5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Adile Ayda
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Pelasglar Kim İdiler?

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 183 · Sayfa: 475-486 · DOI: 10.37879/belleten.1982.475
Tam Metin
Son yüzyıllarda yapılan arkeolojik kazılar Eski Çağa mensup yazarların ve özellikle Herodot'un ilmi değerini azaltmak şöyle dursun, tersine, onların anlattıklarını teyit etmiştir. Görülmüştür ki, o çağın gerek tarihçilerinin, gerek şairlerinin yazdıkları, önemsiz ayrıntılar bir tarafa bırakılırsa, şaşılacak derecede tarihi gerçeklere uymaktadır. Yüzyıllar boyunca efsanevi ve hayali bir şehir bilinen Troya'nın keşfedilişi Schliemann'ı n Homer'e olan güveninin yerinde olduğunu göstermiştir. Bundan dolayıdır ki, bugünkü tarihçiler için Eski Çağa ait kaynaklar değerlerini kaybetmemiştir. Hele Herodot, özellikle İran'ın tarihi ve Mısır'ın örf ve âdetleri bakımından âdeta İncil gibi kabul edilmektedir. Bununla beraber, bu durumun bir istisnası vardır: Herodot'un "Pelasgoi" adını verdiği, eserinin bir çok yerinde sözünü ettiği, göçlerini anlattığı, örf ve âdetleri hakkında bilgi verdiği bir milleti bugünkü tarihçiler ve özellikle Lâtin ülkelerin tarihçileri yok farzetmek hususunda sözbirliği etmiş gibidirler. Zamanımızda Yunanistanın tarihi de, tarihöncesi de, Pelasglardan söz edilmeden yazılabilmektedir. Sadece bazı sözlüklerle bazı ansiklopedilerde onlar hakkında bir iki satır bulabiliyorsunuz. Stock Yayınevinin 1968 de yayınladığı "Tarihi Atlas" gibi bir eserde, Pelasg kelimesinin ne metinde, ne de notlarda görülmemesi bugünkü tarihçilerin tutumunu oldukça iyi yansıtmaktadır.

"Türk" Kelimesinin Menşei Hakkında Bir Nazariye

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 158 · Sayfa: 239-248 · DOI: 10.37879/belleten.1976.239
Tam Metin
Birçokları "menşe" ile "mana"yı ayırt etmezler. Öyle yazılar bilirim ki, başlıkları "Türk kelimesinin menşei" olduğu halde, şu cümle ile nihayet buldukları görülür: "Demek oluyor ki, Türk kelimesinin manası kuvvettir". Bu yazımızın amacı "Türk" kelimesinin manasını değil, menşeini ortaya koymaktır. Bilindiği gibi, "Türk" kelimesinin menşeini Kaşgarlı Mahmut Nuh Peygamberin bir torununun adına, Arap yazarları Ye'cuc Me'- cuc efsanesine, Klaproth ile Hess gibi bilginler ise, bir Çin kaynağına dayanarak, miğfer biçiminde olan bir dağın ilham ettiği bir kelimeye bağlarlar (Tukiüe). Bu izahlara Vambéry'nin ileri sürdüğü ve Munkasci'nin katıldığı görüşü, yani "türemek" fiili ile ilgili teoriyi eklemek mümkündür. Fakat Türkologların çoğunun Müller'in nazariyesini benimsemeğe eğilim gösterdikleri görülmektedir. Bu bilgin, Uygur metinlerinde "türk" hecesini tesadüfen "erk" ile yan yana bularak, bunun "kuvvet" anlamına geldiğini kabul etmiştir. Barthold ise, bu görüşe katılarak, kelimenin muhtemelen bir sülâle adı iken, önce kabile, daha sonra millet adı halinde genelleşmiş olduğunu iddia etmiştir. Thomsen ile Nemeth de bu iddiayı kabul etmişler ve böylece bu görüş, tartışılmaz bir gerçek gibi, ilmi eserlere ve ansiklopedilere geçmiştir.

Une Théorie sur l'Origine du Mot "Türk"

Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 158 · Sayfa: 229-238 · DOI: 10.37879/belleten.1976.229
Tam Metin
On confond souvent "origine" et "signification". Je connais maint article qui s'intitule "Origine du mot Turc" et se termine par une phrase comme celle-ci: "Donc, le mot Turc signifie force". Aussi bien, n'est-ce pas la signification, mais l'origine du mot "Türk" que cet article se propose de rechercher. On connalt l'explication de Mahmoud Kashgari, faisant yenir ce mot du nom d'un petit-fils de Noé, celle des auteurs arabes, qui le font remonter à Gog et Magog, celle enfin de Klaproth et de Hess, qui, se basant sur une source chinoise, prétendent que le mot aurait été inspiré du nom d'une montagne en forme de casque (tou-kiue). A ces explications, il y a lieu d'ajouter la théorie de Vambéry, acceptee par Munkacsi, qui relie le mot "türk" au verbe "türemek" (se faire jour, naitre, apparaître).

Etrüsklerin Yunanca Adı

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 155 · Sayfa: 421-428 · DOI: 10.37879/belleten.1975.155-421
Tam Metin
Bilindiği gibi, Etrüskler Milâddan önceki Binyılda, merkezi İtalyada yaşamış bir kavimdir. Roman yazarlar onlardan TUSCİ diye bahsederler. Bu adın ilk şeklinin TURSCİ olduğu anlaşılıyor ki, bu da, daha sonra ETRUSCİ şeklinin ortaya çıkmasını izah eder. Bir rivayete göre, Etrüskler kendilerine RASENNA derlerdi 3. Eski Yunanlıların Etrüsklere verdiği ad "Tuppnvoı" idi. Romalılar bu adı kendi harfleriyle TYRRHENOİ şeklinde yazmışlardır. Yunanlıların Etrüsklere verdiği isim bugün bile, "Mer tyrrhénienne" (Tiren Denizi) tabirinde yaşamaktadır. Bu denize bu adın verilmesinin sebebi de, söz konusu denizin M.Ö. sekizinci yüzyıldan itibaren, uzun zaman, Etrüsklerin hakimiyeti altında bulunmuş olmasıdır. Hemen ilave edelim ki, eski Yunan yazarlarından bazıları "Tyrrhenoi" yerine TYRSENOİ şeklini kullanmışlardır. Yunan dili uzmanlarının izahına göre, bu şekil İyoniyen lehçelerine mahsus olup, meşhur Epir kralı Pyrrhus'ün ismi bile bu lehçelerde "Pyrsos" şeklini almakta idi 4.

Le nom Grec des Etrusques

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 155 · Sayfa: 413-420 · DOI: 10.37879/belleten.1975.155-413
Tam Metin
On sait que les Etrusques sont un peuple, ayant vécu au premier millénaire av. J. C., principalement dans l'Italie Centrale. Les auteurs romains les appellent TUSCI. Il semble que la forme primitive de cette appellation était TURSCI, ce qui explique l'apparition ultérieure du nom ETRUSCI. Il est une théorie, d'après laquelle les Etrusques se seraient appéles eux-mêmes RASENNA. Quant aux anciens Grecs, ils donnaient aux Etrusques le nom de que les Romains ont transcris sous forme de TYRRHENOI ou TYRRHENI, devenu en français, Tyrrhéniens. Ce nom continue à vivre aujourd'hui meme, dans la locution géographique "Mer tyrrhénienne", ainsi appelée, parce que, à partir du 8 ième siècle av. J. C., la mer en question était dominée par les Tyrrhéniens ou Etrusques.