3775 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3775
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 3775
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 270
- Osmanlı İmparatorluğu 172
- Türkiye 148
- Türkler 137
- Osmanlı Devleti 135
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 111
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 97
Sumerlilerden Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığa Ulaşan Etkiler ve Din Kitaplarına Giren Konular
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 685-724
Özet
Tam Metin
Konumuz, en eski yazılı belgelerine sahip olduğumuz Sumer kültürünün, Ortadoğu'da çıkan Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığa olan etkisi ve onlardan Tevrat ve Kur'ân'a geçen konulardır. Sumerliler bundan en az 6000 yıl önce Asya'dan göç ederek Güney Irak'a, Dicle ve Fırat nehirleri arasına gelip yerleşmiş ve orada, izleri zamanımıza kadar ulaşan büyük ve köklü bir uygarlık kurmuşlardır. Bu uygarlığın en önemli buluşu dillerine göre bir yazı icat etmeleridir. Bundan hemen hemen 5000 yıl önce icat edilen bu yazı, evvela anlatılmak istenen nesnenin resmini yapmakla başlamış, yüzyıllar boyu geliştirilerek her istenileni yazacak hale getirilmiştir. Yazıyı oluşturan çizgilerin çiviye benzemesi nedeni ile bugün Çiviyazısı olarak adlandırılan bu yazıyı, Sumerliler zamanındaki komşu milletler ve daha sonra gelen Babilliler, Asurlular, Hititler, Hurriler, Urartular alarak kendi dillerini yazmışlar, Ugarit-ve Persler de bundan harf yazısı yaparak yararlanmışlardır.
Son Dönemde Karahisar-ı Sahib Medreseleri ve Islâh-ı Medâris Uygulaması
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 635-658
Özet
Tam Metin
Büyük Selçukluların İslâm dünyasına yaptıkları, çok sayıda ve değerli katkılar arasında, devlet desteğinde medreseler kurma uygulamasının, şüphesiz pek önemli bir yeri vardır. Bağdad Nizamiyesi'nin açılmasıyla başlayan bu sürecin, asırlarca ve bütün İslâm coğrafyasını kaplayarak devam ettiğini biliyoruz. Bir Türk-İslâm devleti olarak Osmanlı Devleti de tabiatıyla bu gelişmeden uzak kalmamıştır. Uzun yüzyıllar boyunca medreseler, bu devletin idare çarkını döndüren çeşitli kademelerdeki görevlilerin yetiştikleri başlıca kaynak olmuştur. Ayrıca da medreseler, gerek kendisinde okuyanlara doğrudan; okumayanlara ise buradan feyz almış imam, vaiz, müftü gibi din görevlilerinin kitabî bilgiyi sözlü kültür halinde takdimleriyle, dolayısıyla etki etmiş, böylece müslüman Türk'ün kültür dinamikleri arasında inkârı mümkün olmayan bir yer tutmuşlardır.
Filibe Sergisi
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 659-684
Özet
Tam Metin
Bulgarlar, 1877/78 Osmanlı Rus Harbi'nin sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile "Büyük Bulgaristan" idealine kavuştular. Fakat bu ideal, diğer Balkan milletlerinin sahip oldukları coğrafyaya nazaran büyük bir sahayı ihtiva ettiği için uzun sürmedi ve Bulgaristan Prensliği, Berlin Antlaşması'na göre, Makedonya ve Şarkî Rumeli Vilayeti'ni dışarıda bırakarak, Balkan Dağları ile Tuna Nehri arasına sıkıştı. Her şeye rağmen, Berlin'de siyasi hüviyetleri tescil olunan Bulgarlar, "Ayastefanos Bulgaristanı"nın sınırlarına yeniden ulaşabilmek için, yoğun bir çaba içerisine girdiler ve Avrupa devletlerinin arasındaki siyasi rekabetten de istifade etmek suretiyle, 1885 senesinde Şarkî Rumeli Vilayeti'ni kendi topraklarına katmayı başardılar.
Ödemiş Arkeoloji Müzesi'nde Bulunan İki Yazıtlı İnşaat Tuğlası ve Bir Kabartma Parçası
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 553-558
Özet
Tam Metin
Aşağıda konu edilen iki yazıtlı tuğla (Ö. 1485 ve (Ö. 1486) ve bir kabartma parçası (Ö. 1487) İzmir - Ödemiş Arkeoloji Müzesi'nde bulunmaktadır. Üst kenarları ve önyüzleri yazılı bulunan her iki tuğla da sağlam durumdadır. Her ikisi de Yeni Asur Devri'ne tarihlenen tuğlalardan (Ö. 1485) Asur Kralı Asurnaşirpal II (İ.Ö. 883-859), Ö. 1486 envanter numaralı tuğlada oğlu Salmanasar III (İ.Ö. 858-824) saltanatlarında yazılmışlardır. Her iki tuğla da Nimrud-Kalah çıkışlıdır.
Endülüs Menşeli Bazı Bilim Adamlarının Osmanlı Bilimine Katkıları
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 565-606
Özet
Tam Metin
İlk kuruluş safhasından başlayarak genişlemesi ve güçlenmesi dönemlerinde Osmanlı Devleti, toprakları dışındaki bilim adamları için çekim merkezi olmuştur. Osmanlıların Anadolu ve Rumeli'deki ilk kurduğu medreselere İslâm dünyasının eski kültür ve bilim merkezlerinden birçok ilim adamı gelip çalışmış ve Osmanlı bilim literatürünü zenginleştirmiştir. Taşköprülüzâde'nin ilk Osmanlı ûlemasının biyografilerini ihtiva eden Şaka'ik adlı eseri ve onun zeyilleri bunun birçok örneğini ortaya koymaya elverişli kaynaklardır. Ancak bu örnekler daha çok İran-Turan ile Şam-Mısır eksenleri üzerinde Anadolu ve Rumeli'ye gelip giden ilim adamlarını belirlemeye yardımcı olmuştur.
Two Inscribed Bricks and a Relief Fragment at Ödemiş Archaeological Museum
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 559-564
Özet
Tam Metin
Two inscribed bricks Ö. 1485 and Ö. 1486 are in the Archaeological Museum of Ödemiş. The bricks are intact and their faces and upper edges are inscribed. Of the two bricks the one with the inventory number Ö. 1485 can be dated to the reign of Ashurnasirpal II (883-859 BC) and Ö. 1486 to the reign of Shalmaneser III (858-824 BC). Both of the inscribed bricks came from Nimrud-Calah.
Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 789-792
Özet
Tam Metin
Haymana; Hititlere, Frigyalılara, Galatlılara, Romalılara Bizanslılara yurt olmuş Selçukluların beldesi; Osmanlıların Anadolu'ya gelişlerindeki ilk uğrak yeridir. Yüzyıllarca, padişahlara, sadrazamlara has olmuş, Haymana tiftiğinden dokunan soflar Yeniçerilerin, Saray mensuplarının vazgeçilmez giysileri sayılmış, ünü yurt dışına taşmıştır. Dünyaca ünlü kaplıcaları, ilk çağdan günümüze değin binlerce insana şifa dağıtmaktadır. Haymana; Mustafa Kemal'i Anadolu'da destekleyen ilk yürekli ses, Kuvayi-Milliyecilerin beşiği, Başkent Ankara'nın Milli Mücadeledeki zor günlerinde vazgeçilmez bekçisidir. Milli kurtuluşumuzun dönüm noktası olan Sakarya Meydan Savaşı, Haymana topraklarında gerçekleşmiş. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri burada atılmıştır. Tarım ve hayvancılıkla geçinen Haymanalılar, İç Anadolu'nun buğday ambarı olan bereketli topraklara sahiptir. İşte; Tarihçi Mehmet Altay KÖYMEN, "Mum dibine ışık vermez" misali Ankara'nın gelişmemiş bu Anadolu kasabasının-Deveci Köyünde 1916 yılında doğdu. Babası Ali Rıza Bey diğer dört kardeşi gibi Çanakkale'de şehit düşmüş. Genç yaşta dul kalan annesi de köyden biri ile evlenince, küçük Mehmet'e, anneannesi Gök Ayşe Kadın bakmak zorunda kalmıştı.
DANIEL PANZAC, La population de l'Empire Ottoman. Cinquante ans (1941-1990) de publications et de recherches (Osmanlı İmparatorluğu'nun Nüfusu, Elli Yıllık (1941-1990) Araştırma ve Yayınlar), Travaux et Documents de l'I.R.E.M.A.M. No 15, Aix-en-Provence, 1993, 97 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 785-788
Özet
Tam Metin
"Veba"nın yazarı Daniel PANZAC'ın "Nüfus" ile ilgilenmesinden doğal ne olabilir! D. Panzac üç dört yıl önce yayınladığı makalesinde 1914-1927 yılları arasında Türkiye'nin nüfusunu incelemişti. Arap ve Müslüman Dünyası Üzerine İnceleme ve Araştırmalar Enstitüsü (Institut de Recherches et d'Etudes sur le Monde Arabe et Musulman) tarafından yayınlanmış olan bu küçük sevimli kitapta ise, Osmanlı İmparatorluğu'nun (1326-1923) nüfusuna ilişkin olarak, 1941-1990 yılları arasında yapılmış olan eserleri içeren, bir bibliyografya çalışması sunmaktadır.
Japonya'da Türk Tarihi Üzerindeki Araştırmalar (16 Ağustos 1945 - 31 Ekim 1992)
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 751-782
Özet
Tam Metin
Tokyo Yabancı Araştırmaları Üniversitesi Asya ve Afrika Dil ve Kültürleri Enstitüsü (Institute for the Study of Languages and Cultures of Asia and Africa, Tokyo University of Foreign Studies)'nün davetlisi olarak Misafir Profesör statüsünde 1 Temmuz - 31 Ekim 1992 tarihleri arasında Tokyo'da bulundum. Bu müddet zarfında Japonya'da Türk tarihi üzerinde yapılan çalışmaların bolluğu dikkatimi çekti. Bu yüzden Japonya'da gerek Orta Asya tarihi gerek Osmanlı öncesi ve Osmanlı tarihi hatta Cumhuriyet devri tarihi üzerindeki çalışmaların Türkiye ile Japonya arasındaki münasebetlerin gelişmesiyle artmakta oluşu memnuniyet vericidir.
GUSTAV BAYERLE, The Hungarian Letters of Ali Pasha of Buda, Akadémiai Kiado, Budapest 1991, in-8°, XVII+195. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 783-784
Özet
Tam Metin
Ali Paşa'nın hayatı ve mektupların özelliklerine dair bilgi içeren bir önsözden sonra (VII-XVI), 209 Macarca mektup aynen neşrediliyor (1-263), kısa bir lugatçada (265-268) metinlerde geçen başlıca Türkçe terimlerin İngilizce tercümeleri veriliyor, (269-270)'de bibliyografya yer alıyor, (271-277)'de mektuplarda kullanılan şahsa adları sıralanıyor ve (279-295)'de coğrafi isimlerin cetveli var.