2068 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

TARYAT, TES VE ŞİNE USU YAZITLARI ARASINDAKİ DİL BİLİMSEL VE TARİHÎ BAĞLAR ÜZERİNE BAZI NOTLAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 61-80
Önceki araştırıcılar, Uygur Bozkır Kağanlığı'nın Tes, Taryat ve Şine Usu Yazıtları arasında yakın bir tarihî ve filolojik bağlantı olduğunu varsaymaktadır. Bu tartışmada bu üç yazıtın kronolojisi, bir yenisi sunulan sonuçla eleştirel olarak incelenmiştir. Filolojik benzerliklerle ilgili olarak, bu üç yazıtın işlevinin aynı olmadığı gerçeğinden ötürü, varsayılandan çok daha az olduğu gösterilmiştir. Şine Usu Yazıtı mezar yapısıyla ilişkiliyken, Taryat ve Tes Yazıtları yazılı sınır işaretleri türündendir

GÖKTÜRK DÖNEMİ TÜRK MOĞOL BOY İLİŞKİLERİ (542-745)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 81-104
Türklerin Moğollarla tarihleri boyunca kader ortaklığı yaptıkları çok açık bir şekilde bilinmektedir. Orta Asya tarihinin henüz ilk devirlerinde büyük bir imparatorluk kuran Hunların zamanından başlayarak, MS 920 yılına kadar Türkler Moğollarla komşuluk hâlinde yaşadılar. Kim büyük devlet kurabildi ise diğerleri ona itaat etmek zorunda kaldı. 13. yüzyılda Cengiz Han önderliğinde gelişen Moğol Türk İmparatorluğu bu ilişkilerin zirvesini meydana getirdi. Bu makalede tarihte Göktürk diye adlandırdığımız Türk Kağanlığı devrinde Moğolistan coğrafyasında ve doğusunda yaşamış Türk ve Moğol kökenli boyların durumu ve karşılıklı ilişkileri değerlendirilecektir

TRANSEURASIAN VERBAL MORPHOLOGY IN A COMPARATIVE PERSPECTIVE: GENEALOGY, CONTACT, CHANCE, ED. BY LARS JOHANSON AND MARTINE ROBBETS, TURCOLOGICA, HERAUSGEGEBEN VON LARS JOHANSON

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 117-120
Ülkemizde ve yurt dışında özellikle son yirmi yıldan beri yeni bir kavram giderek kendini daha çok sayıda yayınlarla kitlelere duyuruyor ve ekonomik, stratejik, kültürel önemini geniş topraklara yayıyor. Avrasya terimi belki daha önceki yıllarda da kullanılıyordu ama bu terimin çerçevelediği topraklara sahip ülkelerin hem politik yapılanmaları hem uluslararası ilişkilerde söz sahibi olmaları hem de geniş bir pazar payı olarak görülmeleri son yıllarda bir hayli fazlalaştı. Bu büyük ilgiden bilim dünyası da etkilendi. Özellikle Türkoloji araştırmalarında ve yayınlarda bölgede yaşayan söz konusu toplulukların dil araştırmalarına da ağırlık verilmeye başlandı. Böyle bir tutum da Türkoloji konularının ayrı bir gözle değerlendirilmesine yaradı.

KÖLTEGİN YAZITI’NDA KALIPLAŞMIŞ BAZI KELİMELERİN MOĞOLCA ESASINDA YORUMU

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 37-44
Eski Türklere ait runik yazıtlar, sadece tarihî kaynaklar değil aynı zamanda edebî eserlerdir. Çünkü bu eserlerde şiirsel ifadeler, atasözü, deyimler gibi kalıp ifadeler genel olarak kullanılmıştır. Söz konusu eserlerin bu özelliği, diğer kaya üzerine yazılmış yazıtlardan farklıdır. Tarihî olayları edebî bir üslupla yazma ve anlatma geleneği, bütün göçebe topluluklarda vardır. Költigin Yazıtı'nın metinde geçen bazı deyimleri ve bu deyimlerin Moğolcada var olan benzerlerinin nasıl tercüme edileceğini ve açıklanacağını burada göstereceğiz

Kazakçadaki Bazı Eski Türkçe Sözcükler Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 51-60
Eski Türk Runik yazıtlarının araştırması yüz yıldan daha fazla tarihı geçmiş. Şimdi biz Orhon yazıtları üzerinde çok anlayışlı oldımız. Amma yana birkaç sözlerin anlamı hakkında ikna edici anlayışımız olmalıdır. Bu makaleda Kazak dili ile eski Uygurca maddeler kullanarak, Orhon yazıtlarındakı erig, ïd-, azman, yay, yalma ve yarïγ kelimelerinin anlamına tahlil etmek istiyürüz.

Sunuş: Abdullah Tukay Özel Sayısı

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32
Tukay Özel Sayısı" olarak hazırlama kararı aldıktan sonra Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümündeki dersler ve tez çalışmaları dolayısıyla Tatarca okuma ve Türkiye Türkçesine aktarma tecrübesi bulunanlar İzmir'de bu amaç için toplandı. Böylece Mehmet Yasin Kaya, Sinan Güzel, Murat Özşahin, Dinara Duisebayeva, Gözde Güngör, Seher Memiş, Ülkü Polat ve Şirin Aksoy'dan oluşan bir grup, özel sayı için seçilen yazıları kısa sürede Türkiye Türkçesine aktarıp derginin Yazı Kuruluna sunmuş, hakem raporları doğrultusunda düzeltmeler yaparak basıma hazır hâle getirmiştir. Son olarak Ankara'da Türk Dil Kurumu ve Türksoy tarafından düzenlenen toplantıda sunulan bildirilerin de dosyaya katılmasıyla eldeki özel sayı oluşturulmuştur

FOLKLOR-EDEBİYAT İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA ABDULLAH TUKAY’IN ŞÜRELİ VE MİHAİL FEDOROV’UN ARŞURİ MANZUMELERİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 41-54
İdil-Ural bölgesinde yaşayan Çuvaş ve Tatar Türklerinin folklor konusundaki bazı ortak değerleri onların edebiyatlarına da yansımıştır. Modern Tatar edebiyatının kurucularından Abdullah Tukay'ın meşhur manzumesi Şüreli ve yine modern Çuvaş edebiyatının ilk şairlerinden Mihail Fedorov'un Arşuri manzumeleri, folklordaki anılan ortak değerlerden birisi olan orman ruhuna ilişkin halk anlatmalarının modern edebiyattaki yansımalarıdır. Her iki Türk boyu arasında Şüreli ve Arşuri hakkındaki anlatmalar paralellikler göstermektedir. Gerçekte her ikisi de aynı mitolojik varlıktır. Modern edebiyata yansımalarında ise şairlerin yetenekleri ve edebiyat gelenekleri halk anlatılarının modern şiirde farklı şekilde yansımalarına yol açmıştır. Bu anlamda her iki Türk boyundaki konu ile ilgili halk anlatıları ve inançları ile bunların modern edebiyatta işlenişleri ele alınmıştır. Aynı zamanda bu şiirlerin halk içinde uyandırdığı etki de tespit edilmeye çalışılmıştır

EHMET FEYZİ’NİN “TUKAY” ROMANI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 61-67
Tatar edebiyatının en büyük isimlerinden birisi olan Abdullah Tukay ile ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Ancak bunların içerisinde E. Feyzi ayrı bir öneme sahiptir. E. Feyzi çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütmüştür. Büyük hayranlık beslediği Tukay ile ilgili yaptığı diğer çalışmalar onun "Tukay" romanını yazması için bir zemin oluşturmuştur. E. Feyzi bütün gücünü vererek yarattığı bu romanla büyük şair Tukay'ı ebedîleştirmiş ve onu bütün dünyaya tanıtmıştır. Bu makalede E. Feyzi'nin Tukay romanını yaratma sürecinde yaptığı önemli çalışmalar, topladığı materyaller ve romanı yaratma süreci üzerinde durulmuştur.

TUKAY YILI VE GÖRKEMLİ KAZANIMLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 17-20
Abdullah Tukay, milleti için en gerekli sözü en gerektiği yerde söylemesini bilmiştir. Çok yönlü bir kişi olan Tukay, Tatar edebiyatının gelişimine etki etmiş, birçok yazar ve şairin örnek aldığı, hayranlık duyduğu bir şair olmuştur. 2011 yılı, Tataristan Başkanının kararı ile "Tukay Yılı" olarak ilan edilir ve bu büyük yankı uyandırır. Tukay'ın doğumunun 125. yıl dönümü gerçek bir kutlama havasında, büyük emekler verilerek hak ettiği şekilde kutlanır. Bu makalede "Tukay Yılı" çerçevesinde yapılan çalışmalar, Tukay'ın Tatar halkı için misyonu ve onun sanatı üzerinde durulmuştur

TATAR SANATINDA TUKAY’IN ŞİİRİ VE KİŞİLİĞİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 21-28
Abdullah Tukay Tatar edebiyatının en büyük şairidir. Çok yönlü bir şair olarak hem yaşadığı dönemde hem de sonrasında edebiyata yön vermiş ve yol gösterici olmuştur. Bu makalede Tukay ve ulusal sanat türleri arasındaki münasebetler üç bölüm halinde analiz edilir: Tukay ve ulusal müzik; Tukay ve heykel-resim sanatı; Tukay ve Tatar tiyatrosu. Ayrıca Abdullah Tukay'ın tiyatro, müzik, heykel-resim sanatlarına katkısı ve bu sanatlara beslediği derin saygı vurgulanır. Tukay'ın bahsedilen sanat dallarıyla olan ilişkisi bu makalenin temelini oluşturur