9 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Bugut 1
- Dîvânu Lugâti 1
- Eski 1
- İran 1
- Kâşgarlı Mahmud 1
Kutadgu Bilig Dizini Üzerine
Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 178 · Sayfa: 23-78 · DOI: 10.37879/belleten.1981.23
Özet
Tam Metin
Arat'ın çalışmaları arasında Kutadgu Bilig'in üç nüshasına dayanan karşılaştırmalı metin yayını ve çevirisi sanırım onu en uzun süre uğraştıran çalışmalar olmuştur. Kendisi bu çalışmalarına daha hocası Willy Bang Kaup hayattayken (yani 1934'ten önce) başladığını yazıyor. Çeviri cildi ilk kez 1959'da basıldığına göre Arat'ın KB üzerinde 25 yıla yakın çalıştığı anlaşılıyor. Ölümünden 15 yıl sonra kendi öğrencisi olan meslektaşlarımızın yayınladığı dizinin önsözünde Muharrem Ergin, Arat'ın sağlığında metnin fişlerini hazırladığım, alfabe sırasına koyduğunu, ancak maddelerin düzenlenmesi ve maddebaşlarına anlam verilmesi işinin birkaç denemeden ibaret kalmış olduğunu bildiriyor. Bu fişler üzerinde dizini yayınlayanların denetiminde yaptırılan öğrenci mezuniyet tezlerinin sonradan bir kez daha gözden geçirilip denetlenmesi ve düzeltilmesi sonucu ortaya Arat'ın adıyla yayınlanan dizin cildi çıkmıştır. Bu dizini Arat kendisi bitirebilse, hele Uygurca metinlerde ve Atebetül-hakayık'ta yaptığı gibi notlarını ve açıklamalarını da yazıp yayınlayabilseydi, Türk filolojisi pek yararlı bir çalışma daha kazanmış olurdu. KB metni yaklaşık 68.000 sözcükten oluşmaktadır. Bunca sözcüğü 2861 maddebaşında toplayarak belli bir düzene göre sıraya koymak ve anlam vermek kolay bir iş değildir. Bu güç işi üzerlerine alan meslektaşlarımıza teşekkür borçluyuz. Gerçekte Arat'ın yalnız teknik hazırlıkların bir kısmını yaptığı bu dizini kitap durumuna getirdikten sonra, hocalarına saygılarını dile getirmek üzere yazar adı olarak onun adını göstermeleri, kendilerini ise "neşre hazırlayanlar" diye alçakgönüllülükle geriye çekmiş olmaları da takdire değer bir davranıştır. Kuşkusuz, yaşamı boyunca titiz çalışmanın pek güzel örneklerini vermiş olan hocalarının adıyla bu kitabı yayınlarken gerekli özeni yeterince göstermiş olsalardı, kazanacakları takdir daha da büyük olacaktı. Aşağıda gösterileceği gibi KB dizininde düzeltilmesi gereken epeyce nokta bulunmaktadır. Yine de bu dizin, özellikle ileride KB'in söz varlığı üzerine yapılacak başka çalışmalar için yararlı olacaktır. Ayrıca verilerin bulunmasında büyük ölçüde kolaylık sağlamaktadır, ancak dikkatle kullanılması gerekir.
Dîvânü Lugâti't-Türk'te Yäzkänd
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 167 · Sayfa: 421-426 · DOI: 10.37879/belleten.1978.421
Özet
Divânü lugâti't-türk'ün elde bulunan tek nüshasındaki istinsah yanlışlarına bakarak müstensih Muhammad bin Abi Bakr bin Abi'l-Fath as-Savı şumma ad-Dımışki'nin hiç Türkçe bilmediği kanunla varmaktadır İran'ın Sâve kentinden olan bu müstensihin Türk olmadığı ve Türkçe bilmediği düşüncesine ben katılamıyorum. Sâve ve çevresindeki köylerin halkı (büyük çoğunluğu) bugün bile Türktür. XIII. yüzyılda Türk olmayan bir kişinin (bir Farsın?) oradan kalkıp Şam'a gitmesi, orada Türkçe - Arapça bir yapıtın müstensihliğini yapması akla yakın görünmemektedir. Yaptığı yanlışlara gelince, Divânü lugâti't-türk gibi birçok Türk lehçesinden örnekler veren bir yapıtı Türk asıllı da olsa herhangi bir müstensihin kolayca anlayamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Yapıt üzerinde çalışıldıkça yeni istinsah yanlışları ortaya çıkabilir. Bu yazıda böyle bir istinsah yanlışı üzerinde durmak istiyorum.
ESKİ TÜRKÇE buyla VE baγa SANLARI ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 53-69
Özet
Eski Türk yazıtlarında geçen, kimi araştırmacıların boyla, kimilerinin de buyla okudukları sözcüğün yüksek bir devlet görevini gösteren bir san olduğu açık olmakla birlikte, bu sanla gösterilen görevin niteliği ve sözcüğün nereden geldiği, gerçek anlamının ne olduğu şimdiye değin aydınlatılamamıştır.
“MARZUBÂN-NÂME TERCÜMESİ” ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 413-431
Özet
XIV. yüzyılın sonlarında Farsçadan Türkçeye çevrilmiş olup, eldeki tek yazması XV. yüzyıldan kalma olan Marzubân-nâme üzerine Z. Korkmaz'dan önce S. Kleinmichel'in çalışmaları vardır. Korkmaz, kitabının "Eserden metin yayını" başlıklı bölümünde (80-82. s.) Kleinmichel'in yayımlanmış olan çalışmasını eleştirmekte, özellikle çevriyazı ve okuma yanlışları üzerinde durmaktadır.
TONYUKUK YAZITINDA BİRKAÇ DÜZELTME
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1976, Cilt 23 (1975-1976) · Sayfa: 173-181
Özet
Eski Türk yazıtları üzerine bugüne değin yapılmış olan çalışmaların ve metin yayınlarının yetersiz olduğunu kabul etmeliyiz. Bu yazıtlar üzerinde ilk çalışmaları yapanlar (V. Thomsen, W. Radloff, W. Bang vb.) konuyu büyük bir heyecanla ele alıp olağanüstü çaba göstererek birçok sorunu çözebilmişlerdi. Ancak XIX yüzyıl sonlarında Türkoloji araştırmaları daha başlangıç çağını yaşamaktaydı. Karşılaştırma malzemesi oldukça sınırlıydı, eski metinlerin çoğu ortaya konmamış olduğu gibi yaşayan Türk dillerinin sözlükleri de yeterli değildi. Bu yüzden eski Türk yazıtları üzerine yapılan ilk çalışmalarda çözülemeyen, ya da yanlış çözümle verilen birçok sorun kalmıştır. Daha sonra yazıtlarla uğraşanlar yer yer düzeltmeler yapabilmişler ve yeni öneriler getirebilmişlerse de eski çalışmalardaki kimi yanlışları düzeltememiş olduklarını görmekteyiz.
KÖKTÜRK TARİHİNİN ÇOK ÖNEMLİ BİR BELGESİ: SOGUTÇA BUGUT YAZITI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1976, Cilt 23 (1975-1976) · Sayfa: 245-252
Özet
Burada tanıtılacak olan Sogutça yazıt ilk olarak S. G. Klyaştornıy ve V. A. Livşits tarafından, Semerkand şehrinin kuruluşunun 2500. Yıldönümü dolayısıyla yayınlanmış olup türlü konulardaki araştırmaları içine alan Stranı i narodı vostoka (Moskova 1971) adlı eserde "Sogdiyskaya nadpis" iz Buguta " ("Bugut'ta bulunan Sogutça yazıt", s. 121-146) başlıklı bir makaleyle bilim dünyasına sunulmuş, aynı yazarlar Acta Orientalia Academiae Scientiarum Hungaricae dergisinin 26. Cildinde (1972) bu makaleyi İngilizce ve yeniden gözden geçirilmiş olarak bir daha yayınlamışlardır.