1336 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Aydın Sayılı 16
- Erdem Dergi̇si̇ 14
- Müjgan Cunbur 12
- Ömer ÇAKIR 12
- Mübahat Türker Küyel 11
Anahtar Kelimeler
- Dokuma 37
- Halı 33
- Weaving 25
- Mustafa Necati Sepetçioğlu 24
- Kilim 21
- Osmanlı 20
- Peyami Safa 20
- Motif 17
- roman 16
- novel 15
Türk Kültürü ve Edebiyatında Çevgan Oyunu
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 83-114
Özet
Eski çağlarda savaşsız geçen günlerde eğlence amacıyla şenlikler düzenlenir ve bu şenliklerde birçok spor etkinliklerine yer verilirdi. Spor etkinlikleri, kişiyi bedenen ve zihnen güçlendirdiği gibi düşmana karşı verilecek savaşa da hazırlamış olurdu. Bu bakımdan diğer devletlerin yanı sıra Orta Asya Türkleri ve daha sonraki Türk devletleri için sporun ayrı bir önemi vardı. O dönemlerdeki spor etkinliklerinin bir bölümünü atlı spor gösterileri oluşturmaktaydı. Çevgan, atlı spor oyunlarından sadece biridir. Türklerin yanı sıra bu oyunu Arap, Acem ve Bizanslılar da oynamışlardır. Çevgan oyununu bütün dünyanın "polo" adıyla tanıması, XIX. yüzyıl başlarında İngilizlerin Afganistan ve Kuzey Hindistan'ı işgali sırasında olmuştur. Bu çalışmada, çevgan oyununun Türk kültürü ve edebiyatındaki yeri ve önemi, edebî metinlerde işlenişi üzerinde durulmuştur.
Devlet Ana Romanı Üzerine Bir İnceleme
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 115-128
Özet
Tam Metin
Devlet Ana, Kemal Tahir'in tarihsel romanlarından biridir. Bu romanda Osmanlı İmparatorluğu'nun aşiret halindeki dönemine inilir. Osmanlı insan tipi, yaşam tarzı, adaletleri gelenek ve göreneklerini konu edinerek bir aşiretten devlet olma mertebesine nasıl yükseldiğini destansı bir ifade tarzı ile okuyucuya verilir. Osmanlı İmparatorluğu'nun Söğüt'teki yaşam tarzı dikkatlere sunulduktan sonra bu mekana Ertuğrul Gazi, Osman Bey ve Orhan Bey, tarihi şahsiyetler olarak dahil edilir. Devlet Ana'da, 1290 yılından itibaren yaklaşık on yıllık bir zaman diliminde geçen vak'alar bir yıla sığdırılır. Eserde, Türk kültür ve medeniyeti ile batı karşılaştırılarak feodalitenin ve din sömürücülerinin batıyı karanlığa hapsettiği anlatılır.
19. Yüzyılda Düzce ve Akçakoca Kazalarında Kullanılan Aile ve Kişi Adları
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 145-184
Özet
Tam Metin
Bu araştırma temettûât defterleri ışığında Düzce ve Akçakoca'da kullanılan aile ve erkek şahıs adlarını tanıtmayı amaçlamaktadır. Düzenli olarak kaydedilen bu vesikalar günümüz kent tarihçileri tarafından kullanılmaktadır. Temettûât kayıtları vasıtasıyla kolaylıkla günümüzde yaşayan bir ailenin ve mesleğin geçmişini en azından yüz elli yıl geriye götürmek mümkündür. Aynı zamanda incelenen adlarla Türk kültürü arasındaki ilişkiye de değinilmiştir.
Ala-Yuntlu Halılarından (Muğla-Marmaris) Üç Örnek
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 185-206
Özet
Tam Metin
Türkler birer estetik değer olan dokumalara, günlük hayatlarının her alanında yer vermiştir. Marmaris'te yaşayan Ala-Yuntlu'lara ait üç halı da bu anlayışla ütetilmştir. Renk, bezeme, tasarım ve malzeme kullanımıyla, tarafımızca incelenen örnekler geleneksel yapıya sahip olduğundan, kültür tarihimizdeki haklı yerini almalıdır.
Türk Dilinin Tarihî Sözvarlığı Açısından Yazma Eser Nüshaları
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 221-236
Özet
Tam Metin
Bu yazıda Türk kültürünün tarihî mirası olan elyazmalarının nüshaları arasında görülen sözvarlığı farklılıkları işlenmiştir. Yazma eserlerin nüshaları arsındaki sözvarlığı farklılıklarının hangi boyutta olduğu, Behcetü'l-H. ada¯éik. fı¯ mevèiz.eti'l-h˘ ala¯éik., Süheyl ü Nev-baha¯r, 1640 Tarihli Narh Defteri ve özellikle Münebbihü'r-Ra¯k.idı¯'in nüshalarından örnekler verilerek ortaya konulmuştur. Yazma eserlerin nüshaları arasında görülen sözvarlığı ve dilbilgisel farklılıklar, genellikle müstensihin sözvarlığının nüshaya yansımasından ya da kopyaladığı eseri, sunduğu sosyal katmanın kültürel düzeyine ve dönemin dil özelliklerine göre yeniden uyarlamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Birkaç yazma eserin farklı tarihlerde ve yüzyıllarda çekimlenmiş nüshaları arasında yaptığımız karşılaştırmada, dildeki sözvarlığı ve dilbilgisel değişimlerin tespiti konusunda nüsha farklarının tarihî dil incelemelerinde çok önemli kaynaklar olduğu görülmüştür.
Turgut Uyar’ın Şiirlerinde Uyumsuzluk ve Yabancılaşma İzleği
Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 237-248
Özet
Tam Metin
Uyumsuzluk, insan tutum ve davranışlarını anlamlandıran ve yönlendiren kaçınılmaz bir olgudur. Fakat modernleşmeyle birlikte insan, yaşam içerisinde uyumsuzluk dengesini zorlayarak, kendini içinde bulunduğu koşulların yabancısı durumuna düşürür. O, özünde taşıdığı bazı ölçütlerin (insanî değerler) yokluğu nedeniyle tedirgin vc yaşamını yutmaya namzet bu kara delik karşısında gelecek endişesi içindedir. Turgut Uyar'ın şiirlerinde bu şekilde uyumsuzluğun yabancılaşma gibi tehditkâr bir soruna dönüşmesinin izlerine rastlamak mümkündür. O, şiirlerinde her insanın yaşadığı uyumsuzluklarla birlikte modern insanın karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olan "yaşamdaki anlamsızlık" sorununa, dolayısıyla da yabancılaşmaya dikkat çekmeye çalışır. Bu çalışmada şairin bu çabası tespit edilmeye ve açıklanmaya çalışılmıştır.
Geleneksel Doğu Karadeniz Evleri
Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 41-90
Özet
Tam Metin
Doğu Karadeniz'de halk yapı sanatı görsel ve biçimsel bir zenginliğe sahiptir. Bu yapı sanatı taş dolgulu ahşap çatkılı yapı sistemi ile kütük veya kalasların yatay doğrultuda üst üste konulmasıyla oluşturulan ahşap duvar sistemi ve 'çakatura' denilen Bağdadi duvar sistemleri ile bölgesel bir özellik gösterir. Doğu Karadeniz halk yapı sanatında tümüyle ahşap veya tamamen taştan ya da bu malzemelerin bir arada kullanıldığı çeşitli yapılar görülmektedir. Yapı ustaları Ordu'da, Gisesun'da, Sürmene'de, Artvin'de, Trabzon'da taşı ve ahşabı aynı şekil ve teknikle kullanmıştır. Bundan farklı olarak Tirebolu'da, Fındıklı'da, Bolaman'da, Akçaabat'ta, Ardanuç'ta yaşayan insanların farklı gereksinimleri ve farklı yaşam koşulları farklı görüntülerde bir Karadeniz sivil mimarlığı panoraması ortaya çıkartmıştır. Özellikle 19. yüzyılın son yılları ile 20. yüzyılın ilk onbeş yılında, Karadeniz deniz ticaretinden kazançlı çıkan ve bir bakıma ticari burjuvazinin oluştuğu sahil kentlerinde, çoğunlukla kagir yapım malzemesi, zengin planlama anlayışı ve anıtsal ölçüleri bakımından bölge standartlarını da bir ölçüde aşan, 'Dersaadet'in yabancı, Levanten köşk ve konaklarını hatırlatan yapılar yapılmıştır. Karadeniz'in eski kentsel yerleşmelerindeki eski kent kültürü veya Karadeniz'in yükseklerindeki dünyaya kapalı, kırsal yerleşmelerindeki geçmişle bağlarını sıkı sıkıya koruyan geleneksellik, aynılaştırıcı bir rol oynamış ve birbirine benzer yapı ve plan tipolojilerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır
Lev Nikolayeviç Gumilev'in Geleneksel Türk Dini ile İlgili Görüşleri
Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 183-230
Özet
Tam Metin
Çalışmamızın konusunu Lev Nikolayeviç Gumilev'in eserlerinde geleneksel Türk dini ile ilgili görüşleri oluşturmaktadır. Türklerin uzun yıllar konar-göçer hayat sürmeleri, yaşam tarzları ve dinleri hakkında ilk bilgilerin karanlıkta kalmasına sebep olmuştur. Bu bilgileri açıklığa kavuşturmak ise Türklerle temasa geçmiş komşu medeniyetlerin aktardıkları bilgiler sayesinde mümkün olabilmektedir. Bu hususta Rus araştırmacıların verdikleri bilgiler önem arz etmektedir. Özellikle XVII. yüzyıldan sonra Orta Asya'ya egemen olmalarıyla birlikte o coğrafyada yaşayan Türk topluluklarıyla bir arada bulunmaları Rusları, Türk örf-âdet ve inançları ile ilgili bilgilere ulaşabilme konusunda diğer araştırmacılardan daha avantajlı konuma getirmiştir. Buna rağmen Rusların Türkler ve Onların dinlerine bakış açıları şimdiye kadar değerlendirilmemiştir. Bu çalışmayla, L. N. Gumilev'in Türk dini ile ilgili bulguları ve geliştirdiği yöntemlerden hareketle bir Rus tarihçisinin konuya bakış açısı değerlendirilmek suretiyle Türk dini incelemelerine katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte akademik bir çalışma için yeterli seviyede Rusçaya hâkim olamadığımızdan L. N. Gumilev'in Türkçeye çevrilmiş eserlerinden yararlanmış bulunmaktayız. Çalışmanın giriş kısmında Türk dini ile ilgili kısaca bilgi verildikten sonra yazarın hayatı ve eserlerine geçilmiştir. İlerleyen kısımda ise Geleneksel Türk Dini'nin unsurları ve Gumilev'in bunları ele alış tarzı değerlendirilmektedir.
Millî Mücadeleyi Destekleyen ve Bilinmeyen Bir Coğrafya Eseri: Anadolu
Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 137-182
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada, Millî Mücadele'yi destekleyen ve bu güne kadar araştırmacılar tarafından bilinmeyen bir coğrafya eseri Anadolu konu edilmiştir. Bu yapılırken, konuya giriş mahiyetinde, Millî Mücadele'nin başlaması, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde yapılan psikolojik hazırlık veya kamuoyu oluşturma çabası, emperyalist devletlerin Türk milletine yaptıkları, bu yapılanların değişik yöntemler kullanılarak Türk ve dünya kamuoyuna anlatılması, Türk milletinin bilinçlendirilmesi çalışmalarından kısaca bahsedilmiştir. Bu çalışmaların yapıldığı süreçte, öncelikle Anadolu adlı eserin kim tarafından ve niçin yazılmış olduğu ortaya konulmuştur. Devamında ise; eserin incelenmesi ve değerlendirilmesi yapılmış olup, evvela müellifin hayatı ve çalışmaları hakkında bilgiler verilmiştir. Daha sonra, eserin içeriğindeki bilgiler ışığında bazı yorum ve tahlillere yer verilmiş olup, bu tahlillerden biri, Millî Mücadele sırasında Türk milletine vatan sevgisi kazandırmak adına şairane bir üslupla Anadolu coğrafyasının kaleme alınmasıdır. Dolayısıyla eserin, bu ve diğer nedenler yüzünden, hem Millî Mücadele tarihi, hem de içerik açısından araştırma yapacaklar için oldukça önemli olduğu ortaya konulmuştur. Bizim yapmış olduğumuz tahliller dışında, başka araştırmacılara da bu fırsatı vermek amacıyla, çalışmanın sonuna transkripsiyon metin de ilave edilmiştir.