3787 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

La Flotte De Guerre Ottomane Au Milieu Du XVIIIᵉ Siecle

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 389-420
Tam Metin
En 1736 une guerre eclate opposant l'Empire ottoman a la Russie qui obtient, l'annee suivante, l'alliance de l'Autriche. Celle-ci presse Venise d'intervenir a ses cotes mais celle-ci refuse et signe, en 1738, un pacte de neutralite avec la Sublime Porte. C'est vraisemblablement a l'occasion de cette menace de guerre que l'ambassade de France a Istanbul cherche a se procurer des informations precises sur la marine de guerre ottomane et les fait parvenir a son ministre.

Sosyal Hareketler Olarak Celâli Ayaklanmaları

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 421-442
Tam Metin
Celali ayaklanmaları, tarihimizin önemli bir kısmını kapsar. Köylü kent, öğrenci ve yönetici olmak üzere toplumda her sınıftan grupların oluşturduğu bu ayaklanmalar, kollektif davranış örnekleri olarak, bu incelemede değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Çin'deki Müslümanlar Hakkında Yapılan Araştırmalar Yeni Yayınlar Hakkında Bir Değerlendirme

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 465-476
Tam Metin
"Çin'de İslamiyet ve Müslümanlar" hakkında geçmişte yayımlanmış araştırmalar ve aynı alana yapılan yeni katkılara ilişkin bu kısa değerlendirme, esas olarak Hui adıyla bilinen, aslen Çinli olan Müslümanlar üzerine kaleme alınmış tetkikleri konu edinecektir.

Yeni Belgelerin Işığında Eski Anadolu'da Kölelik Müessesesi

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 579-604
Tam Metin
Anadolu'nun en eski yazılı vesikalarını teşkil eden ve sayıları 20.000'i bulan Kültepe tabletlerinin ticari muhtevalı olduğu bilinmektedir. Bununla beraber belgeler; çok az nisbette doğrudan, fakat büyük çoğunlukla dolaylı olarak bölgenin ve dönemin (yaklaşık olarak M.Ö. 19. yüzyıl) siyasi, sosyal, hukuki ve coğrafi hususları hakkında da bilgi vermektedirler. Bu belgelerde, kölelik müessesesi ve köle satışları hakkında bizi teferruatlı bir şekilde aydınlatan ifadelere de rastlanmaktadır. Bu tür belgeler, daha önce tek tek işlenmiş metinler halinde iken, son zamanlarda Hecker ve özellikle Kienast tarafından toplu halde ele alınarak değerlendirilmiş ve istatistikleri yapılmıştır. Konu üzerinde bildiğimiz son çalışma Sever tarafından yapılmış, meslektaşımız 8 adet yeni belgeyi işlemiştir. Biz bu araştırmamızda 13 adet orijinal belgenin tamamını; kopya, transkripsiyon, tercüme, yorum ve açıklamalarıyla, ayrıca 10 adet yeni belgeyi de kısmen ve konuya ışık tuttuğu nispette ele alarak işlemiş bulunuyoruz. Daha önce yayınlanmış literatürdeki bilgileri de değerlendirerek, kendi metinlerimizin konuya olan katkılarını ve konu ile ilgili enteresan ya da yenilik getiren ifadeleri vurgulamayı düşünüyoruz.

The Institution of Slavery in Ancient Anatolia in the Light of New Documents

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 605-630
Tam Metin
The oldest written documents of Anatolia, the so-called Kültepe tablets, which at present number more than 20.000, mostly deal with commercial subjects. Neverthless these documents also give information on political, social, legal and geographical facts of that area and period (ca. 19th century B.C.), a few of them directly but most indirectly. Some documents provide us with at times detailed information on slavery and slave sales during that age. After earlier studies of single documents, recently these texts were studied and evaluated as a group and analysed statistically by Hecker and in particular by Kienast. Still later Sever studied 8 new documents dealing with slaves. In this contribution we publish 13 new documents in copy, transliteration, translation and with commentary. In addition we draw on 10 more documents as far as they relate to our subject. Evaluating the information of the previous publications, we pay special attention to new or interesting data contained in our texts.

XIX. Yüzyılın Ortalarında Osmanlı Maden Yatakları

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 703-718
Tam Metin
Devlet hazinesi için büyük gelir kaynaklarından biri olmanın yanında, gerek resmî ve gerekse sivil alanlarda birçok kullanım alanı ile büyük önem arzeden madenler açısından Osmanlı Devleti oldukça zengindi. Bu zenginlik, aynı zamanda ülke topraklarının çok geniş olması ile de yakından alakalı idi. Böyle olunca, Osmanlı ülkesi içerisinde yer alan madenlerin cinsi de çeşitlilik arzediyordu. Fakat yakın zamanlara kadar Osmanlı Devleti'nin sahip olduğu bu zenginlik hakkında ve özellikle ülkede mevcut olan maden yatakları hakkında pek fazla bilgiye sahip değildik. Çünkü şimdiye kadar bu alanda Ahmet Refik tarafından yapılan bir çalışmayı bir yana bırakacak olursak, Osmanlı ülkesindeki maden yataklarının çeşit itibariyle coğrafi olarak dağılımına yönelik doğrudan bir çalışma yapılmamıştır.

Ankara'nın Eski Kent Dokusunda Yahudi Mahallesi ve Sinagog

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 719-732
Tam Metin
Beşyüz yıldan beri Anadolu'yu yurt edinerek Türklerle birarada olan Musevilerin bir kesimi Ankara'da yaşamlarını sürdürmüşler ve sürdürmektedirler. Ermeni, Rum ve Yahudilerin, Türklerin yanı sıra yer aldığı, etnik ve dinsel yönden kozmopolit bir yapı gösteren Ankara'daki topluluklar, kimi mahallelerde bir arada yaşarken kimi mahallelerde de etnik gruplarına göre yoğunlaşıyorlardı. Böylece Ankara'nın kültürel oluşumunda olduğu kadar, yerleşim dokusundaki katılımları da gerçekleşiyordu. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, henüz bayındırlık atılımları başlamadan, başkent Ankara'da yerleşim alanları, buna koşut olarak da konut sayısı fazla değildi. Ankara daha kentleşmemişti. Az sayıdaki mahallelerden biri de Yahudi Mahallesi'ydi.

Doğu Anadolu Bölgesi'nde Keşfedilen Urartu Barajlarına Toplu Bir Bakış

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 631-680
Tam Metin
Bu yazı da özet olarak sunacağımız "Doğu Anadolu Bölgesi'nde Keşfedilen Urartu Barajlarına Toplu Bir Bakış" adlı konu, 1987-1993 yılları arasında Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaz aylarında yapmış olduğumuz 7 dönemlik araştırma sonuçlarını kapsamaktadır. Eskiçağ'da Urartu su mühendisliğinin eşsiz örneklerini yansıtan baraj, gölet ve sulama kanalları üzerindeki araştırmamız her yıl sistemli bir şekilde devam etmektedir. Bugüne kadar bulmuş olduğumuz çok sayıdaki baraj, günümüzde Doğu Anadolu Bölgesi'nde ırmaklar üzerinde inşa edilen modern barajların ilk örneklerini oluşturduğu için, çok büyük bir önem taşımaktadır.

Le Problème de L'origine des Gagaouzes D'après les Chroniques Seldjoukides et Ottomans

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 229 · Sayfa: 695-702
Tam Metin
Les Gagaouzes, qui sont d'origine turque, mais de religion chrètienne orthodoxe vivent, de nos jours, en grande partie, dans la règion appalèe Bucak dans le sud de la Rèpublique Moldavie. İl existe aussi quelques petites colonies Gagaouzes en Asie Centrale (en Uzbekistan, Kazahstan, Kirgizie), dans la règion du caucase et dans d'autres contrèes de L'ex-URSS (en Ukraine, Bielorussia, Lituani, Estonie, Russia...). En Bulgarie, Les Gagaouzes occupent des villages dans le cercle de Varna, près de Provadja dans la Dobrudja près de Kavarna et dans le sud de la Bulgarie dans le cercle de Yambol et Topolovgrad. Quant à la Roumanie, il y reste encore quelques villages des Gagaouzes.

Prof. Dr. M. Münir Aktepe'nin Hayatı ve Eserleri

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 489-500
Tam Metin
Prof. Dr. M. Münir Aktepe, 7 Eylül 1917 (1333) de İzmir'in İkiçeşmelik semtinde 832. sokak (diğer adı Dalya) daki evlerinde dünyaya gelmiştir. Babası Mehmet Dursun Efendi, annesi Ayşe Feride Hanım'dır. Prof. Münir Aktepe'nin ailesi Erzincan'a bağlı Kemah kazasındandır. Menşe itibariyle anne ve baba tarafından Abdülkadir-oğullarına, anneannesi tarafından Hacı Halil-zâdelere mensuptur.