3775 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3775
Yayınlayan Kurumlar
- Türk Tarih Kurumu 3775
Yazarlar
- Salâhi R. Sonyel 45
- TAHSİN ÖZGÜÇ 43
- ARİF MÜFİD MANSEL 42
- SEMAVİ EYİCE 40
- Mahmut H. Şakiroğlu 38
- İ. HAKKI UZUNÇARŞILI 37
- U. BAHADIR ALKIM 36
- İlber Ortaylı 32
- AYDIN SAYILI 31
- Mücteba İlgürel 31
Anahtar Kelimeler
- Tarih 337
- Osmanlı 270
- Osmanlı İmparatorluğu 172
- Türkiye 148
- Türkler 137
- Osmanlı Devleti 135
- Anadolu 131
- Ottoman Empire 111
- Mustafa Kemal Atatürk 103
- Ottoman 97
HANSGERD HELLENKEMPER-FRIEDRICH HILD, Neue Forschungen in Kilikien, Österreichische Akademie der Wissenschaften, philosophisch-historische Klasse, Denkschriften, 186. Band, Veröffentlichung der Kommission für die Tabula Imperii Byzantini, Herausygeber: Herbert Hunger, Band 4, 21x30 cm., 144 s., 24 fig., 201 Abbildungen, Wien, Verlag der Österreichischen Akademie der Wissenschaften, 1986. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 215 · Sayfa: 307-310
Özet
Tam Metin
Amanoslardan Manavgat (Melas) çayına kadar uzanan ve İlkçağda Anadolu'nun en geniş bölgelerinden biri olan Kilikya hakkındaki araştırmaların geçmişi yaklaşık 150 yıl öncesine dayanır. Çukurova'yı içine alarak, Limonlu (Lamas) çayına kadar uzanan doğudaki Ova Kilikya'nın (Cilicia Pedias) aksine, batıdaki dağlık bölge Taşeli (Cilicia Tracheia veya Cilicia Aspera) henüz keşfedilmemiş yerleşme ve kalıntılara sahip gözükmektedir. Bunun başlıca nedeni Ova Kilikya'nın aksine, Taşeli'nde, kıyıkesimi dışında iç bölgelerdeki ulaşım ağının güçlükleridir. Üzerinde çok durulan Göksu (Kalykadnos)-Limonlu (Lamas) arasındaki bölgede bile, literatüre geçmemiş kalıntıların varlığı kendi gözlemlerimizin bir sonucudur. Bu bakımdan Taşeli hala dikkatli araştırıcılar için bir hazinedir.
Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 361-370
Özet
Tam Metin
Antik Çağda Pamphylia Bölgesi Ord. Prof. M. A. Mansel'in tanımlamasıyla "... bugünkü Antalya Vilayeti'nin düzlük alanlarını kapsıyordu" Bölgenin sınırları ile ilgili bir çok tanım yapılmış olmasına karşın, Sayın Mansel'in bu tanımıyla belirlediği sınırlar hemen hiç tartışılmamıştır. Antik Çağda Pamphylia'da Olbia, Perge, Sillyon, Aspendos, Side gibi önemli kentler yer alıyordu. Bölgede kurulu bulunan kentleri birbirine ve bölgeyi kuzey, kuzey-batısındaki Pisidia'ya, kuzey doğusundaki Lycaonia'ya ve güney batısındaki Lykia'ya bağlayan antik ve sonraki çağlara ait yol güzergahlarının belirlenmesi amacıyla yaklaşık 10 yıldan bu yana yürüttüğüm araştırmalarla görülmüştür ki, genellikle nehir ve ırmakların oluşturduğu vadiler boyunca inşa edilen yollar, sahilden yükseklere çıkıldıkça daha belirgin izler vermekte ve özellikle sert, kayalık zeminlerde varlıklarını hala sürdürmektedirler.
Sovyet Tarih Araştırmalarında Bazı Yeni Yaklaşımlar Üzerine
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 215 · Sayfa: 261-274
Özet
Tam Metin
Sayın profesör Yaşar Yücel! Sayın bayanlar! Sayın baylar! Saygıdeğer toplantınıza beni davet ettiğiniz ve bir konuşma yapma olanağını verdiğiniz için içten teşekkürlerimi sunmak isterim. Son zamanlarda sovyet tarih biliminde incelenen bazı sorunlara bu konuşmada dikkatinizi çekmek isterim. Tüm yaşamımızda perestroyka, yani yeniden yapılanmanın uygulandığı günlerde, glasnost dediğimiz açıklık ve demokratikleşme sürecinde, halkın bilincinde de köklü değişiklikler yapılıyor. Bunsuz, tabii, hayatımız yenilenemez. Geçmişe artan bir ilgi duyulması, 70 yıllık hayatımızın sonuçlarını derinden inceleyip anlamak isteği, bugün sovyet toplumu için karakteristik niteliklerdir. Sovyet kamuoyunun kanısınca, ülkemize başarı kazandıran şeylerin olduğu kadar, acıklı ve feci deneyimlerin nedenlerini de inceleyip anlamak gerekir.
Bartholomaeus Georgievic'in Türkler Hakkındaki "De Turcarum Ritu Et Caermoniis" (1544) Adlı Yazısı ve Türkçe Tercümesi
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 437-458
Özet
Tam Metin
Bartholomaeus Georgievic, daha 16 yaşlarında bir delikanlıyken, Mohaç seferi (29. Ağustos 1526) esnasında Türkler tarafından esir alınmış ve yazılarından anlaşılacağı üzere, 13 yıl Türklerin esareti altında kalmıştır. Georgievic'in 1505-1510 yılları arasında doğduğu ve 1566 yılında öldüğü tahmin edilmektedir. Yazılarında kendisini Macar veya Sırp asıllı olarak tanıtır. Georgievic, 1544'de ilk kitapcığı olan De Turcarum ritu et caeremoniis (De ritu) ve De afflictione tam captivorum quam etiam sub Turcae tributo viventium christianorum'u ve yine aynı sene De ritibus et differentiis Graecorum et Armenorum'u yayımlar.
Piri Reis Haritası Üzerinde Amerika'da Yapılan Geniş ve Derin Çalışmaları İçeren The Maps of the Ancient Sea Kings (Eski Deniz Krallarının Haritaları) Kitabının Türkçe Özeti
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 405-436
Özet
Tam Metin
Piri Reis haritasının önemli olduğunu ve bu önemin, Kolombus'un Amerika'yı keşfinden kısa bir süre sonra, 1513 yılında bir Türk amirali tarafından yapılmış olmasından kaynaklandığını biliyordum. Fakat onun insanlık ve kültür tarihi bakımından ne denli önemli bir araştırma yolu açtığını, harita üzerinde ne derin çalışmalar yapıldığını, ancak şu son yıllarda anlamış ve öğrenmiş bulunuyorum.
Hacı Zağanos'un Elçilik Raporu
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 391-404
Özet
Tam Metin
Faik Reşit Unat'ın, Bekir Sıtkı Baykal tarafından tamamlanıp yayımlanan "Osmanlı Sefirleri ve Sefaretnameleri"nden yıllar önce yararlanırken, "bugün için, kendisini malûm olan en eski bir [Osmanlı] Sefaret raporu olarak kabul" edilen ve 1462 yılı öncesine ait görülen bir belgenin tanıtımındaki çelişkilerden hareketle, o belgeyi incelemiş ve tarihini Nisan 1495 olarak açıklamakla en az otuzüç yıl ileriye kaydıran sonucu doktora tezimin ikinci eki olarak sunmuştum. Unat'ın kitabının iki yıl önce çıkan ikinci baskısının bir tıpkıbasım olması, beni söz konusu araştırmamı Türkçe olarak takdim etmeye yöneltti.
Haçlı Seferleri Dönemi Kalelerinden Râvendân
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 371-390
Özet
Tam Metin
XI.-XIII. yüzyıllarda İslâm-Haçlı çatışmalarında pek çok olayın yaşandığı Güneydoğu Anadolu'nun Râvendân kalesi, bugün sadece yalnızlığa değil, kaderine de terkedilmiş bulunuyor. Râvendân kalesine, Gaziantep'ten Kilis'e Burç kasabası üzerinden giden yol ile ulaşılmaktadır. Yol, Gaziantep'ten Burç'a kadar asfalt olup geri kalan kısmı stabilizedir. Kalenin Gaziantep'e uzaklığı 40 km.'dir. Kilis ilçesinin ise 24 km. kuzeybatısındadır.
Türk Görüntüsünün Rönesans Dönemi İngiliz Edebiyatına Yansıması
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 567-590
Özet
Tam Metin
İngilizlerin genelde Türklerle ilgili konulara ilgileri ancak on altıncı yüzyılın son yıllarında yani Türklerle Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin başlamasından yüzyılı aşkın bir süre sonra önem kazanmaya başlamıştı. Bu tarih Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme sürecine başladığı zamana denk gelir. Bu gecikmenin kendine özgü nedenleri yok değildi. Elbette ki, en önemlisi coğrafi nedenlerdi: Her iki ülke de Avrupa'nın iki uç noktasında bulunuyordu. Yolculuklar bir çok zorluğu da beraberinde getiriyor ve çok uzun sürüyordu. Sanderson'ın 1584 yılındaki İngiltere'den İstanbul'a kadar süren ilk yolculuğu tam beş ay sürmüştü. 1591 yılında gerçekleştirdiği ikinci yolculuk ise hemen hemen altı ayını almıştı. Bu yüzden, ulaşım konusundaki zorluklar, Türkiye ve İngiltere'nin uzun süre birbrilerine yabancı kalmalarında önemli bir faktör sayılmalıdır. Aynı nedenden dolayı İngiltere Türk tehlikesi sınırının dışında kalıyordu. Ne Türklerin heybetli orduları, ne donanmaları ve hatta ne de Akdeniz korsanları, "hendekle korunma" ayrıcalığı içinde emniyette olan bu ada ulusu için bir tehlike oluşturmuyordu.
"Bir Şart-Bir Dilek" Adlı Broşürler İle "Bayburd Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti" Hakkında Bir İnceleme Denemesi
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 531-550
Özet
Tam Metin
Her iki olguyu da ele alırken, dağınık haldeki verilerin daha net bir sentezini verebilmek için "İçerik Çözümleme Analizi" tekniğinden yararlanmayı; böylece H. 1320 (M. 1902) tarihli "Bir Şart - Bir Dilek" adlı iki broşürün özünden hareketle Bayburd Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti'nin fonksiyonlarının daha iyi kavranabileceğini zannediyoruz. Temel ve alt problemler ile sorunun analizine geçmeden önce içerik analizinin kısa bir tarihçesini vermek gerekmektedir. İçerik analizi veya içerik çözümleme tekniklerinin ilk uygulamaları XVI. yüzyıla kadar gitmektedir. Bu tür bir çözümleme tekniği o dönemin hemen hemen tek iletişim aracı olan gazeteler üzerinde yapılabilmiştir. Örneğin: Burada; gazetelerdeki dinsel mesajların ne ölçüde yer aldığı bu yöntem kullanılarak öğrenilmeye çalışılmıştır. Ancak o dönemlerde de kullanılan bu yöntem, günümüzde kullanılan içerik çözümleme tekniklerinden farklıdır. Daha kesin bir ifadeyle o dönemde kullanılan içerik analizi teknikleri bu yöntemin başlangıçtaki gelişimini oluşturur.
Anadolu'da Nişanın Bozulması Hakkında Verilmiş Kaniš Karumu Kararı
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 217 · Sayfa: 667-674
Özet
Tam Metin
Son yıllarda yapılmış olan kazılar neticesinde, bu gün sayıları 18.000 civarında olan Kültepe (Kapadokya) tabletleri arasında âile hukukuna temas eden vesikaların adedi az olduğu gibi, ifâde tarzları da kalıplaşmış ve monoton bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Prof. Dr. Emin Bilgiç, 1952 yılına kadar muhtelif yerlerde yayınlanmış ve yayınlanmamış âile hukuku ile ilgili yirmiye yakın belge tesbit ederek "Hititlerden Önceki Anadolu Halkının Evlilik Hukukunun Orijinal Tarafları (D.T.C.F.D. IX 3, s. 227-250'de)" adı altında yayınlamıştır. Bunlardan beş adedi evlenme vesikası olup, bu belgelere ilave olarak, AKT I, s. 93-94, No: 76: Asurlu Idi-Adad ile Anadolu'nun yerlisi bayan Anana'nın evliliği konusunda olan, No: 77'de ise; Šü-Su'en adlı bir Asurlu ile, yine bir Asurlu olup, Ennam-Aššur'un kız kardeşi olarak geçmekte olan Eta-RI'nin evlenmelerine âit bu iki belge de yukarıdakilere ilâve edilmiştir. Ayrıca yine aynı eserde toplanmış olan sekiz adet ayrılma belgesi olarak adlandırılanlardan da beşi yerli erkeklerle evli olan yerli kadınlara, üçü de Asurlu erkeklerle evlenmiş olan yerli kadınlara âittir.