1321 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türkistan’da Anlatılan Kemine Fıkraları.

Erdem · 2001, Sayı 37 (Türk Halk Kültürü Özel Sayısı - I) · Sayfa: 163-204
Türkistan sahasında özellikle Türkmen, daha az bir oranda da Kırgız, Kazak ve Özbek sözlü edebiyatlarında bilinen Kemine'nin asıl adı Memmetveli[Mehmet Veli]'dir. Kemine hakkındaki bilgiler, tarihsel bakımdan gerçek olmaktan çok, sözlü rivayetler şeklindedir. Tahminen 1770'li yıllarda doğan Kemine, 1840'lı yıllarda 70 yaşlarındayken ölmüştür. İlk tahsili sonrasında, bir molladan 6-7 sene kadar dinî ilimler tahsil ettiği söylenmektedir, şair olarak "Molla Veli" ve "Kemine" mahlaslarını kullanmıştır. Kemine mahlasını onun "kemlik, aşağılık" ve "aşın tevazu" sebebiyle tercih ettiği rivayet edilmektedir. Fakirliği, nüktedanlığı ve sanatkârlığı sebebiyle Türkistan sahasında yaşayan Türkler tarafından benimsenip sevilmiştir. Şair ve özellikle "ortak fıkra-tipi" olarak Türkistan sözlü kültür ortamında, daha sağlığından başlayarak bu güne kadar yaşatılmıştır. Makalede, önce Kemine'nin sözlü gelenekten derlenmiş olan şiirleri genel olarak kısaca değerlendirilmiş, daha sonra da onun özellikle halk nezdinde bir "ortak fıkratipi" mertebesine nasıl yükseldiği/yükseltildiği hususu tartışılmıştır. Fıkra-tipi Kemine hakkında Türk ilim adamlarının kanaatleri, ona atfedilen fıkraların belli başlı özellikleri, makale ekindeki fıkra metinlerinden hareketle değerlendirilmiştir. Makalenin sonuna ise Türkmenistan'a ait Kemineyle ilgili literatürde pek kullanılmayan bir çalışmadan (Ahundov 1940) seçilen 62 fıkra Türkmen Türkçesi'nden Türkiye Türkçesi'ne aktarılıp ilâve edilmiştir.

Âşık Şevki Halıcı’da Âşık Makamlan

Erdem · 2001, Sayı 37 (Türk Halk Kültürü Özel Sayısı - I) · Sayfa: 73-116
Âşık Şevki Halıcı Kars ili Çıldır ilçesindendir. 1930 doğumlu olan Halıcı hem halk hikâyesi anlatmakta, hem de şiir söyleyebilmektedir. O, bize Tahir ile Zühre, Cihan ile Abdullah ve Emrah ile Selvi gibi on beş tane halk hikâyesi anlatmıştır. Zaman içerisinde yayımlanacak olan bu hikâyelerin icrası sırasında sazla söylediği makamlı türküler onun hikâyeciliğine ayrı bir zenginlik katmaktadır. Yaşadığı bölgedeki ozanlar tarafından çalınıp söylenen yetmiş civarındaki bu makamlann icrası ayrı bir beceri istemektedir. Bunlar arasında yer alan divaniler, tecnisler ve güzellemeler çokça icra edilen parçalar arasında yer almaktadır. Sanatçı bunları hem ayrı olarak çalmakta hem de hikâyelerin içerisine yerleştirmektedir. Hikâyelerin içerisine yerleştirilen bu türküler aynca işlevsel bir görev de yapmaktadır. Hikâye kahramanının sevinçli, duygusal, hüzünlü ve üzüntülü olduğu zamanlarda ayrı ayrı makamlar icra edilmektedir. Böylece hem hikâye zenginleştirilmekte hem de dinleyenler etkilenmektedir. Bu makalede Âşık Şevki Halıcı'nın çalıp söylediği yetmişten fazla makamdaki türkülerin sözleri verilmiş, ondan alınan bilgiler doğrultusunda küçük değerlendirmeler yapılmıştır. Video kasette saklanmış olan bu müzik parçalarından dört tanesinin ayrıca notaları da örnek olsun diye buraya eklenmiştir.

Yazılı Kaynaklarda Türk Ailesi

Erdem · 2001, Sayı 37 (Türk Halk Kültürü Özel Sayısı - I) · Sayfa: 131-158
Kültürün bir kuşaktan diğerine iletilmesinde en önemli sosyal ortam olan aile, dinî, millî ve hukukî değerleri ile toplumun çekirdeğini oluşturmaktadır. Toplumun göstergesi, sigortası olan aile, aynı zamanda toplumun yapısını, karakterini belirlemede önemli bir fonksiyona sahiptir.