6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Paşa YAVUZARSLAN
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

TÜRK DİLİNİN TARİHÎ KAYNAKLARINDA YAZ VE YAY SÖZCÜKLERİNİN SEMANTİK ANALİZİ ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 2 · Sayfa: 113-133
Türk dilinin tarihî dönemlerinde çeşitli yazılı kaynaklarda varlığını sürdürüp kimi çağdaş Türk lehçelerinde varlığını koruyan yaz ve yay kelimelerinin tarihî metinlerdeki kullanımı oldukça karışıktır. Türk dilinin ilk metinlerinde yaz ve yay kelimeleri bulunmakla beraber, yaz daha çok altı aylık bir mevsimin karşılığı olarak, yay ise sadece yaz mevsiminin karşılığı olarak kullanılmıştır. Kaşgarlı'nın Dīvānu LuŞāti't- Türk adlı eserinde kimi yerde yay 'ilkbahar', yaz ise 'yaz' mevsimini karşılamaktadır. Harezm sahası metinlerinde, yaz ve yay ayrımı daha kesin bir konuma gelmiştir ve yaz 'ilkbahar', yay 'yaz' mevsimi olarak kullanılmıştır. Kıpçak sahasının kimi eserlerinde ise, Dīvānu LuŞāti't- Türk'te olduğu üzere yay 'ilkbahar', yaz 'yaz' mevsimi biçimindedir. Eski Anadolu Türkçesi kaynaklarında ise, yaz genellikle hem 'ilk bahar' hem de 'yaz' mevsimini karşılamakla birlikte, kimi eserlerde yay ve yaz ayrımını görmek mümkündür. yaz kelimesi tarihî gelişimine bağlı olarak Osmanlı Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde kendini korumuş, yay kelimesi ise, Osmanlı Türkçesinin ve Türkiye Türkçesinin söz varlığında kullanılmaz duruma gelmiş ve yaz, yay kelimesinin kullanım yerini alırken, yaz kelimesinin yerini de Türkçe + Farsça ilkbahar (

Türk Dilinin Tarihî Sözvarlığı Açısından Yazma Eser Nüshaları

Erdem · 2009, Sayı 53 · Sayfa: 221-236
Tam Metin
Bu yazıda Türk kültürünün tarihî mirası olan elyazmalarının nüshaları arasında görülen sözvarlığı farklılıkları işlenmiştir. Yazma eserlerin nüshaları arsındaki sözvarlığı farklılıklarının hangi boyutta olduğu, Behcetü'l-H. ada¯éik. fı¯ mevèiz.eti'l-h˘ ala¯éik., Süheyl ü Nev-baha¯r, 1640 Tarihli Narh Defteri ve özellikle Münebbihü'r-Ra¯k.idı¯'in nüshalarından örnekler verilerek ortaya konulmuştur. Yazma eserlerin nüshaları arasında görülen sözvarlığı ve dilbilgisel farklılıklar, genellikle müstensihin sözvarlığının nüshaya yansımasından ya da kopyaladığı eseri, sunduğu sosyal katmanın kültürel düzeyine ve dönemin dil özelliklerine göre yeniden uyarlamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Birkaç yazma eserin farklı tarihlerde ve yüzyıllarda çekimlenmiş nüshaları arasında yaptığımız karşılaştırmada, dildeki sözvarlığı ve dilbilgisel değişimlerin tespiti konusunda nüsha farklarının tarihî dil incelemelerinde çok önemli kaynaklar olduğu görülmüştür.

SÖZLÜKLERDE SULARINDA KELİMESİ VE KÖKENİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 2 · Sayfa: 139-148
Türk dilinin söz varlığında yer alan sularında kelimesinin kökeni hakkında bugünekadar sözlüklerde verilen bilgiler, bilimsel kaynaklar doğrultusunda yeniden değerlendirilmişve kelimenin Türkçe su (

Türk Dilinin Sözcük Tarihi Açısından Önemli Bir Eser Et-Tuhfetü'z-Zekiyye Fi'l-Lûgati't-Türkiyye

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 1 · Sayfa: 152-162
Bu yazıda Eski Kıpçak Türkçesi yadigarlarından olan Et-Tuhfetü'z-Zekiyye Fi'l-Lûgati't-Türkiyye üzerine bugüne kadar yayımlanan çalışmalar derlendikten sonra, eser Türk dilinin sözcük tarihi açısından değerlendirilmiştir. Bu yazma eserde, Besim Atalay tarafından okunamayan ve anlamlandırılamayan köten kelimesinin Arapça karşılığı, Arap diyalektleri sözlüğünden tespit edilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Buradan hareketle köten kelimesinin Türk dilinin söz varlığındaki tarihi bu eserin yazılış tarihine kadar götürülebilmiştir. Bunun yanı sıra, Et-Tuhfetü'z-Zekiyye Fi'l-Lûgati't-Türkiyye'nin Arapça söz varlığındaki diyalektolojik unsurlara da dikkat çekilmiştir.