2068 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 2068
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 37
- Nail Tan 29
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 23
- Mustafa Öner 21
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Sadettin Özçelik 14
- Şinasi Tekin 14
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 42
- Abdullah Tukay 26
- Turkish 23
- Dede Korkut 20
- Türkiye Türkçesi 20
- Eski Türkçe 19
- Tatar edebiyatı 19
- TÜRKÇE 19
- dil 16
- Eski Anadolu Türkçesi 15
SÖZLÜ EDEBİYAT ÜRÜNLERİNE AİT YAZMALARIN OKUNMA SORUNLARI VE DEDE KORKUT ÖRNEĞİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 63-96
Özet
Tarihî metinleri okumak bir bakıma arkeolojik kazı yapmaya benzer. Araştırmacının işi, metnin ait olduğu dönemle ilgili dilin bilinmezlerini satır aralarından anlayarak ve ayıklayarak çözmek, ortaya çıkarmaktır. Çünkü dil zamanın akışıyla birlikte kullandığı birtakım kelimeleri, deyimleri, söz kalıplarını geçmişte bırakıp bunların yerine yenilerini kullanarak yoluna devam eder. Böylece dilin eskiden kullandığı kelimeler, deyimler, söz kalıplarının bir kısmı yazılı metinlerde kalır. Artık biz dilin yeni şekillerini kullandığımız ve bildiğimiz için dilin tarihî dönemde kullandığı şekillerin bazıları bize yabancıdır. Geçen zaman dilin eski şekilleri ile aramızda perdeler çekmiş, duvarlar örmüştür. İşte dilin dönemleri arasında oluşan bu duvarların kalkması, perdelerin aralanması için belirli yöntemlerin kullanılması gerekir. Ancak yöntemlerin iyi belirlenmesi için de eldeki yazmaların hikâyesini, günümüze hangi şartlarda ulaştığını ve bu tür yazmalarda karşılaşılabilecek sorunların örneklerini bilmek gerekiyor. İşte bu makalede Dede Korkut'un Dresden nüshasından tespit edilmiş olan söz konusu örnekler sunulmaktadır
YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN UNVANLAR VE UNVAN NİTELEYİCİLERİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 5-26
Özet
Yenisey yazıtları, Yenisey Irmağı boyunca bulunan, bugün toplam sayısı 250'ye yaklaşan yazıtlardır. Bu yazıtların neredeyse tamamının ortak özelliği tarihsel olaylardan çok, yazıt kahramanının yaptığı işlerden, neden öldüğünden söz edilip kahramanın ağzından aile bireylerine, yurda, göğe ve güneşe özlem anlatılmış olduğu için Türk dili uzmanlarının dışındaki araştırmacıların ilgisini çektiği söylenemez.Bu yazıda elimizde metni bulunan ve giriş bölümünde adları verilen yazıtlardaki unvanlar ve unvan niteleyicileri üzerinde durulmuştur. Tespit edilen unvanlarla ilgili belirtilen görüşlere de değinilmiş, bunlar tarih sırası ile verilmiş olup Türkçe olanlarla ilgili bazı etimolojik öneriler dikkatlere sunulmuştur
ANADOLU’DAKİ İLK TÜRKÇE ESER ÜZERİNE TARTIŞMALAR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 53-62
Özet
Anadolu'da yazılmış ilk Türkçe eserin hangisi olduğu meselesi bu alanda çalışan birçok araştırmacıyı düşündürmüş ve meselenin çözümüne yönelik araştırma yapmaya teşvik etmiştir. Konuyu ilk kez irdeleyen Fuad Köprülüzade'den (1926) bugüne dek farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerde özellikle Çarhname, Tuhfe-yi Mübarizi veya Behcetü'l-Hadayik eserleri üzerinde durulmuştur. Bu makalede de fikir birliğine varılamayan bu mesele irdelenmiştir
LIFE AND AFTERLIFE & APOCALYPTIC CONCEPTS IN THE ALTAIC WORLD
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 97-100Orta Asya Kazılarında Bulunan Budist Yazmaları
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 101-108Bahtiyar Vahabzade’nin Publisistikası
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 87-94
Özet
Türk dünyasının meşhur şairi Bahtiyar Vahabzade sanatının ana hattını oluşturan şiirlerinin yanında, konu ve sanat bakımından zengin, aktüel ve oldukça seviyeli olan siyasi ve sosyal sahalarda yazdığı yazılarıyla da dikkat çekmektedir. Publisistika, toplumun ilerlemesinde, büyük rol oynayan kamuoyunun oluşmasını, biçimlenmesini etkilemek için geniş imkânlara sahiptir. Bahtiyar Vahabzade Batı Avrupa, Rusya, Türkiye ve Azerbaycan'da oluşmuş publisistika geleneklerinin en belirgin ve güzel özelliklerinden etkilenerek çağdaş ve millî bir publisistika ortaya koymuştur.Bahtiyar Vahabzade gazeteciliğin değişik alanlarında (siyasi, ahlaki-etik, analitik, sanat vb.) ve türlerde (mülakat, eleştiri, makale, fıkra, mektup vb.) değerli ve devrin güncel problemlerine değinen eserler ortaya koymuş, millî publisistika sanatını fikir, içerik, konu, dil ve üslup açısından çok daha zenginleştirmiştir.Bahtiyar Vahabzad'nin gazetecilik sanatı kendisinde sanat ve bilimsel düşünceyi bir bütün olarak yansıtmış, bunun sonucunda okuyucu kitlesini daha güçlü şekilde etkilemiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin gazeteciliği sanat yönünden de bir mükemmelliği sergilemektedir
Beḫtiyar Vahabzadenin Yaradıcılığında Füzuli
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 95-100
Özet
Azerbaycan modern edebiyatı, klasik edebiyatla bağlarını koparmamış modern Azerbaycan şairleri, yazarları F uzulî, Nizamî gibi klasik şairlerden yararlanmakta devam etmişlerdir. Bu makalede Bahtiyar Vahabzade 'nin şiirlerinde Fuzülî geleneklerinin etkisi kısaca açıklanmış, onun özelikle "Şeb-i Hicran " adlı manzumesinde tasvir ettiği Fuzülî portresi Ucarakterı) tahlil edilmiştir
Bahtiyar Vahabzade’nin Eserlerinde Karabağ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 75-85
Özet
Karabağ, Azerbaycan'ın en güzel yerlerindendir. Stratejik öneme de haiz olan bölgeyi zamanın güçlü devletleri kendi topraklarına katmak için her dönemde mücadele vermiştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı bir dönemde de bu güzide mekânı ele geçirmek için Ermeniler harekete geçer. Rusların da yardımıyla Karabağ Ermeniler tarafından işgal edilir. İşgalle birlikte binlerce Karabağ Türkü mülteci durumuna düşer. Bu süreçle birlikte Azerbaycan'da birçok aydın Karabağ ile ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirir. Bu aydınlardan birisi de Bahtiyar Vahabzade'dir. Vahabzade, gerek şiirlerinde gerekse makalelerinde Karabağ meselesini ele alır. Bu çalışmada, şairin Karabağ ile ilgili fikirleri, duygu ve düşünceleri ele alındı
Beḫtiyar Vahabzadenin Varlıġ Möhürü
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 29-38
Özet
Makalede Bahtiyar Vahabzade 'nin ana dili olan Azerbaycan Türkçesine olan düşkünlüğü, ana dilinin bir halkın tarihî kimliğini muhafaza etmedeki rolü hakkında fikirleri ele alınmıştır I 986 'da Sovyetler Birliği Komünist Partisi 'nin Azerbaycan 'da eğitimi tamamen Rusçaya çevirme teşebbüsü karşısında, Bahtiyar Vahabzade'nin neredeyse tek başına, bütün tehlikeleri göze alarak gösterdiği tepki ve bu teşebbüsü engellemesi açıklanmıştır