3775 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Belleten
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

KARL TEPLY, Türkische Sagen und Legenden um die Kaiserstadt Wien, Hermann Böhlaus, Wien - Köln - Graz 1980 (A IV/5232) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 147
Tam Metin
Avusturyalı yazar Türkçe bilmiyor. Kitabta tanınmayan veya işlenmeyen Osmanlıca kaynakların kullanılıp onların tartışılması söz konusu değil... Yazar sadece Türkologların yayınladıkları kaynaklara, incelemelere dayanıyor. Bunların da hemen hepsi Avusturyalı ve Alman uzmanların kaleme aldıkları… Eserde Viyana muhasarası ile ilgili olduğu söylenen ve doğuşu ona bağlanan bazı Türk menkibelerinden söz ediliyor. Karşılaştırmalı bir tenkit yapmak yazar için imkansız... özellikle (Goldene Apfel-Kızıl Elma, 35-73 sah.) mitinin ele alındığı bölüm, bu konuda okuyucuya yeni veriler getirecek bazı sorunları aydınlatacak güçte değil, kitabta ele alınan menkibeleri bazen ilgiyle izlememek elde değil, ama edebiyat tarihçiliğinin en zor, en çok lisan bilgisi ve literatür tanımayı gerektiren bir dalı menkibelerdir. Teply'nin bu konudaki nakil ve yorumlarından ne derecede yararlanılabileceğini zamana ve okuyucunun bilgisine bırakıyoruz.

ZÂKİR ŞÜKRÎ EFENDİ (Mecmua-i Tekaya) Die Istanbuler Derwisch Konvente und ihre Scheiche, yayınlayan: Klaus Kreiser, Klaus Schwarz Verlag, 198o (A IV/5644) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 147
Tam Metin
K. Kreiser M. Serhan Tayşının elindeki transkripsiyon metnin üzerinde bir emandasyon çalışması yapmış (Kreiser bazı imlâ birleştirmeleri dışında birşey yapmadığını belirtiyor) ve yayına hazırlamış. Hazırladığı indeks yayını kullanımını kolaylaştıran bir katkıdır. Böylece bu eser bir yerde 19. asır İstanbulunda tekkelerin sayısı, şeyhleri vs. ile ilgili bilgiler verdiği gibi, şehrin tarihi topografyasını tetkik için de yararlı olacaktır.

KLAUS SCHWARZ, Der Vordere Orient in den Hochschulschriften Deutschlands, Österreichs und Schweiz, Klaus Schwarz Verlag 1980 (A IV/ 5643) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 148
Tam Metin
Klaus Schwarz 1885-1978 arasında Almanca konuşulan bölgede Ortadoğu üzerine yapılan bütün doktora (Dissertation) ve doçentlik (Habilitation) tezlerinin tasnifli bir bibliyografyasını hazırlamıştır. Burada bu ülkelerin tarih, coğrafya, dil, din tetkikleri dışında, tabii örtüsü, botanik - zoolojik yapısı, ekonomisi, teknik yapı ve gelişmeleri ile ilgili bütün çalışmalar kaydedilmiştir. Bu derlemenin 1978 den sonraki bölümünün de hazırlanması temenni olunur.

Livio Missir REGGIO MAMACHI DI LUSIGNANO, L'Europe avant L'Europe, Arts et Voyages, Collection "Inedits" 1979 (A IV/5229) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 147
Tam Metin
Osmanlı imparatorluğundaki Belçikalı misyoner ve seyyahların 19. yüzyıl boyu tuttukları raporlar ve gündelikleri toplayan bu belge kitabın, birinci bölümü Belçikalı seyyahlara, ikinci bölümü Belçikada yayınlanan seyahatnamelere aittir. Burada Melling, Lamartine, Victor Hugo, Chateaubriand gibi yazarlar da yer alıyor. Teferruatlı bir külliyat değil, bir rehber kitabıdır. Ek - de Izmir bölgesindeki Belçika konsolosları, bunların faaliyet ve raporları hakkında bilgi yer alıyor.

M. BALARD, G'dnes et l'Outre—Mer. II. Actes de Kilia du notaire Antonio de Ponzo 1360, Mouton 1980, Kitap İtalya'da basılmıştır, 209 S. Documents et Recherches sur l'economie des pays Byzantins, Islamiques et Slaves et leurs relations commerciales au Moyen Age, adlı serinin XIII cildi. (A III/8091.2) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 153-154
Tam Metin
Cenova üzerindeki çalışmalarını uzun yıllardan beri sürdüren araştırıcı bu kez, bilinmeyen noterler dizisinden bir tane daha yayınlamakta, yeni bir malzeme sunmuş bulunmaktadır. Latince esas 123 belge, Fransızca bir özet ile verilmiştir. Kitabın sonundaki genel dizin, araştırıcılar için çok yararlıdır. Giriş kısmında, Cenova Devlet Arşivi'nden bulunan noterler dizisinin önemine değinen araştırıcı neden Kili noterini seçtiğini açıklamaktadır. Galata (Pera), Samsun, Trabzon gibi kentlerle daimi ilişkisi bulunan bu kentin noteri, kendisini ilgilendiren konuları büyük bir dikkatle yazmıştır. Böylece Karadeniz ticaretinde önemli bir yer tutan Cenova'lı tüccarların faaliyetleri ve hangi ülke insanlarıyle ilişkilerde bulundukları hakkında bilgiler vermektedir. Yapıtının birinci kısmında Kefe noteri Lamberto di Sambuceto'nun 1289-1290 yılları arasındaki faaliyetinin belgelerini yayınlayan M. Balard, yakın bir geçmişte iki cilt halinde Cenova'nın Levant (Romanie) daki ticaret girişimlerini de incelemişti. Bu kitap dayandığı belgelerin sağlamlığı hakkında güzel bir delildir. O dönemlerde geçerli bulunan para birimleri ve ticaret yaşamında yeri bulunan mallar hakkındaki bilgiler, tüccar sınıfı hakkındaki bilgilerimizi de genişletmektedir.

Bir Kitap ve Bir Eleştiri Üzerine [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 167-184
Tam Metin
Kuşkusuz eleştirisi yapılmaya ve tanıtılmaya değer olanlar, az sayıdaki özgün etüdlerdir. Ancak, biz burada, iyiden iyiye aksilik edip, harcıalem olanların da en sonunda gelen bir kitabı ve bu kitaba yöneltilmiş ilginç bir eleştiri yazısını ele alacağız. Ta ki, Atatürk Yılında Atatürk adına yapılan çalışmalar arasında böyleleri de olduğu bilinsin... Anılan kitapla eleştiri yazısının, ayrı ayrı, bilimsel bakımdan olmasa da, türlerinin çarpıcı birer örneği olmak bakımından özgünlük niteliği taşıdıkları söylenebilir... Şimdi, adını bir yana bırakıp, kitabın içine göz atmaya başlayalım. Kitabın başlangıcında, kısacık bir "önsöz" ile uzunca bir "İçindekiler" listesi yer almakta, arka yanında ise "Atatürk Devrimlerinin Kronolojisi", "Bibliyografya", "Alt Notlar", "Fotokopiler", "Genel Dizin" ve "Yanlış - Doğru Cetveli" gibi öteki yardımcı bölümler bulunmaktadır. Bunlar çıktığı zaman, geriye, gelişi güzel denecek bir biçimde bölümlenmiş 244 sayfalık asıl metin kalmaktadır.

MUHAMMED AYAZ İSHAKÎ, Hayâtı ve Faaliyeti — 100. Doğum Yılı dolayısıyle; Tertib Edenler: Tâhir Çağatay, Ali Alkış, Saadet Çağatay İshakî, Hasan Agay. Ankara, 1979, Ayyıldız Matbaası A. Ş., XXIV + 351 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 155-166
Tam Metin
Eserin, Tertib Hey'eti adına, Prof. Dr. Saadet Çağatay-İshakî tarafından yazılan, "Türkiye'yi yeni devreye muvaffakıyetle yönelten Büyük önder Atatürk, bütün dünya Türkleri'nin müşterek malı olan dil, edebiyat, tarih ve içtimâ'î durumlarının eskiden yeni devreye kadar araştırılmasını emir ve vasiyet etmiştir" cümlesiyle başlayan önsöz'de, böyle araştırmaları güçleştiren sebeplerden, bu yoldaki çalışmaların yeni devirler için ibret alınacak safhaları göstermeğe yardımcı olacağından, coğrafi bakımdan geniş sâhalara yayılmış olan Türk kavimleri arasında, kendilerini feda edercesine hizmet edip çalışmış şahsiyetleri tanımamızı da sağlayacağından bahsedilmiştir; eser, böyle bir şahsiyeti öğmek için değil, alçak-gönüllülükle, onu yakından tanıtmak maksadıyla hazırlanmıştır.

PETER B. GOLDEN, Khazar Studies (An Historio-Philological Inquiry into the Origins of the Khazars, Akademiai Kiado, Budapest 1980, 2 cild (A IV/5432) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 181 · Sayfa: 146-147
Tam Metin
Hazarlar yakın zamanlara kadar bağımsız bir araştırma konusu olmaktan çok, Rus, Bizans, Macar tarihçilerinin ilgi alanı içinde araştırılmıştır. Bunlardan Artamanov Hazarlar üzerinde ilk bağımsız etüde yönelenlerdendir. Gene protomacar tarihi için bu dala yönelen Gyula Neméth de Hazarlar üzerindeki bilgilere önemli katkıda bulunan bir araştırmacıdır. Zajanckowski'nin 1947 de Hazarlar üzerine neşrettiği etüd, Sovyet filologlarından sonra yeni bir dönemin başlangıcı sayılır. Golden, Hazarların menşei üzerindeki bazı tartışmalara girdikten sonra (Sabir, Avar, Hun) gibi elemanların kısa değerlendirmesini yapıyor ve hiç değilse yönetici grubun Köktürklerden geldiğini söyleyerek devam ediyor. I. cilt ikinci bölümde Hazarların kökeni hakkındaki kurumlara değinen yazar, Hazar hanlığının 630 da başlayan tarihine giriyor. Hazar kaynaklarının azlığı dolayısıyla bu konu Latin, Bizans, Gürcü, Arab, Fars, İbrani kaynaklarından etüd edilmektedir. Yazar, tezini etimolojik notlar ve karşılaştırmalı tarihi filolojik verilerle destekliyor. 252 adet tıpkı basım orijinal vesika ikinci ciltde toplanmıştır. Bunlar muhtelif arşiv ve kütüphanelerde yer almaktadır.

Mustafa Kemal Hakkında Düşürülen Tarihler ve Bunların Edebi, Tarihi Değeri

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 180 · Sayfa: 513-536 · DOI: 10.37879/belleten.1981.513
Tam Metin
Edebiyatımızda, Atatürk hakkında, sürekli araştırmalar sonucu elde edilebilen malzemeye dayanılarak hazırlanmış ilim eserleri şöyle dursun, esâslı çalışma verimi makalelere bile pek az rastlanılmaktadır. Ona dâir yazılan makalelerin çoğu, kolaylıkla elde edilmiş, hatta önceleri başkaları tarafından kullanılmış üç-beş mes'eleye âit malzemenin tekrârından ibâret sayılabilir. Bunlar gibi, Atatürk için yazılan şiirleri içine alan, birbirinden aktarılarak sayfa adetleri gittikçe artan, sayıları yüzü epeyi aşan antolojilerin hazırlanmasında da esas kaynaklardan faydalanılmış değildir; şiirlerin çoğunu Arab harflerinin değiştirilmesinden, 1928'den sonra neşredilenler, bilhassa ağıtlar teşkil etmektedir. Bilindiği üzere, Mustafa Kemal'i asıl ayakta tutan ve tutacak olan askeri, siyasi dehâsıdır. O, 8/9 Ağustos, 1915'de Anafartalar Gurupu Kumandanlığı'na ta'yini ardından, 10 Ağustos'ta idare ettiği taarruzla Anafartalar Cebhesi'nde düşmanı geri atmasıyle kazanılan zaferden başlayarak, 19 Mayıs, 1919'da Samsun'a çıkıncaya kadarki siyasi faâliyyetleriyle, İstiklal Savaşı'mızın başlangıcı sayabileceğimiz bu tarihten sonraki çetin savaşların kazanılmasındaki vatanseverliği, yol göstericiliği ve kahramanlığıyle, kendisiyle aynı fikirdekileri çevresinde toplayabilme ve teşkilâtçılık kudretiyle, kanımız-canımız bahâsına düşman istilâsından kurtarılan vatan topraklarımız üzerinde sağlam temellere dayanan hür, mustakil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasındaki öncülüğüyle ün kazanmıştır. Atatürk'ün, siyasi ve askeri dehâsı dolayısıyle yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin başta gelen bir devlet adamı değil, XX. yüzyılın devlet büyükleri arasında da ön safta yer aldığı kökleşmiş bir hüküm olarak sürüp gitmektedir. Böyle bir şahsiyyete sahip olması dolayısıyle, ilim ve fikir adamlarının, şâirlerin dikkatini çekmiş ve incelemeler, san'at eserlerine konu teşkil etmiş olması pek tabi'idir.

Hitit Kenti Ankuwa'nın Tarihçesi ve Lokalizasyonu Hakkında

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 180 · Sayfa: 433-456 · DOI: 10.37879/belleten.1981.433
Tam Metin
M. Ö. III. binyılın sonlarıyla ilgili efsanevi nitelikte ve sonraki devirlerde Hititli kâtipler tarafından Hurri etkisiyle kaleme alınan bazı kaynaklar bir tarafa bırakılacak olursa, en erken Anadolu tarihine ışık tutan otantik yazılı belgelerin, M. Ö. II. binyılın başlarında Asurlu tüccarların Kappadokya'ya gelip ticaret kolonileri kurmalarıyla başladığı görülür. Çivi yazısı ve eski Asur şivesiyle yazılmış olan ve Kültepe - Kaniš/Neša, Boğazköy - Hattuša ve Alişar'da ele geçen bu belgeler, çoğunlukla ekonomik karakterdedir ve bundan dolayı Orta Anadolu'nun o zamanki siyasi tarihi hakkında çok kıt ve ancak dolaylı olarak bilgi vermektedir. Buna rağmen Kappadokya Tabletleri denilen ve geçen asrın sonlarından itibaren bir çok dünya müzeleri ve özel kolleksiyonlara dağılan bu belgeler, bize Anadolu'nun o zamanlar çok sayıda şehir beyliklerinden oluşan (en az 20 adet) siyasi tarihi ile Hattiler, Hititler, Luviler, Palalar, Hurriler, Samiler v. s. gibi oldukça renkli etnik bir görünüm arzeden kavimler topluluğu hakkında değer biçilmez bazı bilgiler vermektedir. Sonradan aynı topraklar üzerinde kurulan Hitit devleti zamanında önemli rol oynayan Anadolu kentlerinden hemen hepsinin kökeninin Hitit öncesi devirlere gittiğini, gene bu tabletlerden öğreniyoruz. Arkeolojik verilerin de gösterdiği gibi, bir kaç istisna dışında, Hititler tarafından kurulmuş bir Anadolu kenti mevcut değildir; çünkü daha neolitik çağda (M. Ö. VII - VI. binyıl) kentsel kültüre geçen Anadolu insanı, Hitit göçlerinden çok daha önceleri, kent konumuna elverişli bütün önemli noktalara birer yerleşim merkezi kurmuştur. Ankuwa da bu Hitit öncesi kentlerden biridir ve -uwa suffixiyle türetilmiş olmasının gösterdiği gibi, (Proto) Hatti kökenli bir kenttir.