5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Ferruh Toruk
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Korunması Gereken Bir Yerleşim Sadak Köyü: Salata Antik Kenti

Arış · 2015, Sayı 11 · Sayfa: 12-35 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.65
Tam Metin
Bu çalışmada Gümüşhane ili Kelkit ilçesine bağlı Sadak Köyü Satala antik yerleşiminin coğrafi ve tarihsel süreç içinde Kalkolitik dönemden günümüze fiziksel dokusunun oluşum ve değişim sürecine yer verilmiştir. Çalışma günümüzde Sadak Köyü içinde yer alan yüzey araştırmaları, kazı çalışmaları ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen Satala yerleşiminde tescillenen ve yerinde yapılan araştırmalarla tarafımızdan tescile değer görülen anıtların sınıflandırılarak incelenmesini, Satala yerleşimi örneğinden hareketle sit alanlarının ve bu alanlar içinde yer alan anıtların korunması için öneriler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Makale ile Sadak Köyü Satala Antik yerleşiminde yapılan yüzey araştırmalarına ve daha önce gerçekleştirilen envanter çalışmalarına ilaveler yapılmış, Sadak Köyü ve Satala antik yerleşiminin bilinçli bir koruma anlayışı çerçevesinde korunması vurgulanmıştır.

Frig Vadisi’nde Bir Yerleşim: Kümbet Köyü

Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 72-111 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.63
Tam Metin
Bu çalışmada öncelikle köyün tarihsel süreç içerisinde fiziksel dokusunun oluşumuna yer verilmiştir. Bu bağlamda yerleşimin, topografik ve coğrafi konumu üzerinde durulmuş ve ayrıca Frig uygarlığından başlayarak; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim sahalarını içine alacak şekilde fiziksel gelişimi tarihsel süreç içerisinde ele alınmıştır. İkinci bölümde, bölgedeki tescilli ve tescile değer tarihi anıtlar, kendi içlerinde sınıflandırılarak; Konya ve Eskişehir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun almış olduğu kararlar doğrultusunda incelenmiştir. Son bölümde 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı kapsamında tarihi anıtların korunması için öneriler dile getirilmiştir

Anadolu’ da Antik Dönemden Cumhuriyete Uzanan Bir Yerleşim: Selçikler

Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 133-182
Çalışmamızda öncelikle kasabanın tarihsel süreç içerisinde fiziksel dokusunun oluşumuna yer verilmiştir. Bu bağlamda yerleşimin, topografik ve coğrafi konumu üzerinde durulmuş ve ayrıca İlk Tunç ve Kalkolitik dönemden başlayarak; Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim sahalarını içine alacak şekilde fiziksel gelişimi tarihsel süreç içerisinde ele alınmıştır. Devamında, bölgedeki tümülüsler ve kiliselerde yapılan kazı çalışmaları ile nekropol alanında yapılan yüzey araştırmalarına değinilmiş ve bu alanların; İzmir II. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 21.01.1983 tarih ve A-4049 sayılı kararı ile 1 ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesi neticesinde, tescilli ve tescile değer tarihi anıtlar, kendi içlerinde sınıflandırılarak incelenmiştir. Son bölümde İzmir II. Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun almış olduğu kararlar doğrultusunda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı kapsamında tarihi anıtların korunması için öneriler dile getirilmiştir.

Fransız Gezgin Vital Cuinet’in Gözüyle Çankırı

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 268 · Sayfa: 721-738 · DOI: 10.37879/belleten.2009.721
Tam Metin
Seyahatnameler, gerek klasik tarih, gerek kültür, gerekse sanat tarihi çalışmalarının önemli kaynaklarındandır. Görsel malzeme gravür, harita, fotoğraf vb. bakımından oldukça zengin olan seyahatnameler kentlerin, tarihî süreç içerisindeki fizikî, ekonomik ve sosyal değişimini yansıtan son derece önemli belgeler arasında yer almaktadır.

Alman Seyyah Hans Dernschwam'm Gözüyle XVI. Yüzyılda Ankara

Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 231-244
Tam Metin
Kral 1. Ferdinand tarafından Kanuni ile İran seferi hakkında görüşmek, yıllık vergiyi ödemek ve müzakerelerde bulunmak üzere görevlendirilen Avusturya elçisi Busbeq'in ekibine, Osmanlı devletinin başkentini görme arzusu ile, 1553'te katılan, Alman kökenli Dernschwam, ekiple birlikte İstanbul'a geldiği esnada, Kanuni'nin Amasya'da olması nedeniyle (7 Nisan-2 Haziran 1555) Amasya'ya kadar gitmek zorunda kalmıştır. Çalışmamızda, seyyahın hayatından ve seyahatnamesinden bahsedilmiş olmakla birlikte; Amasya'ya giderken 28-30 Mart 1555'te ziyaret ettiği Ankara hakkındaki gözlemlerine de yer verilmiştir.