497 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Son 10 yıl
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

TÜRKÇE İLK KUR’AN TERCÜMELERİNDEN MEŞHED NÜSHASININ (293 No.) TÜRK DİLİ TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 87-152
Bu makalede, İran'ın Meşhed kentinde Âstan-i Quds-i RazaviKütüphanesinde muhafaza edilen 3 tercümeden biri olan 293 numaralıKur'an tercümesinin Türk dili tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durulacaktır.Makale, daha önce Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya ile TEKEUluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi'nin 4/4 2015 sayısında"Horezm Türkçesi ile yapılan Kur'ân tercümelerinden Meşhednüshası üzerine ilk bilgiler-I" başlığı ile yayımladığımız yazının devamıolup Meşhed nüshasının tercüme yöntemi, nüshanın kaynakları,nüshanın diğer tercümeler ile ilgisi, metnin eskicilliği ve Türk dili tarihindekiyeri konularını ele almaktadır. Seyyidi'l-Hattât unvanlı ŞeyhYûsuf el-Ebâriyy oğlu Muhammed tarafından Hicrî 10 Şaban 737 / Miladi14 Mart 1337 Cuma günü tamamlanan nüsha, Sâd suresinden başlayıpKur'an-ı Kerim'in sonuna kadar olan tercümesidir. Bu tercümede,daha önceki nüshalarda görülmeyen iki husus dikkat çekmektedir.Bunlardan ilki, nüshanın hem kelime kelime satır arası tercümeyi ihtivaetmesi hem de sure ve ayetlerle ilgili tefsirli hikâyelere yer vermesidir.Satır arası tercümelerde Arapça sözcüklerin birden fazla karşılığınınbulunması nüshanın ilgi çekici özelliklerden biridir. Verilen karşılıklar,yer yer lehçe farklarını da göstermektedir. Karşılıklardan biri DoğuTürkçesini diğeri Oğuz Türkçesini işaret etmektedir. Ayrıca nüshada çok sayıda hapax örneği de karşımıza çıkmaktadır. Karahanlı TürkçesiKur'an tercümelerinden TİEM 73 nüshasından sadece 3 yıl sonraistinsah edilen bu nüsha, Türk dili tarihi için son derece ehemmiyetlidir.

EŞ-ŞİFÂ’NIN TÜRKÇE TERCÜMELERİ VE TÂLİB HOCAZÂDE İSHÂK NECÎB KARSÎ’NİN TERCEME-İ ŞİFÂ-İ ŞERÎF’İ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 205-214
Tâlib Hocazâde Hâfız İshak Necîb, Karslı bir âlim olup 1798 yılındaKâdî İyâz'ın Eş-Şifâ adlı eserini Türkçeye tercüme etmiştir. Eş-Şifâ,İslam dünyasında çok tanınıp sevilmiş bir eser olup üzerine birçok şerh,tercüme ve özet yazılmıştır. Bu eser, Hz. Peygamber'in örnek hayatınıtüm yönleriyle anlatmak amacıyla Endülüslü âlim Kâdî İyâz tarafındankaleme alınmış bir eserdir. Farklı kişilerce defalarca Türkçeye çevrilmişolan bu eserin mütercimlerinden birisi de Tâlib Hocazâde Hâfız İshakNecîb-i Karsî'dir. Eserin ön sözünde mütercim "kitabının elli beşincibabında bazı velilerin kerametlerini anlatmak istediğinde öncelikle Hz.Peygamber'in mucizelerini nakletmenin uygun olacağını düşündüğünüancak Hz. Muhammed'in mucizeleri de çok olup onu müstakil birkitapta anlatmak daha uygun düştüğünden; hadis kitaplarından, Hz.Muhammed'in vasıflarının çoğunu içerip herkesçe sevilen bir eser olanama dili Arapça olup seviyesi de halka uygun olmayan Kâdî İyâz'ınŞifâ-i Şerîf'ini Türkçeye tercüme etmenin daha faydalı olacağını gördüğünüve böylece Şifâ-i Şerîf'i tercüme etmeye başladığını" söylemiştir.Bu bölümde mütercim daha sonra Kâdî İyâz ve ailesi hakkında ayrıntılıbilgiler verip tahsil durumu ve ortaya koyduğu eserlerini tanıtmıştır.Eser dört kısımla bunların içindeki baplar ve fasıllardan oluşmuştur.Bu makalede Eş-Şifâ'nın Türkçe tercümeleri ve İshak Necîb Efendi'nintercümesi analitik biçimde incelenerek tanıtılmaktadır.

(GÜNEY AZERBAYCAN) URMİYE AĞZINDA FİİLLERİN BİRLEŞİK ÇEKİMİ VE -(y)(A)rdlA(r) BİÇİMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 215-230
Urmiye ağzının fiil birleşik çekimi, bağlı olduğu dil alanına, dil ilişkilerineve kendine özgü sistemine göre şekillenmiştir. Urmiye ağzındabirleşik kipli fiillerin hikâyesi ve rivayeti yer almaktadır. Görülengeçmiş zaman ve emir kipi hariç, bütün kiplerin hikâye birleşik çekimivardır. Rivayet birleşik çekimine sadece 3. şahıslarda rastlanmaktadır.Birleşik kipli fiillerin şartı ise Urmiye ağzında kalmamıştır. Bunun yerineFarsçadaki eş değerlerine benzer yapılar kullanılmaktadır.Urmiye ağzında yer alan -(y)(A)rdlA(r) biçimi, geniş zaman kipininhikâyesi için kullanılmaktadır. Bu biçim, heceleme işleyişi sonucundaoluşmuştur. Fiillere -(y)(A)rdIlAr biçimi getirildiğinde -dI ekinin bulunduğuaçık hecedeki /ı/ ~ /i/ ünlüleri düşmektedir. Geriye kalan -dunsuru ise hece kuramadığı için bir önceki heceye katılmaktadır. Ünlüylebiten tek heceli fiillerde -(y)(A)rd-lA(r); ünlüyle biten çok hecelifiillerde fiilin son hecesinin de alınmasıyla -(KV)rd-lA(r) şekillerindebir bölümlenme olmaktadır. Ünsüzle biten fiillerde ise fiilin son ünsüzününde heceye katılmasıyla -(K)Ard-lA(r) şeklinde bölümlenme olmaktadır.Bunun sonucunda da ünsüz-ünlü-ünsüz-ünsüz dizilişinde birhece meydana gelmektedir. Ortaya çıkan bu hece, kelimede vurguyu daüzerine almaktadır.

VATİKAN KÜTÜPHANESİNDE TÜRKÇE BİR TIP METNİ: ECZĀ-YI LOKMĀN ḤEKĪM

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 153-184
Bu makalenin konusu; dönemi ve müellifi bilinmeyen Eczā-yı LokmānḤekīm adlı eserdir. 140 varaktan oluşan bu eser, Vatikan KütüphanesiTürkçe El Yazma Eserler Kataloğu 430 numarada kayıtlıdır.Konusu itibarıyla bir tıp kitabı olan eserde tıpla ilgili ayrıntılı burç vetılsım bilgilerini de bulmak mümkündür. Vatikan Kütüphanesinde yeralan bu tıp kitabı, imla ve dil özellikleri, söz varlığı (tıp terimleri, bitki,hayvan, ilaç, taş, maden adları ve tılsım bilgisi ve özel sözleri, Türkçefiiller gibi) açısından Türk dili çalışmaları için oldukça önemlidir.Bunun yanında eser, diğer tıp metinleri gibi farklı bilim dalları için deveriler içermektedir.Arap harfleriyle yazılmış bu Türkçe el yazması tıp kitabının, tıpmetinleriyle ilgili en kapsamlı kaynaklar olan Osmanlı Tıbbi BilimlerLiteratürü Tarihi kitabında ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür veTurizm Bakanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı YazmalarKataloğu'nda yer almadığı belirlenmiştir. Bundan dolayı çalışmanın,tarihî Türkçe tıp metinleri ile ilgili çalışmalara da katkı sağlayabileceknitelikte olduğu düşünülmektedir.

ESKİ UYGURCA ÖLÜLER KİTABI’NDAKİ İKİLEMELER ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 39-64
Türk dili çalışmalarında önemli bir yere sahip olan ikilemeler, EskiUygur metinlerinde de sıklıkla başvurulan bir ifade şeklidir. Türk dilininyazılı ilk kaynaklarından günümüze kadar her dönemde karşılaştığımızbu yapı üzerine yapılan çalışmalarda ikilemelerin yapısal veanlamsal kuruluşu hakkında bilgi verilmiştir. Bu nedenle, bu çalışmadasadece Eski Uygurca Ölüler Kitabı'nda karşılaşılan ikilemeler içinherhangi bir sınıflandırmaya gidilmeden eserde geçen ikilemeler tespitedilmeye çalışılmış, tespit edilen ikilemelerin anlamları ve birer örnekcümle verilmiştir. Daha sonra örnek cümlenin günümüz Türkçesine çevirisiyapılmış ve örnek cümlelerin metinde geçtiği satır numarası gösterilmiştir.Ayrıca çalışmanın girişinde eski Uygur metinlerinde nadirgörülen ve/veya ikilemeyi oluşturan kelimelerin en az birinin ikilemedışında kullanılmadığı ikilemeler hakkında bilgi verilmiştir.

YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN adrıl- seçlin- İKİLEMESİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 7-26
Mecazlı anlatımlar ve ikilemeler, bir dilin işlenmişliğini ve gelişmişliğinigösteren önemli unsurlardandır. Kelimelerin mecazi anlamlarkazanmaları uzun bir süreci işaret etmektedir. Bu duruma benzer birsüreç ikilemeler konusunda da yaşanmaktadır. Bazen de kimi kelimelerhem mecazlı bir anlatıma bürünmüş hem de ikileme teşkilinde kullanılmıştır.İşte bu tip kelimelerden ikisi de adrıl- ve seçlin- kelimeleridir.Bu kelimeler hem gerçek anlamları dışında "kişinin bu dünyadan vesevdiklerinden ayrılması; ölmesi" anlamında mecazi bir hüviyete bürünmüşhem de adrıl- seçlin- ikilemesinin unsuru olmuştur. İkilemeninkazandığı anlam ise kelimelerin kazandığı mecazlı "ölüm" anlamınıkorumuştur. Bu yazıda hem adrıl- hem de seçlin- kelimesi etimolojikolarak incelenmiştir. Daha sonrasında ise runik eski Türk yazıt ve yazmalarıincelenerek söz konusu kelimelerin anlamsal boyutları değerlendirilmiştir.

NÜSHALARI IŞIĞINDA KİTÂBU’L-İDRÂK Lİ-LİSÂNİ’L-ETRÂK

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 65-86
Memlûk sahasının çift dilli sözlüklerinden biri olan Kitâbu'l-İdrâkli-Lisâni'l-Etrâk, gerek müellifi gerek ihtiva ettiği malzeme gerek usulkapsam ve tertip şekli bakımından benzerleri içinde müstesna bir yeresahiptir. Eser, çift dilli oluşu ve barındırdığı Türkçe malzemenin, farklılehçe örneklerini yansıtmasıyla -şüphesiz- yazılması da istinsah edilmeside zor bir eserdir. Eserin aslı elimizde olmadığından aslının izinielimizdeki nüshalarından sürmek durumundayız. Bu makalede, eserinaslının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla eldeki üç nüshaortak ve farklı taraflarıyla tanıtılmaya gayret edilecektir. Tanıtma, eserinözelliklerinin anlaşılması için konusuna göre tespit edilmiş dokuzbaşlık altında yapılacak; her konu, nüshalardan örneklerle desteklenmeyeçalışılacaktır.

YENİSEY VE ALTAY KIRGIZLARINDA SİYASİ UNVAN OLARAK ACO VE İDİ TERİMLERİNİN MENŞESİ VE ANLAMI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 27-38
Bilimsel kaynaklarda Eski Çağ Yenisey Kırgızları hükümdarlarınaverilen aco unvanının menşesine ilişkin bu zamana kadar ortak görüşbulunmamaktadır. Bu makalede konuya ilişkin yeni kaynakların bilgileriışığında bu unvanın anlamına dair yeniden yorumlama yapılmayaçalışılmış, Eski Çağ Yenisey, Orta Çağ Altay ve Tanrı Dağları Kırgızlarınınsiyasi geleneklerinin gelişimi ve değişimine yer verilmiştir. AyrıcaXIII. yüzyılın başında Altay ve Yenisey Kırgızları tarafından öncedenkullanılan inal ve aco/idi unvanlarının mahiyetinin aynı olduğunuöne süren bilim adamlarının görüşleri yeniden değerlendirmeye tabitutulmuştur.

MACAR ARŞİV BELGELERİNİN IŞIĞINDA I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA AVUSTURYA-MACARİSTAN TOPRAKLARINDA BULUNAN TATAR ESİR KAMPLARINDA YAŞAM, TÜRKOLOJİ ÇALIŞMALARI VE IGNÁC KÚNOS (1915-1918)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 231-256
I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya Macaristan İmparatorluğu topraklarında bulunan Kenyérmező ve Éger (Cheb) kamplarına Rus ordusunda görev yapan ve esir düşen Tatar askerler yerleştirildi. Esir kamplarının kurulması, bilim adamlarının antropoloji, dil bilimi, folklor araştırmaları yapmaları için bir fırsattı. Doğulu milletlerin Macarlarla akrabalığının araştırılmasını ve ilişkileri sıklaştırmayı amaç edinen Macar Turan Derneği, Macar Bilimler Akademisi ile iş birliği yaptı. Bu kamplara bazı bilim adamlarını gönderildi. Bu bilim adamlarından Macar Türkolog Ignác Kúnos, 1915-1918 yılları arasında kamplara girerek folklorik malzeme topladı. İzlenimlerini Macar Bilimler Akademisine rapor etti. I. Dünya Savaşı'nda esir kamplarının tanığı durumunda olan Kúnos'un şahsında, savaşın en kanlı döneminde cephe gerisinde Türkoloji çalışmalarının sürdürülmesi, kampların araştırmacılar için bir okul görevini gördüğünü göstermektedir. Ayrıca, Macar Türkolojisinin önemini ortaya koymakta, sadece Türkoloji açısından değil diğer disiplinler açısından da önemli veriler içermektedir.

FERHAT İLYAS ve GUÑGA ŞİİR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 257-268
Uzun bir geçmişe sahip olan çağdaş Uygur edebiyatı 20. yüzyılınbaşlarında çok hareketli bir dönem geçirir. Yenileşme hareketleri ve döneminsiyasi olayları edebiyatın şekillenmesinde önemli rol oynar. Budeğişiklikler, yüzyılın başlarına kadar klasik edebiyatın etkisinde varlığınısürdüren şiirde de kendini gösterir. 1980'li yıllarda çağdaş Uygurşiirinde "Yéñiçe Şiir" veya "Guñga Şiir" adıyla yeni bir şiir tarzı görülmeyebaşlanır. Genç şairler arasından yayılan "Yéñiçe şiir" akımı çeşitlitartışmalara yol açmıştır. Başlangıçta bu tür şiirler "Tutuq Şiir", "TépişmaqliqŞéir", "Guñga Şéir", "Simvolluq Şéir" adlarıyla anılmıştır. Ancak"guñga şéir" daha yaygın olarak kullanılmıştır. Anlam kapalılığınadayanan bu şiir anlayışı şiirlerin kelime kadrosunu da farklılaştırmıştır.Guñga şiirlerde gramatikal değişiklikler de görülmektedir. "Guñga şiir"yazan şairlere göre şiir bir dil sanatıdır. Bu nedenle özgürce değişiklikleryapmak şiirin gereklerindendir. Genel olarak bakıldığında guñgaşiir, sembolik ve sürrealist şiirlerle benzerlik göstermektedir. AhmetcanOsman ile başlayan bu şiir akımı Ferhat İlyas ve Vahitcan Osman ilesürdürülmektedir.