3775 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

FUAT SEZGİN, Geschichte des Arabischen Schriftlums, cilt 8: Lexikographie Bis ca. 430 H., E. J. Brill, Leiden 1982, 389 + XIII sayfa, 204 guilder. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 453-454
Tam Metin
Fuat Sezgin'in Geschichte des Arabischen Schrifttums adlı yayınının leksikografiyi yani sözlük yapma faaliyetini konu alan sekizinci cildi çıkmış bulunuyor. Fuat Sezgin'in bu ciltler dizisi, konuları ve bilim alanlarını veya dallarını sadece Hicri 430 tarihi civarına kadar getirdiği için, burada sözlük yapma faaliyeti sahasına sadece Arapça girmektedir. Daha sonraları ise İslam Dünyasında başka dillerin sözlükleri alanında da önemli bazı çalışmalar yapılmıştır. Cilt, bir içindekiler cetveli ,bir önsözden sonra 21 sayfalık bir Giriş bölümü ile başlamaktadır. Bu bölüm üç kısımdan oluşuyor. Birincisi konuya ilişkin incelemelerin tarihçesini, ikincisi Arapça leksikografinin başlangıç ve gelişiminin kuşbakışı biçimde kısaca ele alınışını, üçüncü kısım ise konunun kaynaklarını içermektedir. Cildin ikinci bölümünde lügat çalışmaları ve bu münasebetle zamanın edipleri ve dil bilgisi sağlam bedeviler söz konusu edilmekte, böyle kişilere ilişkin olarak derlenmiş en eski şahıs isimleri teker teker zikredilmektedir. Bu bölüm (s. 21-50) bu faaliyetin en eski başlangıç belirtilerini ve burada ele alınan kişiler bu faaliyetin ilk başlarını temsil etmektedirler; bunlar genellikle Kur'anı n iyi anlaşılması için ihtiyaç duyulan yorumları ve sözcük açıklamalarını yapan kimselerdir. Mamafih, bunlar içinde sekizinci asrı n ikinci yarısından yani Abbasiler zamanından öncelerinde yaşamış olanlar hakkındaki bilgiler genellikle dolaylı ve misallerin birçoğunda oldukça müphemdir. Esasen de bölüm bu gibi kimseleri konu almaktadır. 'Ayrıca, kaynaklarda da bunlara ilişkin olarak yapılan atıflar nadirdir. Fuat Sezgin bu gibi erken misaller hakkındaki haberleri azami ölçüde değerlendirmek eğilimini göstermektedir. Üçüncü bölüm Irak lûgatçileri adını taşımakta ve (A) Basra (s. 50-114), (B), Küfe (s. 115- '58), ve (C) Bağdat ve başka yöreler (s. 159-187) kısımlarını ihtiva etmektedir. Cildin dördüncü bölümünde İran'daki lügatçiler ele alınmaktadır. (s. 188-239). Bundan sonra da ciltte kısa dört ilave bölüm yer almaktadır. Bunların ilki olan beşinci bölümde (s. 240-248) Mısır bölgesi, altıncı bölümde (s. 249-256) Kuzey Afrika ve İspanya bölgeleri, ve yedinci bölümde (s. 257-262) müellifleri tesbit edilemeyen yazılar ele alınmaktadır. Bundan sonraki onbeş sayfalık bir zeyil kısmında bazı ek notlar sunulmuştur. Cildin sonunda bir bibliyografya (s. 281-295), yazma katalogları ve yazma kitaplıkları listesi (s. 296-312), temel kaynak müellifleri dizini (s. 315-341), kitap adları dizini (s. 342-378), modern yazar ve yayınlayıcılar dizini (s. 379-385), ve anonim yazmalar hakkında özel ayrıntı bilgileri (s. 386-389) bulunmaktadır.

MARCO TANGHERONI, Aspetti del commercio dei cerealinei paesi deha Corona d' Aragona, I. La Sardegna, Pisa 1981, 220 S. Yayınlayan kurum: Consiglio Nazionale delle Ricerche. Centro di studi sui rapporti italo-iberici/Cagliari. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 397
Tam Metin
İspanya'da egemen olan Aragon ailesinin Akdeniz dünyasındaki tahıl ticaretindeki yerine değinen bir dizi araştırmanın ilki Sardunya adasına ayrılmıştır. Önemli bir buğday üretim yeri olduğu için batı Akdeniz havzasında hatırı sayılır bir yer işgal eden Sardunya'nın ne gibi bir ticaret etkinliği bulunduğunun incelenmesi yanında, genel sorunlar da ele alınmıştır. Son yıllarda ekonomi tarihlerinde sıkça görülen fiat hareketini saptama, üretimin niteliği ve niceliği, elde edilen ürünün hangi ulaşım araçlarıyla devletler ve kentler arasında taşındığı tarzındaki konular burada da sintetik bir şeklide ele alınmıştır. XIV. yüzyılına ortalarından başlayan bu dönem için İtalyan belgelikleri kadar İspanya belgeliklerine de ağırlık verilmiştir. Aragon krallarının özel belgeliği araştırmada epey bir ağırlık meydana getirmektedir. Zira Katalonya'nın gelişmesinde önemli bir yer tutan bu ticaret faaliyeti, batı Akdeniz'de sınırlı kalmamış, doğu taraflarına değin ilerlemişti. Eski Türk kroniklerinden bazılarında adları geçen Katalonyalıların Akdeniz'de oynadıkları rol bizi de yakından ilgilendirmektedir. Kitapta adı geçmemekle beraber, Anadolu'nun yüzyıllar boyunca önemli bir buğday üretim ve dışsatım merkezi olduğu bazı araştırmaların satırlarında bulunmakla beraber, yabancı belgeliklerdeki kayıtların incelenmemiş olması, zaten çok sınırlı sayıdaki kaynaklarımızın kullanımını daha da güçleştirmektedir. Zaten bu satırları bu temenni ile kaleme almış bulunuyoruz. Elimizdeki kitap, gösterdiği kaynaklar ve kullandığı yöntemle bu niyeti benimseyecek kişilere yol gösterecektir. On başlık altında toplanan bilgilerde, soruna genel giriş Sardunya'nı n coğrafi özellikleri, Katalonya'nın tahıl sorunu ve bunun bu adadan sağlanması için yapılan çabalar ve bu siyasal çabaları yürüten tüccarlar ve işlettikleri gemileri ele alınmıştır. Kitaba genel bir giriş yazan A. Boscolo, konunun diğer alanlara kaydırılarak devam ettirileceğini haber vermektedir.

BERNARD LEWIS, The Muslim Discovery of Europe, New York-London, 1982, 350 Sayfa [A IV/6732]. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 395-396
Tam Metin
Şark âlemini en iyi bilen batılı araştırıcılardan biri olan B. Lewis, uzun zamandan beri sürdürdüğü araştırmalarının sonucunu güzel bir cilt halinde yayınlamış bulunuyor. Doğu tarihi üzerinde çalışanlar, kendi ülkeleri için yararlı bilgiler getiren kitaplar ve makaleler kaleme almışlardır. Yazar, bu kitabında doğu aleminin batı âlemini nasıl tanıdığı üzerinde duruyor. Şark araştırmaları için "istişrak" ve alanda çalışanlara "müsteşrik" gibi sözcükler uydurulmuş ise de batıyı öğrenme çabalarına herhangi bir öneri bulunmamaktadır. Konumuz istişrak [ = orientalizm] olmadığı için, geriye bakacak değiliz. Zira bu konuda çok güzel araştırmalar yapılmış ve kaynakçalar derlenmiştir. Fakat doğulu yazarların batı hakkındaki düşüncelerini ele alan araştırmaların sayısı epey azdır. Bu arada, üstünlüğün gene batı aleminden yetişen kişiler elinde olduğuna işaret etmeliyiz. Ortaçağ'daki arap coğrafyacıların eserlerinden başlıyarak, Haçlı Seferleri sırasında islam tarihçilerin verdikleri bilgiler, İdrisi, Reşidüddin, Uman gibi batı hakkında bilgi veren doğuluların eserlerinin çağdaş bilimsel yöntemlerle ortaya koyma çabaları, genellikle batı da gerçekleştirilmiştir. Bunun nedenlerini sıralarken, gereksinme ve basımın önceliğinin batı âleminde olduğunu söylemekle yetiniyoruz. Bunun yanında, ayrı düşün yapılarının da etkili olduğunu işaret etmeliyiz. B. Lewis, her iki düşün dünyasının belli başlı dillerini çok iyi bildiği ve ilk çalışma dönemlerinden başlı yarak çeşitli toplantılarda ve eserlerinde tartışma ortamı açtığı için bu konuya yetkiyle eğilecek birkaç kişiden birisidir.

GIUSSEPE MELONI, L' Italia medievale nella Cronaca di Pi etro IV d' Aragona, Sassari 1980, 170 Sayfa. Yayınlayan kurum: Centro di Studi su rapporti, Italo-Iberici del C. N. R [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 397-398
Tam Metin
Ortaçağ Tarihi üzerinde çalışanların başlıca kılavuzlarından birisi İspanyol kaynaklarıdır. Akdeniz taraflarında en fazla faal bölgesi Katalonya'da yaşayanların girişimlerini anlatan kronikler bir süren beri dikkati çekmiş ve araştırmalara konu olmuştur. Bir tanesi de Bizans'ın yardımına gelen bir kısım paralı askerlerin maceralarını anlatan kroniktir. Çeşitli dillerde yayını yapılan bu kronikten sonra, İtalya-İspanya ilişkilerine ışık tutacak bir kronik daha, Ulusal Araştırma Merkezi'nin parasal katkısı ve Sassari Üniversitesi'nin bilimsel çabası ile gerçekleştirilmiştir. 30 sayfalık girişte yazarlar ve yazma nüshalar incelenmiştir. Meydana getirilen asıl metin bir sayfaya, italyancaya çevirisi karşı sayfaya konmuştur. Metnin açıklanması ve tarihsel olayların aydınlanması için gerekli olan dipnotları en son tarafa aktarılmıştı r. 1323-1355 yılları arasını konu eden bu kronikte, Türk tarihini doğrudan ilgilendiren bilgiler bulunmamakla birlikte, Akdeniz dünyasına denizcilik açısından katkıda bulunan devletlerin birbirleriyle olan çatışmaları hakkında basit ve sade bilgiler vermektedir. Bizansın mirasına konmak için birbirlerine giren Cenova ve Venedik cumhuriyetlerinin yardımlarına koşan katalonyalıların sonradan bunları yazılı hale getirmesi, İstanbul ve Boğaziçi tarafları hakkında bilgiler vermelerine neden olmuştur. Dileğimiz, Anadoluya ve belki Türk taraflarında boy gösteren bir kronik yazarının yapıtının gün yüzüne çıkmasıdır. Yayınlayan koyduğu notlarda, Cenova Cumhuriyeti'nin doku siyaseti hakkında güzel bilgiler vermektedir.

NİGAR, ANAFARTA, Osmanlı imparatorluğu ile Lehistan (Polonya) arasındaki münasebetlerle ilgili tarihi belgeler. Historical documents concerning relations between the Ottoman Empire and Lehistan (Poland), İstanbul 1979. Türkçe metin S. 1-159 (dizin ile), ingilizce metin, ı -161 Sayfa (dizin ile). Ek 63 sayfa fotokopi. Özel yayın: belgelerin derlenmesini ve baskısını temin eden Mehmet Kavala. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 399-402
Tam Metin
Türkiye ile Polonya Cumhuriyetleri arasında altı yüzyıla yaklaşan bir ilişkiler dönemi bulunduğu için, tarih alanında olduğu kadar ekin, sanat, dilcilik yönünden pek çok yakınlaşmalar da meydana gelmiştir. Böyle derin bir geçmişe sahip ilişkilerin çeşitli alanlarda ortaya pek çok malzeme koyması doğaldır. Bugün elimize aldığımız bu kitap boşlukları gidermesi yönünden önemli olduğu için ele aldık. Tarihsel belgeleri bir araya getirme için yapılan bu girişimde şimdilik Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinin raflarında bulunan malzemenin yayını gerçekleştirilmiştir. Yalnız Türkçe değil fakat aynı zamanda yabancı dilde yazılmış belgeler arasında bulunan malzemenin de yayını hazırlanmış ve bunların tanınmış bir batı dilinde çevirileri de yapılmıştır ki, dilimizi bilmeyen araştırıcıların yararlanması öngörülmüştür.

Turcica, Revue D'etudes Turques, Paris-Strasbourg, 1969-1979, C. I-XI [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 407-452
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla Doğu'da ortaya çıkan yeni gelişmelerin, Avrupa'da dikkatle izlendiği bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun, özellikle XVI. yüzyıl başlarındaki siyasal olaylara koşut olarak Orta Avrupa'ya kayması, Türkiye ve Türklere karşı duyulan ilgiyi büsbütün arttırmış; bu alanda yapılan yayınlar geniş bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Fransa'nın da bu konuda önemli bir rol oynadığını belirtmek yerinde olur. Haçlı Seferleriyle başlayan ekonomik ve siyasal ilişkiler dışında, Fransa'nın Doğu'yu tanımasında gezginler önemli bir katkıda bulundular. XV. yüzyıldan sonra, başta Bertrandon de la Broquire olmak üzere pek çok Fransız gezgini Doğu'yu bu arada Türkiye'yi gezmiş ve önemli yapıtlar bırakmışlardır. Fransız gezginlerinin yapıtlarındaki bilgiler, geçen yüzyılda yaşayan coğrafyacı Vivien de Saint - Martin'in Anadolu'nun tarihsel coğrafyasına ilişkin araştırmalarının başlıca kaynağını oluşturmuştur. Osmanlı ülkelerine yapılan geziler, Osmanlı - Fransız ilişkilerinin gelişmesi. Türkiyeyle ilgili yayınların çoğalması, Fransa'da Türk kavramı üzerinde oldukça zengin bir kaynakçanın ortaya çıkmasına yol açtı.

XV. Yüzyılda Venedik Cumhuriyeti'nin Şarkta Ödediği Haraçlar

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 363-390 · DOI: 10.37879/belleten.1983.363
Tam Metin
Balkan ülkelerinin tümü, doğrudan doğruya Türk yönetimi altına girmeden önce Türk Sultanına haraç ödemekteydiler. Bu da yıllık bir para vermek ve yardımcı asker yollamakla gerçekleşirdi. Venediğin en ince diplomatik girişimleri bile haracın ödenmesini engelleyemedi. Bundan dolayı XV. yüzyılın başlarında Balkan Yarımadasında sahip olduğu topraklar için Venedik Cumhuriyeti, Osmanlıların koyduğu vergileri kabul etmek zorunda kalmıştı. Araştırmamızın konusu XV. yüzyılda Venedik Cumhuriyeti'nin sahip olduğu topraklar için Sultan'a ödediği haraçlardır. Haraçların toplamı yanında ne zaman ödendiklerini bildirmekle yetindik. Nasıl tahsil edildiklerine dair özel bir dikkat göstermedik. Yalnız Venediğin, Osmanlılara ödeyeceği parayı kimden sağladığına değineceğiz.

KİTAPLARDAN HABER [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 455-460
Tam Metin
1850-1921 yılları arasında yaşamış, zamanının önde gelen İslam bilginlerinden biri olan ünlü Macar tarihçisi Ignaz Goldziher'in bu eseri, onun, başlangıçta, 1906 yılında, Amerika'da vermeyi tasarlamış olduğu altı konferanstan oluşmaktadır. Tanınmış tarihçi Bernard Lewis, kitaba yazdığı önsözde, eseri oluşturan konferansları, yazıldıkları dönemin bir ürünü olarak değerlendirmektedir. Lewis, Goldziher'in, Theodor Nöldeke ve Christian Snouck Hurgronjc ile birlikte, o dönemin büyük İslam bilginlerinden biri olduğunu vurgulamakta; ancak çoğunlukla ayrıntılara değin konularda, Goldziher'in zamanından bugüne değin bulunmuş olan yeni kanıtların ve sonraki araştırmaların ışığı altında düzeltmeler yapılması gerektiğini; bununla birlikte, bunları n anlatım biçimlerinden pek öteye geçmediğini belirtiyor. Bundan başka, Lewis, günümüzde Batılı yazarların İslam ya da Asya ve Afrika ile ilgili başka konularda yaptıklarının tersine, Goldziher ve çağdaşlarının, Müslüman okuyucuları düşünmelerine gerek olmadığını belirtiyor.

LANDAU, M. JACOB, Pan-Turkism in Turkey A Study af Irredentism London, 1981 C. Hurst and 10. (AIV/6359) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 403-406
Tam Metin
218 sahifeden ibaret olan kitab bir girişte altı bölümden oluşmaktadır. Her bölümün notları, hemen o bölümün sonunda verilmiştir. Girişte yazar, Pan-Türkizm ile Pan-Turanizm'in tanımını yapmakta, Pan-Türkizm'in daha geniş kapsamlı olduğunu belirtmektedir. Turan Orta Asya'da bir bölgedir; Türkistan, Özbekistan, Moğolistan buraya dahildir. Doğuda; Çin, Güneyde; Tibet, Hindistan ve Iran, Batıda; Dest-i Kıpçak ve Hazar Denizi, Kuzey'de yine Dest-i Kıpçak çölü ile çevrilidir. Prof. Myron Weiner'in, Vamber'in Y. Akçura'nın, N. Orhun'un Prof. H. Bayur'un çalışmalarından bahsedildikten sonra, 1939-42 yıllarında çıkan BOZKURT dergisinin kapağı üzerinde Türklerin Anayurdunun haritası verilmektedir.

Türk Tarih Kurumu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 461-498
Tam Metin
16 Nisan 1982 tarihinde toplanan Genel Kurul'un aldığı karar gereğince yeniden düzenlenecek Tüzük ve Yönetmelikleri görüşmek üzere Türk Tarih Kurumu Genel Kurul'u, ilan edilen gündem gereğince 7 Ekim 1982 günü saat 9.30'da olağanüstü toplandı. Kurum üyeleri saat 9.10'da Kurum'un kurucusu Aziz Atatürk'ün Anıtkabri'ni ziyaret ederek bir çelenk koydular ve saygı duruşunda bulundular. Başkan Ord. Prof. Dr. Sedat Alp şeref defterine şunları yazdı : "Ölümsüz Atatürk, Türk Tarih Kurumu senin açtığın aydınlık yolda tayin ettiğin hedeflere ulaşmak için inançla ve güvenle çalışmaktadır. Rehberimiz, senin ilkelerin ve çağdaş bilim anlayışıdır. Sonsuz saygı, minnet ve şükran duygularımızla.