2076 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

 Avtobiografiyam [Otobiyografim]

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 177-189
yerindedir, amma istihana terevezinin dadı al güneşin istisile ye'tişen tebii terevezin dadını ve'rermi? Şair özünü, fikrini, hissini tezelemeyi, günün havasmda çimdinneyi [zamanın ruhuna uygunlaştırmayı], ye'ni müasirlerinin fikir ve duyğuları ile yaşamağı bacararsa, şe'rlerinin müasir ve yeni olacağı, ohucunun ğelbine yol tapacağı labüddür [muhakkaktır]. Bir sözle, novatorluğu ğarşısına meğsed ğoyan şairin novator olacağına inanmıram. Senet aleminde yenilik şüarı ile meydana çıhanlar ekseren ye'niliyi kenarda ahtarır, öz milli en'enesini beyenmir, köküne, şire çekdiyi

 Bahtiyar Vahabzade ile Söyleşi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 163-174
manasındadır, doğru manasıdır, lügat manasıdır. Birinci mısra, "Can sözdür eğer bilirse insan" ikinci mısra "Sözdür ki dedikleri özgedir can". Bu ikinci sözdür yalan manasıdır. Bizde diyerler ki "filankes filan işledi" diyerler, "inanma sözdür." İnanma, o, onu yapabilmez, sözdür inanma. Birincide söz-öz lügat manasındadır. İkincide söz inanma manasındadır. Yalandır.-İkincide söz lügat anlamının dışındadır.-He lügat manasının dışında. Demek sözü o aldı avcuna, mum gibi onu ezdi başka mana verdi.-Ona şahsi değerini kattı, yükledi.-Evet evet

 Türk Şiirinin Bahtiyar Sayfası

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 147-151
sivri ucuyla bu lelek,Deldi sinesini Azerbaycan'ın.Başını Şaldırdı ancaŞ dembedem Kesdiler sesini Azerbaycan'ın

 Çingiz Aytmatov’un “Gün Var Esre Beraber” Romanına Ön Söz

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 219-226
ölkesinde de'yil bütün dünyada maragla [ilgiyle] garşılanır. Bununla beraber 0, ilk növbede, öz ölkesinin, öz halgmın ve öz zemanesinin oğludur. Ekser eserlerini rus dilinde yazınasma bahmayarag, onun bütün obrazları [tipleri], psihologiyası ve tebieti e'tibarile, tepeden dırnağa geder gırgızdır. Çünki onun eserlerinde ümumdünya proble'mleri gırğız heyatından ve gırğız tebietinden keçib ümumileşir. Buna göre de Ç. Aytmatov indi dünyada en çoh ohunan ve sevilen yazıçılardan biridir ve belke de birincisidir. * * * Yazıçımn Azerbaycan ohucularına tegdim olunan kitabına "Esrden uzun gün", "Deniz kenarı ile gaçan Alabaş" ve "Ağ gemi" adlı üç eseri dahil e'dilmişdir. Dünya edebiyyatmda e'le eserler var ki, onlara hansı [hangi] terefden yanaşsan, orda böyük bir me'na, fıkir ve derin hikmet görür, tehlili hardan [nereden] başlayacağını bilmirsen. Be'le eserleri açmag çoh çetin olur. Çünki gördüyün böyüklüye, gözelliye ve derinliye he'yret, onları soyug mühakime ile tehlil ve izah e'tmeye imkan ve'rmir. Gözelliye ve böyüklüye heyretin özü dilsiz, izahsız, tehlil de'yilmi? Böyük Füzulimiz demişken

 Yél Ġayadan Ne Aparar? [Nesimî’nin ve Fuzulî’nin Eserlerini “Ölü Edebiyyat” Hesab Eden Müellife Cevap]

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 203-210
cızmagaralarma [karalamalarına] beraet gazandırmagüçün "Bütleri yıhag" şüarı altında klassiklerin elde e'tdiyi edebi gelebelere daş atmağa, onları lekelemeye ve inkar etmeye başladılar. Eyni hadise son zamanlar "medeni ingila " şüarı altında Çin'de de başlamış, Çin klassik edebiyyatını "feodalizm alağı [tarlası]" adlandırmışlar. 20 ci illerde bizim ölkede de bezi "ingilabçı" şair ve yazıcılar özlerinin senetden mehrum olan cızmagaralarına beraet gazandırmag üçün klassik medeni ve edebi irsi inkar e'dib yeni "prole'tar medeniyyeti" yaratmag fıkrinde olduglarını bildirdiler. Elli ilden artıg [fazla] bir müddetde Türkiye'de davam eden bu prose'sin [sürecin] neticesidir ki, Eyyuboğlu türk halgınm esrler boyu yaratdıgı medeni ve edebi irsi tamamile inkar etmek cesareti tapmışdır. Tengidçi, Füzuli'nin görüşlerindeki ziddiyyetden danışır [tezatlardan bahsediyor] ve' gösterir ki, Füzuli bir yazısında ""elmsiz şe'ir temelsiz divar olur, temelsiz divar gayetde bi-e'tibar olur" de'yirse, diger bir yazısında

 Çingiz Aytmatov’a Mektub

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 227-231
ve o cümleden rus alimlerinin dédiyine göre, atanın cinsi zeifliyinden övladsız Şalan Şadınları süni mayalanma [döllenme] yolu ile ana élemek olar. Hetta onu da oḫumuşdum ki, Fransada erinden icazesiz [kocasından izin almadan] béle bir addım atan ananı onun milyonçu eri mehkemeye vérmişdi. O zaman dünya metbuatında bu mesele müzakire olundu. Adamların bir Şismi süni mayalanma yolu ile ana olan Şadına, bir Şismi de erine haŞŞ vérdi (Hekim başŞa bir kişinin spérmasını iyne yolu ile Şadının uşaŞlığına ötürür [rahmine bırakıyor] ve Şadın hamile olur). Démek, bu yolla doğulan uşaŞ anaya doğma [öz evlat], ataya ise ögéy olur. Hetta menim yadımdadır [hatırımdadır] ki, o zaman Tbiliside béle bir institut da açılmışdı. Burada élmle eḫlaŞ öz-üze dayanmış olur [ilimle ahlak yüz yüze geliyor]. O zaman men bu keşfe Şarşı "Élm-eḫlaŞ" adlı bir şé'r de yazmış, yérli ve Moskva metbuatında çap étdirmişdim [bastırmıştım]

SEÇME ŞİİRLER

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 263-267
dilinde démeye deİḫtiyarın yoḫsa egerDé kim sene azad déyer?..Söyle, néce azadsan8 kiKomalarda dusdaŞ olub9Ana dilin?Böyük böyük meclislerdenİtirilib ilim ilim?..10İclaslarda,11 bir kelmesi, sözü yoḫdur.Bekle.. onun böyük, resmi meclislereÇıḫmaŞ üçün üzü yoḫdur?12Söyle, bekle; bic doğulub,13Atasından14 yoḫ ḫeberi?

 Ḫelil Rza

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 233-236
menevi dünyanı maddi dünyadan üstün görecek ve bu nöğtede özünü derk e'deceksen. Almaz bahalı daşdır. Lakin sen dünyaya hisslerinin gözü ile bahmağı bacarsan, onda çiçeklerin leçeyine gonmuş şe'h [çiğ] damlasını üzüklerin ğaşında parlayan soyug ahnaz daşından, insan ahınm gücünü ğılmcın keserinden, kederi se'vincden üstün tutacağsan. Şair övladınm siınasında bu günün gencliyine menevi zenginlik, menevi böyüklük aşılayır

 Bahtiyar Vahabzade'nin  “İki Ġorḫu”  Adlı  Manzumesi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 241-256
Hebs e'lemişler. Günahı ne imiş bilmirdim, ancag Ne men soruşardım, Ne o deyerdi. Söhbet bu metlebe15 yahmlaşanda Sözü deyiştirip tezeleyerdi. Açıgca görürdüm, gizli derdi var, Adamlar içinde çoh zaman susar. IjIetalı söhbetten yan ke'çerdi o, 16 Yüz ölçüp min ölçüp, Bir biçerdi o. Neçe il zindanda ezap çekeli Dolandı hemişe o, seksekeli,17 Meger yalnız o mu? Ijleyr, hamımız.18 Ğaldı gözümüzde bütün kâmımız.19

 İman Şairi (Yehya Kamal)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 31 · Sayfa: 215-217
"Bugünkü türk babaları havası ve torpağı müsehnanlıg rayihesi ile dolu semtlerde doğuldular. Doğularken gulaglarma ezan ohundu. Mübarek günlerin ahşamlarında bir me'nde'rin küşesinden ohunan Ğuranm sesini e'şitdiler. Bayram namazlarına babalarmın yanında ge'tdiler, camiler içinde şefeg sökerken tekbirleri dinlediler, dinin bele merhelesinden ke'çdiler, türk oldular"