2 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
Rus-Batı Rekabetinin Odak Noktasındaki Anadolu ve Ankara Hükümeti’nin Sovyet Politikası (1920-1922)
Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 295 · Sayfa: 1077-1152 · DOI: 10.37879/belleten.2018.1077
Özet
Tam Metin
Ankara, Milli Mücadele döneminde, Batı ile Rusya arasındaki rekabetten yararlanarak Batı emperyalizmini Sovyet desteği ile pasifize etmek istemiştir. Bu strateji ile sadece Sovyet yardımına dayanarak askeri başarı kazanmak hedeflenmemiş; aynı zamanda, Batılı başkentler nezdinde, bir "Bolşevik Anadolu" korkusu oluşturmak suretiyle İtilaf Devletleri'nin "Bağımsız Anadolu" olgusunu onaylamaları sağlanmıştır. Aynı şekilde, Sovyetler de böyle bir ihtimali bilmelerine rağmen, Bolşevik olmasa bile bağımsız kalabilen bir Anadolu'ya razı olmuşlar, bölgede oluşabilecek muhtemel bir Batı nüfuzundan ciddi biçimde endişe duymuşlardır. Bu iki dinamik sayesinde Ankara, sürece avantajlı başlamış ve bu konumunu daima korumuştur. Sonuçta, şartların zorlamasıyla ortak düşmanlara karşı işbirliğine giden iki odağın zoraki işbirliği ile hassas bir konjonktür oluşmuştur. Ankara ve Moskova, birbirlerini, İtilaf Devletleri'yle anlaşarak kendilerini tuzağa düşürmeye hazır zoraki bir ortak olarak görmüşlerdir. Tabii bu bağlamda en fazla endişe eden taraf, böyle bir ihtimali esir olmakla özdeşleştiren "Ankara" olmuş, bu ihtimal Moskova için de geçerli olduğu için, Ankara'yı, etik açıdan, problemsiz bir zeminde tutmuştur. Sürecin son sahnesinde belirleyici olan "Türk Zaferi" olmuş, avantajını askeri gücüyle değerlendiren Ankara, başarıya ulaşmıştır. İtilaf Devletleri ve Moskova da, birbirlerinin güdümüne gireceğine bağımsız olan bir Anadolu'yu kabullenmişlerdir.
II. Meşrutiyet Dönemi’nin İlk Evresindeki Politik Etkinlikleriyle Rıza Tevfik
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2012, Cilt XXVIII, Sayı 82 · Sayfa: 151-174
Özet
Tam Metin
II. Meşrutiyet'in ilk evresinde, bir taraftan Fransız Devrimi'nin ilkesel propagandası üzerinde yoğunlaşan Rıza Tevfik, bir taraftan da oluşan yasal boşluğu istismar ederek seslerini yükselten kalabalıkların neden olduğu belirsizlik ortamında bozulan asayişi yeniden tesis edebilmek için Selim Sırrı (Tarcan) ile birlikte bir kolluk kuvveti gibi çalışmıştır. İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin (İTC) çağrısı karşısında, durumdan vazife çıkararak giriştiği bu etkinlik bağlamında, Selamlık Resmi İnzibatı ve Beyoğlu Zabıta Müfettişi gibi çalışmış ve üstün hitap kabiliyetini kullanarak kalabalıkları yönlendirmeyi başarmıştır. Radikal görüşleriyle tanınan İTC önderi Kara Kemal'in, cemiyet içerisinde fazlasıyla ön plana çıkmasından endişe ederek kendisini uyarmasına kadar bu "görevine" devam eden Rıza Tevfik, ortaya koyduğu performans dolayısıyla kendisini Merkez-i Umumi'ye davet eden İTC önderlerinin çağrısı üzerine Selanik'e gitmiş, cemiyet içindeki hizipleri yakından tanıma fırsatını bulduğu kentte yerli Yahudilere hitap ettikten sonra sayısız Türk'ü öldüren Bulgar komitacısı Sandansky ile görüşmüş, hemen akabinde de İTC'nin desteğiyle girdiği seçimleri kazanarak Edirne Mebusu sıfatıyla Meclis-i Mebusan'a girmiştir.