2 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
SAFEVİ DÖNEMİNDE NAKKAŞLARLA DOKUMA SANATÇILARININ İŞ BİRLİĞİ VE RIZA ABBASİ ÜSLUBUNUN ETKİLERİ
Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 146-168 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.159
Özet
Tam Metin
Tarihsel değere sahip tüm sanat kolları içerisinde günümüze ulaşabilmiş olan kumaş örnekleri gerek motif gerek ise renk ve teknik açıdan konu hakkında çalışan araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Özellikle İslami dönem kumaşları, üzerindeki dekoratif desenlerin içeriği bakımından özel bir öneme sahiptir. Safevi döneminde İran kumaşlarını bezeyen motiflerin başında insan figürleri özel bir öneme sahiptir. 16. ve 17. yüzyıllarda saray kumaşları İran tarihinin en parlak dönemini yaşamış, kumaş dokumacılığında tasarım çeşitliliği açısından özellikle dünya tekstil tarihinde önemli bir rol oynamıştır.
Safevi döneminde saray atölyelerinde faaliyet gösteren nakkaşlara verilen destek sayesinde, kumaş dokumacılığı başta olmak üzere tüm sanat kollarının gelişmesine uygun bir ortam oluşmuş, özellikle I. Şah Abbas döneminde İran dokumacılığı en parlak dönemini yaşamıştır. Bu dönemin kumaşlarının en önemli özellikleri ipekten dokunmaları, bunlardan bazılarının dokunmasında altın ve gümüş ipliklerin kullanılması ve kendi içinde eşsiz motiflere özellikle de insan figürlerine sahip olmalarıdır.
Dönemin minyatürlerinde kullanılan motifler, özellikle insan figürleri, 16.-17.yüzyılların kumaş desenlerinde eskisinden çok daha fazla sıklıkla görünür olmaya başlamıştır. Bu bağlamda Rıza Abbasi ve talebelerinin minyatürlerindeki insan figürlerinin dönemin kumaş desenlerinde görülen figürlerle ilişkisi ve üslupsal açıdan oluşan etkileşim araştırmamızda bilhassa ele alınmış ve incelenmiş konulardır. Özellikle de Rıza Abbasi’nin tek yapraklı minyatürlerinin bu dönemin kumaş desenleri üzerindeki tesiri araştırmamızın asıl merkezini teşkil etmektedir. Saray nakkaşhânesinde nakkaşların kumaş desenleriyle ilgilenmeleri ve ayrıca dokuma sanatçılarının nakkaşlara vermiş oldukları desen siparişleri üzerinden iki farklı meslek grubunun kurmuş olduğu iş birliği çalışmamızda incelenmiş ve varılan sonuçlar araştırmamızda paylaşılmıştır.
Afyonkarahisar Emre Sultan Zâviyesi ve Türbesi
Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 276 · Sayfa: 455-468
Özet
Emre Sultan Zâviye ve Türbesi, Afyon'un İhsaniye ilçesine bağlı Döğer kasabasında, Döger Çayıyla beslenen Emre Gölü'nün güneydoğusunda, Frig kaya anıtlarının yakınındadır. Bu yerleşim yeri Friglerden 19. yüzyıla kadar bir tapınma ve inanç merkezi olma özelliğini kesintisiz olarak devam ettirmiştir. Emre Gölü'nün kenarındaki mevcut buluntulardan ve arşiv belgelerinden tespit edilen, gölle aynı adı taşıyan Emre Sultan Köyü, H. 1196 (M. 1781)'da Karahisâr Mutasamfi Bekir Paşa'nın tutumu sonucu ortadan kalkmıştır. Bu durumdan köy halkıyla beraber Emre Sultan Zâviyesi de olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Mutasarrıf Bekir Paşa köyün halkını gizli ayin tertip etmekle ve şekâvetle suçlamış, on bir kişinin başlarını kestirip İstanbul'a yollamış, duruma isyan eden halkı da zâviyenin içine kapatarak ateşe vermiş, bir köyün ortadan kalkmasına ve zâviyenin bazı mekânlarının tahrip olmasına ve yıkılmasına neden olmuştur. Arşiv belgelerine göre zaviye başlangıçtan beri heterodoks inancına aittir ve II. Mehmed döneminden beri Bektaşi tarikatıyla ilişkilidir. Anadolu Türk dönemi arkeolojisiyle ilgili çalışmalara katkıda bulunacağını düşündüğümüz bu makaleyle, mimarisinden ve arşiv belgelerinden yola çıkılarak Emre Sultan Köyü ve Zâviyesi'nin tarihi aydınlatılmaya çalışılmış, üzerinde şimdiye kadar durulmamış, büyük olasılıkla 14. yüzyılın sonlarına ait olan zâviyeye ilişkin tespitlerin bilim dünyasına tanıtılması amaçlanmıştır.