331 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- İsmet Giritli 13
- Cemal Enginsoy 11
- Suat İlhan 9
- Bekir Tünay 8
- Sadi Irmak 7
Anahtar Kelimeler
- Atatürk 329
- Türkiye 38
- Turkey 33
- Türkiye Cumhuriyeti 23
- Cumhuriyet 22
- Eğitim 20
- Ataturk 18
- Atatürkçülük 18
- Education 18
- Turkish Nation 16
Selected Bibliography of English Articles on Atatürk Era
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 237-280
Özet
Bu yazı yazarın doktora çalışması sırasında kişisel ilgisi nedeniyle değişik kütüphanelerdeki İngilizce dergilerden derlediği Atatürk dönemi hakkında yayınlanan makalelerden seçilmiş bir bibliyografya çalışmasıdır. Çalışmanın uzunluğundan kaçınmak için kitaplarda yer alan makaleler ve değişik yerlerde sunulan tebliğler liste dışı tutulmuştur. Okuyucuya ve araştırmacılara kolaylık olsun diye makaleler İstiklal Harbi Dönemi, Lozan Dönemi ve İnkılaplar Dönemi olmak üzere üç ana başlık altında toplanmış ve her başlık ta bazı alt başlıklara bölünmüştür. Listenin uzunluğu nedeniyle de makaleler üzerinde herhangi bir eleştiride bulunulmamıştır.
Atatürk’ten Günümüze Türk Dış Politikası Hakkında Genel Bir Değerlendirme
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 48 · Sayfa: 857-886
Özet
Bu makalede, Atatürk'ten günümüze 1923-1999 arası, Türk dış politikası irdelenmektedir. Bu geniş çalışma aşağıdaki kronolojik düzen içinde çalışılmıştır. Atatürk dönemi dış politika; Türkiye ve II. Dünya Savaşı; Soğuk Savaş Döneminde Türk Dış Politikası ve Soğuk Savaş Sonrası Türk Dış Politikası. Konu yukarıda belirtilen dönemler çerçevesinde incelenmiş olsa da Türkiye'nin dış politikası bir bütün olarak düşünülmüştür. Bu dönemlerdeki, Türk dış politikasına şekil veren faktörler değişen dünya olayları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Türk dış politikasında meydana gelen konjonktürel değişimler yanında, politikanın ana görüş noktalan da bu çalışmanın odak noktası olmuştur.
Selanik Atatürk Evi ve Müze Haline Getirilmesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 48 · Sayfa: 711-752
Özet
Atatürk'ün Doğduğu Ev: Atatürk'ün doğduğu ev konusunda, farklı görüşler mevcuttur. Bunlardan birincisi, Atatürk'ün Ahmet Subaşı Mahallesi'nde bir evde doğduğuna dairdir. İkincisi de, günümüzde müze olarak kullanılan Islahane Semti (Aya Dimitri Mahallesi Apostolu Pavlu Caddesi Numara 75)'ndeki evdir. Evin Müze Haline Getirilmesi: Selanik Belediye Meclisi, Tlmesini istedi. Bunu müteakiben uzun süren çalışmalar neticesinde ev, tamir ve tefriş edilerek 10 Kasım 1953'te bir törenle "Selanik Atatürk ürkiye Cumhuriyeti'nin 10. Yılı münasebeti ile 1933'te aldığı bir kararla, Atatürk'ün doğduğu evi kendisine hediye etmiştir. Atatürk, kendisine verilen bu evin müze haline getiriEvi Müzesi" adı ile ziyaretçilere açıldı. Ev, 1966'da yeniden tefriş edildi. Ancak 1970Tİ yıllarda yaşanan bir depremde hasar gören ev, yeniden tamir edildi. 1980'de üçüncü defa dü-zenlenerek, 19 Mayıs 1980'de yeniden ziyarete açıldı. Bu gün, Türk-Yunan dostluğunun bir simgesi olan ev, bütün dünya vatandaşları tarafından ziyaret edilmektedir.
Atatürk’ün Dinî Yönü ve Din Eğitimine Bakışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 48 · Sayfa: 675-698
Özet
Atatürk iyi bir din eğitimi almış inançlı bir insandır. Ailesinden ve okuldan aldığı din eğitimine İlaveten kendisini dini konularda camiide hutbe okuyacak kadar iyi yetiştirmiştir, Türk halkının dinini aslına uygun iyi öğrenmesini istemiştir. Bunun için Kur'an'ı, Hz. Muhammed'in hayatı ve temel din kitaplarını Türkçe olarak yayınlatmıştır. Din Eğitimini önemli görmüş, okullarda yapılmasını istemiştir. Atatürk dinin değil; cehalet, bid'atlar, hurafeler ve din istismarcılarının karşısındaydı. Bu da bazı çevrelerce din düşmanlığı şeklinde algılanmış ve gösterilmiştir. O, Kur'an'm özüne uygun Hz. Peygamber zamanındaki gerçek İslamiyet'in yanındaydı. Dini ve gerçek din bilginlerini Övmüştür.
Vilayat-ı Şarkıye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin Kuruluşu ve Atatürk’ün Cemiyete Katkıları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 537-559
Özet
Mondros Mütarekesinin uygulanmaya başlanmasından itibaren OsmanlI Devleti'nin topraklarının paylaşılmakta olduğu dönemde kurulan Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak cemiyetlerinden birisi de: 2 Aralık 1918 tarihinde İstanbul'da kurulmuş olan Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'dir. Cemiyetin Erzurum Şubesi kuruluşundan (10 Mail 1919) itibaren Erzurum Kongresi sonucunda Doğu Anadolu'da bulunan bütün müdafaa-i hukuk cemiyetlerinin Şarki Anadolu müdafaa-i hukuk cemiyeti altında toparlanması ile kapanmasına (fiilen 7 Ağustos 1919, resmen 24 Ağustos 1919) kadar geçen çok kısa zaman içerisinde o günün şartları içerisinde kendisinden beklenin üzerinde ve hatta genel merkezinden daha faal bir şekilde çalışmalarda bulunmuştur. Biz burada cemiyetin kuruluşu ve yapmış olduğu faaliyetlerle Atatürk'ün Erzurum'a gelişine kadar olan dönemde cemiyete olan katkılarını inceledik.
Atatürkçülükte Sistem ve Strateji
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 603-613
Özet
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken, bir sistem ve stratejiye dayanarak amacını belirlemiştir. Sistem, modem bir Türk Cumhuriyeti kurulmasını amaçlıyordu. Atatürk, bu amacı gerçekleştirmenin zor olduğunu biliyordu. Çünkü, Osmanlı Devleti, çağdaş teknolojik gelişmelere ayak uyduramamıştı. Bu nedenle, Batı toplumlarıyla Türkler arasında büyük bir gelişmişlik farkı ortaya çıkarmıştı. Atatürk, çok zor da olsa, bu farkı ortadan kaldırıp, Türkler'i modem bir toplum haline getirmek gerektiğine inanıyordu. Önce bir bağımsızlık savaşı, sonra da bir devrim yapmak gerekiyordu, Bu modem sisteme bir an önce kavuşabilmek için, bir strateji oluşturdu. Bu stratejinin şartları, Türk Milleti'nin özellikleri dikkate alınarak belirlenmişti. Atatürk'ün oluşturduğu strateji, Atatürkçülük ve Atatürk ilkeleri olarak gerçekleşmiş oldu.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin Tahlili
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 637-644
Özet
Nutuk, Siyasi ve milli tarihimizin birinci elden ve pek değerli bir kaynak eseridir. Atatürk yazdığı eserinin metin kısmının sonunu "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" bölümü ile bitirmiştir. Gençliğe bu son sesleniş Nutuk gibi gayet hitabet değeri yüksek; içinde pek çok mesaj barındıran bir ebedi ve tarihi metindir. Atatürk uyardığı hedef kitle olan gençliğe; "Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" diyerek görevinin ne olduğunu belirtir. Bu iki kavramın varlığının ve geleceğin temeli olduğunu bununda bir hazine değerinde bulunduğunu ifade eder. Bütün olumsuz durumların çözümünde gençliğin ihtiyaç duyacağı, gücü Atatürk, asil kanı yani Türklüğü olarak gösterir.
Türk-Yunan Anlaşmazlıklarının Kökeni ve Önemi Üzerine
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 277-286
Özet
Bu makalede güncel gelişmeler ve Türk, kamuoyunda endişe konusu olan Kıbrıs ve Ege sorunlarına kısaca değinildikten sonra, Türk-Yunan anlaşmazlıklarının kökeni ve kaynağında Ege sorunlarının olduğu ve Birinci Dünya Savaşı öncesinde Türkiye ile Yunanistan'ı nasıl savaşla karşı karşıya getirdiği -içinde Atatürk'ün yazışmalarının da yer aldığı- arşiv belgeleriyle vurgulanmaya ve konunun önemine dikkat çekilmeye çalışılacaktır.
Güney Doğu’daki Terör Sorunu, Tarihî İnceleme, Tedbirler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 133-144
Özet
Güney Doğıı'dakİ terör sorununun tarihî bir perspektifini çizmeye ça-lıştığımız makalemizde önce Kürtlerin menşei ve dili üzerinde durduktan sonra OsmanlI'dan günümüze kadar gelen çalışmalar anlatılmıştır. OsmanlInın son dönemlerinde yapılan bir takım ıslahat hareketlerine değindikten sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında gerçekleştirilen faaliyetlerine, Türkiye Cumhuriyeti'nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk'ün, meseleyi millet bazında alışma değinilmiştir. Gerçekten de, Mustafa Kemal Atatürk, birçok dünya liderinin aksine kendisini değil onları, halkı hâkim kılmış ve "Hâkimiyet-i Mİlliye"yi gerçekleştirmiştir. Makalenin devamında da, ele alınacak tedbirler maddeler hâlinde sıralanmış ve çözüm yollan belirtilmiştir.
Atatürk, Millî Birlik ve Beraberlik
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 117-132
Özet
Atatürk'ün üzerinde önemle durduğu bu konu Türk anayasalarına da yansımıştır. 1982 Anayasası, milli birlik ve beraberliği bir anlamda da devletin varlığını, ülke ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü temel ilke olarak ele almıştır. Bunu en üstte tutulması gereken bir hukuk kuralı olarak bazı maddelere de yansıtmıştır. Anayasanın 66, Maddesinde Türk'ün tanımı yapılmakta ve Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür demektedir. Bu hukuki terime rağmen özellikle son 15 yıldır alevlendirilen bölücülük sorununun hukuki, siyası ve sosyal bir temeli yoktur. Yine de son yıllarda milli birlik konusunun ne denli önemli olduğu Atatürk'ün bu konudaki söz ve çalışmaları daha iyi anlaşılmaktadır.