4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • A. Tuba Ökse
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Salat Tepe 2000-2002 Kazıları Stratigrafik Sonuçları

Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 781-800 · DOI: 10.37879/belleten.2005.781
Tam Metin
STRATİGRAFİ Salat Tepe'de üst yerleşim katmanlarının açığa çıkartılması için tepe üzerindeki düzlükte çalışılmış, vadiye bakan güney yamacında, aşınma ve toprak kaymaları meydana gelen kesimdeki yapı katları 2.5 m. eninde bir yamaç açmasında araştırılmıştır. Tepe Üzeri Açmaları Üst kesimdeki yapılaşmanın açığa çıkartılması amacıyla tepe düzlüğünün güney ve batı kenarları ile merkezinde açılan K 12-13, L 12-14 ve M 13 açmaları kazılmıştır. K 13, L 12-13 ve M 13 açmalarında kazılan ondört basit toprak mezarlara ölüler doğu-batı doğrultusunda dorsal yatırılmıştır. K 13 açmasındaki bir erişkin mezarının bir Ortaçağ duvarı altında kalması, bazı mezarların Ortaçağın başlarına ait olabileceğini, bebek ve çocukların basit ziynet eşyaları ile gömülmesi de Erken İslami Dönem ve öncesine tarihlenen Girnavaz mezarları ile çağdaş olabileceğini düşündürmektedir.

“Suriye Şişeleri”nin Taşınma Biçimlerine İlişkin Yeni Bir Bulgu

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 253 · Sayfa: 599-612 · DOI: 10.37879/belleten.2004.599
Tam Metin
Eski Önasya'da besin maddelerinin uzak mesafeye taşıması için pişmiş topraktan üretilmiş testi, anfora, şişe, çömlek, küp, matara gibi kaplar kullanılmıştır. Akdeniz kıyılarında bulunan çeşitli dönemlere ait batıklarda ele geçen anforalar ile ticari amaçlı olarak şarap taşındığı bilinmektedir(1). Kuzey Suıiye'de ve Orta Fırat havzasında üretilen ve arkeoloji literatüründe yoğun bulundukları bölgeye atfen "Suriye Şişeleri" olarak adlandırılan kaplarda ise iksir, melhem ya da parfüm saklandığı düşünülmektedir(2).

Yukarı Kızılırmak Havzası Tunç Çağları ve Demirçağ Yerleşim Tarihi

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 299-336
Tam Metin
Son buzul çağından itibaren insanlar, çevre koşullarının el verdiği ölçüde yerleşmeye uygun bölgelerde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. İnsanların bu çağlardan kalan izlerinden arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları yoluyla elde edilen bulgularının değerlendirilmesi, eski insanın dönem dönem gelişen ve farklılaşan yaşam tarzı hakkında bilgi edinilmesini sağlamaktadır. Yüzey araştırmaları yoluyla toplanan ve çoğunluğu seramik parçalarından oluşan yüzey buluntularından edinilen bilgilerin yanı sıra, yerleşmelerin konumları ve yüzeyden tanımlanabildiği kadarıyla boyutları ve nitelikleri de, bazı dönemlerde insanların yaşam tarzlarının belirlenmesinde önem taşımaktadır. Bu bilgilerin değerlendirilmeleri ile, eski dönemlerde hüküm süren çevre koşullarının, politik uygulamalarının, tarihi olayların ve o dönem insanının eriştiği teknoloji düzeyinin insanların yaşam tarzını ne oranda etkilediği ortaya konulabilmektedir. Bu çalışmada Orta Anadolu Platosu ile Doğu Anadolu Dağlık Bölgesi arasında kalan, kuzeyden İçkaradeniz Dağları, güneyden ise Doğu Toroslar'ın başlangıcını oluşturan yüksek platoların ve dağ sıralarının sınırladığı Yukarı Kızılırmak Havzası ele alınacaktır.

Siedlungsgeschichte des Oberen Kızılırmak-Gebietes von der Frühbronze-bis zur Eisenzeit

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 337-390
Tam Metin
Seit der letzten Eiszeit gründeten die Menschen ihre Siedlungen in den Gebieten, in denen günstige klimatische und ökologische Bedingungen herrschten. Die archäologische Auswertung der menschlichen Hinterlassenschaften aus diesen Epochen läßt die Entwicklungen und Änderungen ihres Lebensweisen erkennen. Die Oberflächenfunde, hauptsächlich Keramik, die Lage der Siedlungen im Gelände tmd zueinander und - soweit an der Oberfläche erkennbar - Größe und Form der Orte, erlauben Schlüsse auf Wirtschafts-und Lebensweisen der früheren Einwohner. Die Kenntnis der damaligen Umweltbedingungen, der politischen Praktiken, der historischen Ereignisse und des technologischen Stands tragen ebenfalls dazu bei, Licht in eine noch schwach erforschte Region zu bringen. In dieser Arbeit wird das obere Kızılırmak-Gebiet behandelt, das zwischen dem zentralanatolischen Plateau und dem ostanatolischen Bergland liegt. Im Norden begrenzen die ostpontische Gebirge das Gebiet und im Süden Plateaus und die westlichen Ausläufer der osttaurische Gebirge.