32 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • İlber ORTAYLI
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

AMNON COHEN : Palestine in the 18th Century-Patterns of Government and Administration the Magnus Press, The Hebrew University, Jerusalem 1973. XVI 344 sahife. (A III - 8321). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 768
Tam Metin
Kitaba 18. y.y.'da Osmanlı imparatorluğunun çöküntü veya değişim döneminde Filistin bölgesindeki idarenin tanımıyla giriliyor. Filistin coğrafi bölgesi o asırda Sidon (Sayda) eyaleti ve Şam'ın güney sancaklarından müteşekkildir. Mahalli nüfus guruplarının, eski hanedanların idareyi ne şekilde ele aldıkları ve bu ailelerin, statüleri inceleniyor. 18. yüzyılın, imparatorluğun her yanında bu gibi hanedanların yükseldiği bir dönem olduğu göze alınırsa, kitabın bu bölümünde ilginç bilgiler verildiği anlaşılır. Yazar Osmanlıca, Arapça kaynaklar yanında o çağın İbranice kaynaklarını ve malzemesini de kullanıyor.

The Ulemâ in Modern History "Asian and African Studies", Israel Oriental Society, vol 7, 1971. Ed. Gabriel Baer, 275 sahife. (A III - 5999). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 769-770
Tam Metin
Osmanlı İmparatorluğunda ulemanın durumu sadece klasik devir İslam devletlerinin ve toplumunun etüdüyle anlaşılacak gibi değildir. Ulemanın gerek eğitim gerek meslekteki terfi ve geçişleri, bundan başka bu sınıfın toplum tarihinde oynadığı rol farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle Osmanlı ulemasının bütün imparatorluk sathındaki durumunu ele alan monografik çalışmalar konuyu anlamakta yararlı olmaktadır. İsmi geçen derlemede, Uriel Heyd'in ulema sınıfının alt tabaka üyeleri ve seçkin grubun arasındaki farklılığa işaret eden yazısından hareketle, Avigdor Levy, II. Mahmut reformları döneminde alt tabaka üyelerinin resmi politikaya karşıt tutumlarının gelişimini ele almaktadır. (s. 13-41) Gene Moshe Ma'oz Suriye şehirlerindeki zengin ulemanın durumunu ve bu reform döneminde bunların kitle ile çatışmasını ele almaktadır. (s. 77-88) Shahed ise Mısır'daki ulemanın, sosyal kökeni hakkında başlıca Mubarak'ın "Khitat" eserine başvurarak yaptığı araştırmayı sunuyor. Ona göre Mısır uleması çoğunluk köy ve küçük şehir kökenlidir (s. 41-76).

Wien 1529 - Die erste Türkenbelagerung, Historisches Museum der Stadt Wien, Hermann Böhlhaus, Wien, 1979. (A IV - 4227) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 769
Tam Metin
Viyana Şehri Tarih Müzesinin bir sergi için hazırladığı bu edisyonda şu makaleler yer almaktadır: Günter Düriegl, İlk Türk Kuşatması s. 7-34, Robert Waissenberger, Reformasyonun ilk yıllarında Viyana'nın dahili vaziyeti s. 35-46, Renata Kassal-Mikula, İlk Türk Kuşatması sırasında Viyana'da Resim, Mimari ve Plâstik Sanatları s. 47-58, Floridus Röhrig, 16. Asır başlarında Kilise s. 59-64, Karl Teply, Türk Efsanelerinde Viyana (Kızıl) Altın Elmada Buluşalım s. 65-76, Adelbert Schusser, 1554-1556 da Viyana'da Para İşleri, s. 77-82, Hans Bisanz, Olaydan Efsaneye Viyana 1529 s. 83-92, Markus Köhbach, 1529 olayının İbrahim Peçevi'deki yazılışının Istvanfy'nin Osmanlıca redaksiyonundaki durumunu, ele alıyor. s. 93-106, Ünsal Yücel, Türk silahları ve harp tekniği s. 107- 122, Wilhelm Hein'in Türk Seramik ve halı sanatı s. 123-126, ve Yavuz Ercan'ın 15-16. asırda Osmanlı azınlıklarının durumu s. 127-159 üzerindeki makaleleri ile derleme bitiyor.

CHARLES - BARBARA JELAVICH : The Establishment of the Balkan National States 1804-1920 Univ. of Washington Seattle and London 1977. 358 sahife. (A IV - 3114). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 770-772
Tam Metin
Balkanlarda köylülerin durumunu, iktisadi, ticari, kültürel gelişmeleri ve ulusalcı akımların Avrupa etkisi ile gelişmesini ele alan giriş bölümünden sonra, Sırp ayaklanmasının ele alındığı ikinci bölümde Balkanlarda ulusal devletlerin doğuşu tek tek inceleniyor. Üçüncü bölüm Yunan ihtilalinin ve Yunan Krallığının geçirdiği gelişmelere ayrılmış. Burada özellikle Megala Idea konusu ele alınıyor. (s. 77-78). Balkan ülkelerindeki ulusalcı akımlar, bağımsızlık ve ulusal devletlerin yapıları ayrı ayrı ele alındıktan sonra Habsburg'lar döneminde yani Avusturya - Macaristan idaresinde Balkanların durumu ele alınıyor. Nihayet Balkanlardaki kültürel gelişmeler, Birinci Dünya Harbinde Balkanların durumu, harpten sonraki yerleşmeler ve değişmeler ve eleştirel bir bibliyografya ile eser tamamlanıyor.

YU. P. TUŞIN: Russkoe Moreplavanie Na Kaspiisskom, Azovskom i Çernom Morah XVII. Bek. Izd. Novka, Moskova 1978 S. 182 (A IV 4172). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 770
Tam Metin
Bu çalışma Büyük Petro'dan evvel Hazer, Azak ve Karadeniz'deki Rus denizcilik faaliyetine, kullanılan gemilere ve yapım tekniğine değinmektedir. Bu dönemin ilkel düzeydeki Rus nehir gemiciliğini anlamak, herhalde Osmanlıların Karadeniz, Azak ve Don nehri politikasını ve olayları kavramak için gereklidir. (özellikle Kazakların Azak ve Karadeniz seferlerini anlatan V. Böl. S. 97-134) VI. bölüm ve Epilogda Büyük Petro döneminde modern Rus Hazar ve Azak filosunun kuruluşu ele alınıyor. Yazar Osmanlı, İran kaynaklarını kullanmıyor. Bu konuları dolaylı olarak ikinci el kaynaklarından etüd etmiştir. Bununla beraber Rus arşiv kaynakları ve araştırmalarını kullandığından 17. yüzyıl sonundaki Karadeniz, Hazar, Azak denizciliğinin gelişmesini anlamak için başvurulacak bir eserdir.

ERNEST WERNER : Die Geburt, Einer Grossmacht-Die Osmanen, Akademie Verlag Berlin 1978/3. genişletilmiş baskı : 407 sahife. (A IV - 4082). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 176 · Sayfa: 770
Tam Metin
Werner'in Osmanlı tarihçileri arasında ün yapan ve müteaddit baskıları olan bu eseri, Osmanlı kaynaklarını kullanması kadar Batı dillerinde ve özellikle Doğu Avrupa'da yapılan tüm araştırmalardan titizlikle yararlanmasından da ileri geliyor. Werner burada Balkanlardaki Osmanlı hakimiyetinin feodal bir restorasyon, yani toplumsal, ekonomik bir değişim ve bu değişimin sancılarını çeken Balkanlarda eski düzeni yeniden geri getirip güçlendirdiği biçiminde bir yorum yapmaktadır. Halen tartışılan bu yorumu Werner, bilindiği gibi en yetkili biçimde sunan bir yazardır.

NICOLAI TODOROV, Balkanskii Gorod XV-XIX Vekov "XV-XIX yüzyıllarda Balkan Şehri" Izdatelstvo Nauka, Moskova 1976, 515 S. (A 111/ 7523) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 371-372
Tam Metin
Kitabda, giriş bölümünde araştırma alanı ve yöntem üstünde durularak, birinci bölümde (s. 23-s. 84) Balkan şehirlerinin Osmanlı öncesi yapısal özellikleri ve Osmanlı dönemindeki değişimi (XV-XVI yüzyıllar) tasvir ediliyor. Nicolai Todorov burada Osmanlı toplum yapısı üzerindeki kuramları da tartışmakta ve bunların analiz ve eleştirisini yaparak, Osmanlı kentlerini feodal bir toplum tipi içinde inceleyeceğini belirtmektedir. Yapıtın ikinci bölümünde (s. 84-s. 126), Osmanlı Devlet sisteminde Balkan şehirlerinin (XVI-XVII yüzyıllar) yapısı incelenmektedir. Todorov özellikle ekonomik faaliyetler ve nüfus hareketlerine eğilmekte, mevcut literatürün yanında geniş ölçüde Bulgar arşivlerindeki Osmanlı kayıtlarını kullanarak modelini geliştirmektedir. Burada Balkan ülkelerindeki Osmanlı tarihi araştırmalarından da geniş ölçüde yararlanıldığı gözlemlenmektedir. Bu bölümde ticaret hayatı, pazar ilişkileri (s. 101-s. 112) ve esnaf teşkilatının yapısı üzerinde (s. 112-s. 124) etraflıca durulmaktadır. Profesör Todorov 18. ve 19. yüzyıllarda Balkan ülkeleri ve Bulgaristan'daki ticaret ve manifaktürdeki gelişmelerin bu yapının değişiminden ileri geldiğini ileri sürmektedir.

WOLFGANG MÜLLER - WIENER, Bildlexion Zur Topographie İstanbuls, Verlag Ernst Wasmuth Tübingen, 1977, 534 s. 631 resim harita (B/6965) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 373-374
Tam Metin
Kitap, girişte, kısa bir İstanbul tarihi ve bununla ilgili kaynakları verdikten sonra (s. 36-s. 38) kronolojik sıraya göre Bizans (s. 39-5. 323) ve Osmanlı döneminin (s. 324-s. 519) sivil ve dini mimari eserlerini ele almaktadır. Bizans döneminin anonim yapılar, hamamlar, anıtsal sütunlar, liman tesisleri. hippodrom, kilise ve manastıırlar, mezar, saray, meydan, cadde, su tesisleri ve askeri yapıları teferruatıyla ele alındıktan sonra; Osmanlı dönemi içinde yapılan hamamlar, surlar, ticari merkezler (bedestan, çarşı) medrese, cami, saray, köşk, türbe ve su tesisleri incelenmektedir. Eser, İstanbul'un topografisi ve mimari tarihi için ün yapmış bir başvuru kitabıdır.

J. SPENCER TRIMINGHAM, Christianity Among the Arabs in Preislamic Times, Longman London and New York - Libraire du Liban XIV 342 S. (A. IV/3811) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 372-373
Tam Metin
Yazarın ele aldığı konu, Osmanlı İmparatorluğunda Arab - hıristiyan azınlıkların menşeini ve aynı zamanda Mezopotamya, Suriye, Filistin bölgesinin islami devirde geçirdiği değişikliği anlamak bakımından önemlidir. Yazar J. S. Trimingham Sudan, Mısır, Suriye ve Lübnan'da uzun yıllar kalıp dinler tarihi, sufizm ve hiristiyanlık üzerinde araştırmalar yapan bir uzmandır. Kitapda, islam fetihlerinden sonra "arabize" edilen sami hıristiyan kavimlerden çok, eski devirlerden beri arapça konuşan arap toplulukları arasında hırıstiyanlığın yayılışı ve pratikte nasıl uygulandığı üzerinde duruluyor.

G. HAZAI, Das Osmanisch Türkische im XVII. jahrhundert - Untersuchungen an den Transkriptionstexten von Jakob Nagy Harsdny (XVII. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi, Jakob N.de Harsány'nin transkripsiyon metinleri üzerine araştırmalar) The Hague 1973 Mouton, 4985, Bibliotheca Orientalis Hungarica XVIII. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 501-502
Tam Metin
Yazarın girişte de belirttiği gibi, Türk dilinin tarihi evrimini anlamak, seslilerin çok önemli yeri olan bu dilin Arap harfleri ile yazılmasından dolayı pek güçtür. G. Hazai XVII. yüzyıla ait bir Türkçe öğretim metninden yararlanmak yoluyla Türk dilinin filolojik - historik araştırmalarına saygı duyulacak bir hizmette bulunuyor. Yazarın dediği gibi morfolojik ve sentaks sorunlarını aydınlatacak Arab harfli metinlerin yanında, Türk dilinin fonetik tarihini aydınlatmak transkripsiyon metinlerinin incelenmesi ile mümkündür. Bundan başka XVII-XVIII. yüzyıllara ait bilinen metinler, konuşma dilinden çok Arab ve Fars dilinin etkilerini taşıyan bir yazı dili ile kaleme alınmışlardır. Su halde konuşulan dili araştırmak için burada tanıttığımızın benzeri Türk diline ait öğretici metinleri kullanmak gerekir. Son zamanlarda yabancı alfabelerle kaleme alınan Türk diline ait transkripsiyon metinleri incelenmeğe başlanmıştır. G. Hazai XVII. yüzyıl Türkçesini bu açıdan bize vermeğe yarayan önemli bir eserin Jakob Nagy de Harsâny'nin "Colloquia Familiaria Turcico - Latina" sını yayınlıyor Bu, benzerleri içinde en ayrıntılı ve zengin örnekleri kapsayan bir eserdir. Eserin yazarının bir Macar oluşu da Hazai'ye göre esere ayrı bir değer atfetmemize nedendir. Çünkü Macarca ve Türkçe'de fonemlerin benzerliği, de Harsâny'nin Türk dilinin fonetik yapısını kolayca ve düzgünce kavrayıp verebilmesine yardım ediyor. Eserin zengin bir kelime hazinesi içermesi verimli bir filolojik araştırma yapılmasına olanak vermektedir. Kitabın 34-199. 'sahifeleri arasında Harsâny'nin Türkçe - Latince - Almanca çevrili metinleri emandasyonu yapılmış olarak yer alıyor. Bu XVII. yüzyılın günlük Türkçesinden örneklerdir. 201-278. sahifeler arasında bu metinde geçen kelimelerin index'i yer alıyor. 279-318. sahifeleri arasında Hazai metinde geçen kelimelerin eserdeki orijinal transkripsiyonunu almış ve karşılarına bugünkü Türkçenin kullandığı transkripsiyonu yerleştirmiş. Böylece fonetik değişimleri izlemek mümkün oluyor.