2068 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

SÖZLÜ EDEBİYAT ÜRÜNLERİNE AİT YAZMALARIN OKUNMA SORUNLARI VE DEDE KORKUT ÖRNEĞİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 63-96
Tarihî metinleri okumak bir bakıma arkeolojik kazı yapmaya benzer. Araştırmacının işi, metnin ait olduğu dönemle ilgili dilin bilinmezlerini satır aralarından anlayarak ve ayıklayarak çözmek, ortaya çıkarmaktır. Çünkü dil zamanın akışıyla birlikte kullandığı birtakım kelimeleri, deyimleri, söz kalıplarını geçmişte bırakıp bunların yerine yenilerini kullanarak yoluna devam eder. Böylece dilin eskiden kullandığı kelimeler, deyimler, söz kalıplarının bir kısmı yazılı metinlerde kalır. Artık biz dilin yeni şekillerini kullandığımız ve bildiğimiz için dilin tarihî dönemde kullandığı şekillerin bazıları bize yabancıdır. Geçen zaman dilin eski şekilleri ile aramızda perdeler çekmiş, duvarlar örmüştür. İşte dilin dönemleri arasında oluşan bu duvarların kalkması, perdelerin aralanması için belirli yöntemlerin kullanılması gerekir. Ancak yöntemlerin iyi belirlenmesi için de eldeki yazmaların hikâyesini, günümüze hangi şartlarda ulaştığını ve bu tür yazmalarda karşılaşılabilecek sorunların örneklerini bilmek gerekiyor. İşte bu makalede Dede Korkut'un Dresden nüshasından tespit edilmiş olan söz konusu örnekler sunulmaktadır

YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN UNVANLAR VE UNVAN NİTELEYİCİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 5-26
Yenisey yazıtları, Yenisey Irmağı boyunca bulunan, bugün toplam sayısı 250'ye yaklaşan yazıtlardır. Bu yazıtların neredeyse tamamının ortak özelliği tarihsel olaylardan çok, yazıt kahramanının yaptığı işlerden, neden öldüğünden söz edilip kahramanın ağzından aile bireylerine, yurda, göğe ve güneşe özlem anlatılmış olduğu için Türk dili uzmanlarının dışındaki araştırmacıların ilgisini çektiği söylenemez.Bu yazıda elimizde metni bulunan ve giriş bölümünde adları verilen yazıtlardaki unvanlar ve unvan niteleyicileri üzerinde durulmuştur. Tespit edilen unvanlarla ilgili belirtilen görüşlere de değinilmiş, bunlar tarih sırası ile verilmiş olup Türkçe olanlarla ilgili bazı etimolojik öneriler dikkatlere sunulmuştur

ANADOLU’DAKİ İLK TÜRKÇE ESER ÜZERİNE TARTIŞMALAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 53-62
Anadolu'da yazılmış ilk Türkçe eserin hangisi olduğu meselesi bu alanda çalışan birçok araştırmacıyı düşündürmüş ve meselenin çözümüne yönelik araştırma yapmaya teşvik etmiştir. Konuyu ilk kez irdeleyen Fuad Köprülüzade'den (1926) bugüne dek farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerde özellikle Çarhname, Tuhfe-yi Mübarizi veya Behcetü'l-Hadayik eserleri üzerinde durulmuştur. Bu makalede de fikir birliğine varılamayan bu mesele irdelenmiştir

 Bahtiyar Vahabzade’nin Publisistikası

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 87-94
Türk dünyasının meşhur şairi Bahtiyar Vahabzade sanatının ana hattını oluşturan şiirlerinin yanında, konu ve sanat bakımından zengin, aktüel ve oldukça seviyeli olan siyasi ve sosyal sahalarda yazdığı yazılarıyla da dikkat çekmektedir. Publisistika, toplumun ilerlemesinde, büyük rol oynayan kamuoyunun oluşmasını, biçimlenmesini etkilemek için geniş imkânlara sahiptir. Bahtiyar Vahabzade Batı Avrupa, Rusya, Türkiye ve Azerbaycan'da oluşmuş publisistika geleneklerinin en belirgin ve güzel özelliklerinden etkilenerek çağdaş ve millî bir publisistika ortaya koymuştur.Bahtiyar Vahabzade gazeteciliğin değişik alanlarında (siyasi, ahlaki-etik, analitik, sanat vb.) ve türlerde (mülakat, eleştiri, makale, fıkra, mektup vb.) değerli ve devrin güncel problemlerine değinen eserler ortaya koymuş, millî publisistika sanatını fikir, içerik, konu, dil ve üslup açısından çok daha zenginleştirmiştir.Bahtiyar Vahabzad'nin gazetecilik sanatı kendisinde sanat ve bilimsel düşünceyi bir bütün olarak yansıtmış, bunun sonucunda okuyucu kitlesini daha güçlü şekilde etkilemiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin gazeteciliği sanat yönünden de bir mükemmelliği sergilemektedir

 Beḫtiyar Vahabzadenin Yaradıcılığında Füzuli

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 95-100
Azerbaycan modern edebiyatı, klasik edebiyatla bağlarını koparmamış modern Azerbaycan şairleri, yazarları F uzulî, Nizamî gibi klasik şairlerden yararlanmakta devam etmişlerdir. Bu makalede Bahtiyar Vahabzade 'nin şiirlerinde Fuzülî geleneklerinin etkisi kısaca açıklanmış, onun özelikle "Şeb-i Hicran " adlı manzumesinde tasvir ettiği Fuzülî portresi Ucarakterı) tahlil edilmiştir

 Bahtiyar Vahabzade’nin Eserlerinde Karabağ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 75-85
Karabağ, Azerbaycan'ın en güzel yerlerindendir. Stratejik öneme de haiz olan bölgeyi zamanın güçlü devletleri kendi topraklarına katmak için her dönemde mücadele vermiştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı bir dönemde de bu güzide mekânı ele geçirmek için Ermeniler harekete geçer. Rusların da yardımıyla Karabağ Ermeniler tarafından işgal edilir. İşgalle birlikte binlerce Karabağ Türkü mülteci durumuna düşer. Bu süreçle birlikte Azerbaycan'da birçok aydın Karabağ ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirir. Bu aydınlardan birisi de Bahtiyar Vahabzade'dir. Vahabzade, gerek şiirlerinde gerekse makalelerinde Karabağ meselesini ele alır. Bu çalışmada, şairin Karabağ ile ilgili fikirleri, duygu ve düşünceleri ele alındı

 Beḫtiyar Vahabzadenin Varlıġ Möhürü

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 29-38
Makalede Bahtiyar Vahabzade 'nin ana dili olan Azerbaycan Türkçesine olan düşkünlüğü, ana dilinin bir halkın tarihî kimliğini muhafaza etmedeki rolü hakkında fikirleri ele alınmıştır I 986 'da Sovyetler Birliği Komünist Partisi 'nin Azerbaycan 'da eğitimi tamamen Rusçaya çevirme teşebbüsü karşısında, Bahtiyar Vahabzade'nin neredeyse tek başına, bütün tehlikeleri göze alarak gösterdiği tepki ve bu teşebbüsü engellemesi açıklanmıştır