6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Cengiz Alyılmaz
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Ağız Bilimi Çalışmalarının Türkçe Öğretimi Açısından Önemi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 45 · Sayfa: 7-38
Ural-Altay Dilleri arasında yer alan ve günümüzde 12 milyon m²'lik bir alanda yaklaşık 220 milyon kişi tarafından konuşulan Türkçe, dünyanın bilinen en eski ve en zengin dillerinden biridir. Türkçenin farklı coğrafyalarda, oldukça fazla kişi tarafından iletişim, bilim ve sanat dili olarak kullanılması, farklı lehçe ve ağızlarının da oluşması Türkçenin gelişmişliğinin ve zenginliğinin de göstergesidir. Türkçenin tarihî ve çağdaş lehçeleriyle ve ağızlarıyla ilgili bugüne kadar pek çok müstakil eser yayımlanmıştır. Türkçe öğretimiyle ilgili de özellikle son yıllarda birbirinden değerli eserlerin yayımlandığı bilinmektedir. Ancak Türkçe öğretiminde ağızların ve ağız araştırmalarının rolü ve önemi üzerinde yeterince durulmamış; Türkçenin eğitimi ve öğretimi alanında ağız bilimi ile ilgili çalışmalardan da yeterince yararlanılmamıştır. Bunda Türkçenin eğitimi ve öğretimi alanında çalışanların / öğretenlerin kendi alanları dışında kalan alanlara kayıtsız kalmalarının, dil bilimi, dil bilgisi, Türk lehçeleri ve bu bağlamda ağız bilimi ile ilgili yeterli bilgi ve birikime sahip olmamalarının rolü büyüktür. Bu makalede Türkçenin eğitimi ve öğretiminde ağızların ve ağız bilimi araştırmalarının rolü ve önemi hakkında bilgi verilmektedir.

IĞDIR VE ÇEVRESİNDEKİ KOÇ HEYKELLİ MEZAR TAŞLARININ ÜZERLERİNDEKİ ARAP HARFLİ YAZITLAR

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 43 · Sayfa: 305-345
Farklı dönemlerde kayaların, bengü taşların, süs ve kullanım eşyalarının üzerlerine işlenen hayvan tasvirleri ve sembolleri ile daha ziyade anıt mezar komplekslerinde karşılaşılan hayvan heykelleri insanoğlunun doğayla ve hayvanlarla ilişkisini yansıtmasının yanında gerçekte kendi yaşayışının ve inanışının (gündelik hayata ve geleceğe dair duygu ve düşüncelerinin, isteklerinin, beklentilerinin, amaçlarının, kaygılarının, korkularının…) birer göstergesidir. Yani insanoğlu hayvan tasvirlerini, damgalarını, sembollerini kullanarak hem hayvanlarla hem kendi türüyle hem de Tanrı'yla olan ilişkisini, duygu ve düşüncelerini ifade etmek istemiştir. Koçlar da Türk boy ve toplulukları arasında geçmişten günümüze kadar erkekliğin, üretkenliğin, bolluğun, bereketin; gücün, yiğitliğin, koçaklığın, savaşçılığın; vefanın ve fedakârlığın sembolü olarak kabul edilmiş; koçlara epigrafi, dil, edebiyat, kültür ve sanat alanlarında vücuda getirilen eserlerde de yer verilmiştir. Türk dünyasının farklı bölgelerinde geçmişte olduğu gibi günümüzde de yapılan koç heykelleri Türk boy ve topluluklarının "koç"a verdikleri önemi ve değeri açıkça ortaya koymaktadır. Makalede önce koç heykelli mezar taşlarının Türk kültür tarihi içindeki yeri hakkında bilgi verilmekte; sonra da Iğdır ve çevresindeki koç heykelli mezar taşlarının üzerlerindeki Arap harfli yazıtlarla ilgili bilgiler; söz konusu yazıtlarla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri dikkatlere sunulmaktadır.

Yazıt Bilimci Kimdir? (Who is an Epigraphist?)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 117-126
Eski Türk boy ve topluluklarına ait (Kök) Türk harfli yazıtların önemli bir kısmı bugün Asya Kıtası'nın farklı bölgelerinde bulunmaktadır. Önceleri bilim dünyasında yalnızca Türk kağan ve kumandanlarına ait bazı yazıtlar (Köl Tigin Yazıtı, Bilge Kağan Yazıtı, Bilge Tonyukuk Yazıtları; genel adıyla Yenisey Yazıtları ve Talas Yazıtları) bilinirken bugün gelinen noktada (Kök) Türk harfli yazıtların sayısı yüzlerle ifade edilir duruma gelmiştir. (Kök) Türk harfli yazıtların sayısı arttıkça yazıtlara olan ilgi de artmış; yazıt bilimciler kadar yazıt bilimiyle hiçbir ilgisi olmayan kimseler de (mühendisler, doktorlar, veteriner hekimler, müzisyenler, iş adamları…) bu alanın "uzman"ı olarak her yerde boy göstermeye başlamışlardır. Yazıt bilimi ciddi bir bilim dalıdır; akademik bir eğitimi, bilgiyi, birikimi ve deneyimi gerektirir. Yazıt bilimci ise, bu alanda eğitim öğretim görmüş; bilgili, birikimli ve deneyimli kişidir. Bu bildiride (Kök) Türk harfli yazıtlar bağlamında "Yazıt bilimci kimdir?" sorusunun cevabı dikkatlere sunulmaktadır.Abstract A significant number of the inscriptions in the (Kok)turks letters belonging to the former Turkish tribes and communities are today located in different regions of the Asian continent. While previously only some inscriptions belonging to the Turkish Khans and commanders (Kul Tigin Inscriptions, Bilge Khagan Inscriptions, Bain Tsokto Inscriptions, and generally speaking Talas inscriptions and Yenisei inscriptions) were known to the world of science, today the number of the inscriptions in the (Kok)turks letters has reached hundreds. As the number of the inscriptions in the (Kok)turks letters has increased so does the interest in these inscriptions. Epigraphists as well as those who have absolutely nothing to do with epigraphy (engineers, doctors, veterinarians, musicians, business people, etc.) have begun to appear everywhere as an "expert" in the field. Epigraphy is a serious branch of science and requires academic education, information, knowledge and experience. An epigraphist is a knowledgeable, qualified and experienced person who has been trained in this field. In this paper, the answer to the question "Who is an epigraphist?" is presented to the attention with respect to the inscriptions in the (Kok)turks letters.

Uluslararası ‘TEKE’ (Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim) Dergisi [International Journal of (Turkish Literature Culture Edication)‘TLCE’]

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 225-230
2 ALYlLMAZ, Cengiz (2005), Orhun Yazıtları/un Bügünkü Durumu, Ankara, 5. 17-21. 3 Uluslararası TEKE dergisinin amblemi Cengiz ALYlLMAZ'ın danışmanlığında Görsel Sanath Uzmanı Levent

Bilge Tonyukuk Yazıtları Üzerine Birkaç Düzeltme

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2000, Cilt 48 · Sayfa: 11-18
Söz konusu tahribatın daha iyi şekilde belgelenebilmesi için, kırılıp dökülen, aşınıp yapraklaşıp dökülmeye yüz tutan, boyanmış olan, yağlanan, yazıtlardan kopan yazılı yüzeyler için farklı renk ve işaretler kullanarak yazıtlar Köktürk harfleriyle yeniden yayına hazırlanmıştır.