1336 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Aydın Sayılı 16
- Erdem Dergi̇si̇ 14
- Müjgan Cunbur 12
- Ömer ÇAKIR 12
- Mübahat Türker Küyel 11
Anahtar Kelimeler
- Dokuma 37
- Halı 33
- Weaving 25
- Mustafa Necati Sepetçioğlu 24
- Kilim 21
- Osmanlı 20
- Peyami Safa 20
- Motif 17
- roman 16
- novel 15
Yün Halı İpliklerinin Boyanmasında Turunçgillerin Bazı Türlerinin Kullanımı
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 14-24 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.57
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada limon, portakal, mandalina ve turunç ağaçlarının yapraklarının bitkisel boyacılıkta kullanılabilirliğinin belirlenmesi ve yapılan boyamalar sonucunda elde edilen renklerle bir renk katalogu oluşturulması amaçlanmıştır. Bununla birlikte boyamalar sonucu elde edilen renklerin ışık, sürtünme ve su damlası haslık değerlerinin belirlenmesi de hedeflenmiştir. Araştırmada limon (C.limon L.), mandalina (C. reticulata Blanco), portakal (C. sinensis L.) ve turunç (C. aurantium L.) ağaçlarının kurutulmuş yaprakları kullanılarak, mordanlı ve mordansız olmak üzere toplam 68 boyama yapılmıştır. Mordanlı boyamalarda alüminyum şapı (Kal(SO4 ) 2 ), çinko klorür (ZnCl2 ), kalay klorür (SnCl2 ), potasyum bikromat (K2 Cr2 O7 ), sodyum klorür (NaCl), sodyum sülfat (Na2 SO4 ), sodyum sülfit (Na2 SO3 ), tannik asit (C76H52O46) olmak üzere 8 adet kimyasal madde mordan olarak %3 ve %5 oranlarında kullanılmıştır. Boyamalar sonucunda başta sarı rengin çeşitli tonları olmak üzere bej, kemik rengi, bal rengi, toprak rengi, hardal, kahverengi, gül kurusu, sarı-yeşil ve yeşil-kahve renkleri ile bu renklerin açık ve koyu tonları elde edilmiştir. Turunçgil yapraklarından elde edilen renklerin ışık haslığı değerleri 2 ile 7, sürtünme haslığı değerleri 1/2 ile 4/5, yaş ve kuru su damlası haslık değerleri ise 3 ile 5 değerleri arasında değişmektedir. Bu renklerin genel olarak ışık ve sürtünme haslık değerleri orta, su damlası haslık değerleri ise iyi düzeydedir.
Eskişehir İli Geleneksel Kadın Şalvarları
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 26-33 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.58
Özet
Tam Metin
Ait olduğu toplum ve bulunduğu dönem ile ilgili önemli belge niteliği taşıyan giyim kuşam ürünlerinin her biri kültürel bir değer ifade etmektedir. Anadolu'nun her bölgesi kendine özgü nitelikleriyle zengin bir giyinme kültürüne sahip olmasına karşın, her bölgenin giyim kuşamını tamamlayan ortak giysi parçaları da dikkat çekicidir. Bu giysi parçalarından biri olan şalvar, her bölgenin gelenekselleşmiş giyim kuşamı içinde farklı biçim ve isimlerde yer almaktadır. Zamanın ruhuna yenik düşerek kullanımdan kalkan, diğer gelenekselleşmiş giysi parçaları gibi şalvarlar da özgün niteliklerini, dolayısıyla kültürel değerlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Geleneksel giyim kuşamın toplumun kültürel ve manevi değerlerini üzerlerinde taşıdığı, gelecekte bu kültürel miraslarımızın da yok olacağı düşünülerek, maddi kültür varlıklarımızın araştırılması, belgelenmesi, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılarak, yaşatılması gerekmektedir. Eskişehir ili geleneksel kadın şalvarlarının biçimsel özelliklerinin belirlenmesinin amaçlandığı bu çalışmada; Eskişehir'in Beylikova, Mihalıççık, Sivrihisar ve İnönü ilçelerinde araştırma yapılarak, ulaşılan şalvar örnekleri fotoğraflanmış, gerekli ölçümler yapılarak teknik çizimleri yapılmış, şalvarların kumaş, dikim, süsleme gibi biçimsel özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, Eskişehir şalvarlarının torba (paçasız) kalıp formuna sahip olduğu ve farklı iki formda hazırlandığı, yapımında kullanılan kumaş miktarı ve süsleme özelliklerinin dikkat çekici olduğu belirlenmiştir
Isparta Müzesi Envanterinde Bulunan Cumhuriyet Dönemine Ait El İşlemeli Peşkirler
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 34-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.59
Özet
Tam Metin
İnsanoğlunun varolduğu tarihten günümüze kadar uygarlıklar, el sanatları ile iç içe yaşamışlardır. Yaşamın gereği olan üretim biçimlerinden meydana gelen el sanatları aynı zamanda kültürel birer olgudur. Anadolu'da el dokumacılığının en güzel örneklerinin görüldüğü ürünlerden biri de peşkirlerdir. Bu makalede, Isparta Müzesinde bulunan peşkirler işleme tekniği, motif ve kompozisyon özelliklerine göre, kullanılan malzemeler de dikkate alınarak dönemlerine göre incelenmiştir. Cumhuriyet dönemine ait olduğu müze envanter kayıtlarında belirtilen 16 örnek incelemeye alınmıştır. Cumhuriyet dönemi peşkirlerinin önceki dönemlerden faklılık ya da benzerlik gösteren özelikleri irdelenmiştir. Genellikle peşkirlerin desenlerinde stilize tarzda çiçek motifleri, basit-sıralı yüzey şemaları ve dokumanın kendinden desenli olduğu örnekler yer almaktadır. Cumhuriyet dönemine ait olan örnekler, ayrıca işleme, kenar süsleme teknikleri, renk ve kompozisyon özelliklerine göre incelenmiştir.
Ordu İli Gölköy İlçesi Kozören Köyü Kilim Dokumaları
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 4-13 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.56
Özet
Tam Metin
Kozören köyünü oluşturan etnik yapı Çepni Türkmenlerinin yaşadıkları coğrafyanın yerleşim yerlerine uzak olması sebebiyle dış etkilere uzak kalmıştır. Folklorik unsurları eski inanç uygulamalarını da halen yaşatan bir beldemizdir. Yazımızda Kozören'de yapılan dokumaların (halı, kilim, cicim, sumak, zili) malzeme temini, hazırlanması, uygulamaları aktarılmaya çalışılacaktır. Ayrıca hammadde olan yün ve kılın ipe dönüştürme aşaması, boyama teknikleri, dokuma teknikleri ve dokuma aletleri üzerinde durulup işlenen motifler hakkında bilgiler verilecektir
Azerbaycan Dokumacılık Geleneği
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 60-71 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.62
Özet
Tam Metin
Günümüzde geçmişin manevi mirasının derinden öğrenilmesi, korunması ve her bir kesin bilinçaltı objesine dönüşmesi çok önemlidir. Azerbaycan'ın çağdaş cemiyetinin gelişiminde kültürel mirasın tetkiki, etnik kendine haslığın ifadesi ve belirlenmesi önemli hususlardandır. Dokumalar kendilerinde halkımızın tarihi ve sosyal yönde geçtikleri uzun yolu yansıtıyorlar. Tarihi-kültürel süreçlerin çeşitliliği kendini dokumaların karakterinde, dokuma tekniğinde, hazırlanma bölgesinde, üzerindeki desenlerde, elementlerde gösteriyor. Boşuna, halı tarihtir, geçmişle bağlı bilgileri bizlere ötüren kaynaktır denilmiyor. Dokumaların aldığı isimler de hususi ilgi kaynağıdırlar: palas, cecim, zili, verni, kayık, gedceri, şedde, çul, sumak. Dokumalara verilen adlar özel olarak dokumacılar tarafından düşünülürdü, fakat çoğu zaman tarihi, kültürel ve sosyal faktörlerin etkisiyle bu isimlerden bazıları değişebiliyordu. Maalesef, hala Azerbaycan 'da dokumaların taşıdıkları isimler araştırma konusu olarak yeterince ilgi çekmiyorlar. Bunun sonucu olarak da dokumaların taşıdıkları ilkin adlar göz önünde bulundurulmadan, incelenme zamanı aynı dokumalar farklı şekillerde adlandırılıyorlar ki, bu da onların doğru anlaşılmasına ve kabullenilmesine engel oluyor. Bağımsız Azerbaycan'ın milli gelenekleri geliştirerek ve yaşatarak dünyevi entegrasyon sürecine katıldığı devirde bu konu daha da aktüeldir. Türk halklarının etno-kültürel dinamikliğinin gelişimi ile bağlı olarak bedii sürecin önemli unsuru olan bahsini ettiğimiz sorunun aktüelliği halkımızın etnik bilincinin yükselmesi ile daha da artıyor. Dokuma adlarının incelenmesi onların tarihini bilmeye, gelişim sıralamasını belirlemeye, sembolün etno-şuurlu ve evrensel özgünlük arketipler ile alakasını yüze çıkarmaya ve nihayet bu dokumaların gelişim özelliklerini, geçmiş ve çağdaş durumunu yansıtan terminler sisteminin kurulmasına destek olacaktır. Azerbaycan dokuma adlarında eski Türk kökenli daha derin tabakalar mevcuttur. Bunun dışında yalnız Türk etnomisi ve toponomisiyle bağlı adlar eski kabul ediliyor. Mevcut durumdan çıkış yolu bulmak amacıyla dokumaların geleneksel terminolojisinin ilkin sisteminin tetkikinin berpası ve buna dayalı olarak Azerbaycan dokumalarının vasıflandırılması teklif ediliyor.
Taşpınar Örneklik Halıları
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 52-59 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.61
Özet
Tam Metin
Halıcılık geleneksel Türk sanatlarımız içinde önemli bir yere sahiptir. Göz nuru ve el emeğiyle İlmek ilmek dokunan halılar geçmişten günümüze kalan kültür mirasıdır. Halıcılık 20. yüzyıl ortalarına kadar Türkiye'nin her bölgesinde hem satış hem de halkın kendi ihtiyaçları için sürdürülmüştür. 21.yüzyılda ise halıcılık bazı merkezlerde devam etmektedir. Aksaray ve çevresi Selçuklular döneminden günümüze kadar halıcılığı ile ünlüdür. Aksaray'a bağlı Taşpınar kasabasında kadınlar tarafından kurulan derneğin halı atölyesinde tezgâhlar çalışır durumdadır. Halı dokumacılığı orta yaş grubu kadınlar tarafından ek gelir kaynağı olarak yapılmaktadır. Taşpınar ve çevre köylerde dokunan halıların ortak özellikleri hammaddesinin saf yün olmasıdır. Taşpınar dokuyucuları halı desenlerini ezbere veya daha önceden dokunmuş, sadece motif (yangış-bezek) örnekleri içeren örneklik halılardaki motiflere bakarak dokurlar. Bu örneklik halılarda çeşitli motifler tekrar edebilecek bir rapor olarak dokunmuştur. Tarihi Taşpınar Halısını Yaşatma Derneği atölyesinde 8 adet örneklik halı tespit edilmiştir. Örneklik halılar, en yenisi 40 yıllık ya da daha eski olup, Taşpınar halılarının renk ve motif kataloğunu oluşturmaktadır. Taşpınar halılarında desenler bölgeye has ve orijinaldir. Halılarda hammadde olarak doğal yün ipliği, doğal boyar maddelerle boyanarak kullanılır. Bitkisel boyarmaddelerle yün boyama, görerek, uygulayarak öğrenilmiş ve geleneksel yöntemlerle günümüze gelmiştir.
Geçmişten Günümüze Erzurum’da Ehram (İhram) Dokumacılığı
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 42-51 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.60
Özet
Tam Metin
Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Erzurum yöresinde, coğrafi yapı ve iklim şartları nedeniyle hayvancılıkla uğraşılmaktadır. Uzun ve sert geçen kış günlerinde soğuktan korunmak için yünden dokunan ehram giymişlerdir. Makalede, ehramın geçmiş ile günümüzdeki kullanımı hakkında bilgiler verilmiştir. Ehramın dokunuşundan, örtünme şekillerinden, ehram üzerinde kullanılan nakışların çeşitlerinden bahsedilerek çizimleri yapılmıştır. Çalışmada alan araştırmasının yanı sıra kaynak tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda kitaplar, dergiler, makaleler, tezler v.b. bilgilerden ve görselleren yararlanılmıştır. Ayrıca Erzurumda yaşayan, tesadüfen ulaşılan kişilerle yüz yüze görüşme yapılmış, kullanılan ehramların fotoğrafları çekilmiş, çalışma ehramın günümüzdeki mevcut hali ile de desteklenmiştir.
Frig Vadisi’nde Bir Yerleşim: Kümbet Köyü
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 72-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.63
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada öncelikle köyün tarihsel süreç içerisinde fiziksel dokusunun oluşumuna yer verilmiştir. Bu bağlamda yerleşimin, topografik ve coğrafi konumu üzerinde durulmuş ve ayrıca Frig uygarlığından başlayarak; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim sahalarını içine alacak şekilde fiziksel gelişimi tarihsel süreç içerisinde ele alınmıştır. İkinci bölümde, bölgedeki tescilli ve tescile değer tarihi anıtlar, kendi içlerinde sınıflandırılarak; Konya ve Eskişehir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun almış olduğu kararlar doğrultusunda incelenmiştir. Son bölümde 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı kapsamında tarihi anıtların korunması için öneriler dile getirilmiştir
Eothen’de Oryantalizm ve Osmanlı Dünyası: Eleştirel Söylem Çözümlemesi
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 87-101 · DOI: 10.32704/erdem.537451
Özet
Tam Metin
Bu çalışma, İngiliz seyyah Alexander William Kinglake'in 1844 yılında basılan Eothen adlı seyahatnamesinde Osmanlı dünyasına ilişkin ele aldığı oryantalist temaları konu edinmektedir. Eleştirel söylem çözümlemesinden yararlanılan çalışmada, oryantalizmin hem söylemsel bir ideoloji hem de sosyo-politik ve kültürel bir süreç olma yönü dikkate alınarak seyahatnameye ilişkin özgül tarihsel bir irdeleme çerçevesi sunulmaktadır. Eserinde gördüğü değil, daha çok görmek istediği Osmanlı dünyasını emperyalist ve oryantalist bir bakış açısıyla okura tanıtan Kinglake'in, ötekileştirme ve ehlileştirme söylemi aracılığıyla Osmanlı ve Avrupa gerçekliğini yeniden üretmek gayesinde olduğu görülmektedir. Eserde tekno-merkezci ve sömürgeci oryantalist söylemde olumsal bir biçimde sunulan İngiliz/Avrupa uygarlığına karşılık Osmanlı Devleti/toplumu mutlak öteki olarak inşa edilmektedir. Din unsuru bu inşanın temel kurucu öğesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Poetikasında Ölüm İmgeleri
Erdem · 2014, Sayı 66 · Sayfa: 29-51 · DOI: 10.32704/erdem.537408
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebî eserleri temel alınarak, onun "ölüm" kavramı üzerindeki düşüncelerini yansıtan yazınsal imgeleri üzerinde durulmuştur. Tanpınar'da ölüm, hayatının trajik yanlarını ortaya koyan, onun düşüncelerini derinden etkileyen felsefî bir problemdir. Bir sanatçı ruhuyla ölümlü oluşunun farkındalığı, buna rağmen eserleri vasıtasıyla mazi, toplum ve kültürle ölümsüzlüğü isteyişi/arayışı temel çatışma noktalarından birisini oluşturur. Tanpınar'ın özellikle günlükleri incelendiğinde görülecektir ki, ölüm/ölümlü olma ve ölümsüzlük onun yaratma eyleminin altında yatan en önemli unsurlardan birisidir. Bu durum karşısında Tanpınar, eserlerinde kaçınılmaz olarak bilinçli veya bilinçaltı ölüme dair imgeler kullanmaktadır. Ölümün kesin bir tanımının olmayışı, bu konuda düşünen herkes için farklı bir anlamlandırmanın doğmasına neden olmaktadır. Tanpınar insan, sanatçı, toplum adamı olarak ölümü kendisince yorumlamış ve bu edinimlerini eserlerine yansıtmıştır. Bu imgeler, farklı eserlerinde benzer kullanımlar ve eşanlamlarla karşımıza çıkar. Bu çalışma, Tanpınar'ın kullandığı imgelerden belli başlıları seçilerek örneklendirilmiştir.