497 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 497
Yazarlar
- Nail Tan 22
- Mehmet Ölmez 12
- Sadettin Özçelik 10
- Ahmet Karaman 6
- Cüneyt Akın 6
Anahtar Kelimeler
- Turkish 15
- Türkçe 15
- Azerbaycan edebiyatı 10
- vocabulary 10
- edebiyat 9
- Eski Türkçe 9
- Eski Uygurca 9
- Kazakh 9
- literature 9
- söz varlığı 9
POLONYA’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 203-214
Özet
Polonya'da Türkçe öğretimi, Lehlerle Türklerin diplomatik ilişkileri (1414) ileveya Tatar ve Karay Türklerinin Polonya topraklarına XV. yüzyılda yerleşmeleriylebaşlatılabilir. Polonya sarayında XVI. yüzyıldan itibaren Türkçe öğrenimi başlarve gelenek olarak son bölünmeye (1795) kadar sürer. Polonya krallarından StefanBatory ve III. Jan Sobieski'nin Türkçe konuştuğunu kaynaklardan öğrenmekteyiz.Bunun yanında Dominikan ve Cizvit tarikatlarında diğer Şark dillerinin ve Türkçeninöğrenildiğini eklemek gerekir. Aristokratlar arasında da Türkçe öğrenenlerin olduğunuve bilhassa Dzierżka, Otwinowski, Zamoyski, Sobieski, Czartoryski ve Potockiailelerinin Türkçe öğrenmeyi teşvik ettiklerini biliyoruz. XIX. yüzyılın başındanitibaren artık akademilerde diğer Şark dilleri ile birlikte Türkçenin öğretildiğini,XX. yüzyılda Türkoloji bilimine Polonya'dan önemli katkılar yapan Türkologlarınyetiştiğini kaydetmek gerekir. İncelememizde bir makalenin çerçevesine sığacakşekilde Polonya'da Türkçe öğretiminin tarihçesini geçmişten günümüze ortayakoymaya çalıştık.
RUS ÖĞRENCİLERE TÜRKÇENİN ZAMAN PARADİGMASININ ANLATILMASI İLE İLGİLİ YÖNTEMLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 189-201
Özet
Bu çalışmada Rusça ve Türkçe zaman paradigmaları karşılaştırılmakta veiki dilin zaman paradigmalarının getirdiği semantik farktan kaynaklanan çevirizorluklarına dikkat edilmektedir. Çalışmada Türkçe ve Rusçanın zamanlarınınyapısal ve semantik özelliklerine vurgu yapılmakta ve iki dil arasındaortaya çıkan semantik farkı anlatabilecek ve Rus öğrencilerin çeviri hatalarınıönleyebilecek Türkçe ve Rusça örnekler verilip bu örneklerin analiz edilmesinedayalı bazı sonuçlar tespit edilmektedir.
ŚŪNYAVĀDA VE VİJÑĀNAVĀDA. EKOL TARTIŞMALARI VE ORTA ASYA’DA YOL AÇTIĞI TEPKİLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 153-174YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE BENZER ATASÖZÜ VE DEYİMLERİN ÖNEMİ VE POLONYALILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE BUNLARIN KULLANIMI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 245-268
Özet
Atasözü ve deyimler, milletlerin hafızalarının, yaşantı ve deneyimlerinin,kültürlerinin, olay ve durumlara yaklaşım tarzlarının, bakış açılarının yansıdığı kısa,özlü ifadelerdir. Anlatıma derinlik, kolaylık ve akıcılık kazandıran bu kalıp ifadeler,kültürel bilincin nesilden nesile aktarımı ve devamlılığı noktasında Türkçe eğitimiiçerisinde kendine önemli bir yer edinir. Atasözleri ve deyimlerin sahip olduklarıbu özellikler onları ana dili öğretimin yanı sıra yabancılara Türkçe öğretiminin detemel meselelerinden biri hâline getirmiştir. Yabancılara Türkçe öğretiminde önemisıkça vurgulanan kültürel aktarımın en kolay ve hızlı şekilde yapılabileceği ürünlerolarak atasözleri ve deyimler ön plana çıkmaktadır. Kendiliğinden kültürel aktarımyapabilen ve anlatıma kolaylık sağlayan bu özlü ifadelerin önemi ve öğretimiyle ilgilipek çok görüş ve öneri bulunmaktadır. Öğrenilmesi ve kullanılması zor olarak görülendolayısıyla da öğrenci ilgisinin az olduğu bu ifadelerin öğretiminde izlenebilecekyollardan biri de ana dili ile hedef dil arasındaki benzerlikler üzerinden gitmektir.Bu çalışmada, yabancılara Türkçe öğretiminde atasözü ve deyimlerin öğretimindeana dili ile hedef dil arasındaki benzerliklerden faydalanmanın önemi üzerindedurulmuş, buradan hareketle Türkçe ve Lehçede benzerlik arz eden iki yüz atasözüve deyim tespit edilmiş ve bir liste hazırlanmıştır. Hazırlanan liste, kelime ve anlambenzerliği olanlar ile yalnızca anlam benzerliği olan atasözü ve deyimler olarak ikikısımda ele alınmış ve araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Araştırmada nitelaraştırma desenlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır.
TÜRKÇE – MAKEDONCA, MAKEDONCA – TÜRKÇE SÖZLÜKLERİ İLE İLGİLİ ANALİTİK BİR DEĞERLENDİRME
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 223-243
Özet
Türk ve Makedon dillerindeki sözlükler hakkında eleştirel bir bakış ortaya koyanbu çalışmada amaçlanan, söz konusu iki dil arasındaki leksikografi çalışmalarınıngeldiği aşamayı anlayabilmektir. Başka bir ifade ile bu alanda ne yapılması gerektiğive nasıl devam edilmesi gerektiği problematiğine cevap aranmıştır.Karşılaştırmalı bir şekilde yapılan bu çalışmada, öncelikle "Giriş" bölümündekonunun amacı, kapsamı ve yöntemi üzerinde durulurken, bu çalışmanın etiğikonusuna da değinilmiştir. Ardından 'enformatik ve analitik analiz' yapılmayaçalışılmıştır. Enformatik analizde Türkçe-Makedonca ve Makedonca-Türkçesözlüklerin fiziksel özellikleri hakkında nesnel bilgi verilirken, her sözlüğün 'analitikdüzeydeki tespitlerde' de örnekli açıklamalardan sonra, 'sözlüğün iyi ve kötü yanları'değerlendirilmiştir. En sonunda da 'sosyal paylaşım ortamındaki genel kullanıcılarınbeklentileri' araştırılmış, "Sözlüğe Dair" bölümünde ise sözlük kavramı hakkındaaraştırmacının deneyimleri doğrultusundaki yorumlarına yer verilmiştir. "Kaynaklar"bölümünden sonraki "Ekler" bölümünde ise incelenen bir sözlüğün "Önsöz"ü belgeolarak sunulmuştur.
XVIII. YÜZYILDA İSTANBUL’DA POLONYALILARA TÜRKÇE ÖĞRETİM PROJESİ (1766-1793)
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 215-222
Özet
Osmanlı Devleti'nin de diğer devletler gibi askerî yönden başarıları, siyasalgücünün artmasına ve topraklarının genişlemesine imkân vermiştir. Devletin, askerîve siyasi alanlardaki başarıları kültürel alanda da nüfuzunun güçlenmesine yol açar.Bu etkilerden biri, Avrupa'da başta saraylarda olmak üzere, çeşitli tarikatlarda veeğitim kurumlarında Türkçe bilen tercümanlar yetiştirilmesi hususudur. Türkçe bilensaray tercümanlarının daha iyi yetişmesi için İstanbul'da Avusturya, Fransa, İngiltere,Rusya gibi devletler genellikle elçiliklerine bağlı olarak Şark okulları kurmuşlardır.Bunlardan biri de Polonya'nın son kralı Stanislaw August Poniatowski'nin (1732-1798)İstanbul'da 1766'da Hollanda Elçisi Karol Boscamp'ın girişimleriyle "Polska szkolaorientalna w Stambule / İstanbul'da Polonya Şark Okulu"nu açtırmasıdır. 1793'ekadar faaliyetlerini sürdüren okulda, 12'den fazla Türkçe bilen tercüman yetişmiştir.İncelemede, bu okulun kuruluş hazırlıkları ve açılışı, faaliyetlerini sürdürmesi vekapanış aşamaları Polonya kaynaklarından hareketle ortaya konulacaktır.
ÖMER DAVUT: UYĞUR TILI KÜLTÜRÜ TETQIQATI. ŞINCIANG ÜNIVERSITESI NEŞRIYATI. ÜRÜMÇI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 273-275
Özet
Mirsultan Osmanof'un sunuş sözü "Béğişlima" ile başlayan Uygur Dili Kültürü Araştırması adlı bu kitab aslında yazarın 10 yılı aşkın süredir "Milli Til-Yéziq//Milli Dil ve Yazı", "Ğerbiy Diyar Tetqiqati//Batı Yurt Araştırması", "Şinciang Ünivérsitéti İlmiy Jurnili// Şinciang Üniversitesi İlmi Dergisi", "Til ve Tecime//Dil ve Tercüme" gibi dergilerde yayınlanan 20'den fazla makalesinden seçilerek derlenmiş bir çalışmadır. Eser konu bakımından (yazarın belirttiğine göre) Çağdaş Uygurca, Kültür dil bilimi, Cemiyet dil bilimi ve Yakın zaman Eski Uygur dili (Çağatayca) gibi alanlarla ilgilidir
Tehdit Altında Bulunan Diller, Kırım Tatarcası ve Ukrayna’da Diğer Türk Dilleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 277-279
Özet
Bu bildiri kitabı 26-27 Eylül 2014 tarihlerinde Kiev'de düzenlenmiş olan "Tehdit Altında Bulunan Diller, Kırım Tatarcası ve Ukrayna'da Diğer Türk Dilleri Uluslararası Konferansı"nda sunulan bildirilerden oluşmaktadır. Bu yayın, tehdit altında bulunan diller ve ayrıca Ukrayna'da ve tüm dünyada tehdit altında bulunan dillerin araştırılmasıyla ilgili genel meseleleri ele almakla birlikte "çok dilli" şartlarda varlığını sürdüren ve tehdit altında bulunan dillerin işleyişine daha geniş bağlamda değinmiştir.
QIRIM YURTI (СТРАНА КРЫМ)
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 269-272
Özet
Oleksa GAYVORONSKIY tarafından yazılmış olan Qırım Yurtı adlı kitap, 2016 yılında Simferopol'deki Master Knig yayınevinden çıktı. Kitap; Altın Orda ve Kırım Hanlığı (XIII-XVIII. yy.) dönemine ait olan mimari anıtları, ilgili tarihi, olayları ve efsaneleri okuyucuya sunmaktadır. Eserde Kırım yarımadasının dünya tarihindeki en parlak dönemine ışık tutulmaktadır. Kırım'da yaşayan çeşitli uygarlıklarla beraber şehrin dinamiklerinin ve yapısının da yüzyıllar boyunca değiştiği görülür. Kırım yarımadası oldukça kozmopolit bir görüntü oluşturmaktaydı. Yarımadadayönetici olarak varlık gösteren imparatorlukların yansımalarını görmemiz mümkündür.
Kültür - Dil - Gramer Leh ve Türk Atasözlerinin Türkçe Öğretiminde Rolü
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 103-123
Özet
Bilindiği gibi bir ülkenin kültürel hayatı ve düşünce yapısı özel bir şekildeatasözlerine yansır. Her dilde atasözleri vardır. Atasözleri, hem konuşma yeteneğinihem dünyaya ait görüşleri hem de yaşanılan kültürü gösterir. Bu çalışmada Türk diliöğretiminde atasözlerinin rolü incelenecektir. Bir yandan Türkiye'nin kültür ve değersistemlerini öbür yandan Türk dilinin yapısını öğretirken atasözlerinin rolü ortayakonulacaktır.Dil, tüm kültürel faaliyet ürünlerini içerir. İçinde basit günlük konuşmaları,bilimsel terimleri, nesir ve mensur eserleri, nezaket ifade eden kelimeleri, atasözlerini,duaları, ritüelleri, şarkıları bulmak mümkündür. Bu yüzden bir dil, o dili kullananmilletin kültür arşivi olarak algılanabilir. Atasözlerinin bu bağlamda çok önemli birrolü vardır. O da, yorum ve değerlendirme yapması, bir kültürün değer sistemini, dilmantığını ve kurallarını, bir dilin kelime hazinesini geleceğe aktarması gibi yönleridir.Bu yüzden yabancı bir dil öğretirken atasözlerinin kullanılması vazgeçilmez birhusustur.Dilin en eski şekli ve kültürün en önemli unsurları atasözlerinde bulunur.Atasözleri sayesinde yaşanan kültürü tanımak, ataların yaşam tarzını, düşüncesinive değer yargılarını öğrenmek mümkündür. Her toplum kendi dilini kullanaraktarihine, geleneklerine ve kültürüne bakar ve en güzel şekilde onu ifade eder. Amaatasözleri başka bilgiler de içerir. O da dilin yapısını ve edebî üsluplarını içermesidir.Türkçede çoğu atasözleri ya geniş zamanlı, ya emir kipi, ya da fiilimsi şeklindekullanılır. Atasözleri basit görünseler de edebî stilistik özellikleri, vurgu, olumsuz veolumlu cümleleri yan yana kullanır ve kafiye, ritim gibi girift anlamlar yahut yapılarbarındırır. Dil öğrenenlere tüm bu özellikleri göstererek onlara kültürün bütüngörünümünü, hem de dilin güzelliğini ve gücünü gösterip aktarmak öğretimin temelparçasıdır.