1321 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Gazipaşa (Zili - Cicim - Sumak) Heybe, Torba ve Çuval Dokumaları

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 20-27 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.16
Tam Metin
Gazipaşa köylerinde 13.02.2008 - 30.03.2008 tarihleri arasında yapılan alan araştırması sırasında belgelenen Çobanlar, Karatepe, Sivaslı, İnceiz, Ilıca, Yeniköy, Karatepe, Öznurtepe, Çığlık Merkez, Yeşilyurt, Küçüklü Köyleri, Manavlı, Koçlar, Piladan ve Sarıcavurlar Mahallesi, Merkez Abitağa Konağı ve Halk Eğitim Merkezi'nde yöre halkının yiyecek ve giyeceklerini saklamak adına zili, cicim ve sumak tekniğinde dokunmuş heybe, torba ve çuval dokumaları bu bildiride boyut, kullanım alanı ve teknik özellikleri ile ele alınacaktır.

Afyonkarahisar’ın İğdeli ve Çatkuyu Köyü Camilerinde Bulunan Düz Dokuma Yaygılar

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 76-83 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.20
Tam Metin
Yörük kültüründe önemli bir yere sahip olan düz dokuma yaygılar gerek renkleri gerekse motifleriyle her zaman dikkat çekmiştir. Zorunlu iskan yasasıyla Karatekeli yörüklerinin bir kolu Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesi Çatkuyu ve İğdeli köyünü kurarak yerleşik hayata geçmiştir. Maalesef son yıllarda şehre yoğun göçün yaşanmasıyla hane sayılarının oldukça azaldığı bu iki köyde, yaklaşık 30 yıldır düz dokuma yaygıları üretilmemektedir. İki köyde de yaptığım alan araştırmasında yöreye ait düz dokuma yaygı örneklerini İğdeli Köyü Camii ve Çatkuyu Köyü Camisinde bulabildim. Teknik, iplik kalitesi, renk ve motif çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan, bende hayranlık uyandıran bu düz dokuma yaygılarının günümüzde dokunmaması oldukça üzücü. Teknik olarak daha çok zili, cicim ve ilikli kilim dokunmuş. İki yörenin de düz dokuma yaygılarının atkısı çözgüsü ve motif iplerinin oldukça ince ve kirmanda eğrilmiş yün ipi olduğunu tespit ettim. Buna bağlı olarak atkı ve çözgünün sıklığı da oldukça yüksek. Renklerde turuncu, kırmızı, mavi, yeşil, kahverengi, beyaz dengeli bir şekilde kullanılmış. Motifler de oldukça çeşitlilik göstermekte. Koç boynuzlu, it ayağı, keklik ayağı, kutulu, kutu kapağı, enikli tahta, pıtraklı, çakmak, dokuz göbek, göz, sandıklı, tay kulağı, kirmanlı tay kulağı, mızraklı bu motiflerden bazılarıdır.

İçel Yöresi Düz Dokuma Yaygılarda Kullanılan Motif ve Kompozisyon Özellikleri

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 84-93 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.21
Tam Metin
Düz dokuma yaygılar Orta Asya'dan günümüze kadar Türklerin eşsiz güzellikte eserler sunduğu önemli bir alandır. Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde üretilen eserler müzelerimizi ve evlerimizi süslemektedir. Düz dokuma yaygılar Kilim, cicim, sumak ve zili olarak gruplandırılmaktadır. En yaygın üretilen tekniği kilim olmakta ve bazı yörelerimizde diğer düz dokumalara da kilim ismi verilmektedir. Anadolu'nun farklı bölgelerine yerleşmiş olan Türkmen boyları çoğunlukla hayvancılıkla uğraştıklarından hayvanlarından elde ettikleri elyafı dokumacılık sanatında kullanmaktadırlar. Yöresinde bulunan doğadan yararlanarak elyafını, ipliğini renklendirerek dokumalarında kullanmaktadır. Her yöremizdeki Türkmen boyları yaşam biçimlerini, üzüntüsünü, sevincini ve kendini yansıyan işaretlerini dokumalarına yansıtmışlardır. Bu nedenle düz dokuma yaygılarda kullanılan motifler kültürü yansıtan kimlik özelliği taşımaktadır. Dokumalardaki motiflerin bir araya gelerek bir düzen oluşturması da yörelere göre farklılık göstermektedir.İçel yöresinde bulunan Türkmenlerinde her ilçede, köyde farklı özellikte motif ve kompozisyon uyguladıkları zili, cicim, kilim ve sumak dokumaları mevcuttur. Bu bildiride, İçel ili ilçe ve köylerin de yapılan alan araştırması sonucunda tespit edilen düz dokuma yaygılardaki motiflerin bezeme türü, isim, renk ve kompozisyon özellikleri örneklerle açıklanacaktır.

Altay Türk Halk İnançlarından Anadolu’ya Dair Bazı Tespitler

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 60-75 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.19
Tam Metin
Eski Türk İnanç Sistemi içerisinde Altaylarda yaşayan toplumların (Todoş, Sagal, Kıpçak, Çaptı, Köbök, Kergil, Mundus, İrkit, Tölös, Tonjaaan, Mayman) doğadan kazandıkları tinsel birikimlerini sosyal yaşamlarına nasıl yansıttıklarını ve bu süreci sanat boyutu düşünülerek halk inanmaları bağlamında irdelemeye çalışacağız. Toplumların sosyal birlikteliklerinin önemli yapıtaşları ortak İnanış ve sürece bağlı birikim bir simge olarak topluluğun flamalarında karşımıza çıkar. Resimleri ile açıklayacağımız semboller fabrikasyon tekstil üzerine baskıdır. Söz konusu olan betimlemeler süs veya bezeme olmaktan çok amblem ve sembollerdir. Mitolojik içerik anlamında resmedilen her hayvanla ilgili Altay Kişi' nin halk kültüründe yaşayan inanmaları da tespit edilmiştir. Bununla da motifler etrafında şekillenen inanç sistemini belirtmeye çalıştık. Bu arada halk inançlarında izlerini takip edebildiğimiz eski inanç sistemini de kapsayan bir kısım mistikmitolojik bulgulara kısa açıklamalar getirmeğe çalıştık.

Şenkaya Yöresi’nde Bardız, Goşken ve Şabani Dokumaları

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 40-59 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.18
Tam Metin
Erzurum'un kuzeydoğusunda yer alan Şenkaya, kendine has yöresel özellikleri olan düz dokumaları ile dikkat çekmektedir. Geometrik ve bitkisel desenlerin ağırlıklı olduğu yöre dokumalarında, Goşken, Gojgun, Şabani, Bardız gibi yöresel adlar kullanılmaktadır. Düz dokuma yaygıların malzemesi yündür. Siyah, kahverengi ve beyaz renkli yünler boyanmadan saf olarak kullanılır. Boyalar eskiden doğal malzeme ve bitkilerden elde edilmiş olup, günümüzde sentetik ve doğal boyalar birlikte kullanılmaktadır. Kırmızı, siyah, kahverengi, yeşil, turuncu ve beyaz renkler hakimdir. Kilimler tek şak olarak dokunmaktadır.

Sivas Yıldızeli İlçesi Tülü Dokumalarının Özellikleri

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 100-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.23
Tam Metin
Sivas, orta Anadolu'da yer alan ve el dokumacılığının önemli örneklerinin üretildiği bir il olarak karşımıza çıkmaktadır. Sivas Yıldızeli ilçesi ise tülü dokumacılığının önemli merkezlerindendir. İlçe merkezinde geçmişten günümüze taşınan tülü dokumaları bulunmakla birlikte, bazı yeni üretimler de söz konusudur. Yıldızeli ilçesinde bulunan tülü dokumalarının teknik ve desen özellikleri, üretim biçimleri ve bugünkü durumunu kapsayan bu çalışma ile merkezdeki tülü dokumaları hakkında bilgi vermek amaçlanmaktadır. Tülü dokuma tekniği ile üretilen ürünler dokumacılık sanatları içerisinde az bulunur olmasıyla önemli bir özelliğe sahiptir. İlçe merkezinde Kaymakamlığın hazırlamış olduğu Avrupa Birliği destekli bir proje ile kaybolmaya yüz tutmuş olan dokuma geleneğinin, yörede yeniden canlandırılması ve devam etmesi sağlanmıştır. Eski örneklerin ve bu örneklere bağlı kalınarak yapılan günümüz tülü dokumalarının yöresel özellikleri tespit edilerek literatüre kazandırılması amaçlanmıştır. Araştırmada 1950-2010 yılları arasında dokunmuş olan örnekler incelenmiş olup, bu örnekler kompozisyon, renk, kullanılan malzeme vb. özellikler bakımından değerlendirilmiştir. Yörede bulunan tülü dokumaları birbirini tekrar eder biçimde benzerlik gösterdiğinden bu sınırlı çalışmada katalog, karakteristik özellik taşıyan tek bir örnekle temsil edilmiş ve 6 örnek incelenmiştir. Ayrıca tülü dokumalarının bugünkü üretim koşulları yerinde incelenip, ürünlerin pazarlanması konusunda bilgi verilmeye çalışılarak önerilerde bulunulacaktır.

Türk Halı ve Düz Dokumaları Üzerine Tartışılması Önerilen Konular

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 94-99 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.22
Tam Metin
Türk halı ve düz dokuma yaygılarına ilişkin yapılan yayınların, tacirler, gezginler, tarihçiler, sanat tarihçileri, sanatçılar, tasarımcılar, sosyal antropologlar, halkbilimciler, sosyologlar, ekonomistler, eğitimciler, ziraatçılar gibi farklı alanlarda çalışanlarca yapıldığı görülür. Bu alanda çalışanların yararlandıkları ana kaynakları, arkeolojik buluntular, tarihsel bilgi ve belgeler, gezginlerin, tacirlerin notları ve yaşayan örnekler oluşturmaktadır. Ülkemiz ve Türk Dünyası uzman ve araştırmacılarının konuya ilgi duymaları da çok gerilere gitmez. Buna karşın Türk Halı ve düz dokumalarına ilişkin küçümsenemeyecek bir yayın birikimi oluşmuştur. Söz konusu yayınlarda genellikle bu dokumaların, tarihi, kullanım eşyası olarak insan yaşamındaki yeri, teknik - sanatsal özellikleri ve ticari boyutu konu edilmiştir. Bu çalışmada, yayınlanmış kaynaklardaki bilgilerden giderek, Türk halı ve düz dokumalarının hem günümüz insanına hem de gelecek kuşaklara doğru aktarılmasında yapılması gerekenlerin tartışılması amaçlanmaktadır. Konu, bildiri içinde daha çok, kelime birikimi, kavram kargaşası ve yöresel ayrımların değişmesi yönünde tartışılacaktır. Bunun yanı sıra söz konusu dokumaların geleneksel yaşamın parçaları ve ticari mal olmaları da göz ardı edilmeyecektir.

Diyarbakır Karacadağ Kilimlerinin Desen ve Motif Özellikleri

Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 112-117 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.24
Tam Metin
El sanatlarının folklorik açıdan incelenmesi sonucunda halkların ve kültürlerin, geleneksel süslenme biçimi öğrenilmekte, insanların bedenini ve çevresini güzelleştirme arzusu ile ekonomik kazanç sağlama düşüncesinin varlığı kavranmaktadır. El sanatı ürünlerinden dokumacılıkta farklı kültürlerle beslenen ve gelişen Anadolu'da kendine özgü özellikler taşıyan çeşitli merkezler mevcuttur. Bilindiği gibi Türk kilimleri hammaddesinden renklerine, içerdiği motiflerden işçiliğine kadar sanat değeri taşıyan örneklere sahiptir. Bu değerli örneklerin üretildiği eski bölgelerden biri de Karacadağ'dır. Bu çalışmada Diyarbakır Karacadağ kilimlerinin tanıtılması, bugünkü koşullarda yapılan üretimin saptanması yer almaktadır. Bildirideki amaç bu kilimlerin desen ve motif özelliklerinin analiz edilmesinden ziyade geleneksel türk sanatlarımızın icra edildiği kilim dokuma merkezlerinden biri olan Karacadağ'ın varlığını ortaya koymak ve yeniden canlandırılması için tartışma ortamı yaratmaktır. Bu bağlamda çalışmada Karacadağ kilimlerinin desen ve motifleri sanat tarihçisi gözüyle incelenmiş, fotoğraflanıp yorumlanmıştır. Ayrıca Karacadağ kilim dokumacılığının devamının sağlanması için gerekli öneriler sunulmuştur.

Misyonerlik Kıskacında Nesturiler: Katolik, Ortodoks ve Protestan Misyonerlerin Nesturiler Arasındaki Faaliyetleri ve Bunun Siyasi Sonuçları

Erdem · 2011, Sayı 60 · Sayfa: 1-30
Tam Metin
Bu çalışma, Türkiye, İran ve Irak arasında yaşayan Nesturiler arasındaki misyonerlik cereyanının 19. yüzyıldaki seyrini ele almaktadır. Bu itibarla Nesturi toplumundaki Katolik, Ortodoks ve Protestan misyoner faaliyetlerinin başlaması, gelişmesi ve sonuçları daha ziyade arşiv belgeleri ışığında ortaya konulmaya çalışılmıştır. 11. yüzyılda Nesturiler arasında Katolik misyonerler tarafından başlatılan misyoner faaliyetlerinin 19. yüzyılın ikinci yarısında Ortodoks ve Protestan misyoner teşkilatlarının da devreye girmesiyle altın çağını yaşadığı görülmüştür. Bu çerçevede, 19. yüzyıl boyunca Nesturiler, Ortadoğu'da misyoner teşkilatlarının hedef kitlelerinden biri ve önemli bir rekabet nedeni olarak önemini muhafaza etmişlerdir. Belirtilmelidir ki, misyoner faaliyetleri, diğer Osmanlı tebaa halkları arasında olduğu gibi, Nesturiler arasında da dinî olmaktan çok, siyasî yönüyle Osmanlı devlet adamlarının gündemini meşgul eden bir mesele olarak öne çıkmıştır. Bu bakımdan, içeride tahripkâr ve ayrılıkçı etkileri, dışarıda Osmanlı aleyhtarı çalışmaları nedeniyle, Ermeniler arasında olduğu gibi, Nesturiler arasındaki misyoner faaliyetleri de Osmanlı yöneticileri tarafından endişeyle takip edilmiş ve kontrol altına alınmak istenmiştir. Ancak, bu tür girişimler, zaman zaman Osmanlı devletinin misyonerlerin tabi oldukları devletlerle diplomatik bir kriz yaşamasına neden olmuştur.

Osmanlıdaki Kültürel Değişim Sürecinin Ahmet Mithat Efendi’nin Jöntürk Romanında İrdelenmesi

Erdem · 2011, Sayı 60 · Sayfa: 31-50
Tam Metin
Osmanlı devletinin kazandığı başarılar, devlet yöneticilerinin sürekli üstün ve güçlü devlet olduklarını düşünmelerine neden olmuştur. Özellikle, Rönesans ve Reform hareketlerinin başlattığı süreçte yeniliklerin takip edilmemesi, Batı'yı her alanda üstün konuma getirir. Bu üstünlük, askerî alandaki yenilgilerle fark edilir. Bu nedenle ilk yenilikler askerî alanlarda yapılır. Avrupa'nın ilerleyişini kavramak için, daimî elçilikler kurulur. Öğrenciler gönderilerek, bu değişimin bilimsel boyutu yakalanmaya çalışılır. Geleneksel yaşamın belli sosyal ve dinî kuralları doğrultusunda yaşayan insanımızın, Avrupa'nın serbest yaşamını merak etmesi ve bu hayata yönelmesi, değişimin birçok alanda yaşanmasına neden olur. Avrupa insanının eğitim, sanat ve ticaret gibi ilişkilerle yaşamlarını insanımıza sergilemeleri, değişimin hızlanmasında etkin rol oynar. Bu değişim süreci, iki kültür arasında kalan ve geleneklerinden uzaklaşan insan tiplerinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu tip insanlar, dönemin romanlarında ele alınarak yenileşme sürecindeki yanlışlıklar belirginleştirilir. "Jöntürk" romanı, yenileşme süreciyle büyüyen ve yanlış Batılılaşma sonucu düşüşü yaşayan insanımızın hayatından alınmış bir kesit olarak karşımıza çıkar