9 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Fevziye Tansel
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

BERTHE GEORGES:GAULIS, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk Milliyetçiliği, Türkçe'ye çeviren: Cenap Yazansoy. İst., 1981, Sebât Matbaası, Tarih ve Edebiyat Yayınları -4, 156 sayfa [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 183 · Sayfa: 637-658
Tam Metin
Tanıtmağa çalışacağımız eser, Madame Berthe Georges-Gaulis'in, Paris'te 1921'de Librairie Plon tarafından yayımlanan Le Nationalisme Turc adlı eserinin tercemesidir. Kitabın başında Şevket Rado'nun Kurtuluş Savaşı sırasında Madame Berthe Georges-Gaulis, Bir Türk Dostu başlıklı yazısı bulunmaktadır. Bunda sırasıyla, Naşid Hakkı Uluğ'un Milli Mücadele'de Türk-Fransız Münâsebetleri makalesi ile, Prof. Dr. Feridun Ergin'in K. Atatürk adlı eserinden, Sa'di Borak'ın neşrettiği, "Milli da'vâmızın meşrû'luğunu isbât için pek yüksek fedakarlıklarda bulunan, Madame Gaulis'e bir teşekkür mektubu yazılması hakkında T.B. Millet Meclisi Reisliği'nce verilen, ittifâkla kabûl edilen belgeden faydalanılmış, Berthe Georges-Gaulis'e yazılan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Mustafa Kemal unvân ve imzalı, 5 Eylül, 1921 tarihli mektubun Türkçe'ye tercemesinin tam metni de neşredilmiştir. Şevket Rado'nun, eserin başında yer alan bu yazısında Berthe Georges-Gaulis'in İstanbul'a ilk gelişi hakkında kısaca bilgi de verilmiştir: Parisli gazeteci Georges-Gaulis, Abdü'lhamid devrinde, 1896'da Le Temps gazetesinin temsilcisi olarak eşi Berthe ile İstanbul'a gelmiştir. Uydurma haberler vermeyen, memleketimizce ciddi, çalışkan bir gazeteci olarak tanı lan Georges-Gaulis, 1912'de, Balkan Savaşı sırasında hastalanıp İstanbul'da ölmüştür. Onun ölümünden sonra eşi Berthe, kocasının işini devam ettirmiş, ünlü gazeteciler arasında yer almış, Birinci Cihan Savaşı başlayınca siyasi sebepler yüzünden İstanbul'da daha çok duramayarak memleketine dönmek zorunda kalmıştır (S. 5-18).

Mustafa Kemal Hakkında Düşürülen Tarihler ve Bunların Edebi, Tarihi Değeri

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 180 · Sayfa: 513-536 · DOI: 10.37879/belleten.1981.513
Tam Metin
Edebiyatımızda, Atatürk hakkında, sürekli araştırmalar sonucu elde edilebilen malzemeye dayanılarak hazırlanmış ilim eserleri şöyle dursun, esâslı çalışma verimi makalelere bile pek az rastlanılmaktadır. Ona dâir yazılan makalelerin çoğu, kolaylıkla elde edilmiş, hatta önceleri başkaları tarafından kullanılmış üç-beş mes'eleye âit malzemenin tekrârından ibâret sayılabilir. Bunlar gibi, Atatürk için yazılan şiirleri içine alan, birbirinden aktarılarak sayfa adetleri gittikçe artan, sayıları yüzü epeyi aşan antolojilerin hazırlanmasında da esas kaynaklardan faydalanılmış değildir; şiirlerin çoğunu Arab harflerinin değiştirilmesinden, 1928'den sonra neşredilenler, bilhassa ağıtlar teşkil etmektedir. Bilindiği üzere, Mustafa Kemal'i asıl ayakta tutan ve tutacak olan askeri, siyasi dehâsıdır. O, 8/9 Ağustos, 1915'de Anafartalar Gurupu Kumandanlığı'na ta'yini ardından, 10 Ağustos'ta idare ettiği taarruzla Anafartalar Cebhesi'nde düşmanı geri atmasıyle kazanılan zaferden başlayarak, 19 Mayıs, 1919'da Samsun'a çıkıncaya kadarki siyasi faâliyyetleriyle, İstiklal Savaşı'mızın başlangıcı sayabileceğimiz bu tarihten sonraki çetin savaşların kazanılmasındaki vatanseverliği, yol göstericiliği ve kahramanlığıyle, kendisiyle aynı fikirdekileri çevresinde toplayabilme ve teşkilâtçılık kudretiyle, kanımız-canımız bahâsına düşman istilâsından kurtarılan vatan topraklarımız üzerinde sağlam temellere dayanan hür, mustakil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasındaki öncülüğüyle ün kazanmıştır. Atatürk'ün, siyasi ve askeri dehâsı dolayısıyle yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin başta gelen bir devlet adamı değil, XX. yüzyılın devlet büyükleri arasında da ön safta yer aldığı kökleşmiş bir hüküm olarak sürüp gitmektedir. Böyle bir şahsiyyete sahip olması dolayısıyle, ilim ve fikir adamlarının, şâirlerin dikkatini çekmiş ve incelemeler, san'at eserlerine konu teşkil etmiş olması pek tabi'idir.

Atatürk Hakkında Aydın Sınıf Şairlerimizin Yazdığı Şiirler (1915-38)

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 177 · Sayfa: 287-326 · DOI: 10.37879/belleten.1981.287
Türk edebiyatının yeni devirleri üzerinde çalışanlar için ele alınması gerekli konulardan biri de, Atatürk hakkı nda yazılmış olan eserlerdir. Hatıra, roman, hikaye, tiyatro, v.b. nevi'lerdekilerden daha çok şiirlerde yer-yer bahsedildiği gibi, bütünüyle ona ayrılmış bulunanlar da sayıca az değildir. Destanları bir risâle, bir kitap teşkil eden, onun hakkındaki muhtelif şiirlerini bir kitap şeklinde toplayan şairlerimiz de bulunmaktadır. Mustafa Kemal için yazılan şiirlerin çokluğu, halk ve aydın sınıf şairlerimizin söyledikleri, yazdıkları şiirlerden seçilmiş, daha doğrusu derlenmiş örnekleri içine alan, sayıca yüzü aşan antolojilerin yayımlanmasına yol açmıştır. Elimizde, Atatürk hakkında yazılanları içine alan başlıca altı bibliyografya bulunmaktadır. 1941-74 yılları arasında yayımlanan bu eserlerde, ona dâir yazılmış şiirlerin yer-yer, topluca görüldüğü kitapların, makâlelerin kaydedildiği bölümler vardır; S.N. Özerdim'in hazırladığı bibliyografyada ise, konunun sınırlanmış olması, bir başka deyişle Türk basınında belli sürede yayımlananların tesbit edilmesi dolayısıyle şiirlerin neşredildiği gazete, dergilerin de bibliyografya künyeleri ayrı-ayrı verilmiştir.

Ölenlerimiz - Ahmed Cemal Köprülü

Belleten · 1979, Cilt 43, Sayı 172 · Sayfa: 841-854
Tam Metin
Memleketimiz, Alman edebiyatını çok iyi bilen, bu dilde yazılmış Türk ve İslâm medeniyetiyle ilişkisi bulunan ilim ve san'at eserlerinin en değerli, en çok ün kazanmış olanların' seçen, ömrü boyunca bunları Türkçe'mize çevirerek kültür hazinemize epeyi eser kazandıran A. Cemal Köprülü de, 1979 yılı başından bu yana, artık bizlerden uzak, bir başka dünyâya göçmüş bulunuyor. Cemal Köprülü'yü önce, İstanbul Kız Lisesi'nde öğrenici bulunduğum yıllarda görmüştüm. Görmüştüm diyorum; benim okuduğum sınıflarda yabancı dil İngilizce olduğundan hocam olmadı. O, Almanca dersi okutmakta idi. Tanışmamız Hoca'm Fuad Köprülü aracılığıyla 1936 yılına rastlar : Fuad Köprülü'nün Ülkü dergisinin müdürü bulunduğu sırada (Eylül, 1936-Ağustos, '94 ), Cemal Köprülü'nün-yazdıklarını içine alan aşağıdaki bibliyografya listesinden anlaşılacağı üzre-bu mecmuada epeyi terceme, birkaç da te'lif yazısı neşredilmiştir. Bu yüzden, derginin Ulus'ta Koçak Han'daki idârehânesine akşamları sık-sık gelirdi. Her ayın birinde altı forma olarak yayımlanan Ülkü'nün yazı işlerini idâre etmekte olduğum için, dergide eserleri basılan her yazar gibi, matbaa provalarının tashihi, v.b. dolayısıyle Cemal Köprülü ile de görüşürdük. Onunla yakın dostluğumuz, Fuad Köprülü'nün Ford vakfi'nın ve Harvard Üniversitesi birleşik programı gereğince bu üniversitede Türk tarih ve edebiyatı üzerinde araştırmalarda bulunmak için da'vet edildiği Amerika'dan Ankara'ya dönüşünden (2 Temmuz, 1959) sonra başlar.

Atatürk Hakkında Ozanlarımızın Söylediği Şiirler (1919-1938)

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 465-494 · DOI: 10.37879/belleten.1978.465
Türk edebiyatının yeni devirleri üzerinde çalışanlar için ele alınması gerekli konulardan biri de, Atatürk hakkında yazılmış olan eserlerdir; roman, hikaye, tiyatro, v.b. nevi'lerdekilerden daha çok şiirlerde yer-yer bahsedildiği gibi, bütünüyle ona ayrılmış bulunanlar da sayıca az değildir. Böyle şiirlerin çokluğu, bunlardan seçilmiş örnekleri içine alan, sayıca yüze yaklaşan antolojilerin yayımlanmasına yol açmıştır. Söz konusu antolojilerden bir kısmı, tertip bakımından birbirinden ayrılır: Mevzû yönünden sınırlanarak, yalnız marşlara, ağıtlara, çocuklar için şiirlere ayrılanlar, yalnız bir dergide yayımlananları içine alanlar, şairlerinin doğum yıllarına göre sıralananlar v.b. yok değildir. Bunlardan daha çok, şiirlerin hiçbir sınıflandırmaya bağlı kalmaksızın gelişi-güzel harman edildiği antolojiler görülür. Kendine öz tertibi bulunsun bulunmasın hepsinin birleşik yanı, seçilen örneklerden çoğunun gençlerin yazdıklarından alınması, 1928'de Arap harflerinin değiştirilmesinden sonra yayımlananlar olduğudur; Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet'in i'lânı sırasında yazılanlar yok denilecek kadar az olan bu antolojilerde en çok yer alan, kazanılan zaferlerin ve Cumhuriyet'in yıldönümleri, Atatürk'ün ölümü dolayısıyle yazılmış şiirlerdir. Bazı antolojilerde, beş-on şiir dışında kalanları ağıtların teşkil ettiğini görürüz; bunun başlıca sebepleri, Atatürk'ün ölümünden hemen sonra ağıtları içine alan bir eserin, ölüm yıldönümü dolayısıyle böyle şiirlere dergilerde bol-bol yer verilmesi, Sami N. Özerdim'in 1958'de neşredilen eserinin, bu konudaki şiirlerin kolayca elde edilmesine yol açmasıdır.

EKREM HAKKI AYVERDI, Osmanlı Mi'mârîsinde Fâtih Devri — 855-886 (1451-1481), c. III., İstanbul Fetih Cemiyeti Enstitüsü, Nu. 69, İst., Bahâ Matbaası, 1973, S. VI + 544. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 509-516
Tam Metin
Osmanlı Devri mi'marlık san'atı üzerinde yıllardan beri sürüp giden araştırmalarıyle ün kazanan Ekrem Hakkı Ayverdi, bu yoldaki çalışmalarının ilkini, bundan yirmi yıl önce, İstanbul'un fethinin 500'üncü yıldönümü dolayısıyle hazırladığı Fâtih Devri Mi'mârisi adlı, 1953'de yayınladığı eseriyle önümüze sermişti. Mevcudu az zamanda tükenen bu eserinin basımından sonra çalışmalarını sürdürmüş, muhtelif seyahatleri sırasında, muhtelif kaynakları da taramak sûretiyle Fâtih Devri'ne ait, yapıldıkları tarihleri tesbit edebildiği daha birçok eserlerin bulunduğunu görmüştür; Fâtih Devri Mi'mârisi-Zeyl adlı eseri, bu yoldaki malzemeyi içine almaktadır (İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 46, İst., Bahâ Matbaası, 1961, 40 sayfa). XIX. Asırda İstanbul Haritası (İstanbul Fetih Dernegi-İstanbul Enstitüsü Yayımları, İst., Şehir Matbaası, 1958, 10 Lira) ile, Prof. Ömer Lutfi Barkan'la birlikte hazırladığı İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri-953 (1546) Tarihli (İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü, İst., Bahâ Matbaası, 1970, S. XL 504, 150 L.) adlı eserlerin de yazarı bulunan Ekrem Hakkı Ayverdi'nin bu kitaplarından bâzıları, daha sonra yayımlayacağı ve çalışmalarını geniş ölçüde içine alacak eserleri için hazırlık devresi sayılabilir. Dört büyük cilt tutacak olan mühim eserinin ilki, İstanbul Mi'mâri Çağının Menşe'i, Osmanlı Mi'mârisinin ilk Devri, 630-805 (1230-1402) adını taşımaktadır (C. ı İstanbul Fetih Cemiyeti-İstanbul Enstitüsü, Nu. 57, İst., Bahâ Matbaası, 1966, s. XII ± 566, 250 Lira). Eserin ikinci cildi, Osmanlı Mi'mârisinde Çelebi ve IL Sultan Murad Devri, 8o6-855 (1463-1415), ayni cemiyet ve enstitü tarafından altı yıl sonra basılmıştır (Nu. 65, İst., Bahâ Matbaası, 1972, s. XI+ 6o6, 450 Lira) ;bu iki cildi tanıtan yazımızı Ankara'da Turhan Kitabevi'nin yayımladığı Bibliyografya-Kitap Haberleri Bülteni'nde neşretmiştik (C. ı., nu. 4, Temmuz, 1972). Buraya kadar, asıl konumuza girebilmek için vermeği gerekli bulduğumuz bu bilgilerden sonra, şimdi, bu eserin, Osmanlı Mi'- mârisinde Fâtih Devri, 855-886 (1451-1481) adlı III. cildini tanıtmağa çalışacağız.