7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erhan Aydın
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Tariat ve Xi’an (Karı Çor Tegin) Yazıtları Işığında sın ‘mezar’ Sözcüğü Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 2 · Sayfa: 161-166
2012 yılının sonlarında Çin'deki Tang devrinin başkenti eski adıyla Chang'an, şimdiki adıyla Xi'an'de Çince uzun bir metin ile 17 satırdan oluşan runik harfli eski Türkçe kısa bir metin oyulu bir mezar taşı bulunmuş ve aynı şehirde bulunan Datangxishi Müzesinde korunmaya alınmıştır. Mezar taşının runik harfli bölümünün 12. satırında geçen sın 'mezar' sözcüğü runik harfli metinlerde ilk kez tanıklanmıştır. Bu mezar taşı sayesinde Tariat Yazıtı'nda geçtiği öne sürülen, ön ünlülü sinläg okunagelen sözcüğün sinläg olmadığı ortaya çıkmış olmaktadır. Çünkü Xi'an (Karı Çor Tegin) Yazıtı'nda geçen sın sözcüğü ön değil art ünlülüdür. Bu bildiride sın sözcüğünün hem eski Çincedeki durumu hem de Türkçenin farklı dönemlerindeki kullanımları üzerinde durulmuştur

TARİAT YAZITI’NIN KUZEY YÜZÜNÜN 5. SATIRI ÜZERİNE YENİ OKUMA VE ANLAMLANDIRMA ÖNERİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 1 · Sayfa: 13-22
Tariat yazıtı, hem Uygur Kağanlığı yazıtları hem de bütün eski Türk yazıtları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Özellikle askerlik düzeni, boyların dağılımı ve diğer yazıtlarda adları geçmeyen çeşitli Türk boylarından söz edilmesi yazıtın değerini artırmaktadır. Bu yazıtın kimi satırlarındaki sözcüklerin okunuşu ve anlamlandırılması konusunda birlik sağlanamamıştır. Bu makalede, sorunlu satırlardan biri olan kuzey yüzünün 5. satırında çeşitli okuma ve anlamlandırma önerileri dikkatlere sunulacaktır. Bunlar aşağıda maddeler hâlinde verilmiştir:1. Naşirlerce Yagma 'Yağma (boyu)' okunan sözcüğün ayıgma 'söyleyen' okunup anlamlandırılması önerilecektir.2. Genellikle alumçısı veya alumçisi olarak okunup 'tahsildar, devlet alacaklarını tahsil etmekle görevli kimse' biçiminde anlamlandırılan sözcük, iki ayrı sözcük olarak değerlendirilerek lum veya alum sözcüğünün ya yabancı kökenli olduğu ya da taşa işleyenin yanlış yazdığı ve burada kanım biçiminde bir sözcüğe ihtiyaç duyulduğu belirtilecek; ikinci sözcüğün ise eçisi biçiminde okunmasının daha uygun olacağı, böylelikle kanım eçisi 'hanımın amca(lar)ı' olarak okunup anlamlandırılması gerektiği savunulacaktır.3. Son öneri ise aynı satırda iki kez geçen YWR sözcüğünün okunması ve anlamlandırılmasıyla ilgilidir. Daha çok yur okunarak yazıtlarda ve sonraki dönemlerde kullanılan yurç 'kayınbirader' ile ilişkilendirilen bu sözcük, tereddütler olmakla birlikte, ayur 'anlatıcı' olarak okunup anlamlandırılacaktır.Bu satırda yazıtı yazan ve yapan kimseyle yazıtta adı geçen kişileri ve boyları anlatan kimselerin kimliği konusunda bilgi verilmek istendiği açıktır. Yukarıda sayılan bu üç öneriden hareketle makalenin asıl amacı, yazıtta geçen bütün olayların, komutan ve bey adlarıyla boyların düzeni gibi konuların, kağanın amcaları olan iki anlatıcı tarafından anlatıldığı sonucuna ulaşmak olacaktır

Uygur Kağanlığı Yazıtları ile Yenisey Yazıtlarında Türk Adının Kullanımı Üzerine

Belleten · 2013, Cilt 77, Sayı 278 · Sayfa: 81-88
Eski Türk yazıtları, çok farklı coğrafyalarda taş, kaya ile çeşitli nesnelere yazılmış olup Türk dilinin en eski yazılı belgeleri olması bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Türk dili araştırmalarının dışında çok çeşitli bilim alanlarında bu yazıtlardan yararlanılmaktadır. Bu çalışmada Uygur Kağanlığı yazıtları ile Yenisey yazıtlarında geçen Türk sözcüğü üzerinde durulacak, buradaki Türk sözcüğü ile hangi boy veya boyların kastedildiği belirtilecektir. Türk sözcüğü eski Türk yazıtlarında Kök Türkleri anlatmak üzere kullanılmıştır. Bu kullanımı Kök Türk dönemi dışındaki yazıtlarda da görmek mümkündür. Özellikle Uygur Kağanlığı yazıtlarında Türk sözcüğü ile Kök Türklerin kastedildiği anlaşılmaktadır. Bu durum Yenisey yazıtlarında da açık bir şekilde görülmektedir. Yenisey bölgesindeki Türk kökenli halklar, Kök Türkler için Türk adını, Uygurlar içinse Uygur adını kullanmışlardır. Makalede bu konu işlenirken Uygur Kağanlığı yazıtları ile Yenisey yazıtlarındaki Türk sözcüğünün geçtiği cümleler, hem eski Türkçesiyle hem de günümüz Türkçesiyle verilerek okuyucuya karşılaştırma yapma olanağı sunulacaktır. Türk adının eskiliği, anlamı ve yayılma alanı gibi konular bu makalenin içerisinde yer almayacaktır. Ancak Türk sözcüğünün ilk dönem Türkçe metinlerdeki kullanımı, özellikle Türk dili uzmanları dışındaki araştırmacılar için yeni görüşler belirleme olanağı sunmaya yardım edecektir.

YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN UNVANLAR VE UNVAN NİTELEYİCİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 5-26
Yenisey yazıtları, Yenisey Irmağı boyunca bulunan, bugün toplam sayısı 250'ye yaklaşan yazıtlardır. Bu yazıtların neredeyse tamamının ortak özelliği tarihsel olaylardan çok, yazıt kahramanının yaptığı işlerden, neden öldüğünden söz edilip kahramanın ağzından aile bireylerine, yurda, göğe ve güneşe özlem anlatılmış olduğu için Türk dili uzmanlarının dışındaki araştırmacıların ilgisini çektiği söylenemez.Bu yazıda elimizde metni bulunan ve giriş bölümünde adları verilen yazıtlardaki unvanlar ve unvan niteleyicileri üzerinde durulmuştur. Tespit edilen unvanlarla ilgili belirtilen görüşlere de değinilmiş, bunlar tarih sırası ile verilmiş olup Türkçe olanlarla ilgili bazı etimolojik öneriler dikkatlere sunulmuştur

UYBAT VI (E98) YAZITINDA GEÇEN AZIGLIG KELİMESİ ÜZERİNE BİR ANLAMLANDIRMA DENEMESİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 2 · Sayfa: 15-20
Uybat VI (E98) yazıtının 3. satırında geçen azıglıg toŋuz täg ibaresi genellikle'azı dişli domuz gibi' şeklinde çevrilmiştir. Azıglıg kelimesi Köl İç Çor yazıtının doğuyüzünün 6. satırında da geçmiş olup burada da ya 'yabani, vahşi' ya da 'azı dişli' şeklindeçevrilmiştir. KÇ yazıtındaki azıglıg kelimesinden sonraki boşluk genellikle toŋuzile doldurulmuş ve ibare genel olarak azıglıg toŋuz şeklinde tamamlanmıştır.Uybat VI (E98) yazıtındaki azıglıg toŋuz täg ibaresini 'azı dişli domuz gibi' şeklindeçevirmekten çok 'yabani, vahşi, azgın domuz gibi' şeklinde çevirmenin dahauygun olacağı düşünülmektedir. Bu durumda hem Uybat VI hem de KÇ yazıtındakiazıglıg'ın aynı kelime olduğu ve 'yabani, vahşi, azgın' anlamında kullanıldığı ortayaçıkmaktadır.Bugün Türkiye Türkçesinde de azılı 1. 'Gözü bir şeyden yılmayan, azgın'. 2. mecaz'Çok şiddetli, korkunç' (Türkçe Sözlük 167) şeklinde kullanılmakta olup az- fiilindenyapılmış olduğu ortadadır.

KÖK TÜRK HARFLİ METİNLER VE KÖK TÜRKLERLE İLGİLİ TÜRKİYE’DE YAYIMLANMIŞ ÇALIŞMALAR BİBLİYOGRAFYASI (DENEME)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 1 · Sayfa: 33-82
Kök Türk harfli metinler bulundukları günden bu yana gerek Türkiye'dekigerekse Türkiye dışındaki Türkoloji bölümlerinde çok fazla ilgi görmüş veolağanüstü bir araştırma geleneği kurmuştur. Bu ilginin ve araştırma geleneğininsonucu olarak metinler üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalaröncelikle metinleri bulan veya fotoğraflarını ilk kez elde eden kişilerce incelenmiş,daha sonra dünyanın dört bir yanında birçok araştırmacı tarafındantekrar tekrar işlenmiştir. Bütün bunlardan ötürü bu eserler, bibliyografyasınınoluşturulmasını gerektirecek kadar zengindir.

Tonyukuk Yazıtı’nda Geçen Ek Tag Üzerine

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 83-94 · DOI: 10.37879/belleten.2006.83
Tam Metin
Eski Türk Yazıtlarının ilk kez okunuşundan bu yana yüzyıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen yazıtlardaki bazı sorunlar hâlledilebilmiş değildir. Özellikle yazıtlarda geçen coğrafi adlar hem tarihçileri hem de dilcileri ilgilendirmiştir. Bu yazıda Tonyukuk Yazıtı'nda geçen Ek Tag ile Menandros'tan nakledilen ve Bizans kaynaklarında geçen Ek Tag'ın aynı yer olup olmadığı incelendi. Sonuç olarak her iki adda yalnızca bir ad benzerliği olduğu ortaya konmaya çalışıldı. Her iki yer adının birbirinden farklı olduğu ve Tonyukuk Yazıtı'nda geçen Ek Tag'ın Alay dağlarının batısında bir yer olduğu önerisi dile getirildi.