5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Salim KOCA
Yayın Yılı

Türkiye Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykâvus'un Aldığı ve Kullandığı Hâkimiyet Sembolleri

Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 224 · Sayfa: 55-74
Tam Metin
Orta Çağ Türk tarihi üzerinde önemli bir ağırlığı olan Fuad Köprülü, bir yazısında hakimiyet sembollerinin devlet hayatındaki rolüne dikkati çekerek, bu sembollerden bazılarına dair esaslı araştırmalar ortaya koymuştur. Köprülü ele aldığı her meselede olduğu gibi, bu sembollerin sadece derin tahlillerini yaparak ne derece önemli olduklarını ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda kendinden sonra bu konuda araştırma yapacaklara da hedef ve vazifelerini göstermiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine Tayininde Osmanlı Genel Kurmayının Rolü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 29 · Sayfa: 401-416
Mustafa Kemal Paşa'nın 9. Ordu Müfettişliğine tayini, Ali Fuad (Cebesoy) Paşa'dan başlayıp, zamanın Dahiliye Nazırı Mehmed Ali Bey, Sadrazam Damad Ferid Paşa ve Sultan Vahideddin'e kadar uzanan bir tavsiye zinciri sonucunda gerçekleşmiştir . Mustafa Kemal Paşa'yı uygun bir göreve tayin için, o zaman Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın ileri gelen şahsiyetlerinden Mehmet Ali Bey'e tavsiye eden Ali Fuad Paşa'dır. Mehmed Ali Bey'in Ali Fuad Paşa'nın ailesi ile dünür olması ve bu arada Ali Fuat Paşa'nın rahatsızlığı dolayısıyla Ankara'dan İstanbul'a gelmesi, ona bu tavsiyede bulunma fırsatını vermiştir. Ali Fuad Paşa, Mustafa Kemal Paşa'nın uygun bir göreve tayini için sadece tavsiyede bulunmakla kalmamış, aynı zamanda onun İttihatçı olmadığına Mehmet Ali Bey'i ikna etmiştir. Öte yandan, Samsun ve havalisinde asayişsizlik durumu ortaya çıkınca, Mehmed Ali Bey, Sadrazam Damad Ferit Paşa'ya meselenin halli için bölgeye Mustafa Kemal Paşa'nın gönderilmesini teklif etmiş ve ayrıca onu bu hususta ikna etmeyi de başarmıştır. Damad Ferid Paşa meseleyi Padişah'a arzederken, göreve Mustafa Kemal Paşa'nın tayini için ayrıca Vahideddin'i ikna etmesi gerekmemiştir. Zira, Sultan Vahideddin Mustafa Kemal Paşa'yı çok iyi tanımakta olup şahsî kabiliyetini takdir etmekte ve değerini bilmektedir. Ayrıca ona güveni de tamdır.

Sultan I. İzzeddin Keykâvus ile Melik Alâeddin Keykubad Arasında Geçen Otorite Mücadelesi

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 935-944
Tam Metin
1211 yılında Alaşehir (Philadelphia) ovası, Türk tarihinde sık rastlanan bir gaflete sahne olmuştur: Selçuklular, Miryokefalon'dan sonra (Eylül, 1176) Bizans'a karşı burada ikinci büyük zaferi kazanmışlar, kısa sürede İznik Rum ordusunu darmadağın etmişlerdir. Fakat, zafer sarhoşluğuna kapılan Selçuklu ordusu, Sultan I. Gıyâseddin Keyhüsrev'in şahsi emniyetini adeta ihmal etmiş, yağmaya dalmıştır. Keyhüsrev'in yalnız kaldığını gören bir Frenk askeri, dikkati çekmeden sinsice Sultan'ın yanına yaklaşmış ve onu şehit etmiştir. Keyhüsrev'in şehadet haberi Selçuklu ordusu arasında şok tesiri yapmış, panik dalga dalga yayılmış ve zafer birdenbire bozguna dönüşmüştür. Seyfeddin Ayaba gibi bazı komutanlar esir düşerken, bazıları da Sultan'ın naaşını yanlarına almayı bile düşünmeden, süratle Konya'nın yolunu tutmuşlardır.