3775 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Neue Ausgrabungen im Aeolischen Kyme

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 525-544
Tam Metin
Das Gelände des antiken Kyme und seines Hafens wird von zwei parallelen, von Ost nach West sich erstreckenden Hügeln geprägt. Auf diesen beiden Hügeln und in der von ihnen eingeschlossenen, zur See hin geöffneten Ebene liegen die Ruinen der Stadt. Nördlich des Nordhügels bilden der Bach Xanthos, südlich des Südhügels ein kleines zum Meer hin flieẞendes Rinnsal die Grenze des Siedlungsgebietes. Auẞerhalb davon liegen im Norden wie Süden die Nekropolen der Stadt, die eine am Südhang des Hügels nördlich vom Xanthos, die zweite im Süden des Südhügels auf dem Gelände der Ege-Gübre-Fabrikası.

Köşk Höyük Figürin ve Heykelcikleri

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 497-504
Tam Metin
Bilindiği gibi Köşk Höyük Niğde il merkezinin 17 km. güneyinde, Bahçeli kasabasının hemen kuzey sınırında yer almaktadır. Ova düzeyine göre 15 m. yüksekliği bulunan Höyük, 80 m. çapındadır. Höyüğün güney eteğinde, Höyük'ten çıkan gür bir pınarla beslenen Roma çağına ait olimpik bir havuz bulunmaktadır. Bol sulu bereketli topraklarla çevrili Höyük, insanların yerleşmesini sağlıyacak tüm koşullara sahiptir.

Neue Inschriften aus Kyme

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 545-548
Tam Metin
Seit der Publikation des Korpus der Inschriften von Kyme im Jahr 1976 hat sich die Zahl der Neufunde aus dieser Stadt erfreulich vermehrt.

Evliya Çelebi ve Seyahatnâmesi

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 709-734
17. yüzyılın büyük gezgini ve nesir ustası Evliya Çelebi'nin ve 10 ciltlik Seyahatname'sinin adına ne yaşadığı çağda ne de daha sonra, Tanzimat'a kadar, Türk kaynaklarında rastlanmaz. Evliya'nın yaşam öyküsü ancak eserinin türlü yerlerindeki veriler birleştirilerek ortaya konmuştur. Sarayın kuyumcubaşısının oğlu olan Evliya 1640 ile 1675 yılları arasında İmparatorluğun her yanını ve komşu ülkeleri dolaşmış, gördüklerini ve işittiklerini çekici bir üslûpla anlatmıştır. XVII. yüzyılın çok değerli bir belgesi olan Seyahatname'yi tarihçi Joseph von Hammer geçen yüzyılın başında bilim dünyasına tanıtmış, ondan sonra Türk ve yabancı pek çok bilgin Evliya Çelebi araştırmalarına katkıda bulunmuşlardır. Son on yıl içinde bu araştırmalar büyük bir ilerleme kaydetmiştir. R.F. Kreutel ve Pierre A.MacKay Seyahatnâme yazmalarının en güvenilir nüshasını saptamışlardır. S simgesi ile gösterilen bu nüsha Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü'ndedir. Kreutel'e göre S nüshası Evliya Çelebi'nin elyazısı ile yazılmış esas nüshadır. MacKay'a göre Evliya bu nüshayı kendi yazmamış, bir yazıcıya dikte ettirmiştir. Makalede bu iki bilginin fikirleri tartışılmış ve söz konusu S nüshasının Evliya'nın el yazısı olamayacağı gibi son kopya da olmadığı, belki Evliya'nın asıl nüshayı hazırlamak için yazdırdığı son müsvedde olduğu sonucuna varılmıştır.

Büveyhiler Devrinde Türk Kumandanları I Sebüktekin

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 607-636
Tam Metin
İslam tarihinin ilk dönemlerinde Arap yarımadasının dışına taşan fetih harekâtının önemli bir kısmı İran'da Sasani İmparatorluğu'na karşı başlayıp Türklerin Anayurdu Orta-Asya içlerine doğru yayılmıştı. Hemen hemen Hulefây-ı Râşidîn devrinden beri İslam, Türk dünyası topraklarına ulaşmış ve Türklerin İslam ile temasa geçmelerini sağlamıştır. Emeviler devrinde Buhara ve çevresinin fethiyle İslam ordularına bir miktar asker sağlanmış, İslam dünyasındaki iktidar mücadelesinde, Türklerden bir hayli istifade edilmiştir. Bu tarihlerde Muaviye'ye karşı hala devam etmekte olan muhalefetin bastırılmasında bu askerlerin etkisi olmuştu. Bu durum Abbasiler'de daha büyük boyutlara vardı ve iktidar mücadelelerinde Türk unsurunu yanına alan taraf hep galip geldi.

Adana Bölge Müzesinde Sergilenmekte Olan Cam Eserler

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 595-606
Tam Metin
11 Nisan 1980 ile 1 Mayıs 1980 tarihleri arasında Adana Bölge Müzesinde sergilenmekte olan antik cam vazolar üzerinde çalışma olanağı buldum. Daha önce, 1979 yazında çizimlerini yaptığım yüz kadar vazoyu ayırdıktan sonra, geriye kalan tüm cam vazoların çizim ve tanımlarını tamamladım. Sadece reticella-camdan bir kase ile, eski Yunan ve Hellenistik döneme ait iç-kalıp tekniğinde yapılmış on altı eseri bu çalışmanın dışında bıraktım. Bütün eserler için, envanter ve satın alma numaraları (iç-kalıp tekniğinde yapılmış vazolar da dahil olmak üzere) olabildiğince belirlenmeye çalışılmıştır. Bundan başka, çok sayıda cam boncuk, bilezik ya da diğer cam nesneler bu çalışma kapsamına alınmamıştır.

XVI. Yüzyılda Sosyal, Ekonomik ve Demografik Bakımdan Balkanlarda Bazı Osmanlı Şehirleri

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 637-678
Osmanlı Devleti Rumeli'de ilk fütuhata başladığı andan itibaren ele geçirdiği şehir ve köylerde sistemli bir iskan politikası takip etmiştir. Özellikle fütuhat esnasında köy ve kasabalarını terkederek başka bölgelere kaçanların yerine Anadolu'dan büyük ölçüde Türk unsur nakletmiş ve zamanla buralar han, hamam, köprü, medrese, zaviye, imaret, tekke, câmi gibi İslâm kültür varlıkları ile de süslenmiştir. Bu kolonilerin teşekkülünden sonra ise yeni nakiller yapılarak bölge bir Türk yurdu halini almıştır. Anadolu'dan Rumeli'ye geçen ilk Türk gurubunun ise Selçuklular zamanında Konya bölgesinden giden "Konyarlar" olduğu hakkında kayıtlar bulunmaktadır.

Glass Vessels Exhibited in the Bölge Museum-Adana

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 583-594
Tam Metin
From April II to May 1, 1980 I had the opportunity to study the ancient glass vessels on exhibit it the Bölge Museum at Adana. After having verified the inventory numbers of circa one hundred vessels which I sketched in the summer of 1979, I drew and described all remaining vessels on display, excepting one bowl of reticella glass and sixteen core-glass vessels of the Greek and Hellenistic periods. Wherever it was possible, the inventory or acquisition numbers were identified, including those of the core-glass vessels. I did not study the numerous glass beads, bracelets and other objects in the museum.

Bulgaristan'daki Türk Vakıflarının Durumu (XX. Yüzyıl Başları)

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 679-708
Osmanlılar, Rumeli'de ilk fethettikleri yerlerden biri olan Bulgaristan'da adil bir idare kurmuşlar, yerli halkı pek çok ağır vergi ve angaryalardan kurtararak rahata kavuşturmuşlardır. Ayrıca burada bir çok sosyal, kültürel ve dini tesisler meydana getirerek kısa bir süre sonra bu toprakları Anadolu'daki şehirlerden farksız bir hüviyete kavuşturmuşlardır. XIV. asırda Osmanlı topraklarına katılan Bulgaristan'da huzur ve sukunet asırlarca fasılasız devam etmiştir.

Aphrodisias. Araştırmalar-Kazılar-Tarihçe

Belleten · 1989, Cilt 53, Sayı 207-208 · Sayfa: 553-564
Tam Metin
Antik Aphrodisias kenti, Aydın ili Karacasu ilçesinin Geyre köyü yakınlarındadır. İzmir yönünden, Aydın-Denizli karayolu izlenerek gelinirse Kuyucak'ı 4 km. geçtikten sonra güneye, Karacasu'ya ayrılan yola sapılarak 29 km. lik asfalt bir yolla Aphrodisias'a ulaşılır.