3787 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3787
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 3787
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 338
- Osmanlı 271
- Osmanlı İmparatorluğu 172
- Türkiye 148
- Türkler 137
- Osmanlı Devleti 135
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 111
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 98
The Evaluation of the Words Türk-Etrak, Kürd-Ekrad as the Appear in the Ottoman Documents
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 147-154
Özet
Tam Metin
The various words and terms used in the Ottoman archival documents most of the times have connotations that differ from their actual meaning. One, therefore, should use such words and terms that are vital for making research on the social life in the Ottoman Empire carefully. Otherwise grave mistakes can not be avoided in carrying out such researches. The words of this type such as Türk and its plural Etrak and Kürd and its plural Ekrad used in various figurative meanings in the Ottoman documents. One often comes across the words mentioned above in the Ottoman archival documents, in particular in the Tahrir Defters that have very important statistical information, and in the kanunnames.
Die Urformen Der Börse Und Inflation In Anatolien Und Ein Gestein, Dessen Ausfuhr In Der Zeit Der Kolonie Aus Anatolien Verboten Ist (1970-1750 v. Chr.)
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 237-242
Özet
Tam Metin
In Anatolien, wo die Metalle wie Gold, Silber und Kupfer reichlich zur Verfügung stand, gab es im 3. Jahrtausend Betriebe, die sich mit genannten Metallen beschaftigten und man war auf dem Gebiet der Landwirtschaft technisch sehr fortgeschritten; das alles lenkte die Aüfmerksamkeit der in südöstlichen Anatolien und Nordmesopotamien ansassigen assyrischen Kaufleute auf sich. Aus diesem Grunde kamen zwischen 1970 und 1750 v. Chr., also in einem Zeitraum von etwa 200 Jahren, die assyrischen Kaufleute nach Anatolien und liessen eine Epoche, die man als Zeitalter der Handelskolonien der Assyrier nennt, anfangen.
Osmanlı-Ukrayna Münasebetlerinin Başlaması
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 155-164
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki fetihleri, bu devletin büyümesini sağlarken değişik milletlerle de teması gündeme getiriyordu. Bu fetihler devam ettikçe birçok Balkan milleti Osmanlı Devleti câmiasına katılıyordu. Bu yüzden devlet büyüyor ve sınırları genişliyordu. XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti, bünyesinde değişik ırkları bulunduran bir imparatorluk haline gelmişti. Bu ırklar aynı zamanda değişik din ve mezheplere de mensup bulunuyorlardı. Osmanlı Devleti'nin fethettiği ülkelerin halkını hoş tutması, dinî serbestiyet tanıması bu yayılmayı kolaylaştırdı. Böylece köylü ve kilise Osmanlı himayesine de alınmış, aynı zamanda halkın gönlü de hoş tutulmuştu.
Tarih ve Hatırat
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 227-232
Özet
Tam Metin
Tarih, yaşanan günlerle ilgisi bulunmayan, geçmiş, gerilerde kalmış ve çoğu nüfuz edilmesi imkânsız gibi görünen bir sisle örtülü yılların ve asırların üzerine eğilen bir araştırma dalıdır. Bu araştırmanın ilmî hüviyet kazanması ve tarihin bir sosyal ilim dalı olarak kabul edilmesi, araştırmada kullanılan metot ve tekniğin gelişmesi sayesinde mümkün olmuştur.
Artemis'in Memelerinin Sırrı
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 243-250
Özet
Tam Metin
Yıl 1954, Efes'te kazılar uzun bir aradan sonra tekrar başlar. Kazıların tüm sorumluluğu yine Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'ndedir. Otto Bendorf ve Josef Keil dönemi kazılarının devamını bu kez Franz Miltner sürdürecektir. Fakat Miltner'in 1959 yılında erken ölümüyle çalışmaları Fritz Eichler, Prof. Wetters yürütürler. 1969 yılında John Tod Wood'un aramaya koyulduğu Artemis Tapınağı'nın bulunmasından sonra çeşitli duraklamalara, kesintilere karşın yine de pek çok şey yapılmıştır Efes'te. St. John Kilisesi, Meryemana Kilisesi, Liman Yolu, Agora, Serapis Tapınağı, Selsus Kütüphanesi, Tiyatro, Odeon, Pritanaion, Domitian Tapınağı, Mermer Cadde ve Kuretler Caddesi kazılıp ortaya çıkarılmıştır. Pritanaion'un yani o zamanın Belediye Sarayı'nın kazısı sırasında (1956) tüm kazı ekibini hayretler içinde bırakan bir olayla karşılaşılmıştır. Toprağın derinliklerinde sarılıp sarmalanmış bir heykele ulaşılır. Heykel sanki ölümsüzlük uykusuna yatırılmış gibi özenle gömülmüştür. Büyük olasılıkla bilerek isteyerek oraya saklanmıştır. Bu heykel hemen hepimizin bildiği, hatta yakından tanıdığı "Çok Memeli" denilen Artemis heykelidir.
Vâdilmehâzin Savaşı (4 Ağustos 1578)
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 271-388
Özet
Tam Metin
Her monarşide onu yükselten, ayakta tutan ya da onu uçuruma götüren, ister fizîkî olsun, isterse moral (ahlâki), genel sebepler vardır. Bütün olaylar bu sebeplere boyun eğmektedir. Eğer tesadüfen bir savaş, yani özel bir neden, bir devleti yokoluşa götürmüşse; işte bu devleti tek bir savaşla mahvedecek mutlaka genel bir nedenin olması da kaçınılmazdır. Bu bakış açısının Vadilmehâzin Savaşı'nın değerlendirilmesinde önemi oldukça büyüktür. 4 Ağustos 1578 Pazartesi günü, XVI. yüzyıl askerî tarihinin en çok kan dökülen, öldürücü savaşlarından birisi olan "Vâdilmehâzin Savaşı" kavurucu bir sıcak atmosferinde, Kasr el-Kebir şehrine yaklaşık üç fersah mesafede, Vâdilmehâzin nehrinin sol kıyısı ve Vadi Lukos'un sağ kıyısı arasında kalan geniş bir alanda cereyan eder.
RİFA'AT 'ALİ ABOU-EL-HAJ, Formation of the Modern State: The Ottoman Empire sixteenth to eighteenth centuries, yay. State University of New York Press, Albany, New York 1991, XII+155 sahife. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 485-488
Özet
Tam Metin
Tanıtımı yapılan bu esere önsöz yazan Suraiyet Faroqhi bir makalesinde ("In Search of Ottoman History", The Journal of Peasant Studies, 18/34, April/July 1991, London, s. 211) "Modern uslup" ve "Cumhuriyet tipi" diye adlandırdığı 1920'lerin Osmanlı tarihçiliğinden bu yana Türkiye'de ki Osmanlı tarih araştırmalarının Avrupa tarih yazıcılığının iddialarına cevap bulma açısından bir takipçisi olduğunu ve dolayısıyla kendine model seçtiğini iddia etmektedir. Fuat Köprülü ile başlıyan bu akımın Ö. L. Barkan ve diğer bazı tarihçiler ile devam ettiği kanısındadır. Bu yaklaşımın ödünleri büyük olmuştur. Rıfat'at 'Ali Abou-El-Haj işte bu ödünleri eserinde dile getirmektedir.
AHMET ARSLAN, İlkçağ Felsefe Tarihi I (Başlangıçlarından Atomculara Kadar) Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova-İzmir, 1995. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 477-484
Özet
Tam Metin
Kitap "Önsöz" ve "Genel Dizin" dahil (XVIII+205) 223 sayfadır. Yazarın "Önsöz"de ifade ettiği gibi, esasında bu eser, üç cilt olarak tasarlanmıştır. Birinci ciltte yazar, Yunan felsefesinin başlangıcından Sofistlere kadar olan ilk dönemi ele almış ve bu döneme ait filozofların görüşleri hakkında hem ayrıntılı olarak bilgi vermeye hem de bu görüşlerin tahlilini ve değerlendirmesini yapmaya çalışmıştır. İkinci ciltte, Sofistlerden Aristoteles'e kadar olan dönemi, üçüncü ciltte ise, Hellenistik-Roma dönemini incelemeyi hedef aldığını belirtmiştir.
Fransız Gözüyle Atatürk Devrimi Üzerine Genel Değerlendirmeler
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 443-464
Özet
Tam Metin
Atatürk 1935 yılında CHP Dördüncü Büyük Kurultayı'nı açış konuşmasında Türk Devrimi'ni şöyle tanımlamıştı: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş… ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi..." İşte Kurtuluş Savaşı ve onu izleyen dönem ve bu dönemde devrimin amacına uygun olarak gerçekleştirilen kökten değişiklikler, kısacası önderinin adıyla Atatürk Devrimi, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyanın ilgi odağı olmuş bir olgudur.
Onikinci Yüzyıla Kadarki Dönemde Çin Kozmolojisi ve Tıp Felsefesiyle İlgili Bazı Bilgiler
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 255-270
Özet
Tam Metin
Çin tıbbından söz etmeden önce Çin denince coğrafik olarak nereyi kastettiğimizi belirlemek isterim. Çin zaman zaman Moğolistan ve Türkistan'ı içeren büyük bir devlet ve bazen de Sarı Irmak bölgesinde ufak bir devlet halinde tarih sahnesinde görülmüştür. Burada söz etmek istediğim yer ya da bölge kuzeyde Çin seddi ile çevrili olan ve batıda Kansu Eyaleti'ni sınırları içine alıp, Türkistan'ı dışarıda bırakan, kısaca 18 eyalet bölgesi kastedilmektedir.