım yapılır. Kültür sözcükleri yalnız belli kültür çevrelerine özgü kavramları gösteren otomobil, telefon gibi terimler, sultan gibi sanlardır. İlkel insan topluluklarının ev ya da çadıra sahip olmadıklarını düşünecek olursak, ev sözcüğünün bile bir kültür sözcüğü olduğu görülür. Buna karşılık temel sözcükler belli kültürlere bağlı olmayıp bütün insanlarda ortak olan kavramları gösteren sözcüklerdir.

BULGARİSTAN TÜRK AĞIZLARININ SINIFLANDIRILMASI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 113-167
Başlıkta işaret edilmiş olan sorunu ortaya attığımızda bizi ihtiyatlı olmaya davet eden iki düşünce belirir hemen. Bunlardan biri şu ilkesel tez, ağız bölgelerinin sınırlandırılmasının zorunlu oluşu sorunu; öbürü ise Rumeli Türk ağızlarını pek az tanımamız olgusu. Aşağıdaki yorumları getirmeye yine de cesaret ediyorsam bunu haklı gösterecek iyi bir nedenim var ("Rumeli" sözüyle Türkçenin Balkan ağızlarını kastediyorum ve Rumeli sözünü bu anlamda kullanıyorum.)

TÜRKOLOJİDE ELEŞTİRİ SORUNLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 87-99
Türkiyat Mecmuası (1980), s. 309-334'te Osman F. Sertkaya, Semih Tezcan'ın "Das uigurische Insadi-Sūtra" (Berlin 1974) başlıklı çalışması üzerine bir eleştiri yayınladı. Başka eleştirmenler (bu arada Saadet Çağatay ve Şinasi Tekin) T.ın çalışmasını çok olumlu değerlendirmişken S. şöyle demektedir: "Insadi-Sūtra bir doktora tezi için biraz fazla yanlışlı ve bazı izahlarda fazlaca fanteziye kaçılmış bir neşirdir."

TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN SÖZVARLIĞI VE TARİHSEL SÖZLÜĞÜ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 23-38
Dil, bir ulusun bireylerinin anlaşmasında, o ulusu ulus yapan özelliklerin oluşmasında önemli görevler üstlenmiş, yapıcı ve yaratıcı bir canlı varlıktır. Böyle canlı bir varlık olması nedeniyle dil, tarihsel süreç içerisinde türlü etkenlerle birtakım değişmeler ve gelişmeler gösterir. Bir dilin, doğal olarak ses, yapı, sözdizimi ve anlam açısından uğradığı değişmeler, koşulları ve kuralları sınırlı bir evrimle olur.

DİL TARİHLEMESİ (GLOTTOCHRONOLOGY) VE DİLBİLİMDEKİ YERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 101-111
Dil tarihlemesinin amacı, ilişkisi olduğu sanılan iki ayrı dilin belirli oranda sözcük sayımını yaparak incelemek, incelenen bu iki dil arasındaki köken ilişkisini saptamak ve bu ilişkinin derecesini belirlemek, bu iki dilin ortak bir ata-dilden (proto-language) ne zaman ayrıldıklarını kestirmektir.

LĀMİ’İ̄’NİN GŪY U ÇEVGĀN’INDAN İKİ MÜNAZARA

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 49-63
Münazara, birbiriyle ilgili, çoğu kez de karşıt iki ya da daha çok nesne ya da kavramın kişileştirilip zebān-ı hāl ile konuşturulması yoluyla oluşan bir yazı türüdür. Bu kişileştirme ve konuşturmada söz konusu taraflardan her biri kendi üstünlüğünü, karşısındakinin ise zayıflıklarını yanlışlarını ortaya döker.

TÜRKÇEDE KİP OLGUSU ÜZERİNE GÖRÜŞLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 81-85
Dil çok yönlü bir olgudur; dil dizgesinin karmaşık ama belli bir düzeni yansıtan yapısındaki bu çok yönlülük dilsel işlev açısından da geçerlidir, çünkü dilin tek görevi düz tümce üretmek değildir; başka bir anlatımla, salt betimsel (gönderimsel) bir işlevi yoktur dilin. Soru sormaya, buyruk vermeye, dilekte bulunmaya, kesinlik ya da belirsizlik vb. anlatmaya da yarar.