39 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 39
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Tarih 8
- Osmanlı İmparatorluğu 7
- Türk Tarihi 6
- Türkiye 6
- Türkler 6
ALDO GALLOTTA, "Diplomi turchi dell' Archivio di Stato di Firenze. Lettere da Algeri ai Granduchi di Toscana (XVII secolo)" [Floransa Devlet Arşivindeki türkçe belgeler. XVII. yüzyılda Cezayir'den Toskana Büyük Dukalarına yollanan mektuplar], Studi Magrebini XI (1979) S. 167-205, ek 6 sayfada XII belgenin faksimile yayını. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 605-606
Özet
Tam Metin
Tanınmış doğubilim araştırma merkezlerinden birisi olan Napoli Şarkiyat Üniversitesi (Istituto Universitario Orientale) öğretim üyelerinden, genç neslin çalışkan türkologlarından A. Gallotta kendisini yetiştiren muteveffa prof. A. Bombaci'nın eksik bıraktığı konulardan bir tanesini tamamlayarak, Floransa arşivinde bulunan ve tarihimizin az değinilen konularından birini içeren 13 aded belgeyi araştırıcılara sunmuş bulunuyor.
ALESSIO BOMBACI - STANFORD J. SHAW, L'Impero Ottomano, Torino 1981, XVI-643 Sayfa. Metindışı 35 siyah - beyaz ve renkli tablo bulunmaktadır. Torino'daki U.T.E.T (Unione Tipografico - Editrice Torinese) yayınevinin "Nuova Storia Universale dei Popoli e delle Civiltà" adlı dizinin 6. cildinin 2. kısmıdır. Ederi 45.000 İtalyan lirası (liret) dir. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 186 · Sayfa: 599-604
Özet
Tam Metin
İtalya'nın kuzey taraflarındaki büyük sanayi şehirlerinden birisi olan Torino'daki U.T.E.T yayınevi, yayınlamakta olduğu yeni büyük bir dünya tarihi serisi [tam adı ile : Yeni Ülkeler ve Medeniyetler Genel Tarihi] içinde bir de Osmanlı Tarihi yayınlamakla, yıllardan beri bu ülkede mevcut bir boşluğu doldurmuştur. Yüzyıllardan beri Anadolu yarımadası ve dolayısı ile Türk tarihi ile çok yakın ilişkileri bulunan İtalya yarımadasının şehirlerindeki kitaplık ve belgelikleri tarihimiz bakımından çok çeşitli malzeme içermektedir.
SALVATORE BONO, Storiografia e fonti occidentali sulla Libia (1510-1911), Roma 1982, 142 Sayfa. Fiyatı yazılı değil. Trablusgarp'daki Italyan Kültür Enstitüsünün Yayını 2. Yayınevi: "L'Erma" di Bretschneider, Roma [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 391-394
Özet
Tam Metin
Perugia Üniverstesi'nde Asya-Afrika Tarihi profesörü olan Prof. Salvatore Bono, araştırmalarını Akdenizin belli başlı konuları üzerinde toplamıştır. Türk tarihi için önemli konulardan birisi olan Libya üzerinde de çalışan müellif, şimdi bu ülke tarihi araştırmaları ve batılı kaynakları üzerinde bir kılavuz yayınlanuş bulunuyor. Mağrib diye isimlendirdiğimiz Kuzey Afrika'nın İtalya yarımadası ile olan ilişkisi eski çağlara dek uzanmaktadır. İslamiyetin buralarda yayılmasından sonra Sicilya adasında ve İtalya'nın bazı kıyı bölgelerinde etkili olan Arap uygarlığı I, ilişkilerin daha yeni boyutlar kazanmasına yol açmış, nüfus artışı ve diğer toplumsal etkiler konulara yenilikler kazandırmıştır. Bu konular arasında tutsak tecimi, mal alışverişi, kıymetli madenlerin ve işlenmiş malların süratle el değiştirmesi çoğu zaman ele alınmış ve bu ilişkileri başaran denizcilerle tüccarların faaliyetleri de çoğu araştırıcılara konu olmuştur. Bunun nedeni, her ülkenin belgeliğinin muhakkak bu konu ile dolu olmasıdır. Prof. S. Bono da uygarlığın beşiği sayılan Akdeniz'deki korsanlık faaliyeti üzerinde yıllardan beri çalışmaktadır 2. İtalyan belgelikleri üzerinde uzun süreden beri çalışan müellif, Libya üzerindeki araştırmalarını ilerletirken, ilk ürünlerinden birisini bir kaynakça olarak ortaya koymuştur. Kuru bir isim yığını yerine, araştırma konularına göre bir derleme yapan Prof. Bono, kitabı dört kısma ayırmıştın "Çağdaş Libya hakkında 1510-1911 yılları arasını kapsayan tarih araştırmaları" bölümünde, Laurent-Charles Feraud, Costanza Bergna, Ettore Rossi gibi çağdaş araştırıcılara yer verilmiştir. Mütevefra Ettore Rossi, Libya üzerinde çalışırken, Türk kaynaklarını İtalyancaya kazandırmıştı 3. Ölümünden sonra yayınlanan Storia di Tripoli e deha Tripolitana (Trablusgarp Tarihi), arapçaya da çevrilmiştir (S. 18 n. 53). Türk tarihi ile ilgili olanlar muhtelif dergilerde tanıtma yazıları kaleme aldılar. Müellif bu kitabı bir çok yönleriyle tamamlamaktadır. Libya tarihinin bizim bakımımızdan önemi XVI. yüzyılın ortalarında başlamaktadır. Ayrı bir paragraf ayıran Prof. Bono (S. 27-30), Murad Ağa ve Turgut Reis hakkındaki araştırmaları tahlilden sonra, 1711 yılına değin süren "Paşalar ve Dayılar" dönemini kitabına almıştı r (S. 30-35). 171 ı yılından 1835 yılına dek süren Karamanlılar dönemi (S. 35-39), en çok işlenen konulardan birisidir.. Bu sülâlenin Avrupa ülkeleri ile ilişkiler kurmasının büyük rolü vardır. Akdeniz teciminin canlandığı bir dönemde, Afrika'nın iç taraflarına etki arttığı için bu yörenin değeri daha da çoğalmıştı . Bundan dolayı bu konuya özel sayfalar ayrılmıştır (S. 50-52). Araya giren diğer sayfalarda Avrupa ülkeleriyle 18. yüzyılda yapılan anlaşmaların (S. 40-43) ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Libya ile olan ilişkilerine (S. 43-45) dair eserlerin listesi verilmiştir. Bu son üç bölüm Türk tarihçileri tarafından da ele alınmıştır.
MARCO TANGHERONI, Aspetti del commercio dei cerealinei paesi deha Corona d' Aragona, I. La Sardegna, Pisa 1981, 220 S. Yayınlayan kurum: Consiglio Nazionale delle Ricerche. Centro di studi sui rapporti italo-iberici/Cagliari. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 397
Özet
Tam Metin
İspanya'da egemen olan Aragon ailesinin Akdeniz dünyasındaki tahıl ticaretindeki yerine değinen bir dizi araştırmanın ilki Sardunya adasına ayrılmıştır. Önemli bir buğday üretim yeri olduğu için batı Akdeniz havzasında hatırı sayılır bir yer işgal eden Sardunya'nın ne gibi bir ticaret etkinliği bulunduğunun incelenmesi yanında, genel sorunlar da ele alınmıştır. Son yıllarda ekonomi tarihlerinde sıkça görülen fiat hareketini saptama, üretimin niteliği ve niceliği, elde edilen ürünün hangi ulaşım araçlarıyla devletler ve kentler arasında taşındığı tarzındaki konular burada da sintetik bir şeklide ele alınmıştır. XIV. yüzyılına ortalarından başlayan bu dönem için İtalyan belgelikleri kadar İspanya belgeliklerine de ağırlık verilmiştir. Aragon krallarının özel belgeliği araştırmada epey bir ağırlık meydana getirmektedir. Zira Katalonya'nın gelişmesinde önemli bir yer tutan bu ticaret faaliyeti, batı Akdeniz'de sınırlı kalmamış, doğu taraflarına değin ilerlemişti. Eski Türk kroniklerinden bazılarında adları geçen Katalonyalıların Akdeniz'de oynadıkları rol bizi de yakından ilgilendirmektedir. Kitapta adı geçmemekle beraber, Anadolu'nun yüzyıllar boyunca önemli bir buğday üretim ve dışsatım merkezi olduğu bazı araştırmaların satırlarında bulunmakla beraber, yabancı belgeliklerdeki kayıtların incelenmemiş olması, zaten çok sınırlı sayıdaki kaynaklarımızın kullanımını daha da güçleştirmektedir. Zaten bu satırları bu temenni ile kaleme almış bulunuyoruz. Elimizdeki kitap, gösterdiği kaynaklar ve kullandığı yöntemle bu niyeti benimseyecek kişilere yol gösterecektir. On başlık altında toplanan bilgilerde, soruna genel giriş Sardunya'nı n coğrafi özellikleri, Katalonya'nın tahıl sorunu ve bunun bu adadan sağlanması için yapılan çabalar ve bu siyasal çabaları yürüten tüccarlar ve işlettikleri gemileri ele alınmıştır. Kitaba genel bir giriş yazan A. Boscolo, konunun diğer alanlara kaydırılarak devam ettirileceğini haber vermektedir.
BERNARD LEWIS, The Muslim Discovery of Europe, New York-London, 1982, 350 Sayfa [A IV/6732]. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 395-396
Özet
Tam Metin
Şark âlemini en iyi bilen batılı araştırıcılardan biri olan B. Lewis, uzun zamandan beri sürdürdüğü araştırmalarının sonucunu güzel bir cilt halinde yayınlamış bulunuyor. Doğu tarihi üzerinde çalışanlar, kendi ülkeleri için yararlı bilgiler getiren kitaplar ve makaleler kaleme almışlardır. Yazar, bu kitabında doğu aleminin batı âlemini nasıl tanıdığı üzerinde duruyor. Şark araştırmaları için "istişrak" ve alanda çalışanlara "müsteşrik" gibi sözcükler uydurulmuş ise de batıyı öğrenme çabalarına herhangi bir öneri bulunmamaktadır. Konumuz istişrak [ = orientalizm] olmadığı için, geriye bakacak değiliz. Zira bu konuda çok güzel araştırmalar yapılmış ve kaynakçalar derlenmiştir. Fakat doğulu yazarların batı hakkındaki düşüncelerini ele alan araştırmaların sayısı epey azdır. Bu arada, üstünlüğün gene batı aleminden yetişen kişiler elinde olduğuna işaret etmeliyiz. Ortaçağ'daki arap coğrafyacıların eserlerinden başlıyarak, Haçlı Seferleri sırasında islam tarihçilerin verdikleri bilgiler, İdrisi, Reşidüddin, Uman gibi batı hakkında bilgi veren doğuluların eserlerinin çağdaş bilimsel yöntemlerle ortaya koyma çabaları, genellikle batı da gerçekleştirilmiştir. Bunun nedenlerini sıralarken, gereksinme ve basımın önceliğinin batı âleminde olduğunu söylemekle yetiniyoruz. Bunun yanında, ayrı düşün yapılarının da etkili olduğunu işaret etmeliyiz. B. Lewis, her iki düşün dünyasının belli başlı dillerini çok iyi bildiği ve ilk çalışma dönemlerinden başlı yarak çeşitli toplantılarda ve eserlerinde tartışma ortamı açtığı için bu konuya yetkiyle eğilecek birkaç kişiden birisidir.
GIUSSEPE MELONI, L' Italia medievale nella Cronaca di Pi etro IV d' Aragona, Sassari 1980, 170 Sayfa. Yayınlayan kurum: Centro di Studi su rapporti, Italo-Iberici del C. N. R [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 397-398
Özet
Tam Metin
Ortaçağ Tarihi üzerinde çalışanların başlıca kılavuzlarından birisi İspanyol kaynaklarıdır. Akdeniz taraflarında en fazla faal bölgesi Katalonya'da yaşayanların girişimlerini anlatan kronikler bir süren beri dikkati çekmiş ve araştırmalara konu olmuştur. Bir tanesi de Bizans'ın yardımına gelen bir kısım paralı askerlerin maceralarını anlatan kroniktir. Çeşitli dillerde yayını yapılan bu kronikten sonra, İtalya-İspanya ilişkilerine ışık tutacak bir kronik daha, Ulusal Araştırma Merkezi'nin parasal katkısı ve Sassari Üniversitesi'nin bilimsel çabası ile gerçekleştirilmiştir. 30 sayfalık girişte yazarlar ve yazma nüshalar incelenmiştir. Meydana getirilen asıl metin bir sayfaya, italyancaya çevirisi karşı sayfaya konmuştur. Metnin açıklanması ve tarihsel olayların aydınlanması için gerekli olan dipnotları en son tarafa aktarılmıştı r. 1323-1355 yılları arasını konu eden bu kronikte, Türk tarihini doğrudan ilgilendiren bilgiler bulunmamakla birlikte, Akdeniz dünyasına denizcilik açısından katkıda bulunan devletlerin birbirleriyle olan çatışmaları hakkında basit ve sade bilgiler vermektedir. Bizansın mirasına konmak için birbirlerine giren Cenova ve Venedik cumhuriyetlerinin yardımlarına koşan katalonyalıların sonradan bunları yazılı hale getirmesi, İstanbul ve Boğaziçi tarafları hakkında bilgiler vermelerine neden olmuştur. Dileğimiz, Anadoluya ve belki Türk taraflarında boy gösteren bir kronik yazarının yapıtının gün yüzüne çıkmasıdır. Yayınlayan koyduğu notlarda, Cenova Cumhuriyeti'nin doku siyaseti hakkında güzel bilgiler vermektedir.
NİGAR, ANAFARTA, Osmanlı imparatorluğu ile Lehistan (Polonya) arasındaki münasebetlerle ilgili tarihi belgeler. Historical documents concerning relations between the Ottoman Empire and Lehistan (Poland), İstanbul 1979. Türkçe metin S. 1-159 (dizin ile), ingilizce metin, ı -161 Sayfa (dizin ile). Ek 63 sayfa fotokopi. Özel yayın: belgelerin derlenmesini ve baskısını temin eden Mehmet Kavala. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 399-402
Özet
Tam Metin
Türkiye ile Polonya Cumhuriyetleri arasında altı yüzyıla yaklaşan bir ilişkiler dönemi bulunduğu için, tarih alanında olduğu kadar ekin, sanat, dilcilik yönünden pek çok yakınlaşmalar da meydana gelmiştir. Böyle derin bir geçmişe sahip ilişkilerin çeşitli alanlarda ortaya pek çok malzeme koyması doğaldır. Bugün elimize aldığımız bu kitap boşlukları gidermesi yönünden önemli olduğu için ele aldık. Tarihsel belgeleri bir araya getirme için yapılan bu girişimde şimdilik Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinin raflarında bulunan malzemenin yayını gerçekleştirilmiştir. Yalnız Türkçe değil fakat aynı zamanda yabancı dilde yazılmış belgeler arasında bulunan malzemenin de yayını hazırlanmış ve bunların tanınmış bir batı dilinde çevirileri de yapılmıştır ki, dilimizi bilmeyen araştırıcıların yararlanması öngörülmüştür.
NORAH M. TITLEY, Miniatures from Turkish Manuscripts. Catalogue and subject index of paintings in the British Library and the British Museum, 1981, 144 Sayfa, The British Library Board yayınıdır. (B/8965) [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 913-916
Özet
Tam Metin
Türk tarihinin karanlıkta kalmış konularını aydınlatmak için gerekli olan yazılı belgeler yanında, resim kalıntılarının da nasıl büyük bir önem taşıdığı son yıllarda iyice ortaya çıkmıştır. Bilimsel bir disiplin içinde öğretilen bu konunun kaynakları kitaplıkları doldurmaktadır. Günümüze dek bir merak için toplanan bu malzemenin, artık meraktan da öte, gerçek belge niteliğinde olduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır. Bu hususda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin başlattığı çabayı anmak gerekir. Sanat Tarihi Yıllığı adlı süreli yayın, bu alanda bir çığır açmış, akademik düzeyde tek başına kaldıktan sonra, günümüzde yayınlanan bazı yan popüler sanat dergilerinin de öncüsü olmuştur. Bu çığırı en güzel süsleyen kitaplardan birisine şimdi kavuşmuş bulunuyoruz. Yıllarca Londra kentinde toplanan ve araştırıcılar tarafından büyük bir merak ile ziyaret edilen Türk sanatı malzemesinin olgun ve seviyeli bir katalogu yayınlanmış bulunuyor. Kitabı hazırlayan bu konuda daha önceleri de çalışmıştı. 1977 yılında yayınladığı Iran yazmalarından alınma minyatürler adlı çalışmasından sonra bu girişimini tamamlayan kitap, sanat tarihçilerini özendirdiği kadar, medeniyet, ekin, siyasal tarih üzerinde çalışanların da ilgisini çekecektir.
Prof. Dr. SEMAVİ EVİCE, Son devir Bizans mimârisi, İstanbul'da Palaiologos'lar devri anıtları, Istanbul 1980, Genişletilmiş ikinci baskı, XI + 150 sayfa. (s. 145-148 almanca özettir). [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 909-910
Özet
Tam Metin
Bizans Sanatı Tarihini yıllardan beri İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde uhdesinde bulunduran müellif, uzun zamandan beri mevcudu kalmayan kitabının ikinci baskısını, İstanbul yayınlan üzerinde duran Turing Kurumu tarafından gerçekleştirildi. Önsözünde, yeniden yazma yerine gerekli ekleri uygun gören Eyice'nin bu kitabından sonra etraflı bir araştırma yapılmadığı için alanında tek kalmıştı. Bir sanat tarihçisi olmadığımız için, bu alanlarda verilen hükümlerden kendimizi uzak tutup, İstanbul ve dolayısıyla Türk tarihçiliğine etkisine değineceğimiz kitap, Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı yönetimine kazandırılan metropol hakkında yeterli bilgi vermektedir. Örneklerin çoğu İstanbul'da olduğu için, senelerden beri inceleme konusu olan yapılar, sonradan camiye çevrildiği için günümüze dek ayakta durmuştur. İlk devir Osmanlı mimarisine olan etkilerin de incelenmesi (s. 140-142), bu geçiş döneminin iki ayrı dünya arasındaki karşılıklı etkisini de işaret eder.
PHILIP ANTON DETHIER, Der Bosphor und Constantinopel. Forschungsgeschichtlicher Nachdruck der ersten Ausgabe Wien 1873, mit Biographie und Schriftenverzeichnis heraugegeben von B. Höhner und B. Piiffgen, Kerpen 1981, XVI-91 Sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 911-912
Özet
Tam Metin
İstanbul üzerinde çağdaş bilimsel kurallara göre ilk çalışanlardan biri sayılan müellifin nadir bulunan bir kitabı, ölümünün 100. yılı anısına, doğum yeri olan Kerpen kentinde tekrar yayınlanmış bulunuyor. Günümüz için eski görünmekle beraber, tarihsel anılarla dolu bir kitaba müellifin bir resmi, yaşam öyküsü de kaynakçasıyla birlikte eklenmiştir. Bir arkeolog ve tarihçi bakımından çalışması Höhner ile Pffirgen tarafından işlenmiştir (s. Arkeoloji ilminin geçirdiği yeni evrede, önemli malzeme bulunması muhtemel Osmanlı Devleti topraklarında araştırmalara girişen Dethier, bir meraklı olarak eski eserlere de yönelmiştir. Onun bu tarafını daha önce ele almış olan Prof. Dr. Semavi Eyice, bu kez yeni bulgularıyla tekrar ele almıştır (S. X-XIII).