3775 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Byzantian Gold Coins Found in the Excavations at Enez (Ancient Ainos) in Thrace

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 437-444 · DOI: 10.37879/belleten.1988.437
Tam Metin
Enez, founded in the mouth of Meriç River (ancient Hebros) on the North Aegean coast had a very important role in Ancient times as a safe harbour and military significance as a great harbour city on the Europe-Asia coastal route extended in the east-west direction. Enez was settled in very early times because it was the only safe harbour in Ancient times on the Northern Aegean coast extended from Taşoz Strait (ancient Thasos) up to Dardanelles, as well as, it had a fertile hinterland due to Ergene Basin.

Kuruçay Höyüğü Kazıları 1986-1987 Çalışmaları Raporu

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 653-666 · DOI: 10.37879/belleten.1988.653
Tam Metin
Kuruçay Höyüğünde 1986 yılında yaptığımız çalışmaların yıllık ön raporunu zamanında yayınlayamadık. Geciken bu raporla 1987 sonuçlarını birleştirerek aşağıda sunuyoruz.

Yezidiler ve İnanç Esasları

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 202 · Sayfa: 33-76 · DOI: 10.37879/belleten.1988.33
Tam Metin
Menşeleri uzun zaman esrarını koruyan Yezidiler, Rusya'da, Tiflis ve Erivan bölgesinde; Irak'ta, Şeyhan ve Sincar'da, Cebel Sim'an'ın yirmi kadar köyünde; Türkiye'de Siirt'in Kurtalan, Beşiri ve Batman ilçelerinin köylerinde ve Hakkari'nin dağlık bölgelerinde yaşamaktadırlar.

Antik Alinda Kentindeki Pazar Yapısı

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1117-1138 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1117
Tam Metin
Bu yazımızda konu edeceğimiz yapı, Batı Anadolu'da, Aydın ili Çine ilçesine bağlı Karpuzlu bucağındaki ören yerinin en görkemli kalıntısıdır. Karya Satrabı Maussollos'un kızkardeşi Kıraliçe Ada'nın Halikarnassos'tan ayrılmak zorunda kaldığı İ.Ö. 340 yıllarında yerleşmiş olduğu antik Alinda kenti üzerinde bugüne dek yeterli araştırma yapılmamıştır. Burada yapılacak kazı ve araştırmaların, kentin çözümlenememiş ya da çözümlendiği kabul edilen birçok sorunlarına açıklık getireceği, buna bağlı olarak mimarlık tarihine, kent plancılığına ve Hellenistik Çağ mimarlığına yeni boyutlar kazandıracağı gerçektir. İşte bu düşünceden hareketle kentin göze en çok çarpan yapılarından birini olanaklarımızın elverdiği ölçüde daha ayrıntılı olarak tanıtmak ve bazı sorunlarının çözümüne yaklaşımlarda bulunmak amacındayız.

Orta Asya Mahalli Türk Hükümdar ve Aristokratları Arasında İslâmiyet: İlk Müslüman Türk Hükümdarları (Emevîler Devri)

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1139-1208 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1139
Müslüman olan Türk hükümdarlarından bahsederken akla herhalde ilk gelen sima büyük Karahanlı hükümdarlarından Abdü'l-Kerim Satuk Buğra Han'dır (901-955). A. S. Buğra Han'ın İslam dinini kabul ve onu Türk Hakanlığının resmî dini olarak ilan etmesi Türk milleti ve tarihi için adeta bir dönüm noktası olmuştur. Artık bundan sonra Doğuda İç Asya'nın yayla ve bozkırlarında esmeye başlayan bu ilahi fırtınanın cezbesine kapılan göçebe Türk boyları, büyük kitleler halinde yeni dine girmişler ve çok kısa bir zaman sonra da İslam dünyasının siyasî ve askerî nizamına hakim olmuşlardır.

İkiztepe'de Ünik Bir Hançer

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1109-1112 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1109
Tam Metin
İstanbul Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Samsun ili Bafra ilçesine bağlı İkiztepe köyü sınırları içinde yer alan İkiztepe örenyerinde geliştirilen sistematik arkeolojik kazıların 1985 dönemi çalışmaları sırasında Tepe I'de yer alan "A" açmasının D-2/IV-10 plankaresindeki 2267 numaralı buluntu yerinde (22.12 m) ortaya çıkartılan basit toprak tipindeki bir mezarda (b. 2272) başı batıda olmak üzere doğu-batı yönünde yatırılmış olan bir iskeletin (Sk. 581) sağ eli ve kolu üzerinde tunçtan yapılmış çekiç biçiminde başı olan 2 ağızlı bir hançer (İ/85-206) ele geçirildi.

A Unique Dagger From İkiztepe

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1113-1116 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1113
A bronze dagger and haft with a terminus reminiscent of a hammer (İ/85-206) was uncovered upon the right hand and forearm of a skeleton (Sk. 581, extended with head to the west) from a modest earthen inhumation. This burial in grid-square D-2/IV-10 (b. 2267) on Mound I of İkiztepe was excavated during the 1985 campaign at the site.

Türklerin Anadolu'ya İlk Girişi

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1375-1432 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1375
Türklerin Batı Asya'ya girişi, dünya tarihinde, Müslümanlar için olduğu kadar Hıristiyanlar için de çok önemli bir yer tutar. Ancak, derinliğine bir inceleme yapılmamış olan bu konu üzerinde çalışmalara yeni yeni başlanmaktadır. Çok uzun süre Türk tarihi, kamuoyunu ve hatta bilim adamlarını ancak Avrupa tarihiyle münasebetleri ölçüsünde ilgilendirmiştir. Netice itibariyle, batılı kaynaklardan istifade edildiğinden bu konuda Avrupalıların bakış açılarına bağlı kalınmıştır. Şüphesiz, İslam araştırıcıları, Türklere yolları üzerinde rastladılar, fakat bir taraftan Arapça ve Farsça kaynaklarının Hıristiyan kaynaklarına nazaran daha az araştırılmış olması, diğer taraftan İslam tarihçilerinin Türk tarihini kendi bütünlüğü içinde ayrı tutmaya pek titizlik göstermemeleri ve yeniçağ Osmanlı İmparatorluğu üzerinde çalışan bazı tarihçilerin, ortaçağ Türklerinin menşelerine inmek için büyük bir meraka sahip olmamaları gibi sebepler yüzünden bugün hâlâ gerçeklere uygun,mükemmel bir Türk tarihi mevcut değildir. Osmanlıların menşeleri tarihinde, Moğol sonrası dönem kesin bir devreyi teşkil ederse de, şurası da bir gerçektir ki, Türk iskânının, toplumunun ve müesseselerinin ilk tecrübesi, XI. yüzyılın ikinci yarısından XIII. yüzyılın ortalarına kadar süren Selçuklular döneminde vuku bulmuştur. İşte, bu deneme, söz konusu dönemin başlangıcını incelemeye hasredilmiştir.

İngiliz Gizli Belgelerine Göre Adana'da Vuku Bulan Türk - Ermeni Olayları (Temmuz 1908-Aralık 1909)

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 201 · Sayfa: 1241-1290 · DOI: 10.37879/belleten.1987.1241
Tam Metin
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermeni "milleti", 1870'lerde patlak veren sözde "Doğu Sorunu"nun doğuşuna dek geçen 600 yıl sırasında barış, düzen, güvenlik ve gönenç içinde yaşamıştır. 1877'de başlayan Türk-Rus Savaşı, yetkisiz bırakılan San Stefano (Yeşilköy) Antlaşması'na yol açmış; Kıbrıs Sözleşmesi (Cyprus Convention) ve Berlin Antlaşması'na neden oluşturmuştu. Bu sözleşme ve antlaşmalar, Osmanlı Ermenilerine, sözde ek ayrıcalık hakları sağlayacaklardı, ama gerçekte, büyük devletlere, özellikle Britanya ve Rusya'ya, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç işlerine karışmak fırsatını ve İmparatorluk çökünce, onun ganimetinden daha büyük bir pay koparmak ümidini veriyordu.