2 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
Yeni Gün'de Cumhuriyet
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 62 · Sayfa: 613-666
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada, Ankara'da yayınlanan Anadolu'da Yeni Gün gazetesinin cumhuriyetin ilânı öncesindeki ve sonrasındaki gelişmeler incelenmeye çalışılmıştır. Yeni Gün gazetesinde çıkan haber, yorum ve makaleler, bu çalışmanın temel bilgi kaynağını meydana getirmiştir. Yeni Gün gazetesi, Ankara'da yayınlanan Anadolu Hareketi yanlısı iki gazeteden birisidir. Bu gazetelerden Hakimiyet-i Milliye, Anadolu Hareketi'nin yayın organıdır. Anadolu'da Yeni Gün ise, daha bağımsız bir karakter taşımaktadır. O nedenle olaylara bakış açısı daha fazla dikkat çekicidir. Ama, millî egemenlikten, bağımsızlıktan yana ve inkılâpçı bir gazetedir. Yeni Gün, cumhuriyetin ilânından iki ay önce başlayan, 27 Eylül 1923'ten itibaren hızlanan ve 1923 yılı Kasım ayı sonlarına kadar devam eden cumhuriyet tartışmalarının merkezinde yer almıştır. Bu tarihten sonra tartışma, hilâfet konusu ağırlıklı devam etmiştir. Yeni Gün, cumhuriyetin ilânına kadar "Cumhuriyetin ilân edilmesi diye bir şey yok" ve cumhuriyetin ilânından sonra da "Zaten üç buçuk yıldır cumhuriyet vardı, yapılan var olanın adının konulmasından ibarettir" diyen bir politika izlemiştir. İyi bir cumhuriyet taraftarı olan Yeni Gün, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'ndaki değişiklik çalışmalarını, Ankara'nın başkent olmasını, hükûmet bunalımını ve Rauf Beyin cumhuriyetin ilânı üzerine yaptığı açıklamaları bahane olarak kullanıp Ankara'ya ve cumhuriyete saldıran İstanbul basınına karşı önemli bir mücadeleyi yürütmüştür. Hükûmeti daha kararlı olmaya, inkılâplara saldıranların üzerine gitmeye ve hatta onların başlarını koparmaya çağırmıştır. Tam bir inkılâpçı gibi hareket etmiştir.
İstanbul Basınında Cumhuriyetin İlanına Tepkiler Ve Yorumlar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 627-643
Özet
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından itibaren adım adım uygulamaya konulan "Millet Egemenliği" fikrinin bir devletin adı olarak ifade edilmesine karşı, İstanbul basınının ortaya koyduğu tepki bir çok yönü birden içerir. Bu tepki, zaman zaman Fethi Bey kabinesinin istifa sebepleri üzerinde toplanırken, Cumhuriyetin ilanından sonra yerini geçirilen tarihsel sürece bakılmaksızın, zamansızlık, yersizlik, aldatmaca ve hatta diktatörlük gibi Cumhuriyet kelimesi içerisinde açıklanması güç bir takım ifadelere bırakır. Bu tanımlar sadece İstanbul basını ile Ankara'yı karşı karşıya getirmekle kalmamış, Mustafa Kemal'in söylevlerinde de gerekli cevabı bulmuştur. Fethi Okyar kabinesinin istifası ile başlayan sürecin, Cumhuriyetin ilanıyla noktalanmış olması İstanbul basınını çok ağır sözlerle eleştirilere ve yoğun bir muhalefete itmiştir.