1135 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Atatürk Dönemi Eğitim Sisteminde Kütüphanelerin Yeri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 507-518 · DOI: 10.33419/aamd.702864
Atatürk dönemindeki eğitim sistemi içinde kütüphanelerin rolünü incelemektedir.

Harf Devriminin Önemi Üzerine

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 493-497 · DOI: 10.33419/aamd.702737
Türkiye ve İran'da Batılılaşma" adlı konuşmanın değerlendirilmesi üzerinedir.

Atatürk’ün Hukuk Alanında Getirdikleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 499-505 · DOI: 10.33419/aamd.702832
Cumhuriyetin kurulmasından bu yana kabul edilen yasalar hakkında bilgi içermektedir.

İzmir Müdafaa-İ Hukuk-I Osmaniye Cemiyeti (Aralık 1918-Mart 1920)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 553-565 · DOI: 10.33419/aamd.703222
Mondros Mütarekesi'nden sonra kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyet¬lerinin ilki olan İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti (İMHOC), diğerleri gibi, yöresel faaliyetlerde bulunmuş ve VVilson'un ortaya attığı 14 maddelik Barış Prensiplerini çalışmalarına meşru bir dayanak olarak seç¬miştir. Bilindiği gibi Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı Woodrow Wilson, Birinci Dünya Savaşı'na son verecek barışın temel ilkeleri olmak üzere, 8 Ocak 1918'de, 14 maddelik prensiplerini Kongre'de açıklamıştı. Bunlardan 12. madde doğrudan Türkiye ile ilgili idi ve şöyle deniliyordu. "Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk olan kısımlarının egemenliği sağlanacak, fakat Türk olmayan milliyetlere muhtar gelişme imkânları verilecek. Çanakkale Boğazı devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık olacak ve bu, mil¬letlerarası garanti altına konacak" . Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin kon¬gre ve yayınlarında, zaman zaman bu maddeye atıfta bulunulduğunu görmekteyiz.

Gediz Taarruzu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 581-589 · DOI: 10.33419/aamd.703246
Bilindiği gibi Mondros Mütarekesinden hemen sonra memleketin yer yer işgali ve bu işgallerin ileride daha da genişleyeceğinin anlaşılması, bütün yurt sathında bir takım kuruluşların doğmasına yol açmış ve niha¬yet milletin silaha sarılarak nefis müdafaasına girişmesi başlangıçta işgal bölgelerindeki mahalli birliklerin ve giderek bütün Millî Mücadele'nin adı haline gelecek olan Kuvayi Millîye Hareketi'nin meydana gelmesine sebep olmuştur.

İstiklâl Harbi’nde “Milne Hattı”

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 567-579 · DOI: 10.33419/aamd.703235
İzmir'in işgalinden sonra Müttefikler, güneyde Aydın demiryoluna, güney-doğuda Aydın'dan Nazilli'ye, doğu ve kuzey-doğuda Manisa ve Turgutlu şehirlerine, kuzeyde ise Ayvalık ve Bergama'ya kadar uzanan sa¬hayı Yunan işgal mıntıkası olarak tanımışlardı. Bu sahayı işgal maksadıyla Yunanlıların, İzmir'den Anadolu içlerine ilerlemeleri Millî Kuvvetlerin mukavemetine uğramış ve Yunan ileri harekâtı 3 Kasım da Milen Hattı'nda durdurulmuştur.

Çanakkale Muharebeleri Sırasında MütteFiklerin Propagandası Ve Karşı Propaganda

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 21 · Sayfa: 535-552 · DOI: 10.33419/aamd.702988
Çanakkle savaşı sırasında müttefiklerin ve karşı grupların propagandası hakkında bilgi verilmiştir.

Ankara’nın Başkent Oluşu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 189-222
Atatürk İnkılâpları zincirinin önemli halkalarından biri de Ankara'nın başkent oluşudur. Ankara, 13 Ekim 1923 günü resmen başkent oldu; eski başkent İstanbul bırakıldı. O tarihten beri Ankara, Türkiye Devleti'nin başkentidir ve Anayasamıza da başkent olarak geçmiştir. Başkent değiştirmek başlı başına büyük bir karardır. Başkent, devletin beyni durumundadır. İnsanın bütün sinir sisteminin beyinde toplanması gibi, devletin bütün örgütleri de başkentte düğümlenir. Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarının merkezidir başkent. Yasalar başkentte çıkarılır, kararlar başkentte verilir, buyruklar başkentten yayılır. Kısacası, devlet başkentten yönetilir. Başkent devletin dış ilişkilerinin de merkezidir. Yabancı elçiler başkentte otururlar, yabancı devlet adamları resmî ziyaretlerini başkentte yaparlar, yabancı devletlerle anlaşmalar başkentte hazırlanıp imzalanır. Devletin yönetim merkezi, karargâhı, çarpan kalbi, düşünen beyni durumundadır başkent. Dolayısıyla başkent değiştirmek, her zaman, her yerde önemli olaylardan sayılır.

Musul Sorunu Ve Körfez Petrolleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 165-173
Rusya, A.B.D., Romanya, Venezuela ve Endonezya, petrol üreten ülkelerdi. Körfez bölgesindeki ilk araştırmalar sonuçsuz kalmıştı .Jacques de Morgan adında bir arkeolog, 1892'de Mısır'da Eski Eserler Müdürlüğü'ne atanmıştı. Mısır, Mezopotamya ve İran'da yıllarca arkeoloji kazılarını yönetti. Mezopotamya'da, Hammurabi kanunlarının tablederini ele geçirdi. Louvre Müzesi'ne sayısız tarihi eser kazandırdı. Fransa Millî Eğitim Bakanlığı'nın İran temsilciliğini yaptı. Petrol konusuyla da ilgilendi. Tahran ve İstanbul hükümetlerinin Körfez bölgesinde otoriteleri gevşekti. Aşiretier, kendi başlarına buyruk idiler. Arama ve işletme faaliyetinin güvenliği, aşiretlerin desteğine bağlı idi. Doğu Afrika ve Hindistan'da yerlilerle ilişkilerinde başarılı bir askeri diplomat olan Percy Cox, Körfez bölgesinde görevlendirildi. İstanbul'da da, Gulbenkian petrolcülerin hizmetine girdi.