32 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- War Of Independence 3
- Cemiyetler 2
- İzmir 2
- Leader 2
- Lider 2
Milli Mücadele Döneminde Rum Ayaklanması
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 87-100
Özet
Vaktiyle Yunanlılar'm Pont-Euxİen adını verdikleri Karadeniz bölgesinde M.Ö.281'de bir krallık kurmuş olan Rumlar'm hâkimiyetine Romalılar M.S. 63'de son vermiştir. Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesiyle artık Bizans toprağı olan Pontus'da, Komnen sülalesi 1203 yılında bir krallık kurmuştu. İstanbul'da tahtı ele geçiren ve Komnenler'in düşmanı olan Paleoloğlar'ın Selçuklu Türkleri'ni Pontus'a sefer açmaya davet etmesiyle Sinop alınmış ve Trabzon kuşatılmıştı. Bu bölgenin Türk hâkimiyetine geçmesi bu hadiseyle başlamıştır. Pontus krallığı hiç bir zaman bağımsız olmamış, sırasıyla, Selçuklular'a ve Moğollar'a vergi ödeyerek, daha sonra Türkmen beylerine kız vermek suretiyle varlığını devam ettirmeğe çalışmıştır. Diğer taraftan Cenevizliler'in ekonomik baskıları altında bulunmuştur. Rumlar'm yaşadıkları bu bölgeler 1461'de Fâtih Sultan Mehmed'in Karadeniz kıyılarını fethi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Aradan ikibin yıl geçmesine rağmen, mîllî duygularından hiç bir şey kaybetmeyen Rumlar, 1840 senesinden İtibaren dini gerekçelerle ve eğitim kisvesi altında bölge üzerindeki nüfuzlarını artırarak, Millî Mücadele döneminin kaosundan istifade edip, bağımsız bir devlet kurmak için harekete geçmişlerdir.
Milli Mücadele Döneminde Kastamonu'da Kurulan Cemiyetler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 159-170
Özet
Millî Mücadele'nin başlangıcı olarak kabul edilen 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren, yurdun çeşitli yerlerinde olduğu gibi, Kastamonu ve çevresinde de, bu hareketi desteklemek amacıyla çeşitli cemiyetler kurulmuştur. Bu cemiyetlerin başta gelen amacı; halkın millî bilincini kuvvetlendirerek, Anadolu'da başlayan bağımsızlık hareketini madden ve manen desteklemelerini sağlamaktı. Bu cemiyetler, yukarıda belirttiğimiz amaçlarının yanında, İleride bunların tüzüklerinde de görüleceği üzere, dejenerasyona uğramış toplumun değer yargılarını tekrar canlandırmak, özellikle gençlerin ahlâkî durumlarım yükseltmek ve onları vatana faydalı kişiler olarak yetiştirme görevini de üstlenmişlerdir. Şimdi kurulan bu cemiyetleri, kuruluş sırasına göre teker teker incelemeye çalışalım.
Millî Mücadele'de Mustafa Suphi Olayı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 171-193
Özet
Bilindiği gibi, Millî Mücadele yıllarında Anadolu özellikle 1919 yılından 1922 yılı ortalarına kadar, çok yoğun diyebileceğimiz bir şekilde "Sol faaliyetlere sahne olmuştur. Bu durumun en belli başlı sebebinin o yıllarda adeta kendiliğinden oluşan Türk-Sovyet yakınlaşmasından dolayı olduğu malumdur.
Milli Mücadele'de Türk Kadını
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 257-268
Özet
Türk milletinin var olma savaşı olan Millî Mücadele'de kadınlarımız da yerini almıştır. Bu dönemdeki kadın faaliyetlerini miting, basın, dernek ve cephe faaliyetleri olmak üzere dört ana başlık altında inceleyebiliriz.
Dârülfünûn’un, Kurtuluş Savaşı ve İnkılâplara Bakışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 177-186
Özet
Osmanlı Devletı'nin çözülme dönemine girmesinden itibaren asıl yapılması gereken, Türk milletinin millî yapışma ve millî kültürüne uygun sosyal ve ekonomik bir kalkınmanın ve gelişmenin sağlanması idi. Türk toplumu, aydınlarının öncülüğünde, kendisini ve devlet müesseselerini hızla yenilemeli ve hiç bir ânda Batı'daki gelişme ve ilerlemelerin gerisinde kalmamalı idi. Ancak, Osmanlı medreselerinin bozulması ve modern bir üniversitenin de bir türlü geliştirilememesi gibi sebeplerle, Türk aydını halka yeteri kadar öncülük edememiş; sonuçta Türkiyemiz, büyük millî problemlerle karşılaşmağa başlamıştır. Bugün, Türk aydını ve yöneticisinin önünde çözüm bekleyen birçok millî problemler bulunmaktadır. Bilim ve üniversite problemi ise, Türkiye'nin geleceğini hazırlayan büyük meselelerden biridir. İstanbul Darülfünû'nunda (üniversite) köklü bir reform yapmak için, zamanın Türk yöneticileri tarafından Türkiye'ye yabancı danışman olarak çağırılan Prof. Albert Malche, 1932'de şöyle diyordu: "Dârülfünûn meselesi esas itibari Türkiye'nin fikrî, manevî, hatta içtimâi istikbali meselesidir" . Üniversite probleminin, günümüzde de önemli millî problemlerimizden biri olduğu açıktır. Ancak bu çalışmada üzerinde durulmak istenen konu, Dârülfünûn'un Kurtuluş Savaşı'na ve Atatürk'ün öncülüğünde gerçekleştirilen Türk İnkılâbı'na karşı gösterdiği ilgi ve tutumun kısaca incelenmesidir.
Hacim Muhittin Çarıklı’nın "Kuvay-ı Milliye Hatıralarına Göre Kurtuluş Savaşı'nda Gönen ve Çevresi (1919-1920)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 43-48
Özet
Hacim Muhittin Çarıklı'nın kuvay-ı milliye hatıralarına göre Kurtuluş Savaşı'nda Gönen ve çevresi hakkında bilgi vermektedir.
Atatürk ve Türk Kurtuluş Savaşı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt IX, Sayı 25 · Sayfa: 37-66
Özet
Bu yazıda, Kurtuluş Savaşımızdaki, bu arada İstiklâl Harbi'ndeki çeşitli askerî harekâtın dile getirilmesinden çok, savaşın nedenleri, evreleri, sonuçları ve önemi ile Atatürk'ün bu savaştaki rolü, hizmetleri üzerinde durulacaktır.
Alman Belgelerinde Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt IX, Sayı 25 · Sayfa: 85-94
Özet
Bu çalışmamızda, Alman Dışişleri Bakanlığı Arşivi'nde bulunan bazı belgelerde 1920-1922 yıllan arasında İstanbul ve Anadolu'nun "Alman" gözüyle nasıl değerlendirildiğini ortaya koymak istiyoruz. Belgelerde, esas itibariyle Almanya'nın İstanbul'daki, kısmen de Avrupa'nın önemli başkentlerindeki temsilcileri, aldıkları istihbarata, gözlemlerine ve yerel basında çıkan haberlere dayanarak, Kurtuluş Savaşı' nın geleceğini sezinlemeye çalışmakta ve çeşitli yorumlar yapmaktadırlar.
Kurtuluş Savaşı' nda Bir Vatandaşımızın Uçak Bağışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 24 · Sayfa: 601-604
Özet
İsmail Habip, Kurtuluş Savaşı'nı anlatırken: "... Bu harp Türk'le Yunan'ın cengi değil, elinden her şeyi almanla elinde her şeyi olanın çengiydi bu harp: Onlar askerlerini vagonlarla, biz çarıklarla sevkediyorduk, onlar mühimmatlarını kamyonlarla getiriyor, biz kadınlarımızın sırtında taşıyorduk, Onların otomobillerine karşı bizde kağnılar vardı. Düşman, yağmur yerine kurşun, kurşun yerine gülle, gülle yerine zelzele yağdırırken biz, zaman oldu ki, her gülleye bir kurşun, her kurşuna bir süngü, her süngüye bir yumrukla mukabele ettik; Öyleyken yenilmek onlara, yenmek bize düştü." diyor.
Kurtuluş Savaşı'nda Savaş Sanayii
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 23 · Sayfa: 317-324
Özet
Anadolu'da askerî fabrikaların kuruluş tarihi, Atatürk'ün Anadolu'ya geçmesi ve Bağımsızlık Savaşı'na girişilmesiyle başlar. Bu savaşın başarılması için Anadolu'da silâh onarımı ve savaş gereçleri yapımı işine gereken önem verilmiş, biri Doğu diğeri Batı'da olmak üzere başlıca iki yerde bu sanayi kurulmuştur.