1321 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Basılı Tiyatro Eserlerindeki Muhteva ve Günümüz İnsanına Mesajları

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 313-328
"Mademki insanı anlatıyoruz, onun mutluluğu için yazacağız" diyen Sepetçioğlu'nun tiyatroları sevgi saygı üzerinedir. Yazarın basılı tiyatro eserlerinin sayısı altıdır. Yunus Emre adlı eserinde bir tasavvuf şairi olan Derviş Yunus'un bilinen menkıbelerden de hareketle manevî dünyası tanıtılır. Çardaklı Bakıcı'da kendisini evliya gibi gösterip insanları soyan bir kadının yaptığı oyunlar ele alınır. Köprü'de İslâmî-Türk kültürüyle yetişen Elif adlı bir müderris kızının en güçsüz anında maziden medet umarak hayatın zorluklarına tahammül gücü bulması konu edilmiştir. Son Bloklar, insan sevgisi ve sorumluluk bilinciyle dolu bir inşaat mühendisine, oynanan oyunlar, Büyük Otmarlar'da halkın inanma ihtiyacını kendi çıkarları için kullanan kurnaz kişilerin iktidar tutkusu uğruna işledikleri cinayetler, yaptıkları zulümler, Her Bizans'a Bir Fatih'te de İstanbul'un fethi ele alınmıştır. M. N. Sepetçioğlu, tiyatro eserlerinde, insana sevgi ve saygıyı yitiren, onları hiçe sayarak insanlık değerlerine yabancılaşmaya başlayan kişi, sistem ve yöneticilerin başarısız olacağı mesajını verir.

Cevahir ile Sadık Çavuş’un Buğday Kamyonu’nda İsmet İnönü ve Dönemin Toplumsal Sorunları

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 211-224
Tam Metin
Mustafa Necati Sepetçioğlu, Anadolu'nun Türkleşmesini, Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve oradan Cumhuriyet'e değin Türk tarihini ele alan romanlarıyla tanınmış bir yazar. Bunlarda Türk ulusunun manevî değerleri harmanlanıyor. Sepetçioğlu, söz konusu tarihsel romanlarının yanı sıra, Türkiye'nin yakın tarihini konu edinen yapıtlar da kaleme almıştır; Cevahir ile Sadık Çavuş'un Buğday Kamyonu (1980), bu romanlarından biri. Yazar, bu yapıtında İsmet İnönü dönemini, bu dönemin çeşitli toplumsal sorunlarını, Anadolu'daki bir kasaba çevresi ekseninde ele alıyor. Bu nedenle, İsmet İnönü dönemine ilişkin toplumsal bir veri olarak kabul edilebilir. Biz de bundan hareketle, söz konusu romanda İsmet İnönü ve döneminin Sepetçioğlu tarafından nasıl değerlendirildiğini saptamayı amaçladık.

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Tragedya Yazarlığı ve Büyük Otmarlar

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 329-340

Mustafa Necati Sepetçioğlu, Türk tarihini romanlaştırması yanında tiyatro eserleriyle de Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle Her Bizans'a Bir Fatih ve Büyük Otmarlar adlı eserleriyle tragedya türünün Türk edebiyatındaki temsilcileri arasındadır.

Tragedya türünün Üç Birlik Kuralı'na uygun olarak yazılan Büyük Otmarlar'da olay, Âsurya adlı hayalî bir ülkede geçer. Oyunda, gücünü "Ulu Bekçi" adlı bir heykelden alan, kendini kutsallaştırarak halkı sömüren, otoritesini sihir ve kehanetlerle pekiştiren yönetici ile hak ve adalet düşüncesini temsil eden insanların savaşı anlatılır. Yönetime geçmek üzere olan oğul, halkı korkutmaya ve sindirmeye dayalı yöneticilik anlayışını reddeder; ancak bu davranışın bedelini hayatıyla öder. Halkın içinden erdem ve irade sahibi kimseler, mevcut yapıyı ortadan kaldırır. Böylece Âsurya'da yeni bir dönemi başlatırlar

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Yayımlanmamış Bir Oyunu: Meragalı Abdülkadir

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 297-312
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Sepetçioğlu, asıl ününü tarihi romanlarıyla sağlamasının yanında, tiyatrolar da kaleme almış bir yazardır. Birçok oyun yazan Sepetçioğlu'nun sadece Köprü (1969); Son Bloklar (1969), Büyük Otmarlar (1970), Çardakçı Bakıcı (1969), Her Bizans'a Bir Fatih (1972), Yunus Emre (1993) oyunları yayımlanmıştır. Sepetçioğlu'nun kaleme aldığı fakat bugüne kadar yayımlanmamış on tiyatrosu da bulunmaktadır. Bu oyunlardan biri de olayları, on dördüncü yüzyılın sonlarında ve on beşinci yüzyılın başlarında geçen Meragalı Abdülkadir'dir. Üç perdeden oluşan oyun, Meragalı Abdülkadir adlı bir musikişinası konu almaktadır. Oyunda ayrıca Emir Timur, Şebek, Tandu Hatun, Miranşah, Gülendam öne çıkan diğer kişilerdir. Bu bildiride Meragalı Abdülkadir adlı oyun, "dramatik örgü (olay örgüsü)", "zaman", "dekor-mekân", "kişi kadrosu", "dil ve anlatım" yönleriyle incelenmeye çalışılmıştır.

Tarihî Zamanın Kurgulanmasında Dil Kullanımı: Mustafa Necati Sepetçioğlu Örneği

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 225-254
Tam Metin
Tarihî zamanı kurgulamak, tarihî romanın en önemli konularından biridir. Edebiyatımızın tanınmış tarihî roman yazarlarından Mustafa Necati Sepetçioğlu, Dünki Türkiye, Bugünki Türkiye ve Sabır Ağacı serileriyle Anadolu ve Kıbrıs'ın uzak ve yakın tarihlerini anlatmaktadır. Bu eserlerden hareketle tarihî dönemlerin kurgulanmasında dil kullanımı üzerinde durulacaktır.

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Hikâyeleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 353-380
Türk edebiyatında daha çok tarihî romanları ile bilinen Mustafa Necati Sepetçioğlu aynı zamanda bir hikâye yazarıdır. Zira, Sepetçioğlu'nun ilk kalem tecrübeleri hikâye vadisinde olmuştur. O, her ne kadar 1970'li yıllardan sonra daha çok roman yazsa da Sepetçioğlu'nun edebî hayatının ilk safhasında hikâyenin önemli bir yeri vardır. Sepetçioğlu'nun iki adet hikâye kitabı bulunmaktadır. Bazı hikâyeleri de çeşitli dergi ve gazete sayfalarında kalmıştır. Tebliğimizde söz konusu hikâyeler; tema, öykü unsurları, anlatım teknikleri açısından incelenmiştir. Bunun yanında bir giriş mahiyetinde yazarın hikâye, hikâyeci ve hikâyecilerimiz hakkındaki düşüncelerine de kısaca yer verilmiştir.

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun Öykülerinde Nesne-İnsan İlişkisi

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 341-352
Konularını genellikle Türk tarihinden seçmeye özen gösteren Mustafa Necati Sepetçioğlu, daha çok romanları ve tiyatrolarıyla tanınır. Yazar, Türk destan ve efsanelerine yönelik derleme ve incelemeler de yapmıştır. Sepetçioğlu'nun eser verdiği diğer bir tür de öyküdür. Bunlar, Abdürrezzak Efendi (1956), Menevşeler Ölmemeli (1972) adlarını taşır. Daha çok yalnızlık, özlem, kadın-erkek ilişkileri, geçim sıkıntısı gibi temaların işlendiği öykülerde, insana özgü duygu ve düşüncelerin genellikle nesneler üzerinden anlatıldığı dikkati çeker. Biz de bu noktadan hareketle bu bildiride, Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun öykülerini, ön plana çıkan nesne-insan ilişkisi açısından incelemeye çalışacağız.

Tarihin Dirildiği Gün: Maziden Roman Ütopyasına

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 381-386
Tarihi okumak, onu anlamak adına gerçekleştirilen en önemli insan faaliyetidir. Tarihi anlamak da kendimizi daha doğru tanımaktır. Ancak tarih bir bilim olarak tek boyutludur. Yazarına bir ayrıcalık, güç vermez. Bu aşamada roman, tarihsel roman devreye girer. Yapılan araştırmalar, zamanımızda arketiplerin kılık değiştirerek modern roman ve hikâye gibi edebi türler içerisinde de devam ettiğini göstermektedir. Mustafa Necati Sepetçioğlu da bir tarihi romancı kimliğiyle tarihi, roman boyutunun ötesine taşıyabilmiştir.

Toplumsal Sorunları Çözmede Eğitime Biçilen Merkezi Rol Ve Son Dönem Osmanlı Aydınlarında Eğitim Düşüncesi

Erdem · 2007, Sayı 48 · Sayfa: 21-54
Eğitim Osmanlı'nın son döneminde oldukça önemsenmiş ve çağdaşlaşmanın temel araçlarından biri olmuştur. Tanzimat'a kadar pragmatist ve geçici bakılan batılılaşmaya sonraları 'mahiyet katicı' ve 'dönüştürücü' gözle bakılmış ve eğitim batılı bir form kazanmıştır. Bu formun temel karakteristiği kültürel çağdaşlaşmanın sağlanması isteğidir. II. Meşrutiyet, eğitim bakımından gelenek ile modernleşme gayretlerinin en yüksek düzeyde mücadele ettiği am a gelenekselcilerin gün geçtikçe geride kaldığı bir dönemdir. Bu dönemde Cumhuriyet'in çağdaşlaşma programı büyük ölçüde tartışılmış ve projelendirilmiştir. Bu projeler cumhuriyetle birlikte uygulama imkânı bulmuştur. Bu bakımdan cumhuriyet eğitimine II. Meşrutiyet'in batıcı, Türkçü ve İslamcı aydınlarının katkıları büyüktür. Bu yazıda son dönem Osmanlı aydınlarının eğitim düşünceleri özellikle benzer yönleri dikkate alınarak incelenmiştir.

Aspekt, Kılınış ve Taksis Çerçevesinde Tavas Ağızlarındaki Şimdiki Zaman İşaretleyicilerinin Değerlendirilmesi

Erdem · 2007, Sayı 48 · Sayfa: 1-20
Bu makalede, Güney-Batı Anadolu ağızlarına dahil olan Tavas ağızlarındaki şimdiki zaman şekilleri aspekt, kılınış ve taksis çerçevesinde İncelenmektedir. Bunların hepsi kökenleri itibariyle yardımcı fiiller yoluyla oluşturulmuş kılınış şekilleridir. Bazıları dilbilgiselleşme evrelerini büyük ölçüde tamamlayarak aspekt işaretleyicisi haline gelmiş, bazıları ise hâlâ kılınışsal bölgeden uzaklaşamamış işaretleyicilerdir. Dilbilgiselleşme evrelerini tamamlayanlardan bazılarının da diğer Türk dillerinde hâlâ kılınış işaretleyicisi olarak kullanıldıkları görülmektedir. Kılınışsal işaretleyiciler, sınırlı sayıda ve belirli özellikleri taşıyan fiillerle çekimlenebildikleri için, gereken özellikleri taşımayan fiillerle bir araya geldiklerinde doğal olarak bir kılınışsal işaretleyici olmaktan çıkıp yanına iliştirildikleri zarf-fiilin de etkisiyle öncüllük-ardıllık-eşzamanlılık gibi eylemlerin zaman ekseni üzerindeki konumlanmalarını dikkate alan taksis ilişkileri çerçevesinde etkinlik sergilemeye başlarlar. Makalede tüm bu kavramlar, Tavas ağızlarının zengin şimdiki zaman envanterine dayanarak İncelenmektedir.