3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Erdem
  • Republic of Turkey
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Yakup Kadri’nin Romanlarında Cumhuriyet İdeali ve Düş Kırıklıkları

Erdem · 2009, Sayı 54 · Sayfa: 189-200
Tam Metin
Bu yazıda, romancı Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun (1889-1974) Ankara (1934) ve Panorama I-II (1949/1952) isimli eserleri, içerdikleri idealler ve düş kırıklıkları açısından tahlil edilmiştir. Bu eserler, yazarının bizzat gözlemlediği sosyal realiteden hareketle Millî Mücadele, Cumhuriyet'in kuruluşu ve çok partili siyasal hayata geçiş sürecini kimi zaman eleştirel gerçekçi kimi zaman da idealist/romantik bir tutumla yansıtırlar. Ankara'da idealist/romantik tutum ağır bastığı için yazar gelecekle ilgili ütopik bir kurgulama yaparken, Panorama'da eleştirel gerçekçi yöneliş belirginleşerek gelecek kaygısı güçlü bir şekilde hissettirilerek yaşanan ve yaşanması muhtemel düş kırıklıkları etrafında bir kurgulama yapılır. Romanlarda içeriği Cumhuriyet ideallerinin Kemalist inkılâplarla hayata geçirilerek müreffeh bir Türkiye'nin kurulması yolunda gösterilen çabalarla aydınların zihnî ve fikrî tutarsızlıklarının sebep olduğu çöküntü ve yozlaşma üzerine kurulmuştur. İncelememizde hem bu idealler, hem de bunların gerçekleşmemesinin sonucunda ortaya çıkan hayal kırıklıkları ele alınmıştır.

Atatürk ve Siyasi Etik

Erdem · 2005, Sayı 44 (Etik Özel Sayısı) · Sayfa: 181-193

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve devrimleriyle modem Türk toplumunun yaratıcısı yüce Atatürk, siyasî hayatında eski-yeni devlet yöneticilerine, politikacılara daima örnek alınacak davranışlar sergilemiş, etiği siyaset alanında da uygulamaya özen göstermiştir.

Her şeyden önce, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi üzerinde kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde halk egemenliğini sağlamak için 1924 ve 1930 yıllarında iki kez çok partili demokratik hayata geçişi denemiştir. 1924 Anayasası şekillendirilirken, ömür boyu cumhurbaşkanı seçilmesi hükmünü anayasaya koydurması mümkünken yapmamış, 1927, 1931 ve 1935 yıllarında TBMM tarafından Cumhurbaşkanı seçilme yolunu benimsemiştir.

Bu makalede, Atatürk'ün hayatında siyasî etiğe ne derecede önem verdiğini gösteren yüzlerce olaydan bir bölümü ele alınacak, günümüz politikacıları bu konuda bilgilendirilmeye çalışılacaktır.

Halkevleri (1932-1951), Temsil Şubeleri ve Bir Örnek: Adana Halkevi Temsil Şubesi

Erdem · 2005, Sayı 43 · Sayfa: 15-26
Halkevleri 1932-1951 yılları arasında etkinliklerini sürdüren kuruluşlardır. Amacı; Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimleri doğrultusunda, halkın sosyal ve kültürel alanda gelişimine katkıda bulunmaktır. Aynı zamanda, 1929 Ekonomik Bunalımı ve İkinci Dünya Savaşı'ndan etkilenen Yeni Türkiye Cumhuriyeti'm yıpratmaya yönelik risklere karşı, cumhuriyet coşkusuyla bir kültür seferberliği yaratmak ve cumhuriyet bilincini yükseltmek yolunda bulunan bir çözümdür. Kuruluş aşamasında, OsmanlI'nın son döneminde M illiyetçilik ideolojisiyle örgütlenen birçok dernekle birlikte, özellikle Türkocaklan'nın örgütlenme ve çalışma biçiminden etkilenmiştir. Aynı süreçte, iilke dışından birçok benzeri örgütlenmeler de araştırılıp incelenmiştir. Türkocaklan'nın 1931 yılında kapanmasından sonra 1932 yılında kurulan Halkevleri'nde, her vatandaşın tercih edebileceği çeşitli şubeler vardır. Dil Şubesi, Edebiyat Şubesi, Güzel Sanatlar Şubesi, İçtimai Yardım Şubesi, Halk Dersaneleri ve Kurslar Şubesi, Kütüphane ve Neşriyat Şubesi, Köycülük Şubesi,Müze Şubesi ve Temsil Şubesi gibi. H alkevleri Temsil Şubeleri'nde temel amaç; "Milliyetçilik, Halkçılık, D evrimcilik" ilkeleri çerçevesinde, yeni Türkiye'nin oluşum sürecine tiyatro yoluyla katkıda bulunmaktır. Temsil Şubesi üyelerinin çoğunluğu cumhuriyet coşkusuyla dolu tiyatro heveslisi gönüllülerden oluşur. Halkevleri Temsil Şubeleri'nin içinde en etkin olanlardan biri de Adana H alkevi Temsil Şubesi'dir. Genelde Halkevi çalışmaları ve özelde Temsil Şubesi etkinlikleri, her ne kadar topyekün bir bilinçlendirme ve halkın kültürel donanımını zenginleştirme iddiasıyla gerçekleştirilse de, gerek dünya, gerekse Türkiye koşulları nedeniyle bu iddia süreklilik kazanamamış, 1951 yılında da Demokrat Parti tarafından kapatılmıştır. Öte yandan, Kemalist ilkeler ışığında yapılan pek çok araştırma-inceleme ve uygulamalar ciddi bir kültürel-sanatsal birikim de sağlamıştır. Özellikle tiyatro alanında sağlanan bu birikim, altmışlı yıllardan başlayarak Türk Tiyatrosu'nun yükseliş dönemine kayda değer katkılarda bulunm uştur.