3775 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3775
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 3775
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 270
- Osmanlı İmparatorluğu 172
- Türkiye 148
- Türkler 137
- Osmanlı Devleti 135
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 111
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 97
Çin'deki Müslümanlar Hakkında Yapılan Araştırmalar Yeni Yayınlar Hakkında Bir Değerlendirme
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 465-476Yeni Belgelerin Işığında Eski Anadolu'da Kölelik Müessesesi
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 579-604
Özet
Tam Metin
Anadolu'nun en eski yazılı vesikalarını teşkil eden ve sayıları 20.000'i bulan Kültepe tabletlerinin ticari muhtevalı olduğu bilinmektedir. Bununla beraber belgeler; çok az nisbette doğrudan, fakat büyük çoğunlukla dolaylı olarak bölgenin ve dönemin (yaklaşık olarak M.Ö. 19. yüzyıl) siyasi, sosyal, hukuki ve coğrafi hususları hakkında da bilgi vermektedirler. Bu belgelerde, kölelik müessesesi ve köle satışları hakkında bizi teferruatlı bir şekilde aydınlatan ifadelere de rastlanmaktadır. Bu tür belgeler, daha önce tek tek işlenmiş metinler halinde iken, son zamanlarda Hecker ve özellikle Kienast tarafından toplu halde ele alınarak değerlendirilmiş ve istatistikleri yapılmıştır. Konu üzerinde bildiğimiz son çalışma Sever tarafından yapılmış, meslektaşımız 8 adet yeni belgeyi işlemiştir. Biz bu araştırmamızda 13 adet orijinal belgenin tamamını; kopya, transkripsiyon, tercüme, yorum ve açıklamalarıyla, ayrıca 10 adet yeni belgeyi de kısmen ve konuya ışık tuttuğu nispette ele alarak işlemiş bulunuyoruz. Daha önce yayınlanmış literatürdeki bilgileri de değerlendirerek, kendi metinlerimizin konuya olan katkılarını ve konu ile ilgili enteresan ya da yenilik getiren ifadeleri vurgulamayı düşünüyoruz.
The Institution of Slavery in Ancient Anatolia in the Light of New Documents
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 605-630
Özet
Tam Metin
The oldest written documents of Anatolia, the so-called Kültepe tablets, which at present number more than 20.000, mostly deal with commercial subjects. Neverthless these documents also give information on political, social, legal and geographical facts of that area and period (ca. 19th century B.C.), a few of them directly but most indirectly. Some documents provide us with at times detailed information on slavery and slave sales during that age. After earlier studies of single documents, recently these texts were studied and evaluated as a group and analysed statistically by Hecker and in particular by Kienast. Still later Sever studied 8 new documents dealing with slaves. In this contribution we publish 13 new documents in copy, transliteration, translation and with commentary. In addition we draw on 10 more documents as far as they relate to our subject. Evaluating the information of the previous publications, we pay special attention to new or interesting data contained in our texts.
XIX. Yüzyılın Ortalarında Osmanlı Maden Yatakları
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 703-718
Özet
Tam Metin
Devlet hazinesi için büyük gelir kaynaklarından biri olmanın yanında, gerek resmî ve gerekse sivil alanlarda birçok kullanım alanı ile büyük önem arzeden madenler açısından Osmanlı Devleti oldukça zengindi. Bu zenginlik, aynı zamanda ülke topraklarının çok geniş olması ile de yakından alakalı idi. Böyle olunca, Osmanlı ülkesi içerisinde yer alan madenlerin cinsi de çeşitlilik arzediyordu. Fakat yakın zamanlara kadar Osmanlı Devleti'nin sahip olduğu bu zenginlik hakkında ve özellikle ülkede mevcut olan maden yatakları hakkında pek fazla bilgiye sahip değildik. Çünkü şimdiye kadar bu alanda Ahmet Refik tarafından yapılan bir çalışmayı bir yana bırakacak olursak, Osmanlı ülkesindeki maden yataklarının çeşit itibariyle coğrafi olarak dağılımına yönelik doğrudan bir çalışma yapılmamıştır.
Ankara'nın Eski Kent Dokusunda Yahudi Mahallesi ve Sinagog
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 719-732
Özet
Tam Metin
Beşyüz yıldan beri Anadolu'yu yurt edinerek Türklerle birarada olan Musevilerin bir kesimi Ankara'da yaşamlarını sürdürmüşler ve sürdürmektedirler. Ermeni, Rum ve Yahudilerin, Türklerin yanı sıra yer aldığı, etnik ve dinsel yönden kozmopolit bir yapı gösteren Ankara'daki topluluklar, kimi mahallelerde bir arada yaşarken kimi mahallelerde de etnik gruplarına göre yoğunlaşıyorlardı. Böylece Ankara'nın kültürel oluşumunda olduğu kadar, yerleşim dokusundaki katılımları da gerçekleşiyordu. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, henüz bayındırlık atılımları başlamadan, başkent Ankara'da yerleşim alanları, buna koşut olarak da konut sayısı fazla değildi. Ankara daha kentleşmemişti. Az sayıdaki mahallelerden biri de Yahudi Mahallesi'ydi.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde Keşfedilen Urartu Barajlarına Toplu Bir Bakış
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 631-680
Özet
Tam Metin
Bu yazı da özet olarak sunacağımız "Doğu Anadolu Bölgesi'nde Keşfedilen Urartu Barajlarına Toplu Bir Bakış" adlı konu, 1987-1993 yılları arasında Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaz aylarında yapmış olduğumuz 7 dönemlik araştırma sonuçlarını kapsamaktadır. Eskiçağ'da Urartu su mühendisliğinin eşsiz örneklerini yansıtan baraj, gölet ve sulama kanalları üzerindeki araştırmamız her yıl sistemli bir şekilde devam etmektedir. Bugüne kadar bulmuş olduğumuz çok sayıdaki baraj, günümüzde Doğu Anadolu Bölgesi'nde ırmaklar üzerinde inşa edilen modern barajların ilk örneklerini oluşturduğu için, çok büyük bir önem taşımaktadır.
Le Problème de L'origine des Gagaouzes D'après les Chroniques Seldjoukides et Ottomans
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 695-702
Özet
Tam Metin
Les Gagaouzes, qui sont d'origine turque, mais de religion chrètienne orthodoxe vivent, de nos jours, en grande partie, dans la règion appalèe Bucak dans le sud de la Rèpublique Moldavie. İl existe aussi quelques petites colonies Gagaouzes en Asie Centrale (en Uzbekistan, Kazahstan, Kirgizie), dans la règion du caucase et dans d'autres contrèes de L'ex-URSS (en Ukraine, Bielorussia, Lituani, Estonie, Russia...). En Bulgarie, Les Gagaouzes occupent des villages dans le cercle de Varna, près de Provadja dans la Dobrudja près de Kavarna et dans le sud de la Bulgarie dans le cercle de Yambol et Topolovgrad. Quant à la Roumanie, il y reste encore quelques villages des Gagaouzes.
Prof. Dr. M. Münir Aktepe'nin Hayatı ve Eserleri
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 489-500
Özet
Tam Metin
Prof. Dr. M. Münir Aktepe, 7 Eylül 1917 (1333) de İzmir'in İkiçeşmelik semtinde 832. sokak (diğer adı Dalya) daki evlerinde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Dursun Efendi, annesi Ayşe Feride Hanım'dır. Prof. Münir Aktepe'nin ailesi Erzincan'a bağlı Kemah kazasındandır. Menşe itibariyle anne ve baba tarafından Abdülkadir-oğullarına, anneannesi tarafından Hacı Halil-zâdelere mensuptur.
Selçuklular Devrinde İgdişlik ve Kurumu
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 681-694
Özet
Tam Metin
Selçuklu tarihiyle biraz meşgul olanlar, "iğdiş"ler hakkında muhakkak birşeyler okumuştur. Bilinenlerin bir kısmı, kaynaklardaki müphem bilgilerden, önemli bir kısmı da sözlüklerden veya bazı araştırıcı ve meraklıların konu ile yazdıklarından gelir. "İğdiş"in Türkiye Türkçesi'nde halen de kullanılan bir anlamı, ayrıca bizleri etkiler.
İsmail Aka, Mirza Şahruh ve Zamanı (1405-1447), Ankara 1994, XXVIII+260+bir şecere. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 823-826
Özet
Tam Metin
Son yıllarda Sovyetler Birliğin'deki gelişmeler bütün dünya ile beraber Türkiye'de de dikkatleri Orta Asya'ya çevirmiştir. Orta Asya tarihi genel olarak dünya tarihinin önemli bir kısmını teşkil etmesinin ötesinde Türk tarihinin de belkemiğini oluşturur. Şarkiyat araştırmaları çerçevesi içinde Asya tarihinin hemen her dönemi batılı araştırıcılar nezdinde ilgi görmüş ve pek çok çalışmaya konu oluşturmuştur. Bu şekilde XIV. asrın ortalarından XVI. asrın başlarına kadar Maveraünnehr ve Horasan başta olmak üzere Asya tarihinde çok önemli bir yer tutan Timurlular ile alakalı pek çok araştırma yapılmıştır. Timurlu rönesansı olarak adlandırılan bir devre imza atan, Azeri ve Osmanlı sahası dışındaki Türklerin dili haline gelen Çağatayca'yı geliştiren bu hanedan, tarihteki mevkiine oranla yeteri kadar bilinmemektedir. Bu devreyi aydınlatacak kaynak eserlerin yazma kütüphanelerimizde bol olmasına rağmen Türkiye'de Timurlular ile ilgili bilgimizin eksik olması esef vericidir. Timurlular ile alakalı çeşitli makale ve kitapları bulunan sayın Aka'nın çalışmaları hem bu konuya alaka duyan araştırıcıların yollarını aydınlatmakta, hem de son zamanlarda tekrar popüler hale gelen Orta Asya tarihine dair malumat edinmek isteyen okurların ihtiyacına cevap vermektedir. Yukarıda künyesini verdiğimiz Mirza Şahruh ve Zamanı adlı eseri de bu konudaki çalışmalardan biridir.