2068 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Dil Kurumu 2068
Yazarlar
- Zeynep Korkmaz 37
- Nail Tan 29
- Agâh Sırrı Levend 27
- Hasan Eren 23
- Mustafa Öner 21
- Osman Fikri Sertkaya 21
- Mehmet Ölmez 16
- Saadet Çağatay 15
- Sadettin Özçelik 14
- Şinasi Tekin 14
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 42
- Abdullah Tukay 26
- Turkish 23
- Dede Korkut 20
- Türkiye Türkçesi 20
- Eski Türkçe 19
- Tatar edebiyatı 19
- TÜRKÇE 19
- dil 16
- Eski Anadolu Türkçesi 15
Eski Anadolu Türkçesinin Türk Dili Tarihindeki Yeri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 99-105
Özet
Oğuzlar, VI-XIII. yüzyıllar arasında Orta Asya'da kurulmuş bütün Türk devletleri içinde etnik varlığını ve ağırlığını duyurmuş bir Türk kavmidir. Ancak, bağımsız bir devletleri olmadığı içinn Oğuzcaya dayalı bir yazı dili de yoktu. Oğuzca ilk kez bağımsız bir yazı dili durumuna ancak XIII-XV. yüzyıllar arasında Eski Anadolu Türkçesinin kuruluşu ile geçebilmiştir. Bu nedenle Eski Anadolu Türkçesinin Türk dili tarihinde önemli bir yeri vardır. Eldeki makalede, Oğuzcanın VI-XIII. yüzyıllar arasındaki durumu ile, Eski Anadolu Türkçesinin kuruluşundan sonraki gelişmelerin ortaya koyduğu sonuçlar Türk dili tarihi açısından değerlendirilmiştir.
-dı'lı ve -mış'lı Geçmiş Zaman
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 106-116
Özet
Araştırmamızın amacı -di'li ve -miş'li geçmiş zamanları inceleyerek her iki zaman şekline tek bir anlam vermek olacaktır. Türkçe'deki zamanlar anlam bakımından incelendiğinde zaman şekilleri aynı zamanda aspekt ve modal anlam verdikleri görülmektedir. Bundan dolayı -di'li ve -miş'li geçmiş zamanların anlamını açıklarken zaman ve aspekt anlamları birbirinden açıkça ayırdığı için Klein'in ortaya koyduğu metodu kullanacağız. Klein zaman şekillerinin anlamını açıklarken üç zaman ölçütü kullanıyor: Konuşma Zamanı, Olay Zamanı, Topik Zamanı. Bununla birlikte TT VE TU arasındaki ilişkiyi zaman, TT ile TSit arasındaki ilişkiyi ise aspekt olarak tarif ediyor. Araştırma, di ve miş eklerinin kendilerine has farklı özellikleri olduğunu, fakat aynı zaman ve aspekt anlamları taşıdığını ancak miş'li geçmiş zaman kullanıldığında TT'nin vurgulandığını ortaya çıkarmıştır.
Türkçede Yalın Hal Kavramı Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 70-78
Özet
Türk dili hakkında yazılmış gramer kitaplarında yer alan problemli konulardan birisi, isimlerin hal kategorisi bölümünde ilk sırada incelenen yalın hal konusudur. Yalın halin Türkçede eksiz olmasından dolayı Türkçenin hal sisteminde karışıklıklar ortaya çıkmakta ve ismin hallerinin birbirine girdiği görülmektedir. Cümlede eksiz olarak görülen her ismin yalın hal olarak değerlendirilmesi sebebiyle yalın hal, ilgi ve yükleme hallerinin eksiz şekilleri ve cümlede herhangi bir çekim eki almadan kullanılan zarf ve sıfatlarla karıştırılmaktadır. Bu yazıda, yalın halin hal kategorisi içindeki yeri nedir? Cümlede eksiz olarak görülen isimlerden hangileri yalın halin sınırları içinde değerlendirilmektedir. Yalın halin cümledeki fonksiyonları nelerdir? sorularının cevabı aranacak ve yalın halin, hal kategorisi içindeki asıl yeri tespit edilmeye çalışılacaktır.
Osmaniye İli Ağzında ol- Yardımcı Fiilinin Yaklaşma İfade Eden Tasvir Yardımcı Fiili Olarak Kullanımı
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 123-129
Özet
Türk toplumunun coğrafi ve kültürel yaşamındaki değişiklikler, toplumun kavram dünyasını etkilemiştir. Zamanla bu durum Türk diline de yansımıştır. Türk dilinde oluşan ilk ve küçük değişiklikler zamanla yazı dilinden farklı olarak, Türk dilinin ağızlarını oluşturmuştur. Ağızlar yazı dilinden ayrılan kimi dilbilgisi öğeleri yazı dilinde rastlanılmayan bir biçimde kullanım alanına çıkmaktadır. ol- fiili de bunlardan biridir. Osmaniye İli ağzında, kimi yapılarla yaklaşma ifade eden tasvir yardımcı fiili olarak da kullanılır.
19. Yüzyılda Almanca'da Manzum Bir Nasreddin Hoca Fıkraları Tercümesi
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 135-146
Özet
Bu yazıda, 19. yy'ın ikinci yarısında Almanca'ya manzum tarzda tercüme edilen 29 Nasreddin Hoca fıkrası incelenmiş ve bu tercümeler edilerek tanıtılmaya çalışılmıştır. Yazar, kitabın bütün bölümlerini baştan sona şiir halinde kaleme alarak bir bütünlük sağlamaya çalışmıştır. Sadece Türkiye'de değil, büyük bir coğrafyada zevkle anlatılan ve sevilen Hoca, tercümeler yoluyla diğer kültür ve insanlara da ulaşmaktadır. Eserden iki Nasreddin Hoca araştırmacılarının böyle bir tercümeden haberdar olmalarını ve gerekirse istifade etmelerini gaye edinmektedir.
Türkçe'de Bildirme Kiplerinde Zarf Kullanımlarına Dayalı Anlam Özellikleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 89-98
Özet
Bu çalışmada Türkçe'de bildirme kiplerinin dilin işlevlerindeki yeri örneklere dayalı olarak incelendi. Dilbilgisinde a)bildirme kipleri, b)tasarlama kipleri olarak ikiye ayrılan kiplerden bildirme kiplerinin ek işlevlerine dayalı anlam belirlemesi bu kip kullanımlarını açıklamaya yeterli olmamaktadır. Asıl işlevleri bildirme olan bu kipler, almış oldukları zarfların anlam değeri ve metin düzeyindeki anlamsal değerlendirmeler dikkate alındığında tasarlama kiplerinin işlevlerine kaydığı, bildirme kiplerinden farklı anlamsal bütünlük oluşturdukları görülür. Sonuç olarak Türkçe'de kip olgusunu tam olarak açıklayabilmek için metin bütünlüğüne dayalı biçim ve anlamın birbirini bütünlediği incelemeler yapılması gerektiği örneklere dayalı olarak ortaya atıldı.
Lami'i Çelebi Münşeat'ının Giriş Bölümünde Lami'i Çelebi İle İlgili Bilgiler
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 79-88
Özet
Bu makalemizde Lami'i Çelebi Münşeat'ını tanıtmayı amaçladık ve Münşeat'ında onun hayatıyla ilgili kendi kaleminden ortaya koyduğu ve şimdiye kadar pek bilinmeyen yönleri üzerinde durduk. Makalemizde müellifin Münşeat'ında verdiği bilgilere dayanarak onun hayatını iki devreye ayırdık. Bu devrelerden birincisinde ilk gençlik yıllarından başlayarak, fikirlerinin oluşmasında katkısı olanları, çeşitli konularda fikirleri oluşurken zaman zaman içine düştüğü tezatları, yakın ve uzak çevresini ve şiir ve şiir hakkındaki görüşlerini ele aldık.
Gebermek Kelimesinin Kökeni Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 130-134
Özet
Bu yazıda gebermek kelimesinin kökeni üzerinde durulmaktadır. Bu konuda Türk halk kültüründe ölümle ilgili uygulamaların tanıklığından yararlanılmıştır. Ayrıca dilde yeni kelimelerin oluşumu konusuna da değinilmiştir.
Yarlık Sözü Hakkında
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 117-122
Özet
Eski Türkçe yarlıka- fiilinin yarlıg-ka biçiminde türediği ve yarlıg ismiyle doğrudan ilişkili olduğu türkolojide kabul edilmiş bir bilgidir.
Türkçede +sIz/+sUz Eki Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 1 · Sayfa: 1-43
Özet
Bu makalede isimden isim yapım eki olan +sIz/'sUz ekinin tarihi ve modern Türk dili alanında kullanımı incelenecektir.