15 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Zeki Arıkan
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

İşgal Dönemi İzmir Basını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt V, Sayı 13 · Sayfa: 145-166
Bizim çalışmamız bu gazetelerde, Millî Mücadele ve onun önderi hakkında yayınlanan yazıların, verilen bilgilerin derlenmesine ve değerlendirilmesine yöneliktir. Amacımız işgal altındaki İzmir'in tarihini yazmak değil, çeşitli olay ve gelişmeler karşısında basının tutumunu ortaya koymaktır. Konunun bütünlüğünü bozmamak için mütareke dönemi basını da taranmış ve Mondros'tan sonra basında yer alan önemli konular üzerinde durulmuştur.

1821 Ayvalık İsyanı

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 571-600
Tam Metin
XIX. yüzyıl başlarına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nda isyanlar, ayaklanmalar hiçbir zaman eksik olmamıştır. Fakat bu isyanların Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılıp bağımsız bir devlet kurmak amacına yönelik olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki XIX. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nu oluşturan uluslarda başlayan isyan ve ihtilal hareketleri bağımsız bir takım devletlerin kurulmasına ortam hazırlamış ve bu hareketler durum ve koşullara göre büyük devletler tarafından desteklenmiş ve bu sayede başarıya ulaşmıştır. Profesör Yusuf Akçura, imparatorluğun bu sürecini haklı olarak Dağılma Devri diye adlandırmaktadır. Gerçekten Osmanlı İmparatorluğu, söz konusu yüzyılda tam anlamıyla bir dağılma aşamasına gelmiştir. Bu ayrılıkçılık hareketleri Balkan Yarımadası'ndan Mora'ya ve Arabistan'a kadar uzanıyor, kimi zaman "ulusal", kimi zaman "dinsel" ve kimi zaman da "etnik" bir renk alıyordu.

Divriği Sancağı Kanunnameleri

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 761-780 · DOI: 10.37879/belleten.1987.761
Tam Metin
Ortaçağlarda Mengücükoğullarının yönetimi sırasında parlak bir uygarlığın beşiği olan Divriği, Sıvas ve çevresinde hükûmet kuran çeşitli hanedanlar arasında el değiştirmiş ve bir çekişme alanı olmuştur. 1381 yılında Memluk Sultanlığının topraklarına katılan Divriği, 1398 yılında Sıvas, Darende, Behisni, Malatya gibi şehirlerlerle birlikte Osmanlı topraklarına katılmışsa da Timur tehlikesi karşısında yeniden Mısır sultanına geri verilmiştir. Divriği, Memluk egemenliği sırasında Halep eyaletine bağlı pek te önemli olmayan ileri bir karakol ödevi görmüş, 1516 yılında Mercidabık zaferinden sonra Osmanlı ülkesine katılmıştır.

Cumhuriyetin İlânı ve İzmir Basını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 3 · Sayfa: 959-976
22 Eylül 1919 tarihli The Times gazetesi Sivas Kongresinden "Sivas'taki Anadolu Cumhuriyeti" diye söz etmektedir. Bütün bu belgeleri düzenleyenler, Anadolu'daki ulusal direnişin Cumhuriyete dönüşeceğini sezmiş bulunuyorlardı. Nitekim aynı tarihlerde İstanbul'daki kimi Osmanlı yöneticilerinin de Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti getireceğinden kaygı duydukları görülmektedir. Sözgelimi son Osmanlı sadrazamlarından Ali Rıza Paşa, bir söyleşi sırasında Mustafa Kemal'i Ahmet İzzet Paşa'ya çekiştirirken "Cumhuriyet yapacaklar, Cumhuriyet!" diye bağırmaktan kendini alamamıştır

Turcica, Revue D'etudes Turques, Paris-Strasbourg, 1969-1979, C. I-XI [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 407-452
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla Doğu'da ortaya çıkan yeni gelişmelerin, Avrupa'da dikkatle izlendiği bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun, özellikle XVI. yüzyıl başlarındaki siyasal olaylara koşut olarak Orta Avrupa'ya kayması, Türkiye ve Türklere karşı duyulan ilgiyi büsbütün arttırmış; bu alanda yapılan yayınlar geniş bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Fransa'nın da bu konuda önemli bir rol oynadığını belirtmek yerinde olur. Haçlı Seferleriyle başlayan ekonomik ve siyasal ilişkiler dışında, Fransa'nın Doğu'yu tanımasında gezginler önemli bir katkıda bulundular. XV. yüzyıldan sonra, başta Bertrandon de la Broquire olmak üzere pek çok Fransız gezgini Doğu'yu bu arada Türkiye'yi gezmiş ve önemli yapıtlar bırakmışlardır. Fransız gezginlerinin yapıtlarındaki bilgiler, geçen yüzyılda yaşayan coğrafyacı Vivien de Saint - Martin'in Anadolu'nun tarihsel coğrafyasına ilişkin araştırmalarının başlıca kaynağını oluşturmuştur. Osmanlı ülkelerine yapılan geziler, Osmanlı - Fransız ilişkilerinin gelişmesi. Türkiyeyle ilgili yayınların çoğalması, Fransa'da Türk kavramı üzerinde oldukça zengin bir kaynakçanın ortaya çıkmasına yol açtı.