50 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
  • cumhuriyet
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Cumhuriyetin İlânı ve Rejim Olarak Eğitime Katkıları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 471-481
24 Temmuz 1923'te Lozan ile Türkiye dünya devletleri tarafından resmen tanınınca, artık devletin siyasî rejiminin de belirlenmesinin zamanı gelmişti. Esasen, 1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılmış, hükümet şeklinin ne olacağı zaman zaman tartışma konusu olmuştu. İstanbul basınında halifeyi siyasî bir konuma getirmek isteyenler, Meclis içinde halifeyi hararetle savunanlar mevcuttu. Bu yüzden Mecliste zaman zaman tartışmalar da oluyordu. Bu olayların da cumhuriyetin bir an önce ilân edilmesinde katkısı vardır.

Cumhuriyetin 80. Yılında Atatürkçü Düşünce ve Hukukta Durum Tespiti

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 419-433
Türkiye Cumhuriyeti 80. Yılına gücünü hep artırarak ulaşmış bulunuyor. Atatürk'ün 10. Yılı kutlayan sözlerini ce bundan sonra da Türk milletinin her on yılı büyük coşku ile kutlanması hususundaki vasiyetini onun ağzından dinlemiş bir kişi olarak 80. yıldönümünü görmüş olmanın büyük mutluluğu içindeyiz.

Atatürk ve Cumhuriyet

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 457-466
29 Ekim, 29 Ekim 1923'te ilân edilen cumhuriyetimizin yıldönümüdür. Millî Mücadele sırasında "Cumhuriyet" fikir ve ideal olarak yaşamış, Cumhuriyete yönelme bir amaç olmuştur. 23 Nisan 1920'de TBMM toplanmış, fakat Cumhuriyetin ilâm Millî Mücadele'nin tamamlanmasından sonraya kalmıştır. 29 Ekim 1923'te ilân edilen Cumhuriyet, kademe kademe içerik bakımından da demokratik nitelik kazanan gelişmeler göstermiştir.

Cumhuriyet’in 80. Yılında Atatürk ve Ulusallıktan Evrenselliği Türk Kadını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 553-563
Büyük önder Atatürk, bağımsızlık, barış, özgürlük, insanlığın mutluluğu, hukuka saygı gibi evrensel değerleri kişiliğinde barındırmış bir devlet adamıdır. Türk ulusuna Bağımsızlık Savaşı'nı kazandıran gerçekçilik, akılcılık, kararlılık, sorumluluk, cesaret, yaratıcılık gibi üstün nitelikleri yapısında bütünleştirmiş olan bu evrensel kişilik, Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından, 'sadece Türk ulusu için değil, bütün insanlık için bir onur simgesi' olarak tanımlanmıştır.

Cumhuriyet Kavramı ve Atatürk’ün Cumhuriyet Anlayışı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 803-813
Türk milleti yüzyıllar boyunca kendi egemenliğini kullanmasına engel rejimlerin acısını çekmiş, sonunda ise en uygun İdare şeklinin cumhuriyet olduğunu görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Dolayısıyla da kurulması kolay olmamıştır. Bütün geçilen yolların, yapılan fedakârlıkların bilincinde olmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşamasını sağlamak ise hepimizin görevidir.

Cumhuriyetin İlânında Emeği Geçenler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 673-704
Cumhuriyet, dilimize Arapça "Cumhur" kelimesiyle girmiştir. Cumhur, halk, ahali, büyük kalabalık anlamlarını ihtiva eder. Toplu bir halde bulunan kavim yahut millet demektir. Bu tanımdan hareketle Cumhuriyet veya Cumhuri Devlet ifadesi ise, İktidarın millete, umûma ait olduğunu öngören devlet şekli anlamına gelmektedir.

Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye’de Cumhuriyet

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 815-875
Türkiye Cumhuriyeti, yaklaşık altı yüz yıl üç kıta üzerinde egemen olmuş Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden geriye çekilmesi sonucunda kuruldu. Bu gelişme ile birlikte Türk toplumu yeni bir yönetim olarak Cumhuriyet ile tanıştı. Türkiye'de Cumhuriyet yeni devlet, ulus ve bireyin doğmasını sağlayan bir modernleşme/uygarlaşma projesi olarak tasarlandı. Cumhuriyetle getirilen bu yeni yapılanma içinde bir süreklilik sağlanarak bugüne gelindi.

Atatürk’ün Tokat Gezileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 107-158
Mustafa Kemal Atatürk'ün farklı zamanlarda gerçekleştirdiği yurt gezilerinin araştırılması ve elde edilen sonuçların yayımlanması, hem Kurtuluş Savaşı hem de Cumhuriyet döneminin daha iyi anlaşılmasına büyük katkı sağlayacaktır. O'nun bu gezilerde verdiği mesajlar, çok iyi bir şekilde algılanmalı ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde mutlaka aktarılmalıdır. Çok kısa bir zamanda çok büyük işler başarabilmenin sırrını bu gezilerde aramak gerek. Kurtuluş Savaşı'nın hazırlık çalışmalarının yoğun bir şekilde yürütüldüğü Amasya, Sivas ve Erzurum üçgeninde yer alan Tokat, önemli bir geçiş yoludur. Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarını yürütürken toplam 3 kez bu ilimize gelmiş ve büyük ilgi ve destek görmüştür. Bunu, daha sonraları çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Tokat ve çevresindeki çalışmaları, bölge halkının O'na verdiği destek, verilen ölümkalım savaşının başarılmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Atatürk, bu gezilerde kurduğu devletin işleyişini ve gerçekleştirdiği inkılâpların toplum üzerindeki etkilerini görmek istemiş; yer yer tespit ettiği sorunları da çözmeye çalışmıştır. Bir yandan devlet kuramlarını denetlemiş diğer yandan halk ile bire bir görüşme olanağı bularak ülkenin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmiştir. Türk halkı tarafından takdirle karşılanan bu gezilerin, önemli siyasal ve sosyal değişimlerin yaşandığı günlerde gerçekleştirilmiş olması da anlamlıdır. Bu yazıda, Atatürk'ün yaptığı faaliyetler ve bu faaliyetler sırasında verdiği mesajlar üzerinde durulacaktır.

Atatürk Döneminde Doğu Anadolu (1923-1938)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 451-471
Doğu Anadolu'daki yatırımları "bir irat membaı değil, bir amme hizmeti" olarak gören anlayış, ilerİki yıllarda da devam edecek; Cumhuriyet Döneminde, toplumsal ve ekonomik kalkınmaya yönelik olarak Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan yatırımların hemen hemen tamamına yakını devlet eliyle gerçekleştirilecektir. Doğu Anadolu'daki çetin coğrafya yatırımların maliyetini, hızını, nitelik ve niceliğini olumsuz biçimde etkilemiş, toplumsal yapıdan kaynaklanan sıkıntıların, dış odakların emperyalist girişimleri ile kaşınması da önemli bir sorun oluşturmuştur. Bütün olumsuz koşullara rağmen Türkiye Cumhuriyeti, yurdun her köşesine olduğu gibi Doğu Anadolu'ya da günün koşulları ve Devletin olanakları ölçüsünde el atmış, yöreyi kalkındırmak için ciddi gayretler göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Doğu Anadolu'da yaptığı yatırımlara karşılık buraların genel ekonomiye katkıları oldukça düşük düzeylerde kalaçaktır. Bu durum artık bilimsel çalışmalarla açıkça ortaya konulmuştur. Şurası kesindir ki Büyük Önder Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, yurdu daima bir bütün olarak kucaklamıştır. Onun için tarihinin her dönemi, Cumhuriyeti kuran iradenin yüceliğini gösteren örneklerle doludur.

Atatürk’ün Bilinmeyen Bir Mektubu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 81-89
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, gerek Kurtuluş Savaşı gerekse Cumhuriyet kurulduktan sonra bir çok defa yurt gezilerine çıkmış ve önemli hizmetlerde bulunmuştur. Amaçları ve gerçekleştikleri tarihlerine göre bu geziler iki başlık altında incelenebilir. Kurtuluş Savaş yıllarında gerçekleştirilen gezilerin amacı, Türk ulusunu içinde bulunduğu kötü durumdan haberdar etmek ve kurtuluş çarelerini ortaya koyarak gerekli olan ulusal direnişi bir an önce örgütlemektir. Cumhuriyet kurulduktan sonra gerçekleştirilen gezilerin amacı ise, kurduğu yeni* cumhuriyetin işleyişini görmek, bire bir görüşmelerde bulunarak ülkenin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek ve devrimlerin bir an önce benimsenmesini sağlayarak çağdaşlaşma sürecini hızlandırmak olarak özetlenebilir. Bu yazıda, örnek devlet adamı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün bir yurt gezisinde yaptığı inceleme ve denetlemeler sonunda Ankara'da Başvekil İsmet Paşa'ya göndermiş olduğu bir mektubu ele alacağız. İlk defa yayımla¬nacak bu mektup ve İsmet Paşa'nın bu mektuba verdiği yanıt, Atatürk'ün örnek devlet adamlığını ve kurumlar arası uyumu ortaya koymak bakımın¬dan önemli belgelerdir