22 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Esin KAHYA
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Salim T. S. Al-Hassani, E. W. Woodcock ve R. Saoud, 1001 Inventions, Muslim Heritage in Our World, (2. ed.) Foundation for Science, Technology and Civilisation, İstanbul 2007, 376 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 225-228
Eser, yedi farklı konuda İslam dünyasında yapılmış olan bilimsel ve teknik gelişme ve buluşları içermekte olup, her bir kısım farklı milletlerden farklı yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Eserin kısımları hakkında kısaca bilgi verelim. Ev ve evle ilgili konular: Bu kısımda eserde kahve ve kahve kültürü, saatler, satranç, çeşitli hileli düzenekler, optik bazı düzenekler, ses sistemleri, moda, giyim kuşam ve halıcılıkla ilgili bilgiler bulunmaktadır. Goethe'nin bir sözü (Kral olsun çiftçi olsun evinde huzur bulan kişi en mutlu insandır) ile başlayan bölüm her bir başlık altında kısa kısa verilen açıklamalar görsel malzeme ile de desteklenmiştir. Burada verilen açıklamalardan anlıyoruz ki kahve İslam dünyasından bir seramonidir ve Avrupalı da bu geleneği İslam dünyasından almıştır. Yine bu kısımda ele alınan konulardan olan saatlerle ilgili olarak, çeşitli örnekler verilmiştir. Bunlar arasında on üçüncü yüzyılda Artuklular zamanında yaşamış olan Cezeri'nin 'fiili saati', şemalarıyla birlikte ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Yine bu kısımda ele alınan satranç konusu ile ilgili olarak, onuncu ve on dördüncü yüzyıldan örnekler verilmiştir.

MEHMED FUAD KÖPRÜLÜ, Early Mystics in Turkish Literature (çev., ed. ve giriş Gary Leiser ve Robert Dankoff) (preface Devin DeWeese), Londra 2006. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 265 · Sayfa: 955-956
Bu eser, Fuad Köprülü'nün Türk Edebiyatında Erken Tarihli Mistikler adlı eserinin İngilizce çevirisi ve esere çevirmen Gary Leiser tarafından yazılmış Girişi ile Devin DeWeese tarafından kaleme alınmış Önsözden oluşmaktadır. DeWeese Leiser'in çevirisine yazdığı önsözde M. Fuad Köprülü'nün bu eserini değerlendirir ve bu değerlendirmede özellikle sufi geleneğini göz önünde bulundurur. Ona göre sufi yazarların metinlerini doğrudan okuyup anlamak pek mümkün değildir; kelimeleri sufi anlayış içinde değerlendirmek zorunluluğu vardır. DeWeese, Köprülü'nün, Ahmed Yesevi'nin bütün eserlerini incelediğini ve onun manevi hayatını iyi değerlendirdiğini kaydetmektedir. Şüphe yoktur ki, İslam dünyasında manevi hayatla ilgili olarak Ahmed Yesevi merkezde yer almaktadır. Yunus Emre ondan sonra gelir. Ona göre, Köprülü Divan'ı (Divan-ı Hikme) çok iyi anlayıp değerlendirmiştir ki bu eser sufi edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Köprülü bu bağlamda olmak üzere, Yunus Emre'yi ve genel olarak Türk şiirini değerlendirmiştir.

Sururi (Mustafa Muslihiddin b. Şaban)

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 264 · Sayfa: 491-500
Tam Metin
Sururi (Mustafa Muslihiddin B. Şaban) XVI. yüzyılda yaşamış olan düşünürlerimizdendir. Onun hayatı hakkında pek fazla şey bilmiyoruz. Ancak, onun Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşamış olduğunu biliyoruz. Bilindiği gibi, XV. ve XVI. yüzyılda bazı hekimler Arapça yazılan eserleri Türkçe'ye çevirmişlerdir. Bunlar arasında Şerefeddin Sabuncuoğlu'nu örnek olarak verebiliriz. XII. yüzyılda yaşamış olan Ebu İsmail b. Muhammed b. Muhammed Ahmed Sahni el-Cürcani'nin meşhur eseri Zahire-i Muradiye adlı eserinin farmakoloji kısmının Farsça'dan Türkçe'ye çevirisini yapmış ve ona Tercüme-i Akrabadin adını vermiştir.

ABDÜLVEHHAB BİN YUSUF İBN-İ AHMED EL-MARDANİ, Kitabü'l-Müntehab fi't-Tıb (823/1420), inceleme ve metni yayına hazırlayan Ali Haydar Bayat, İstanbul 2005 [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 781-782
Kitap önsöz, giriş, yazar hakkında ve eser hakkında bilgi, yazarın diğer kitapları hakkında açıklamalar, Türk dili açısından söz konusu eser, Kitab el-Müntehab fi't-Tıb'ın değerlendirilmesi gibi kısımlardan oluşmaktadır. Eserde ayrıca, yani şeklindeki terimle verilen açıklamalarla terimlerin Türkçe karşılıkları, Kitab el-Müntehab fi't-Tıbb'ın transkripsiyon metni, eserin sadeleştirilmiş metni ve metnin aslının tıpkıbasımı gibi kısımlarda bulunmaktadır. Kitabın giriş kısmında XV. yüzyılda Osmanlılarda kaleme alınmış olan Türkçe tıp kitapları tanıtılmaktadır. Bunlar arasında Ahmedi'nin eserleri hakkında kısaca bilgi verilmektedir. Daha sonra burada ele alınan Kitab ül-Müntehab fi't-Tıb'ın nüshaları ve yazarı Abdülvehhab bin Yusuf ibn-i Ahmed el-Mardani hakkında kısaca bilgi verilir. Bu bilgiden anlaşıldığına göre, eserin Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki yazma kütüphanelerinde 5 nüshası mevcut bulunmaktadır.

İbni Sina'da Kimya

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 260 · Sayfa: 19-52
Tam Metin
Kimya çalışmalarının kökleri çok eskilere gider. Tarih öncesi devirlerde başlatılabilecek olan kimya çalışmaları ilk metal işleri ve çanak çömlek yapımı olarak ortaya çıkar. Bu el sanatları herhangi bir temele ait olmaksızın gelişmiş ve malzemesinde hemen hiç değişmeye uğramadan Neolitik devirlerden günümüze kadar gelmiştir. İnsanlar hayatlarının ilk devrelerinde metalleri bilmiyorlardı. Muhtemelen ilk tanınan metal altındı; parlaklığı ve rengiyle nehir kumlarının arasında dikkati çekmiş olmalıdır. Bakırın kullanılışı ise M.Ö. 3500'lere kadar götürülebilir. İlk metal işlemeciliği de M.Ö. 3400'lerde Mezopotamya ve Mısır'da görülmüştür. Demirin kullanılması ve işlenmesi daha geç tarihlere, yaklaşık M.Ö. 1500'lere rastlar. Onun gümüş ve bakırdan sonra kullanılmaya başlandığı kabul edilmektedir.

Prof. Dr. Ali Haydar Bayat'ın Anısına (26 Ağustos 1941 - 3 Ağustos 2006)

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 260 · Sayfa: 241-260
Ali Haydar Bayat 1941 yılında İzmir'de doğdu. Ortaöğrenimini İzmir (1962), yüksek öğrenimini, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde (1962-1968) yaptı. 1970 yılında Ege Üniversitesi İç Hastalıkları Kürsüsü'nde ihtisasa başladı. 1974'te İç Hastalıkları uzmanı olduktan sonra aynı klinikte baş asistan olarak çalışırken, 1976 yılında Tıp Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü'ne geçti ve bu alandaki ihtisasını 1978'de tamamlayarak Tıp Tarihi ve Deontoloji uzmanı, 1979'da doçent, 1988'de profesör oldu. Ali Haydar Bayat evli olup biri erkek (1973), diğeri kız (1980) iki çocuk babası idi.

Did the Ottoman Physicians Make Any Contributions to the Medical Science in the Ottoman Empire in the Fourteenth Century (At the Flourishing Period of the Empire)

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 155-166
Tam Metin
During the fourteenth century, Ottomans opened madrasa in where they invaded. The first madrasa was founded in Nicosia (Iznik). The second was founded in Brussa. All of them were built to let the people learn religion including in astronomy and mathematics, as it happened in some other places of Anatolia during the Seljukids in the eleventh, twelfth and thirteenth century. They also founded hospitals in the same places. One of them was Yıldırım Hospital in Bursa. It was also served as a medical school. Its first physician was Physician Husnu. The first medical studies in the Ottoman Empire appeared in the fourteenth century. Among them can be mentioned Ishaq b. Murad, Hadji Pahsa, Physician Barakat and Cemal al-Din Aksarayi. Except Aksarayi who was interested in religious science in addition to medicine, they preferred to write in Turkish. Hadji Pasha had works in Turkish and Arabic. Although the other scientists who were interested in mathematics, astronomy, physics and chemistry preferred to write in Arabic or sometimes in Persian, the physicians wrote their works in Turkish.They felt to have to explain why they used Turkish language and said that they wrote their works in Turkish because they wished to understand what they said in their works. Their works were mainly on diseases, their treatments and the drugs which were used during the treatment of the illnesses.

İbn Sina'nın Mineroloji Çalışmaları

Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 801-824
Tam Metin
Genellikle yer ve yerin yapısı ile ilgili bilgilerin simya, kozmoloji ve felsefe eserlerinde yer aldığı belirlenmektedir. Doğal olarak evrenin yapısı ile ilgilenen düşünür ve bilim adamları, aynı zamanda yer, yerin yapısı ve onun oluşumu ile de ilgilenmek zorunluluğunu hissetmişlerdir. Yeri ve onun yapısını evren ve yer ilişkisi içinde belirlemeye çalışan astronomların yanı sıra, filozoflar, makrokosmos ve mikrokosmos anlayışı içinde değerlendirmişlerdir. Örneğin doğa felsefesi dediğimiz konu ile ilgilenen filozofların eserlerinde bu açıklamaları görmek mümkündür. Gerek doğuda, örneğin Çin'de doğa felsefesi içinde (5 element ve yin-yang prensibi ile açıklanan doğa felsefesini müteakip, yer ve yerin oluşumu açıklanırken, ona bağlı olarak, minerallerin oluşumları da ele alınıp, incelenmiştir.) gerekse batıda, örneğin Antik Yunan'da doğa filozofları yerin oluşumu ile ilgilenmişler, ve yeryüzünde olup biteni açıklamak zorunluluğunu hissetmişlerdir.

GARY LEISER-NOURYAL-KHALEDY

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 253 · Sayfa: 749-750
Eser, önsöz, giriş (yazar, metin, Galenik tıp, Arapça metin ve kritik metin), Bütün Hekimler için Uzmanların Muayenesi, 10 kısım (kritik metnin İngilizce çevirisi), bibliyografya, indeks, eserin Arapça metni, Arapça metinle ilgili notlardan meydana gelmektedir. Editör, Gary Leiser, kitabın önsözünde çalışmalara Noury (Nuri) Halidi ile başladığını, ancak, onun ölümüyle bu çalışmanın bir süre kesildiğini, ancak kendisinin çalışmayı daha sonra tamamladığını belirtmektedir. Ancak kitap basılırken, onun adını da koyarak, onun hizmetlerini değerlendirmiştir. Eserin giriş kısmında, yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi, ilki kitabın (İmtihan al Alibba li-Kaffat al-Atibba) yazarı Sulami'in (1155-1208) hayatı hakkında bilgi vermektedir.

Z. VESEL - H. BEIKBAGHBAN - B. THIERRY (de Crussol des Epesse) (et. Birleştiren ve Sunan) La Science Dans le Monde Iranien a l'Epoque Islamique, Tahran 1998. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 252 · Sayfa: 569-576
Bu kitap bilim tarihi ile ilgili araştırmaları kapsayan makalelerden oluşmakta olup, başında UNESCO'nun, Strasburg Üniversitesi Rektörünün, yine orada öğretim elemanı olan H. Beikbaghban'ın önsözleriyle bir giriş ve kısaltmaları gösteren cetvelden oluşmaktadır. Giriş kısmında da belirtilmiş olduğu gibi, bu kitapta, İran ve çevresindeki bölgelerde astronomi, fizik, kimya ve biyoloji ve tıp konusunda yapılan çalışmaların değerlendirilmesi niteliğini taşıyan makaleler yer almaktadır. Burada ele alınan ilk grup makale astronomi ile ilgilidir. David King'in 'Two Iranien World Maps for Finding the Direction and Distance to Mecca' adlı makalede iki haritadan söz edilmektedir.