3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • K. Tuncer Çağlayan
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Afganistan’da Bir Tük-Alman Heyeti’nin Faaliyetlerine Karşı İngiltere’nin Politikaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 409-428
İngiliz emperyalizminin Asya'daki varlığının önemli bir halkasını oluşturan Afganistan'ın özellikle I. Dünya Savaşı sonlarında tarafsız, tampon devlet olarak önemi İngiltere için çok artmıştı. Hindistan'daki İngiliz İdaresi'nin evvela çok ciddiye almadığı, Almanya'nın müttefiki Osmanlı Devleti ile beraber Afganistan'a nufüz etme gayreti, Alman-Afgan ittifak antlaşmasının ortaya çıkması İle Delhi ve Londra'da büyük bir tedirginliğe sebep olmuştur. Bilhassa Rusya'nın Bolşevik ihtilâli neticesinde Britanya'nın Ortay Asya ve Kakasya'daki müttefiki olarak devreden çıkmasından sonra, İngiltere bölgedeki imparatorluk menfatlerini ciddî olarak tehdit altında hissetmiştir, İngiliz devlet adamlarının, Aganİstan'ı İngiltere'nin çizgisinde tutmak İçin kendilerini çaresiz hissettikleri belgelerden anlaşılmaktadır. Hindistan Valiliği, Afgan Emiri'ni küstürmemek için Alman-Afgan ittifakını gündeme getirmeyip bilakis ihtiyaçları konusunda İngiltere'nin yardımcı olacağı teklifini Emir'e yaparken, Londra'daki Hindistan ve Dışişleri Bakanlıkları Emir Habibullah'ın Aganistan'm kuzeyindeki toprakları işgal etmesini uygun görmüşlerdir.

Birinci Dünya Savaşı Sonlarında Kafkasya'da İngiliz Faaliyetleri

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 487-508
Tam Metin
Dünya üzerinde stratejik açıdan çok önemli bir coğrafya üzerinde bulunan Kafkasya tarih boyunca çevresindeki büyük devletlerin sürekli ve yakın ilgisini üzerinde hissetmiştir. Doğuda Hazar Denizi'nden batıda Karadeniz'e uzanan, kuzeyde Rusya ile güneybatıda Türkiye ve güneyde İran'a dayanan bu bölge kaçınılmaz olarak Rusya, İran ve Osmanlı Devleti'nin mücadele sahası olmuştur. Bölgenin eşsiz coğrafi konumu çevresindeki güçlerce rakiplerinin nüfuz sahasını daraltma projelerinde geçit olarak telakki edilmiştir. Hakikaten tarihi gelişmelere bakıldığında görülecektir ki eğer bölge Türk hakimiyetine geçmişse daha kuzeye Türk ilerleyişini kolaylaştırmış; İran hakimiyetinde ise İran'ın Anadolu'ya ve kuzey Kafkasya'ya yönelik genişleme gayretlerini mümkün kılmış; Rus hakimiyetinde ise İran üzerinde Rusya'nın nüfuz kurmasına ve Osmanlı'nın aleyhine genişlemesine ve böylece sıcak denizlere yaklaşmasına imkan vermiştir.

Büyük Ermenistan Projesi Ve İngiltere

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 513-528
Ermeni meselesi, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren OsmanlI Devleti'nin parçalanmasından veya zaafa düşmesinden menfaati olan Rusya, İngiltere ve Fransa tarafından uluslararası gündeme sokulmuştur. Çar Petro zamanından itibaren sıcak denizlere inmeyi amaçlayan Ruslar, doğu Anadolu'da Ermenileri kendi tarafına çekerek onların vasıtasıyla nüfuzlarını Akdeniz'e kadar uzatmayı hesap etmişlerdi. 1877-78 harbinde ağır bir yenilgi alan Osmanlı Devleti'nin Rusya karşısındaki zayıflığını fırsat bilen Ermeniler Rusya'dan himaye istemiştir. Nitekim Ayestafanos anlaşması ve müteakiben 1878'de gerçekleştirilen Berlin Kongresinde Ermeniler ilk kez uluslararası gündeme girmiştir.