46 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Sezen Kılıç 2
- Ali Tuna 1
- Azmi Süslü 1
- Bekir Tünay 1
- Cemal Avcı 1
Anahtar Kelimeler
- Türkiye Cumhuriyeti 45
- Atatürk 24
- Republic of Turkey 17
- Turkish Republic 11
- Cumhuriyet 7
1926 Yılı İstanbul Ticaret Ve Sanayi Odası Raporu Çerçevesinde Aşar Vergisinin Kaldırılması İle İlgili Bir Değerlendirme
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2017, Cilt XXXIII, Sayı 95 · Sayfa: 39-92
Özet
Tam Metin
Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlendirilmesi yapılmış ve raporun odak noktasını oluşturan Aşar Vergisinin kaldırılması incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde raporda genel olarak aşar vergisinin olumsuz yanlarına dikkat çekildiği gözlemlenmiş ve bu verginin kaldırılmasının gereklilikleri sıralanmıştır. Ayrıca raporda Aşar Vergisinin kaldırılması çağdaşlaşma yolunda ilerlemenin temel koşullarından birisi olarak görülmüş ve buna benzer uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Fakat bu verginin kaldırılması neticesinde ortaya çıkan gelir eksikliğinin giderilmesinde başarılı olunamadığı ve bu nedenle Aşar Vergisinden meydana gelen boşluğun giderilmesi adına bir takım ek vergilere başvurulduğu ifade edilmiştir.Çalışmada 1926 Yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenmiş olan raporun bir değerlendirilmesi yapılmış ve raporun odak noktasını oluşturan Aşar Vergisinin kaldırılması incelenmiştir. Bu inceleme neticesinde raporda genel olarak aşar vergisinin olumsuz yanlarına dikkat çekildiği gözlemlenmiş ve bu verginin kaldırılmasının gereklilikleri sıralanmıştır. Ayrıca raporda Aşar Vergisinin kaldırılması çağdaşlaşma yolunda ilerlemenin temel koşullarından birisi olarak görülmüş ve buna benzer uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekilmiştir. Fakat bu verginin kaldırılması neticesinde ortaya çıkan gelir eksikliğinin giderilmesinde başarılı olunamadığı ve bu nedenle Aşar Vergisinden meydana gelen boşluğun giderilmesi adına bir takım ek vergilere başvurulduğu ifade edilmiştir.
İngiliz Büyükelçiği Yıllık Raporlarında Türkiye’de Demokrat Parti (1954-1957)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2011, Cilt XXVII, Sayı 79 · Sayfa: 97-130
Özet
Tam Metin
Çalışmamızda yer verdiğimiz İngiliz belgelerinde 1954-1957 yıllarında Türkiye'deki gelişmelerin değerlendirmesi yer almaktadır. Bu dönemin dikkat çeken gelişmeleri, Demokrat Parti Hükümetinin verdiği sözlere aykırı olarak gerçekleştirdiği anti demokratik uygulamaların parlamentodaki ve kamuoyundaki olumsuz etkileri, gerçekleşen 6-7 Eylül olaylarının ülke içi ve dışında yarattığı olumsuz sonuçlar, uygulanan ekonomik politikalarla, ekonomide büyüme yaşanırken, enflasyonda ve cari açıkta görülen büyük artışlar ve dış borç sorunları olarak aktarılmıştır. Bunların yanı sıra söz konusu dönemde Türkiye'nin dış işlerinde yaşanan olayların genel bir değerlendirilmesi yapılmaktadır. Dönemin en önemli dış politika gelişmeleri kapsamında Balkan ve Bağdat Paktları'nda yaşanan gelişmeler ve Kıbrıs Sorunu gibi olayların karşısında Türkiye'nin tavrı, başta İngiltere olmak üzere diğer ülkelerle olan ilişkileri ele alınmaktadır. Türkiye'nin sesinin ve etkisinin çeşitli uluslar arası toplantılarda kendisini hissettirdiği vurgulanmıştır.
Türk Tarihinin Seyrine Bir İşaret Levhası: Çanakkale Savaşları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2010, Cilt XXVI, Sayı 76 · Sayfa: 133-154
Özet
Tam Metin
Bu makalede, Birinci Dünya Savaşı cephelerinden biri olan Çanakkale Cephesi'nin Türk tarihinin seyrine olan etkisi üzerinde durulmaktadır. Yöntem olarak, Çanakkale Cephesi'nin askerî gelişimi üzerinde kısaca durulduktan sonra cephenin açılma nedenleri ve ulaşılacak hedefler irdelenmiş, bunların etkileri değerlendirilmiştir. Savaş sonuçlarının doğurduğu özellikler üzerinde durulmuş; böylece Türk tarihi üzerine ne gibi etkileri olduğu saptanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada, Çanakkale Savaşları'nın dolaylı ve dolaysız etkilerle Türk tarihine yön verici işlevinin olduğu anlatılmaktadır. Özellikle Türk tarihinde bir dönüm noktası niteliğinde olan Ulusal Kurtuluş Savaşı üzerindeki etki ve katkıları açıklanmaya çalışılmıştır.
Musul Sorunu ve Lozan
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 71 · Sayfa: 319-340
Özet
Tam Metin
1118'den itibaren bir Selçuklu toprağı ve 1517'den itibaren de bir Osmanlı vilayeti olan Musul, Birinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi bahane edilerek İngilizler tarafından işgal edilmiş, bunun üzerine İngilizlerle Türkler arasında şiddetli bir mücadeleye sahne olmuş, sorun silahlı mücadeleyle çözülememiş ve konu Lozan Konferansı'na bırakılmıştır. Musul bu konferansta büyük tartışmalara neden olmuştur. Ancak Musul'un statüsü burada da kesin olarak belirlenemediği için sorunun çözümü bir sonraki görüşmelere ertelenmiş, bu görüşmelerden de bir sonuç alınamaması üzerine 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması'yla İngiliz mandasındaki Irak'a bırakılmıştır. Makalede, Musul'un bugünkü Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde yer almamasının nedenleri hakkında bilgi verilecektir.
Belgelerle Atatürk ve Kütüphaneler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 71 · Sayfa: 487-514
Özet
Tam Metin
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 29 Ekim 1923'ten itibaren yeni bir yapılanma sürecine girmiş, kendini meydana getiren sosyal, hukukî, kültürel, bilimsel ve siyasî kurumlarını oluşturmaya başlamıştır. Bu sosyal kurumlar arasında ülkemiz topraklarında uzun bir geçmişe sahip olan kütüphaneler de bulunmaktadır. Kütüphaneler, toplumsal düzen içerisindeki diğer kurumlarla birlikte yeniden yapılanma sürecine cumhuriyetin ilanından hemen sonra dahil olmuşlardır. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni devlet yapısı içerisinde, toplumsal düzeni oluşturacak başlıca kurum olan Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerekli resmî düzenlemelerle sürdürülmüştür. Çalışmada yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hükümetlerinin kütüphaneler ile ilgili yaptığı yasama çalışmaları, 1923-1938 yılları arasında bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanan belgelerle birlikte incelenecektir. Çalışmanın amacı, sözü edilen dönem içerisinde, dönemin siyasî gücünün / yapısının toplumsal birer kurum olan kütüphanelere olan bakış açısını, arşiv belgeleri ve resmî yazışmalardan örneklerle ortaya koymak, ulu önder Atatürk'ün bu konudaki çalışmalara yaptığı katkı ve önerileri vurgulamak, Cumhuriyetin ilk dönemindeki yeniden yapılanma çalışmalarında kütüphanelere ne şekilde yer verilmiş olduğunu ispatlamaktır.
1945-1990 Türk-Bulgar İlişkileri ve Bu Dönemde Muğla Vilayetine İskan Edilen Bulgaristan Muhacirleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 75-92
Özet
Tam Metin
Bu çalışmada Türkiye'nin Cumhuriyet döneminde büyük sorun yaşadığı Türk- Bulgar ilişkileri ele alınmıştır. Türk- Bulgar İlişkileri giriş bölümü dışında iki kısma ayrılmıştır. Giriş kısmında; 1923- 1945 Türk- Bulgar ilişkileri özet olarak incelenmiştir. Birinci kısımda; 1945- 1990 Türk-Bulgar İlişkileri yine özet olarak ele alınmıştır. İkinci kısımda ise;1945- 1990 yılları arasında Bulgaristan'dan Türkiye'ye ve buradan da Muğla Vilayeti'ne iskân edilen Bulgaristan- Türkleri'nin iskân durumları ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur.
Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 113-126
Özet
Tam Metin
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilk yıllarından itibaren çağdaş ve bilinçli bir toplum yaratmak için her yönüyle ideal kuşak yetiştirme arayışına girilmiştir. Bu arayışın odağına konulan çocuk, zihinsel ve bedensel gelişimi ve eğitimi yönüyle değerlendirmişti. Çok yönlü yetiştirilmesi planlanan yeni neslin spor bilinci ve kültürünün oluşumuna da önem verilmişti. Cumhuriyet neslinin modern beden eğitimi, spor ve jimnastik konusunda bilgilendirilmesinde öncülük edenlerden biri birçok çalışmasıyla Selim Sırrı (Tarcan)'dır. Özellikle, çocuk yetiştirenlere rehber niteliğindeki Gürbüz Türk Çocuğu'nda otuzdan fazla makale yazan Selim Sırrı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında; spor, beden terbiyesi, jimnastik ve oyun konusunda çocuk yetiştirenlere ve çocuklara bilgi vermiş ve önemli bir boşluğu doldurmuştur.
Cumhuriyetin İlk Yıllarındaki Gelişmeleri Basının Yorumlayışı (1923-1926)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 149-194
Özet
Tam Metin
1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun 77 inci maddesine göre matbuat kanun dairesinde serbest olmasına ve neşrinden evvel teftiş ve muayeneye tabi olmamasına rağmen, Türk basınının çok partili hayata geçmeden önce tam bir hürriyet havası yaşadığı iki dönem söz konusu olmuştur. Bunlardan ilki meşrutiyetin ilan edildiği 1908 yılında başlayıp 1909 yılında bitmiş, ikincisi ise 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanıyla başlayıp 4 Mart 1925 tarihli Takrir-i Sükun Kanunu'yla sona ermiştir. Makalede Saltanatın kaldırılmasından İzmir suikastına kadarki süreçte yaşanan olaylar ve Ankara Hükümeti'nin aldığı kararlar karşısında Türk basınının tavrı ve bu kararlar ve olaylar nedeniyle basının kendi arasında yaşamış olduğu kutuplaşma ve çatışmalar hakkında bilgi verilecektir.
Ankara’nın Başkent Olduğu Yıllardaki Eğitim, Sağlık ve Sosyal Durumu Üstüne
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 105-128
Özet
Ankara, Osmanlı Devleti'nde adı sıkça öne çıkmayan bir kentti. Türkiye Cumhuriyeti'nin Hükümet merkezi olunca dikkatleri üzerine çekti. Bu yıllarda Ankara'ya 10 kaza 7 nahiye ve 1075 köy bağlıydı. Toplam nüfusu 312549 idi. Merkez nüfusu 2 nahiye 72 köy dahil 9090T kadın, 12356'sı erkek olmak üzere 21446 idi. İlde toplam 108 ilk, orta ve lise mektebi, 39 medrese vardı. 1924 yılında l'i resmî, 6'sı özel, 7 eczane ve 2 resmî hastahane de bulunmaktaydı. Dispanser yoktu. Kentte toplam 526 çeşme vardı. 345 çeşme merkezde, geri kalanları kaza ve köylerde bulunuyordu. Yine kentte, 56 caminin 35'i merkezde idi. 27 han vardı. Otel yoktu. Başkent olduktan sonra 16 otel yapılmıştır. Vilâyette birer adet imalat-ı harbiye, elektrik, fişek, kibrit ve un fabrikası vardı. 526 su ile çalışan un değirmeninin 437'si faal durumdaydı. 70 mahalleli, tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisi olan kentti. Ulaşım araçları fayton ve eşekti. Aydınlanması gazyağı ile sağlanan lüks lambaydı. İlk mecliste milletvekillerinin oturduğu sıralar mektup sıralarıydı. Bugün modern, çağdaş ve güzel bir kente ulaşılmıştır.
Cumhuriyetin Anlamı, Önemi ve Milletimize Kazandırdıkları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 467-469
Özet
Bu yıl, 80. yıldönümü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun başlangıcında milletimizin "kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti" kurmak üzere "ya istiklâl ya ölüm" ilkesi ile başlattığı Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşımız yer almaktadır. Bu süreç içinde Erzurum ve Sivas Kongrelerini takiben 23 Nisan 1920'de, millî iradeye dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve bütün dünyaya karşı, yayınladığı beyanname ile "egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu" ve "Büyük Millet Meclisi'nin üzerinde hiçbir makam bulunmadığını" ilân etmişti. Gerçi bu meclis ve bu meclisin içinden çıkan "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti", yapısı ve işleyişi yönünden, aslında ismi konmamış bir cumhuriyet yönetiminden farksızdı. Ama Millî Mücadele'nin ve Kurtuluş Savaşı'nın zaferle bitişini ve Lozan Antlaşması'yla bağımsızlığımızın bütün devletlerce onayını takiben, artık devlet yönetiminin daha açık biçimde isim alması gerekiyordu. İşte 29 Ekim 1923 günü yapılan Anayasa değişikliği ile bu husus da yerine getirildi ve bu yıl 80. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet ilân edildi.