6 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- shaman 2
- Turkish 2
- Āar Darhan 1
- Altai 1
- Arsan Duolay 1
Şor Türkleri Atasözlerinde Hayvan Kültü
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 319-346 · DOI: 10.24155/tdk.2020.151
Özet
Atasözleri toplumu doğrudan etkileyen sözlü kültürün bir türü olup, ait olduğu halkın, asırlara dayanan yaşanmış olaylar sonucunda kazanmış olduğu doğru hüküm cümleleridir. Hayatın her alanına ışık tutan atasözleri halkın kültürü, iktisadi yapısı, dünya görüşü, toplumun sosyal ilişkileri ve daha birçok alana dair önemli bilgiler taşırlar. Atasözleriyle kuşaktan kuşağa aktarılan kültür kodları halk kültürünün yaşamasını temin etmektedir. Yetişkinler genç kuşakları hayata hazırlarken, onlara eğitim verirlerken atasözlerinden maksimum seviyede faydalanırlar. Bu çalışmada Şor Türklerinin yaşantısında büyük öneme sahip ve kült hâline gelmiş hayvanların varlığı incelenmiştir. Rusya Federasyonu sınırları içinde Kemerovo Bölgesinde yaşayan Şor Türkleri resmiyette Hıristiyan Ortodoks olmalarına rağmen özünde Şamanizme bağlı bir Türk boyudur. Şamanizm inancına ait birçok unsur, özellikle avcılıkta yansımasını bulmuştur. Tarih boyunca yaşamlarını avcılık, balıkçılık, bitki toplayıcılığı, tarım ve cüzi oranda madencilik-demircilikle sürdürmüş oldukları tarihi kaynaklarda yer almaktadır. Avcılık dinî bakış açısından çok önemlidir, hatta Şor Türkleri için "Avcılık din, din de avcılıktır" denilmektedir. Bunun için de avcılar av öncesinde ve av sonrasında birtakım dini ritüeller icra etmişlerdir. Şor Türkleri sürekli olarak yakın şekilde ilişki içinde oldukları at, köpek, koyun, keçi gibi evcil, geyik, ayı, kurt, tilki vb. gibi yabani hayvanlar ve kuşlardan azami düzeyde istifade etmişlerdir. Bahse konu hayvanların olumlu ve olumsuz özelliklerinden faydalanmışlardır. Tayga - bozkır kültüründe iktisadi ve dinî bakımdan kült olmuş bazı hayvanların o halk için her bakımdan ne kadar önemli olduğu Şor Türklerinin atasözlerinde açık şekilde görülmektedir. Özellikle at, kurt, kuş ve geyik Türk mitolojisi ve sosyo-kültürel hayatının merkezinde bulunmaktadır. Hayvan kültü Şor Türklerinin sözlü kültürünü, özellikle de atasözlerini çok zenginleştirmektedir. Şor Türklerinin atasözlerinin incelenmesi neticesinde birçok atasözünün hiç değişmeden Anadolu'da Türk kültüründe de var olduğu görülmektedir.
ŞAMANİZM İNANCINDA RİTÜEL MASKELERİ VE GÖMÜ MASKELERİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 27-55
Özet
Maske tanınmamak, korunmak, gizlenmek ve güzel görünmek gibi farklı amaçlarlayüze ve başa takılan, çeşitli malzemelerden hazırlanan yapay yüz ve başlıktır. Maskelerbağlamına göre anlam ve işlevsellik kazanır. Maskeler "ritüel ve gömü maskeleri"olarak ikiye ayrılmaktadır. Ritüel maskeleri canlılar, gömü maskeleri ölüler içinhazırlanmaktadır. Sibirya, Altay ve özellikle Yenisey bölgelerinde yapılan bilimselaraştırmalar neticesinde çok sayıda maske, büst, kukla ve kayalar üzerine yapılmışmaske ve maskeli hayvan figürlü resimler bulunmuştur. Şaman(Kam)lar tarafındandoğayı idare eden ruhlar ve tanrıların merhametini kazanmak, onlara hoş görünmekiçin yapılan ritüel ve ayinlerde, ayini yöneten şaman, bağlama uygun maske ve başlıktakmaktadır. Bu maskeler tahta, hayvan derisi ve çeşitli metallerden hazırlanmakta,üzerlerine çeşitli motifler yapılmakta ve bazı aksesuarlar monte edilmektedir. Hakasveya Yakut şamanlarının ayinde taktığı maskelerin onun kişiliğine bürüneceği hayvanveya varlığı sembolize ettiği bilinmektedir.Gömü maske ve büstleri olarak adlandırılan maskeler ise birkaç yılda yapılan büyükve nihai gömüye kadar bekletilen cesetlerin kafataslarına uygulanmıştır. Buradabazı amaçlar gözetilmektedir. Gömü maskeleri ölenin kafatasında meydana gelebilecekbozulmaları önlemek ve gizlemek, ölüme hemen teslim olmayı reddetmek ve pratikolarak büyük gömüde cesetleri tanıyabilmek amacıyla yapılmıştır. Ölen kişinin cesedi,ailesi ve mensubu olduğu toplum tarafından nihai gömüye kadar geçici gömü yerindemuhafaza edilir. Ölen kişinin tinsel ruhunun bir bulunma mekânı olarak kukla-mankenleryapılmış, yakılan cesedin külleri de bu kuklaya yerleştirilmiştir. Gömü maskeve büstleri umumiyetle alçı taşı kilden yapılmıştır; gömü mankenleri ise hayvanderilerinden hazırlanmıştır. Halk, gömü maskeleri sayesinde toplu olarak gömeceğiölülerini nihai gömüye en iyi şekilde hazırlamaya ve bu maskeler vasıtasıyla da gömüdensonra da kendi kültürel belleği olan mazisiyle manevi irtibatını koparmamaya gayret etmiş. Halkın korumaya çalıştığı kendi geçmişiyle olan manevi bağ geleceğinintemellerini oluşturmaktadır.
Teleütlerin Tasavvuruna Göre Ruh ve Özellikleri
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 19-34
Özet
Teleütlerin çoğunluğu Kamlık (Şamanizm) inancına mensuptur ve inanışlarına göre insan ruhu yedi özelliğe sahiptir: Kut, yula, tın, üzüt, süne, sür ve yel-salkın. "Kut", iki şekilde anlaşılır: İnsanın varlığının başladığı döllenmiş yumurta (embriyo) ve insanın var oluşunu destekleyen güçtür. Teleütlerde çocuğun doğumunu 'kut'un gelişi, çocuk olmamasını da 'kut'un olmaması şeklinde açıklanmaktadır. "Tın", insan, sığır, yabani hayvan, kuşlar, sürüngenler, ot ve ormana has olan ruhsal bir varlıktır. İnsanla ilgili "tın" farklı şekillerde anlaşılır. Ölüm sırasında "tın" insandan çıkmaktadır. İnsan öldükten sonra insanın kötü işleri için "tın" ıstıraba dönüşür. "Sür", bir nesnenin suretidir. Şaman tefi üzerindeki resim, portre ve fotoğrafı Teleütler "sür" diye adlandırırlar. İnsanın ve sığırın böyle sureti vardır. Sığırın 'sür'ü ölüm esnasında ayrılır ve ahirete yerleşir. "Üzüt", sadece bir kişiye özgü olan ölüm sonrası var oluştur. Kişinin ölümünden sonra ölenin 'üzüt'ü mezarlıkta kırk güne kadar yaşar. Bazen eve gelir ve varlığını evdekilere hissettirir. "Süne", insanın ruhudur ve ölüm esnasında bedenden ayrılır, gömülene kadar ölen kişinin evinde kalır. 'Süne'nin varlığı sayesinde ceset, kendi etrafında olup bitenleri duymaya ve anlamaya devam eder. Bunun temelinde akrabalarının üzüntüleri ve ölen kişi için söyleyecekleri iyi şeyleri öğrenmek vardır. İyi insan, hava gibi varlık olan 'yel-salkın'a dönüşür ve ahiretteki Kündüs-Kan'ın dünyasında yaşar. İyi insanların ahiretteki yaşamları bu dünyada yaşayan insanların yaşamına benzemektedir. Bu onların cennetidir. Teleütlerin dinî şuurları ölmüş kan bağı akrabalarının şamanlar ve kadın şamanların adlarıyla yakından ilişkili içinde olup her boy kendi kan bağı atalarını sayar
VİLUYSK YAKUTLARINDA ŞAMANLIK BAĞIŞININ ALINMASI
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 235-250
Özet
Şamanlık, ruhlar tarafından şaman adayı olarak seçilen kişiye verilen bir bağış- tır. Şamanlık bağışının alınması ritüeli Şamanizm inancının ortaya çıkış sebeplerinin aydınlatılmasında önemli rol oynamaktadır. Yakutlarda oyun (şaman), insanlarla tanrılar ve ruhlar arasında aracıdır. Şamanlar aracılık vazifesi için ruhlar tarafından seçilirler. Yakutlara göre şamanlar, insanları ruhların bazı zararlarından korur; iyi tanrılardan ise saadet ve zenginlikler alırlar. Şaman olması için seçilen bebeğin doğumu sırasında tinsel ruhlar, onun ruhunu çalar ve şaman olması için bir dizi eğitimden geçirirler. Büyük şaman olacak bebeğin ruhu (salgın kut), tanrıça-şaman Ārı Darhan'ın kızları tarafından kaçırılır. Bazılarının ruhları ise yer altı dünyasının ruhları tarafından kaçırılır ve bir eğitime tabi tutulurlar. Şamanlık eğitimi süreci oldukça zorlu bir süreçtir. Bu eğitim Şamanlık ağacının budaklarında gerçekleştirilir. Bu eğitim sürecinde aday çeşitli ıstırap ve sıkıntılara maruz kalır; bu süreçte şaman adayının bedeni ruhlar tarafından parçalanır, kontrol edilir ve tekrar birleştirilir. Vücudun parçalanmasından sonra ruhlar adayın ruhunu yer altı şamanı Arsan Duolay'a götürürler. Eğitim süreci tamamlandıktan sonra kaçırılmış ruhu, şaman adayına geri döner. Şamanlar ayin yapmadıkları vakit psikolojik ve fizyolojik rahatsızlık hissederler, ayin yapınca bu rahatsızlıkları son bulur. Şamanlar birbirleri ile hasımlık ederler, ruhları vasıtasıyla dövüşürler. Kadın şamanların erkek şamanlardan daha güçlü olduklarına inanılır. Ünlü şamanlar cinsiyete bağlı olmazlar, otuzuncu yılında gebe kalırlar ve ıstıraplı şekilde üç defa doğum yaparlar. Viluysk Yakutlarında "Şamanlık bağışının alınması" pasif bir eylemdir. Aileler çocuklarını Şamanlık davetinden korumaya çalışır, kimi aileler de o bağışı almak için birtakım eylemler yaparlar. Burada işlenen konu sadece etnografların değil, psikiyatr hekimlerin de ilgi alanına girmektedir.
Türk Kültüründe Kurdun Kutsiyetinin Şaman Mitlerindeki Yeri (The Holiness of Wolf in Terms of Schaman Mytology in Turkish Culture)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 7-15
Özet
"Dede Korkut Hikâyeleri"nde kurt kültü olması, kurt yüzünün mübarek olması İslami bir motif değil, Şamanizm inancına ait motiftir; İslamiyet hiçbir hayvanı kutsamaz, totem ve ongunları caiz görmez. Kurdun kutsallığı ve kurt kültü Şamanizm dairesinde teşekkül etmiş, İslam dairesine giren Türk şubelerince bu özellik kabul ettikleri yeni dine uygun olarak yeniden yorumlanmış ve "Dede Korkut Hikâyeleri"ne kurdun bu vasfı taşınmıştır. Yakutlarda bazı efsanevi şamanlar gökten inen Uluu-Toyon'un oğlu ruh veya kurtla bakirenin ilişkisinden ve benzeri olağanüstü surette doğarlar. İlkel insanların ekonomik üretim gücü bağlamında tanrı-insan modeline göre oluşturdukları üst tarafı insan, yarı insan-yarı kurt, yarı insan-yarı boğa veya yarı insan-yarı at şeklindeki tasvirler şaman rahiplerin ilk ataları sayılmışlardır. Yakutlarda cinsiyete bağlı olmayan büyük şamanlar otuzuncu yıllarında gebe kalırlar, 3 kez doğum yaparlar ve üçüncü doğumlarında ayı veya kurt doğururlar. Ancak çok büyük şamanlar 3 kez doğum yapabilir. Kurt, ayinde şamanın ulaşamadığı menzile ulaşmasına yardımcı olur.Abstract It is not true that cult of wolf and the face of wolf to be blessed in Dede Korkut stories are an Islamic motifs. It is a motif which belongs to the belief of Shamanism. Islam does not bless any animal and totem. They are not allowed in Islam. The sacretness of the wolf and the cult of wolf first appeared in the circle of Shamanism. TheTurkish people who accepted Islam reinterpreted this feature and conveyed this attribute of wolf into Dede Korkut stories. In Yakuts culture some legendary shamans are born extraordinarily out of the intercourse between the virgin and the Ulu-Toyon's son, who was a soul or a wolf which descended from the sky. The descriptions; upper sideman, half-man half-wolf, half-man half-bull, and half-man half-horse, which primitive people composed according to God-man model in the context of economic production were accepted the ancestors of the shaman monks. In Yakut culture, superior shamans who are not bound up with sex becomes pregnant in their thirties and give birth three times. In their third birth they give birth to a bear or a wolf. Only superior shamans can give birth three times. Wolf helps shaman reach the distance which they can not reach by themselves.
KUMANDILARIN ETNİK TARİHİNDEN
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2012, Sayı 34 · Sayfa: 89-99
Özet
Kuzey ve Güney Altaylı Türklerin özellikleri nelerdir? Kuzey Altaylıları Proto-Asya Kültürü temsilcileri olan Türk Proto-Asyalılara mensup kabul etmek mümkündür. Yapılan bilimsel araştırma ve derlemelerde Kuzey Altaylıların yaşam tarzı ve kültürüne ait unsurlar tespit edilmiştir. Kumandılar arasında So etnonimi bulunduğunu Çin kaynakları göstermektedir. Kumandılar, Kıpçak dil grubuna girmektedirler. ProtoTürk Devleti So ve Siyenpiler kadim Türk etnogenezine dâhildir