- Aydın Sayılı 16
- Erdem Dergi̇si̇ 14
- Müjgan Cunbur 12
- Ömer ÇAKIR 12
- Mübahat Türker Küyel 11
- Dokuma 37
- Halı 33
- Weaving 25
- Mustafa Necati Sepetçioğlu 24
- Kilim 21
- Osmanlı 20
- Peyami Safa 20
- Motif 17
- roman 16
- novel 15
Bunaltı ve Varlık Sıkıntısı: Murathan Mungan’ın Kibrit Çöpleri
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 81-96Murathan Mungan, çağcıl bir mahkum algısındaki bireyin, yaşamın yabanı ve yabancısı olarak sürekli sınırlara çarpış ve hiçbiryerdeliğini fark edişini metinleştirir. Sınırlandırılmışlık ve parçalanmışlık karşısında mücadele içerisinde olan Mungan bireyleri, varoluşsal açıdan bunaltı ve varlık sıkıntısı yaşarlar. 80 küçürek öykünün yer aldığı Kibrit Çöpleri adlı yapıtında, verilmişlikler ile çatışma yaşayan, gündelik yaşamın gerçekleri karşısında çözülüşe maruz kalan bireyin arayışlarını anlatır. Mungan'ın bu metinlerinde birey için dünya, tutuklayan bir sürgün yeri hatta labirent halindedir.
Bu çalışmada, hızlı, kopuk, parçalanmış ve deneysel bir yolculuk şeklinde kurgulanan Mungan'ın küçürek öykülerindeki yansıtıcı ve yaratıcı imlemeler çözümlenecektir. Böylece normların baskısı veya yerleşik kuralların bağlayıcılığı ile kısıtlanan bireyin kendiliğini arayışına işaret edilecektir.
Orhan Duru Öyküselliğinde Sembolik Dil ve Yinelemeler
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 59-70Şiire Öykünen Öykü: Necati Tosuner’in Kısa Öykülerinde Şiirin Ayak Sesleri
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 125-134Küçürek öykü ile şiir arasında çok yakın bir ilişki vardır. Türkiye'de şiirle kısa öykü arasındaki kan bağını vurgulayan ve yazdıklarıyla belgeleyen isimler arasında yakın dönem öykücüsü Necati Tosuner de bulunur. Yazar, "çok kısa öykü" diye adlandırdığı küçürek öykünün tanımımı yaparken "öykünün romandan çok şiire yakın durduğunun bir kanıtıdır" der. Bu düşünceyle örtüşen Tosuner'in kısa öyküleri, dize ve imge öykünmeleriyle açıklanabilecek özellikler gösterir. Gruplandırmak gerekirse, şiirin dizesine ve imgesine öykünür.
Bu makalede, Necati Tosuner'e ait kısa öykülerde şiirin dize ve imge ögeleri aranacak, seçilen metinler bu gruplandırma çevresinde incelenecektir. Özetle, Tosuner'in kısa öykülerinde şiirin ayak izleri sürülecektir.
Küçürek Öykü, Kısa Kısa Öykü mü, Anlatı mı?
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 11-22Günümüzde türler arasındaki sınırlar erimekte, türsel farklılıklar giderek ortadan kalkmaktadır. Söz gelişi roman kullandığı belgelerle tarihin alanına girmekte; öykü şiire, şiir form bakımından öyküye yaklaşmaktadır. Aynı anlayışın sonucu olarak anılar, geziler, mektuplar roman ve öykü biçiminde yazılmakta, hatta deneme ve köşe yazıları da öykü adı ile yayımlanmaktadır. Tüm bu arayışlar ve çabalar, kurmaca metin yazarlarını ortak bir yazı türü altında buluşmaya doğru götürmektedir. Bu ortak türün adı anlatıdır.
Bu yazıda, yazınsal türlerin özellikle öykünün öteki kurmaca türlerle kimi zaman da öğretici metinlerle karıştığı, küçürek öykünün ise sadece bugüne özgü olmadığı, geçmişte farklı adlar altında ve formlarda yazıldığı, günümüzde ise giderek tür özelliğini kaybederek anlatıya dönüşeceği düşüncesi kanıtlanmaya çalışılacaktır.
Art Zamanlı Bir Geçiş: Kelile ve Dimne'den Küçürek Öyküye
Erdem · 2013, Sayı 65 (Küçürek Öykü Özel Sayısı) · Sayfa: 23-31Anlatının derin yapısını semboller üzerine kurma anlayışı da buradan gelmektedir. Öykünün anlatı ekseni Gülistan ve Bostan la daha da kısaltılmıştır. Aynı anlayış Mevlânâ'nın Mesnevî'sindeki kristalize öykülerle anlatım paktını daraltarak ve hikmet burcunda olgunlaşarak devam eder.
Fıkralar, küçürek öyküye nüktenin çifte tekniğini sokarak bir başka zenginliği yaşatır. Bütün bunların yanı sıra başlangıcından itibaren küçürek öykünün oluşumunda gizli bir dil şeklinde ve dip bir akıntı olarak hayretin önemli bir yeri vardır. Yeni bir tür olarak gördüğümüz küçürek öykü geçmişin öykü geleneğinden bir hayli yük taşımaktadır.