2076 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

ULUSLARARASI HOCA AHMED YESEVÎ VE GÜNÜMÜZDEKİ İZLERİ SEMPOZYUMU

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 461-465
3-18 Kasım 2015 tarihlerinde Paris'te düzenlenen UNESCO 38. Genel Konferansı'nda alınan karar üzerine 2016 yılı, T.C. Hükûmetinin teklifi ve Azerbaycan ile Kazakistan'ın desteğiyle Hoca Ahmed Yesevî (1093-1166) ve Ord. Prof. Dr. M. Fuad Köprülü (1890-1966) Yılı ilan edilmişti. Köprülü, 1918 yılında yazdığı Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (1919) eserinde, Ahmed Yesevî'yi ilk defa bütün yönleriyle incelemiş, Anadolu dinî tasavvufi halk edebiyatına ve başta Bektaşilik olmak üzere tarikat kültürüne etkilerini ortaya koymuştu. 2016 yılında, böylece inceleyenle incelenen şahsiyet, mutlu bir tesadüf sonucu bir araya getirilmiş oldu

ƏDƏBİ GÜRCÜSTAN (SON 350 İLİN ƏDƏBİ ANTOLOGİYASI)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 435-436
Eserde; yazarlar ve şairler, "Gürcüstan Doğumlu Azərbaycanlı-Türk Yazarlar" ve "Azərbaycan Türkçəsində Yazıb-Yaradan Gürcüstan Doğumlu Gürcü, Yunan və Aysoru Sənətkarları" olmak üzere iki ana başlık altında ve kronolojik bir sıraya göre yer almıştır. Antolojik bir değere sahip kitap, hem şair ve yazar sayısı hem de üç yüz elli yıllık bir dönemi içermesi açısından önemli bir çalışmadır

KIRGIZ DESTANLARI XIV: COODARBEŞİM DESTANI ÖZBEK DESTANLARI VI: DALLİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 437-439
Coodarbeşim Destanı, Er Töştük Destanı'nın devamıdır. Destanda, Coodarbeşim'in babasının yapamadığı işleri bitirmek üzere giriştiği maceralar anlatılır.Bir kahramanlık destanı olan Dalli, Köroğlu'nun Özbek kolları arasında yer alır

TÜRK DÜNYASINDAN HABERLER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 467-477
Türk coğrafyasında yapılan faaliyetlerin bir bölümüne dair haberleri içerir.

КӨНЕ ЖӘНЕ ОРТА ҒАСЫР ЕСКЕРТКІШТЕРІНДЕГІ КӨСЕМШЕ ФОРМАЛАРЫ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 251-258
Zarf-fiil, fiilleri geçici zarf yapan biçim birimlerdir. Zarf-fiil yapıları tarihî dönemlerden beri kendisine özel gelişmeler göstermiştir. Eski yazıtlardaki bazı zarf-fiil yapıları günümüze kadar değişerek ulaşmış, bazıları ise bugüne gelememiştir. Günümüz Türk yazı dillerindeki bazı zarf-fiil yapıları ise eski metinlerde görülmemektedir. Bu makalede tarihî dönemlerdeki zarf-fiil şekillerinin kalıplaşma süreçleri ele alınmıştır. Orkun Anıtları, "Divanü Lûgati't-Türk" ve Ermeni Kıpçakçasının metinlerinde kullanılmış zarf-fiil şekilleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İncelenen zarf-fiil yapıları günümüz Kazakçasındaki şekillerle yapı ve işlevleri bakımından karşılaştırılmıştır.

KIRGIZ TÜRKÇESİNDE “KARA-” DUYU FİİLİ: ANLAMSAL ÖZELLİKLERİ VE KAVRAM ALANI ÜZERİNE

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 9-24
Kırgız Türkçesinde çok yaygın kullanılan görsel duyu fiillerinden biri "kara-" duyu fiilidir. Bu fiil bilinçli ve istemli bir hareketlilik içeren aktif duyu fiilidir ve görsel duyu fiillerinin çekirdek eylemlerinden biridir. "Kara-"duyu fiili geniş metinsel sıklığa sahip olmakla birlikte, anlamca kaynaşmış fiillerin önemli kütüğünü de oluşturmaktadır. Bu çalışmada modern Kırgız Türkçesi edebî dilinin sözlüklerinden ve edebî metinlerden derlenen örneklerden "kara-" duyu fiilinin farklı kullanımları ve anlamsal özellikleri, insanların algılama etkinliğinin bağlandığı zihinsel ve ruhsal süreçlerle ilişkili olarak sözcüksel anlam bilimi çerçevesinde incelenmeye alınmıştır. Dil bilimi açısından da çok esnek yapıya sahip olan "kara-" duyu fiilinin farklı yardımcı fiillerle kullanımı da yaygındır. Kırgız Türkçesinde çok sık rastlanan fiillerin yardımcı fiillerle birlikte kullanımları olgusunun asıl fiillere kazandırdığı anlamsal farklılıklar, "cat-, kal-, otur-, tur-" gibi yardımcı fiiller örneğinde ele alınmış ve eldeki teorik bilgilere uygun olarak tespit edilen tüm anlamsal özellikleri tanımlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu çalışma son yıllarda Türkoloji alanında artmaya başlayan sözcüksel anlam bilimi çalışmalarına yararlı bir kaynak olması ve katkı sağlaması amacıyla ortaya konulmuştur.

DÎVÂN-I HİKMET’İN YENİ BİR NÜSHASI “KÖKŞETAV NÜSHASI”

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 207-233
Hoca Ahmet Yesevî ve onun müritleri tarafından yazıya geçirilen hikmetler bütün Türk Dünyasının manevi gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Hikmetler, 11-12. yüzyıllarda söylenmiş olmakla birlikte daha geç bir dönemde ve genellikle Çağatay Türkçesi ile kaleme alınmışlardır. Hikmetlerin toplandığı kitaplara "Dîvân-ı Hikmet" adı verilmiştir. Biz, şimdiye kadar "Dîvân-ı Hikmet"in üç nüshasından haberdar idik. 2016 yılı- nın Aralık ayında Kazakistan'ın Kökşetav şehrinde Akmola Eyaleti Kültür İdaresine bağlı Edebiyat ve Sanat Müzesi tarafından "Hoca Ahmet Yesevî Mirası: Önemi, Niteliği ve Etkileri" isimli ulusal bir konferans düzenlenmiştir. Bu konferansta "Dîvân-ı Hikmet"in yeni bir nüshasının bulunduğu haberi verilmiştir. Bu nüsha Kökşetav'da bulunmuştur ve Kökşetav'daki Edebiyat ve Sanat Müzesinde korunmaktadır. Kazak bilim adamı İymangazi Nurahmetulı bu nüshayı Kazakçaya aktarmıştır. Biz yazımızın giriş kısmında Nurahmetulı'nın çalışmasını da göz önünde tutarak bugüne kadar "Dîvân-ı Hikmet" üzerine yapılan çalışmalar hakkında genel bilgiler verdikten sonra yeni nüshanın nasıl bulunduğuna ve Kökşetav'daki müzeye nasıl ulaştırıldığına değindik. Ayrıca nüshayı diğer nüshalardan ayıran imla ve gramer özellikleri üzerinde durduk. Hayati Bice'nin Türkiye Diyanet Vakfı Yayınlarından çıkan "Divan-ı Hikmet" çalışması esas alınarak yeni nüshanın ilk 10 sayfasının transkripsiyonu ve Türkiye Türkçesine aktarmasına yer verdiğimiz bölümde farklılıkları dipnotlarla gösterdik. Yazının son bölümünde ise değerlendirme ve önerilerde bulunduk. Ekler bölümünde nüshanın ilk 10 sayfasının tıpkıbasımı bulunmaktadır.

ET-TUHFETÜ’Z-ZEKİYYE Fİ’L-LUGÂTİ’T-TÜRKİYYE’DE FARSÇA SÖZCÜKLER-I

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 175-188
Et-Tuhfetü'z-Zekiyye fi'l-lugâti't-Türkiyye Kıpçak Türkçesiyle yazılmış, yabancılaraTürkçe öğretmeyi amaçlayan, döneminin en önemli eserlerinden birisidir.Arapça-Türkçe sözlük ve gramer olmak üzere iki bölümden oluşan kitabın varaksayısı 90'dır. Nerede, ne zaman ve kimin tarafından yazıldığı kesin olarak bilinmeyeneserin ikinci ve son sayfasında yazılan bazı notlara dayanarak 14. yüzyılda yaniMemlûkların son dönemlerinde yazıldığını tahmin etmek mümkündür. Eserde Farsçasözcükler, Arapça sözcüklerin karşılığı olarak Kıpçak Türkçesine ait sözcüklermişgibi gösterilmiştir.Bu çalışmada Tuhfe'de geçen Farsça sözcükler tespit edilmiş, bu sözcüklerin karşıladıklarıanlamlar ile Osmanlı ve Kıpçak Türkçesindeki biçimleri hakkında bilgiverilmiştir. Kesin sayı belli olmamakla birlikte 55-60 civarında Farsça sözcük mevcuttur.Bütün sözcükleri tek bir makalede incelemek yerine bu ilk yazıda a-h sesleri ilebaşlayan sözcükler ele alınmıştır.

POLONYA’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 203-214
Polonya'da Türkçe öğretimi, Lehlerle Türklerin diplomatik ilişkileri (1414) ileveya Tatar ve Karay Türklerinin Polonya topraklarına XV. yüzyılda yerleşmeleriylebaşlatılabilir. Polonya sarayında XVI. yüzyıldan itibaren Türkçe öğrenimi başlarve gelenek olarak son bölünmeye (1795) kadar sürer. Polonya krallarından StefanBatory ve III. Jan Sobieski'nin Türkçe konuştuğunu kaynaklardan öğrenmekteyiz.Bunun yanında Dominikan ve Cizvit tarikatlarında diğer Şark dillerinin ve Türkçeninöğrenildiğini eklemek gerekir. Aristokratlar arasında da Türkçe öğrenenlerin olduğunuve bilhassa Dzierżka, Otwinowski, Zamoyski, Sobieski, Czartoryski ve Potockiailelerinin Türkçe öğrenmeyi teşvik ettiklerini biliyoruz. XIX. yüzyılın başındanitibaren artık akademilerde diğer Şark dilleri ile birlikte Türkçenin öğretildiğini,XX. yüzyılda Türkoloji bilimine Polonya'dan önemli katkılar yapan Türkologlarınyetiştiğini kaydetmek gerekir. İncelememizde bir makalenin çerçevesine sığacakşekilde Polonya'da Türkçe öğretiminin tarihçesini geçmişten günümüze ortayakoymaya çalıştık.

RUS ÖĞRENCİLERE TÜRKÇENİN ZAMAN PARADİGMASININ ANLATILMASI İLE İLGİLİ YÖNTEMLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 189-201
Bu çalışmada Rusça ve Türkçe zaman paradigmaları karşılaştırılmakta veiki dilin zaman paradigmalarının getirdiği semantik farktan kaynaklanan çevirizorluklarına dikkat edilmektedir. Çalışmada Türkçe ve Rusçanın zamanlarınınyapısal ve semantik özelliklerine vurgu yapılmakta ve iki dil arasındaortaya çıkan semantik farkı anlatabilecek ve Rus öğrencilerin çeviri hatalarınıönleyebilecek Türkçe ve Rusça örnekler verilip bu örneklerin analiz edilmesinedayalı bazı sonuçlar tespit edilmektedir.