1135 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- İsmet Giritli 21
- Nuri Köstüklü 17
- Cemal Enginsoy 12
- Utkan Kocatürk 12
- Suat İlhan 11
- Yücel Özkaya 11
- Bekir Tünay 10
- Mustafa Eski 10
- Hamza Eroğlu 9
- Mevlüt Çelebi 9
Anahtar Kelimeler
- Atatürk 329
- Türkiye 113
- Turkey 88
- Milli Mücadele 75
- National Struggle 57
- Osmanlı Devleti 52
- Cumhuriyet 48
- Türkiye Cumhuriyeti 45
- Eğitim 36
- Mustafa Kemal 36
6. Ordunun 13. Kolordu’ya Dönüştürülmesi ve Ortaya Çıkan Sorunlar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 523-567
Özet
Mondros Mütarekesi'nin uygulanması kapsamında en önemli hususlar¬dan biri de orduların kolordulara dönüştürülmesiydi. Mütarekenin 5. Maddesi, birliklerin sayısının ve silâh mevcutlarının azaltılmasını ön görüyordu. Bu makalede, Irak Cephesi'nde konuşlandırılmış olan 6. Ordunun 13. Kolordu'ya dönüştürülmesi; Terhis, Ordu Mevcudu, Yeni Konuş Merkezlerinin Belirlenmesi, Lağvedilen Birlikler, Komuta Kademesinin Değiştirilmesi, Subay Sayısının Artırılması ve Askere Alma Şubelerinin Kapatılması başlıkları altında incelenmiştir
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluş Yıllarında Türk-Macar Ekonomik İlişkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 413-428 · DOI: 10.33419/aamd.702778
Özet
Ekonomik alanda Tiirk-Macar ilişkileri XIX. yüzyıl sonlarında başla¬mış ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ekonominin bütün alanlarını da kapsayarak gelişmiştir. Bıı çalışmada Türkiye ve Macaristan arasındaki ekonomik ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş yılları temel alınarak irdelenmiştir.
Mustafa Kemal Paşanın Büyük Taarruz Öncesinde Süvari Kolordusunu Denetlemesi ve Ilgın Manevrasında Süvari Kolordusu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 203-230
Özet
Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz öncesi gizlilik prensibi içerisinde Türk ordusunun hazırlıklarını tamamlamış; cephe hattına yaptığı gezilerle ordunun genel durumu yanında harbe hazırlık durumunu yerinde incelemiştir. 27 Mart - 4 Nisan 1922 tarihlerini kapsayan Batı Cephesi'ne yönelik teftiş gezisine Sovyet elçisi Aralov İle Azerbaycan elçisi Abİlov da katılmıştır. Bu sırada TBMM hüküme¬tine dost olan bu iki ülke heyetinin Batı Cephesi'ne götürülmeleri son derece anlamlıdır. Başkomutan, Türkiye'nin dostu olan ülke temsilcilerine Türk ordularının harbe hazırlık durumunu yerinde göstererek siyasî anlamda Sovyetler ve Azerbaycan'ın desteğini sürdürmelerini amaçladığı gibi, onlar vasıtasıyla dış dünyaya bir mesaj vermek, kendi kendisine yeterlilik ilkesi ile ordusunun ikmal ve iaşesini tamamlayan Türk milletinin başarıya çok yakın olduğunu göstermek istemiştir. Cephe hattında sürdürülen hazırlıkları Başkomutan Mustafa Kemal Paşa gururla takip etmiş, Sovyet ve Azerbaycan heyetleri de takdirle karşılamışlardır. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa heyetle birlikte Ankara'ya döndükten sonra 12 Nisan 1922 tarihinde yapılması plânlanan 5. Süvari Kolordusu manevrasını izlemek üzere Ilgın'a gitmiştir. Havaların yağmurlu geçmesinden dolayı 15 Nisan 1922 günü icra edilen ve iki süvari tümeninin katılımı ile gerçekleştirilen manevra başarılı geçmiştir. Mustafa Kemal Paşanın da haklı olarak gurur duymasına neden olan iyi eğitimli süvariler, Ağustos ayında başlayacak olan Büyük Taarruz harekâtında yıldırım hızıyla İzmir önlerine ulaşacaklardı. Bu makalede Ilgm'da 5. Süvari Kolordusu tarafından Başkomutan Mustafa Kemal Paşanın emriyle düzenlenen büyük süvari manevrası ve Süvari Kolordusu-nun 1921-1922 yılma Batı Cephesi'ndeki faaliyetleri belgesel olarak anlatılmıştır.
“Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası”nın Hazırladığı İlk Raporun (1951) Demokrat Parti Hükümetlerinin Politikalarına Etkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 129-168
Özet
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'nin Truman Doktrini çerçevesinde Marshall Plânı kapsamına alınmasıyla giderek gelişen Türk-ABD İlişkileri, 1947 yılında Türkiye'nin "Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (International Bank for Reconstruction an Development)"na ve "Uluslararası Para Fonu( International Monetary Fund)"na üye olmasıyla önemli bir noktaya ulaşmıştır. Bu gelişmelerin hemen ardından, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün son başbakanı Şemsettin Günaltay, Türk ekonomisinin sorunları ve çözüm önerileri konusunda adı geçen bankadan bir uzmanlar kurulunu Türkiye'ye davet etmiştir. Onbeş kişiden oluşan bu uzmanlar kurulu, Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 1950 seçimlerinden sonra Türkiye'ye gelmiş,Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durum, sorunları ve çözüm yollan konusunda geniş bir rapor hazırlayarak 1951 yılında yeni Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'a sunmuştur. "Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Raporu" adı ile bilinen bu raporun, Demokrat Parti'nin on yıl süren iktidarı döneminde hükümet politikalarını önemli ölçüde yönlendirdiği ve etkilediği anlaşılmaktadır.
Ankara’nın Başkent Olduğu Yıllardaki Eğitim, Sağlık ve Sosyal Durumu Üstüne
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 105-128
Özet
Ankara, Osmanlı Devleti'nde adı sıkça öne çıkmayan bir kentti. Türkiye Cumhuriyeti'nin Hükümet merkezi olunca dikkatleri üzerine çekti. Bu yıllarda Ankara'ya 10 kaza 7 nahiye ve 1075 köy bağlıydı. Toplam nüfusu 312549 idi. Merkez nüfusu 2 nahiye 72 köy dahil 9090T kadın, 12356'sı erkek olmak üzere 21446 idi. İlde toplam 108 ilk, orta ve lise mektebi, 39 medrese vardı. 1924 yılında l'i resmî, 6'sı özel, 7 eczane ve 2 resmî hastahane de bulunmaktaydı. Dispanser yoktu. Kentte toplam 526 çeşme vardı. 345 çeşme merkezde, geri kalanları kaza ve köylerde bulunuyordu. Yine kentte, 56 caminin 35'i merkezde idi. 27 han vardı. Otel yoktu. Başkent olduktan sonra 16 otel yapılmıştır. Vilâyette birer adet imalat-ı harbiye, elektrik, fişek, kibrit ve un fabrikası vardı. 526 su ile çalışan un değirmeninin 437'si faal durumdaydı. 70 mahalleli, tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisi olan kentti. Ulaşım araçları fayton ve eşekti. Aydınlanması gazyağı ile sağlanan lüks lambaydı. İlk mecliste milletvekillerinin oturduğu sıralar mektup sıralarıydı. Bugün modern, çağdaş ve güzel bir kente ulaşılmıştır.
Anadolu Islahatı Olağanüstü Genel Müfettişliği
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 261-298
Özet
Anadolu'da, İtilâf Devletleri ile İstanbul Yönetimine karşı başlayan Millî Hareketi engellemek için kurulan teşkilâtlardan biri de, Anadolu Islahatı Olağanüstü Genel Müfettişliğidir. 28 Nisan 1920'de kurulan teşkilâtın başına Müşir Zeki Paşa getirilmiştir. Kuva-yı İnzibatiye'yi yönlendirmeye ve daha sonra onun yerine Kuva-yı Seferiye'yi kurmaya çalışan Zeki Paşa, çok önemli bir faaliyet gösterememiştir. Bir ara Ankara'daki Mustafa Kemal ile de temas kurmuş ise de, olumlu bir sonuç elde edememiştir. Millî Harekete karşı izlenecek politika konusunda, İtilâf Devletleri arasındaki fikir ayrılıkları, Zeki Paşanın elini kolunu bağlamıştır. Bu yüzden kadrolaşmasını bile tamamlayamadan 23 Haziran 1920'de etkisiz hale getirilmiş ve 3 Kasım 1920 tarihinde de kapatılmıştır. Böylece, Millî Hareketi yok etme amacı taşıyan bu teşkilâtın kendisi yok olmuştur.
Sivas Türk Ocağı ve Dergisi: Birlik
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 245-260
Özet
Türkiye'nin yakın tarihindeki önemli köşe taşlarından olan Türk Ocakları, milliyetçilik akımının bilinçlendirilmesinde önemli bir yere sahiptir. 12 Mart 1328 (25 Mart 1912) günü resmî olarak kurulan Türk Ocakları, Türk Yurdu Cemiyeti ve dergisini de bünyesine birleştirmiştir. Kuruluşundan itibaren Türk Ocaklarının sayısı hem İstanbul'da hem de diğer il merkezlerinde hızla artmıştır. Sivas Türk Ocağı şubesi 1923 yılında açılmış ve faaliyet göstermeye başlamıştır. 1923-1924 yılları arasında Birlik adlı dergiyi yayınlamıştır. Birlik dergisinde Sivas'ın sosyal ve kültürel yaşamıyla ilgili haberler ve yazılar yanında, ülkenin genel durumu ile ilgili yazılar da yayınlanmıştır.
Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hereke’de
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 169-202
Özet
Hereke, Mondros Mütarekesi ile Mudanya Mütarekesi arasındaki dönemde İtilâf Devletleri'nin (İngiltere) işgalinde kalmıştır. Bu işgal süreci ancak Mudanya Mütarekesi görüşmelerinin sürdüğü 3-12 Ekim 1922'de son bulmuştur. Mütarekenin yürürlüğe girmesiyle birlikte III. Kolordu Hereke'ye konuşlanmıştı. Büyük önder Mustafa Kemal Paşa bu bölgeye iki kez gelmiştir. Her iki gelişinde de onun özel yaşamında önemli olaylar meydana gelmişti. Bu çalışmada Hereke'nin işgali, işgalden kurtarılışı ve Mustafa Kemal'in bu bölgeye yaptığı ziyaretler İncelenmektedir.
Cumhuriyetin Kuruluş Yıllarında Türk Eğitim Yaşamında Macar Eğitimcilerin Yeri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 231-244
Özet
I.Dünya Savaşı'ndan sonra eğitim alanında aşamalar kaydeden Macaristan, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin bu alandaki çabalarına, kurulan işbirliği sonucunda yardımcı olmuştur. Bu çalışmada Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki Türk ve Macar eğitimi karşılaştırılarak, Macar eğitiminin Türk eğitimine yaptığı katkı incelenmiştir.
Malta’dan Esir Mektupları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 83-104 · DOI: 10.33419/aamd.703396
Özet
Osmanlı Devleti 'nin, Birinci Dünya Harbi'ni sona erdiren anlaşmaları imzalamasından sonra, başkent İstanbul'u işgal eden İngilizler, yerli işbirlikçilerinin yardımıyla, uydurma suçlamalarla asker, sivil bürokrat onlarca vatanperveri Malta'ya sürerek esir ederler. Malta'da esir olanlar arasında dikkat çekici şahsiyetler olduğu gibi, subay/erlerden oluşan bir grup da vardır. Bu makalede, Malta'da İngilizlerin esiri olarak bulunanlardan Ali İhsan Sabis, Mustafa Reşat ile subay ve er mektupları ele alınmıştır. 2 Mart 1919'da İstanbul'da İngiliz işgal güçlerince gözaltına alman Ali İhsan Paşa, 29 Mart 1919 günü Malta'da sürgün ve esaret hayatına başlar. Aynı yılın sonuna doğru, Genelkurmay Karargâhında, levazım dairesinde Süreyya Beye bir mektup yazar ve yeni Harbiye Nazırı Mersinli Cemal Paşaya, Malta'daki Türk esirlerinin bir an önce kurtarılmaları için teşebbüste bulunulması arzusunu iletmesini ister. Diğer mektup ise dönemin İstanbul siyasî polis müdürü Mustafa Reşat Beye aittir. Mustafa Reşat Bey, eski Maliye Nazın Cavit Beyden, kendisini Malta'daki esaretten kurtarması için yardım ister. Suçu olmadığı halde burada haksız yere esir tutulduğunu söyler ve "mezardan kurtulması" için Cavit Beye yalvarır. Sorgusuz sualsiz Malta'ya sürgün edilenler içerisinde, "İngiliz esirlere kötü muamelede bulunmak" suçuyla itham edilen subaylar da vardır. Onları da tabii olarak hak-sız yere esir tutulmalarını Harbiye Nezareti'ne bir mektupla bildirerek, yaptıkları birçok başvurunun sonuçsuz kaldığını, harp esiri sayıldıkları halde İngilizlerin çok fena muamelede bulunduklarını, İstanbul'da bıraktıkları "evlad ü ıyal"lerinin de açlığa mahkum olduklarını, kimsenin Malta'daki esir Türk subaylarını sormadığını, unutulmuş olmalarından duydukları üzüntülerini ifade ederler. Makalede yer alan diğer mektuplar; Malta'da esir Türk askerlerinden birisinin an-nesine, diğerinin de İkdam gazetesi imtiyaz sahibine hitaben kaleme, alınmıştır. Söz konusu mektuplarda ortak olan konu, asılsız suç İsnatlarıyla, işgalcilere mahsus kör mantığın haksız uygulamalarına duyulan öfke ve isyandn.