2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • Amerikan mandası
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Prof. Dr. Mine Erol’un Osmanlı Ve Cumhuriyet Tarihçiliğine Katkıları Üzerine Bir Değerlendirme

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2025, Cilt XLI, Sayı 112 · Sayfa: 665-699 · DOI: 10.33419/aamd.1832560
Bu makalenin amacı, Prof. Dr. Mine Erol’un (1929-2022) yaşamından kesitler eşliğinde Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi tarihçiliğine katkısını değerlendirmektir. Ülkemizde Amerikan mandası meselesini ve Osmanlı Devleti’nin Amerika Birleşik Devletleri Sefiri Alfred Rüstem Bey’in serüvenini ilk çalışan tarihçimiz olan Prof. Dr. Mine Erol’un yayınları Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele dönemlerinde Türk-Amerikan ilişkileri üzerine yoğunlaşmıştır. Prof. Dr. Mine Erol’un aile fertleri büyük dedesinden itibaren yabancı dil ağırlıklı eğitim veren okulları bitirmiştir. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde Tarih eğitimi aldıktan sonra Arnavutköy Kız Koleji’nden hâkim olduğu İngilizcenin de etkisiyle Türk-Amerikan ilişkilerini incelemek üzere 1962’de Fulbright ve 1975’te ARIT bursları ile araştırma amaçlı Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi’nde birinci el kaynaklardan çalışma imkânı bulmuştur. Osmanlı Devleti’nin ABD ile yaptığı ticari antlaşmaları da değerlendirmiştir. Bu aşamada I. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı sefiri olarak görev yapan ve Millî Mücadele Dönemi’nde de Ankara Hükûmeti’nin yanında yer alan Türk dostu Alfred Rüstem’in Türkler lehine izlediği dış politikaya eserlerinde genel olarak yoğunlaşmıştır. Osmanlı Devleti’nde kâğıt paranın tarihini ve detaylı olarak Amerikan mandası konusunu da ilk kez çalışan tarihçimizdir. Bâkir bir alan olan Türk-Amerikan ilişkilerinin farklı dönemleri üzerine pek çok eser veren Prof. Dr. Mine Erol şimdiye kadar çalışılmamıştır. Bu çalışmada, Prof. Dr. Mine Erol’un otobiyografisinden yola çıkarak 1929 ile 2012 yılları arasında yaşamında öne çıkan olaylar ve kişiler incelenmiştir. Ayrıca eser ve makalelerinin analizi yapılıp sonuçlar çıkarılırken tarihsel yöntem kullanılmıştır. Eserleri ve makaleleri öncelikle çağdaşı olup onunla benzer konuları ele alanların çalışmalarıyla birlikte değerlendirilmiştir. Daha sonrasında onun ardından çalışanların alana ne kadar katkı yaptığı ortaya konmuştur.

İngiltere Dış Politikası Ve Türkiye İçin Amerikan Mandası Tasarısı (1918-1919)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2024, Cilt XL, Sayı 110 · Sayfa: 361-386 · DOI: 10.33419/aamd.1577611
Tam Metin
Bu makale, Birinci Dünya Savaşı sonrasında düzenlenen Paris Barış Görüşmeleri sürecinde İngiliz hükûmetinin İstanbul, Boğazlar ve Doğu Anadolu’yu birlikte ya da ayrı ayrı birer manda yönetimi idaresine dönüştürme ve bu yeni idarenin sorumluluğunu Amerika Birleşik Devletleri’ne yükleme planını incelemektedir. İngiliz diplomatların birbirleri arasında, Londra ile, Paris’te bulunan İngiliz delegeler ile ve Washington’da görüştükleri Amerikalı yetkililer ile yaptıkları yazışma kayıtlarını inceleyen makale Osmanlı Devleti’nin geleceğine dair tartışmaların başladığı görüşmelerin ilk dönemine odaklanmaktadır. Henüz Anadolu’da Millî Mücadele’nin başlamadığı, İstanbul’da resmî olarak İngiliz Ordusu tarafından yönetimin ele geçirilmediği, Yunan Donanması’nın İngiltere desteğiyle İzmir’i işgale başlamadığı, Osmanlı topraklarının geleceğinin belirsiz olduğu bu dönemde diplomatların üzerinde anlaşamadıkları birçok tasarı mevcuttur. Bölgede kurulacak bir Amerikan Mandası önerisi üzerine de geniş çaplı bir tartışma yürütülmüş ve bunun sonuçları ile ilgili bir uzlaşma sağlanmamıştır. Üzerinde mutabakat oluşan tek sonuç, Amerikalıların bölge ile ilgili konularda yeterince tecrübe ve bilgi sahibi olmamasıdır. Ne var ki Amerikalıların bakış açısından durum oldukça farklıdır. Amerikalı diplomatlar, İngiltere’nin bölgede alışkın oldukları sömürge düzenini tesis etmeye ve burada kuracakları hâkimiyet yoluyla Hindistan ve yeni ele geçirdikleri Afganistan yolunu açık tutmaya çalıştıklarını iddia etmektedirler. Bu makale; Birinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalıların dış politikada İngiltere’nin rehberliğine artık ihtiyaç duymadığını; Amerikalıların bir süredir yardım kuruluşları, misyonerler, ticari acenteler yoluyla bölgenin en önemli liman kentlerinde nüfuz alanı yaratmış olduğunu ve bunun siyaseten desteklendiğini; İngiliz diplomatların düşüncesinin aksine Amerikalıların özellikle kıyı kentleri, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da etkin bir şebeke kurduğunu ve bölgede artan İngiliz karşıtlığından faydalanmaya çalıştığını ortaya koymaktır. Bu çerçeve etrafında makale, İngiltere’nin savaşın hemen sonrasında Duyun-ı Umumiye’yi tekrar kurmak için harekete geçmesi ile Amerikalıların Karadeniz kentlerinde ticari temsilcilikler oluşturması arasındaki ayrıma dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Genel olarak makale, Britanya İmparatorluğu’nun yerini iktisadi ve siyasi olarak ABD’nin almaya başladığı iki dünya savaşı arasındaki döneme ait bir örnek vaka olarak Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz hükûmeti tarafından Anadolu’da kurulması planlanan bir Amerikan Mandası ve sonrasında İngiltere ve ABD arasında yaşanan ayrışma sürecini incelemektedir.