2068 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

GAZAVAT-NÂME-İ MİDİLLİ TÜRK DİLİ VE KÜLTÜR TARİHİ BAKIMINDAN DEĞERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 113-126
Gazavat-nâmeler savaşları anlatan edebî türlerdir. Edebî bakımdan önem taşıdıklarıgibi içerdikleri veriler açısından tarihî ve kültürel olarak da değer taşırlar. Kalemealındıkları dönemin edebî ve kültürel ortamına ışık tutarlar. Bu çalışmada da 15. yüzyılaait, Gubârî'nin gazavat-nâmesi ele alınmış, onun Türk dili ve kültür tarihi yönüyledikkate alınması gerekliliğine işaret edilmiştir.Şair, Midilli Adasında cereyan eden savaşı nazma dökerken çoğu yerde, hiç şüphesiz,dinî-tasavvufî yönü ağır basan mistik bir hayal dünyasından seslenmiştir, ancakeserin böyle bir üslup özelliği göstermesi, elbette edebî ve kültürel bakımdan taşıdığıdeğeri eksiltmez.Metin her şeyden önce, Türk dili tarihi bakımından önemli bir kaynak niteliğindedirve Eski Anadolu Türkçesine ait zengin söz varlığına sahiptir. Bunun yanında, Türktarihi bakımından da önemli bilgiler içerir. Kimi tarih kitaplarınca da doğrulanan birdizi olaya kaynaklık eder. Kaleme alındığı dönemin sosyal yapısını, kültürel unsurlarını,inanış ve yaşayış tarzını aksettirmesi yönüyle de kültür tarihinin değerli bir başvurukitabı sayılmalıdır.

YAZICIZADE AHMED BÎCAN’IN DÜRR-İ MEKNÛN ADLI ESERİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 1 · Sayfa: 127-134
Kısaca belirtmek gerekirse, daha çok öğreticiliği, bilgi aktarmayı önplanda tuttuğu için Ahmed Bîcan, eserinde hem cümle yapısı hem de kelimedağarcığı bakımından anlaşılır olmayı, dönemin şartlarına oranla arı birdil kullanmayı tercih etmiştir denebilir. Dürr-i Meknûn, konusu bakımındanolduğu kadar dil yönüyle de büyük önem taşımaktadır. Bütün yazmaları karşılaştırılmaksuretiyle eser üzerinde yapılacak bir çalışma, Türk dili ve kültürvarlıklarına katkıda bulunmak adına önemli bir gayret olacaktır.

Türkmen Türkçesinin Ersarı Ağzında Uzun ve Kısa Ünlülerin Kullanım Özellikleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 7-12
Türkmen Türkçesinin Ersarı ağzında uzun ve kısa ünlülerin kullanımı aslında şimdiki Türkmen Türkçesinin standart türündeki gibidir. Ancak standart türde bazı sözlerde önemini kaybeden asli uzunluklar bu ağızda korunmuştur. Bundan başka da Ersarı ağzı bir ünsüzün düşmesi neticesinde meydana gelen ikincil uzunluklar açısından da zengindir

Türkçemizin Vicdan Bekçisi: Prof. Dr. Tofik (Tevfik) Hacıyev

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 21-23
Azerbaycan Türkçesinin oluşma tarihinin araştırılmasıyla beraber, edebî dil tarihinin dönemlere ayrılması, "Kitab-i Dede Korkut"un İ. Nesimi'nin M. Fuzuli'nin, M. A. Sabir'in, genellikle Mollanesreddincilerin dilinin araştırılması, dil tarihi derslerinin farklandırılması ve diğer metodoloji sorunların (özellikle norm, üslup vs. ile ilgili) araştırılması aittir. 70'li yıllarda yayımlanmış "Satira Dili", "Azerbaycan Edebî Dil Tarihi", "XX Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Edebî Dili", "Yazar Dili ve İdeya-Bedii İnceleme" kitaplarının ardından 80'li yıllarda Prof. Hacıyev'in "Sabir: Kaynaklar ve Devamcılar", "Azerbaycan Dili Tarihi" (K. Veliyev'le birlikte), "Molla Nesreddin'in Dili ve Üslubu, "Edebî Dilimiz", "Azerbaycan Dili" (Z. Budaqovayla birlikte), "Füzuli

İsimlerÜzerine Gomer Sattarov ile Söyleşi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 13-19
Mecusilik inançları, gelenek-görenekleri etkisinde oluşmuşlardır. Bu tür isimler; Tanrı (Teñgri), gök (kük), güneş (koyaş) inanışına dayanmaktadır. İşte, Bulgarlar da çocuk doğunca, kardeşler birbirine danışıp, hangi sıfatlara sahip olduğunu ya da olması gerektiğini düşünüp, çocuğu türlü kötü güçlerden korumaya çalışarak yüksek rütbelere ulaşması dileğiyle ad vermişlerdir

Aytmatov Anlatılarında Ritmin Büyülü Gücü; Türküler

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 41-48
Anadolu coğrafyasında olduğu gibi, büyük Türkistan steplerinde de türküler; daima örtük olanı, söylenmemiş olanı ve ima edileni anlatır. Şiirsel söylem, bu toprakların uçan kuşu, esen yeli ve yağan yağmurlarıyla beslenerek mekânın poetikasına siner. Türk ruhu, beyaz ve bir kuğu zarafetiyle sonsuz zaman sularında yüzerken kendini en çok türkülerde seyreder; orada yıkanır, arınır, yankılanır ve sonsuzluğa akar.Aytmatov, Türkistan coğrafyasına sinen öyküleri, homo-semiyotik bir tarza okurken; ezel ve ebet arasında insanın değişmeyen yönünü vurgular. Bütün zaman ve mekân farklılıklarına rağmen sözün dünyasına hep aynı insani öz yansır. Ölümlü insan, ancak söze tutunarak teselli bulur ve yaşar. Bu nedenle Aytmatov anlatılarında türküler; eriştirici, dönüştürücü olduğu kadar; insanı, kendine, sevdiklerine, geçmişine ve geleceğine taşıyan, aktaran yüksek bir değer olarak karşımıza çıkar

Sovyet Dönemi Kırgız Türkçesinde Dil Planlaması

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 31-40
Her topluluk, kendi büyüklüğünün sembollerinden biri olarak ana dilini bilir ve bu uğurda uğraş verir. Günümüzde bu husustaki çalışmaların başında dil planlamaları gelmektedir; ancak bu konular, Kırgız Türkçesi açısından aktüel bir konu olmasına rağmen yeterince ele alınmamıştır.Bu çalışmada Sovyet dönemindeki Kırgız Türkçesinin dil planlamaları yani, alfabe ve okuryazarlılık reformları, imla düzenlemeleri, edebî dilin geliştirilmesi ve standartlaştırılması için yapılan çabalar, dilin kullanım alanları ve resmî statüsü ele alınacaktır. Bir yandan da bu millî dili sembolik bir resmî dil durumuna sürükleyen etkenler tespit edilmeye çalışılacaktır

Zahir Bigiyev’in Eserlerinde Kullandığı Dil

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 75-88
Tatar edebiyatında iz bırakmış ediplerden birisi olan Zahir Bigiyev, kardeşi Musa Carullah Bigiyev'in aksine ülkemizde çok fazla tanınamamıştır. Zahir Bigiyev'in 3 eseri vardır. Bu eserlerden ikisi roman, birisi ise seyahatnamedir. Romanlarının adları, Ölüf Yaki Güzel Kız Hediçe ve Gönahi Kebair'dir. Maveraü'n-Nehr'e yapmış olduğu seyahati anlatan eserinin adı ise Maveraü'n-Nehir'de Seyahat adını taşımaktadır.Zahir Bigiyev'in eserlerinde kullandığı Tatar Türkçesi, bugün edebî yazı dilinde kullanılan yazı dilinden farklılık göstermektedir. O, Gaspıralı İsmail'in unutulmaz uranı (sloganı) olan "Dilde, fikirde, işte birlik "in Kazan'daki savunucularından birisi olmuş, bu amaca hizmet için eserler kaleme almıştır. Bu çalışmada, onun eserlerinde kullanmış olduğu Tatar Türkçesi, bugünkü edebî yazı diliyle karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır

Geleneksel Başkurt Etiyolojisinde Bazı Hastalık Cinleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2008, Sayı 26 · Sayfa: 89-92
Başkurt halk inanışına göre bazı hastalıklar, bazı cinlerin insanın içine girmesiyle oluşmaktadır. Hastalığın iyileşmesi ancak hastalığa neden olan kötü ruhun dualar yardımıyla yaşadıkları yere tekrar yollanmasıyla gerçekleşmektedir